Kime Mimar Denir?

Son yıllarda hızla gelişim gösteren teknoloji alanında birçok çalışan, "yazılım mimarı", "kurumsal mimarı" veya "bilgi mimarı" gibi unvanlarla adlandırılıyor. Amanda Kolson Hurley, 2010 yılında Architect Magazine'de yayımlanan makalesinde, "mimarlık" unvanının teknoloji alanındaki artan kullanımına yönelik görüşlere ışık tutuyor.

Amanda Kolson Hurley yazısında, bilişim teknolojileri (IT-Information Technology) uzmanları tarafından “mimar” ve “mimarlık” kelimelerinin benimsenmesinin yeni bir durum olmadığını dile getiriyor. “Gerçek” mimarların, kazanmak için çok çalıştıkları ve korunması gereken bir ünvanın ele geçirilmesi olarak gördükleri duruma karşı hissettikleri öfke de yeni değil. Binlerce iş arayan mimarın, yazılım mimarları, sistem mimarları, veri mimarları ve bilgi mimarları için yayımlanan iş ilanlarını incelemek zorunda kalması, hoşnutsuzluğun daha da artmasına yol açıyor.

Bazı mimarlık kurumları, The American Institute of Architects (AIA) ve National Council of Architectural Registration Boards (NCARB) unvanın korunmasına yönelik çağrılarda bulunuyor ve IT tehdidine karşı aidatların artırılması gerekliliğini vurguluyor. Bazıları “mimar” kelimesinin sözlük tanımının tek bir meslekle sınırlandırılamayacak kadar geniş olduğunu iddia ederken bu argümana karşılık, kelimenin sözlük tanımı ile yasal olarak korunan bir ünvanın farklı kavramlar olduğunu savunanlar yer alıyor.

Öte yandan, AIA’ya göre sözlük tanımını ele almak yararlı. Örgüt, “mimar” teriminin ve türevlerinin kullanımının mimarlık ruhsatına sahip kişilere ayrılmasını destekliyor. Ancak terimi “rezerve etmek”, onu korumakla aynı şey değil. AIA sözcüsü Matthew Tinder, bunu yapmaya yönelik herhangi bir girişimin, maliyetli ve uzun süreli bir yasal mücadele gerektireceğini ve başarı beklentisinin çok sınırlı olacağını dile getiriyor. National Society of Professional Engineers’in Novell şirketine karşı “Sertifikalı Novell Mühendisi (Certified Novell Engineer)” unvanının kullanımına yönelik açtığı davayı kaybetmesi başarısız örneklerden biri.

AIA’ya göre bir meslek örgütünün uygulanabilir mülkiyet hakkı iddia etmesi genellikle imkânsız. Ek olarak Tinder, kelimenin Merriam-Webster Sözlüğü’ndeki ikinci tanımına da atıfta bulunuyor: “Tasarım yapan, bir plan veya girişime rehberlik eden kişi.”

NCARB da yaptırımı imkânsız olarak görüyor. NCARB eski başkan yardımcısı Lenore Lucey, mimarlık unvanını kullanan meslek gruplarının bu terimi yasal bir engel korkusu olmadan kolaylıkla kullanabildiğini ifade ediyor.

Dolayısıyla Hurley, mimarların bunu kabullenmesi gerektiğini ifade ediyor:

“Mimarlar, sonuç şu: Unvanınızı benimseyen diğer mesleklerle yaşamayı öğrenin. Ve bunu bir iltifat olarak almaya çalışın. Bilgi mimarisi alanındaki liderler, bina mimarisinden gerçekten ilham aldıklarını söylüyor. Kütüphaneler ve veri tabanları gibi karmaşık sistemlerin yapılandırılması ve kullanıcı etkileşiminin tasarlanmasıyla ilgilenen IT endüstrisinin bir kolu olan bilgi mimarisinin, mesleğin kökenlerini bina mimarisine bağladığı düşünülecek olursa, bu şaşırtıcı değil.”

“Bilgi mimarisi (information architecture)” terimi ilk defa 1976 yılında, internetin doğuşundan çok önce, Louis Kahn’ın yanında eğitim görmüş eğitimli bir mimar olan Richard Saul Wurman tarafından kullanılmış. Bundan yirmi yıl sonra, teknolojinin hızlı büyümesiyle birlikte mimarlık mezunlarının web tabanlı işlere de yönelmesi, “mimar” ve “mimarlık” terimlerinin daha yaygın hale gelmesinin arkasında yatan önemli faktörlerden biri olmuş. Bill Gates’in kendisini Microsoft’un “Baş Yazılım Mimarı” olarak adlandırması da önemli faktörlerden bir diğeri.

Web alanlarında dolaşım şeklimiz ile fiziksel çevreyi deneyimleme yolumuz arasında paralellikler gören birçok isim bulunuyor. Bu isimlerden biri olan Information Architecture Institute (IAI)’ün eski başkanı Jorge Arango, lisans derecesine sahip olduğu mimarlık ile şu anki çalışma alanı arasında, her ne kadar farklı görünseler de, anlamlı bir örtüşme olduğunu dile getiriyor. Ona göre mimarlık, mekân ve dil arasındaki ilişkiyi ve mimarların mekânda gezinme deneyimini nasıl ilettiğini sorguluyor. İnsanların zihinsel alanları deneyimleyeceği web alanı ise bu düşünce şeklinin doğal bir uzantısı. Dolayısıyla, kavramsal olarak aralarında bir ilişki varmış gibi görünen bu alanların arkasındaki tasarım programının tutarlı bir şekilde yürütülmesini sağlamaktan sorumlu biri olmalı.

Mimarlık eğitimi almamış bir bilgi mimarı olan Andrew Hinton, iki alan arasındaki paralellikleri vurguladığı makalesinde, bilgi mimarisini yeni bir mimari türü olarak görüyor ve “mimarlık” isminin tercih edilmesinin mecazi olmanın ötesine geçerek düşünsel bir temele dayandığını dile getiriyor.

Arango da aynı şekilde, bu kullanımın anlamlı ve yerinde olduğunu; uzmanlık alanlarını, halihazırda var olan “mimarlık” kavramı ile ilişkilendirerek meslek hakkında bilgi sahibi olmayan insanlara mesleği anlatmaya yaradığını ifade ediyor:

“Mimarların binalar için yaptığını büyük web siteleri için yapıyorum.”

2003 yılında henüz gelişmekte olan IT mimarisi mesleğini ilerletmek için kurulmuş kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan The International Association of Software Architects (IASA)’in CEO’su ve kurucusu Paul Preiss, “gerçek bir mimar” olmadığı suçlamalarına alışkın ve bu terimi kullandığı için özür dilemiyor:

Kimse kelimelerin sahibi değil. Onlardan [bina mimarlarından] hiçbir şey almıyoruz. Bir ev veya ofis binası tasarlayacak birini ararken kimse bizi aramaz.”

Preiss’e göre IT mimarı olmanın amacı, güçlü bir topluluk ve tutarlı bir eğitim veya standart eksikliği olan bu alanın zorluklarını giderebilmek.

Bilişim teknolojileri alanında işe alım konusunda uzun bir geçmişe sahip olan Amazon çalışanı Bryan Reichert, “mimarlık” unvanının kullanımına karşı mimarların yansıttığı kızgınlık karşısında şaşkınlık duyan isimlerden biri. Ona göre unvan kontrolsüz bir biçimde yayılmıyor. Aksine, üst düzey profesyonel IT mimarları tarafından kullanılıyor ve nispeten nadir olması, sahibine yüksek düzeyde saygı duyulduğunu gösteriyor.

“Mimar ifadesini kullandığımızda veya mimar rolü için arayışa girdiğimizde üst düzey bir kişiden bahsediyoruz. Bir yazılım mühendisi rolü için 20 kişiye ihtiyacımız var; ancak mimar olarak sadece bir veya iki kişiye ihtiyacımız oluyor. Bir yazılım mimarı, besin zincirinde bir yazılım mühendisinden daha yüksekte bulunuyor.”

Buna karşılık, mimarlar topluluğunun “mimar” unvanının kullanımının yaygınlaşmasına yönelik farkındalığı gün geçtikçe artıyor. Ziger/Snead Architects çalışanı Fred Scharmen, yayımladığı makalesinde tasarımcıları, yeni ve genişletilmiş anlamıyla unvanı geri almaya davet ediyor. Scharmen’e göre yazılım alanında çalışan insanlar, işleri belirli bir ölçekte ve karmaşıklıkta yapmak için en iyi modellerin mimaride bulunduğunun farkında. Ancak, Scharmen, unvanın genel bir çalışma ve yapım yöntemini tanımlamak için kullanımını bir şarta bağlıyor: Mimarların en iyi çalışmalarını etkili kılan değerlere ve tekniklere sadık kalmak. Eğer mimarlar bunu yaparsa kontrolü elinde tutabilir.

Bununla birlikte Hurley, Silikon Vadisi gibi yerlerde zamanla yeni unvanlar ilgi gördükçe “mimar” ifadesinin çekiciliğinin kaybolabileceğini ifade ediyor.

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın