EC3, Detroit'te grafiti çatılı bir dizi iki katlı binadan oluşan The Canopy isimli bir proje tasarladı.
Fotoğraflar: Chris Miele ve John D’Angelo
The Canopy, terk edilmiş, 1.579 metrekarelik bir arsayı, boyut ve şekil olarak değişen beş binadan oluşan bir konut kompleksine dönüştürmüş.
Tasarımcılar, tasarım sürecinin başlarında çok aileli binalara yönelik uygulanan standart “iki taraflı koridor” yaklaşımını reddetmişler.
Bunun yerine, stratejik olarak yerleştirilen balkonlara sahip bir grup yapıyı tercih etmişler. Binalar bir dizi açık hava oturma alanları etrafında düzenlenmiş.
Tasarım, Detroit’teki iki kaynaktan ipuçları alıyor: 1950’lerde Mies van der Rohe tarafından tasarlanan Lafayette Park şehir evleri ve 1900’lerin başında Albert Kahn tarafından tasarlanan devasa Continental Motors motor fabrikası.
Ekip ayrıca sanatçı Donald Judd’un Marfa, Teksas’taki “sergi alanlarından” da ilham almış.
Binaların tepesinde, yerel sanatçı Victor Reyes tarafından boyanmış mavi ve beyaz soyut resimli duvarları olan eğimli çatılar yer alıyor.
“Yaşam deneyiminin mekansal kalitesini” artırmak için tasarlanan konut birimlerinde meşe döşeme, özel huş ağacı işçiliği ve üst düzey armatürler bulunuyor.
Tasarımcılar doğal ışığa ve dışarıyla bağlantıya öncelik vermiş. Duş dahil olmak üzere birden fazla bakış noktasından manzaraya yönelim yer alıyor.