Geleneksel Mimariye Dönüş Örneği Bir Tuz Deposu

Barakalarının peyzajın bir parçası olduğu alanda konumlanan tuz deposu, geleneksel mimarinin modern bir yorumu olarak Belçikalı mimarlık ofisi Goffart-Polomé Architectes tarafından tasarlandı.

Fotoğraflar: Antoine Richez

Belçika Ardenleri’nin kalbinde, kırsal bir ortamda yer alan tuz deposu projesi planlı ormancılığın ilkelerinden esinlenerek yerel mimariye yeni bir yorum getiriyor. Tasarımda geleneksel tarım depolarını andıran modern bir biçim amaçlanmış.

Bakıldığı anda kullanım amacını yansıtan yapı, büyüklüğünü arazi ölçeğindeki yekpare silüetinden alıyor. Bu sayede proje kendini mütevazi bir şekilde ortaya koyuyor.

Dış cephe kaplaması olarak zemindeki ahşap panellerden çatıya kadar polikarbonat levhalar tercih edilmiş. Şeffaflık ve yansıma belirsizliği üzerine oynayan bu malzemenin duruşu hem içeriden hem de dışarıdan vitray bir cam gibi hissediliyor. Geceleri aydınlatılan depo polikarbonat cepheleri sayesinde kolaylıkla seçiliyor ve çevresine ışık kaynağı oluyor.

Yapının ahşap strüktürü, deponun agresif ortamına doğal bir tepki şeklinde ve aynı zamanda bölgenin ormancılık karakteri ile uyum içinde. Bu da projenin kendi bağlamında entegrasyonunu pekiştiriyor.

Alt kısımlardaki ahşap yoğunluğu binanın kararlı duruşunu kuvvetlendirirken binanın üst kısımlarındaki şeffaflık deponun silüetteki etkisini yumuşatıyor.

Malzeme ve form seçimindeki sadelik ve uyumdan da anlaşılacağı gibi basit işlevselliği aşan bir yapı sunarak endüstriyel tasarımda göz ardı edilen mekansal kaliteye özellikle dikkat eden bir yapı amaçlanmış.

 

Etiketler

Bir yanıt yazın