EXPO 2015’e Türk Kültürü Damgası

İzmir bugün Milano'nun yerinde olabilirdi.

İtalya gibi turizm, kültür-sanat, gösteri konularında kendini dünyaya kanıtlamaya hiç ihtiyacı olmayan bir ülkeye dahi “Expo 2015”, şu kriz zamanında bir doping gibi geldi.

“Made in Italy” markası, ilk iki gününde Expo’yu gezen 500 bin konukla yeni bir itiş ve ivme kazandı. Etkinliğin süreceği altı ay boyunca Milano’ya 25 milyon kişinin gelmesi bekleniyor. Biletler “39 Avro” olmasına rağmen şimdiden 11 milyon adet satıldı.

İzmir’in kaçırdığı fırsatlar bunlar.

Ne ki Expo’nun açılış günü Türk pavyonunda olanlara bakınca, insan bir yandan da “İyi ki olmamış! İyi ki Expo İzmir’e gelmemiş” diye düşünmeden edemiyor. Dakika bir gol bir…

Açılış günü Expo’nun ilk ve tek kazası Türk pavyonunda oldu.

İtalyan medyasında anlatılanlara göre, Türk pavyonundan düşen metal bir parçayla 24 yaşında bir Arnavut kadın yaralandı. Kadın hastanelik oldu.

Bizim “penguen” basınında “Milano Expo 2015’e Türk kültürü damgası” başlığıyla tanıtılan “pavyon”, yarım gün, bir gece kapatıldı ve güvenlik kordonu altına alındı.

Kazanın nedeni olarak Türk pavyonunun apar topar yapılması gösterildi.

İzmir, Milano’ya yarışı kaybedince, malum Ankara önce “Küstüm. Expo’ya katılmıyorum!” yapmış; sonra ne olduysa fikir değiştirip Milano’da bulunmaya karar vermiş; bu sebeple ayaklar bir pabuca girmiş, hazırlıklar şişirilmişti.

Sonuç… özgüveni yüksek bir rakip olarak “Expo”ya büyük iddialarla talip olan ülkenin, 13 kilometrekarelik sergi alanının en derme çatma yapısıyla ortaya çıkması oldu.

“En ucuz mutfak”

“Gezegeni beslemek, yaşam için enerji” temasını işleyen Expo’daki ülkelerin hepsi, hiçbir şey olmasa bu fırsatı “ulusal mutfaklarını” tanıtmak için kullanıyor.

Dünyanın en tanınmış mutfaklarına sahip olan İtalya, Fransa, Çin gibi ülkeler dahi “besin” ve “gıda” temasından, mutfak markalarını pekiştirmek için yararlanıyor.

Bu bağlamda kendini rahatlıkla gösterebilecek Türkiye’nin adı dahi geçmiyor.

Geçerse… sadece “en ucuz mutfak” olarak adından söz ediliyor.

Repubblica’da dün Expo’daki yiyecek içecek fiyatlarının el yaktığından yakınan bir İtalyan ailesi, “en ucuz mutfağın Türk mutfağı olduğunu” söylüyordu.

Oturup farklı pavyonların yemek fiyatlarını karşılaştırmışlar.

Avrupa’daki “dönerci” imajına denk düşen biçimde… en hesaplısı tam bizimkisi çıkmış!

Teknoloji + Eğlence

“Expo”ya farklı özellikleriyle şimdiden damga vuran oysa ki bir dizi ülke var.

Birleşik Arap Emirlikleri örneğin…

Dünya çapında bir ekip ve İngiliz mimarlarla çalışan BAE, çölü anlatan süper estetik ve teknolojik bir pavyon açmış.

Baştan sona “interaktif” olan pavyonun, dinlenmerestoran bölümlerinde de “çölde vaha” canlandırılıyor…

Vaktiyle Erdoğan’ın “siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz!” diye hedef aldığı İsrail beri yandan gene “teknolojiyi gayet iyi bildiğini” sergileyen bir pavyon yapmış.

İsrailliler de keza çölü vahaya çevirdiklerini vurgulamak adına 70 metre yüksekliğindeki pavyon duvarlarını “yeşil dikey bir bahçe”ye çevirmişler ve “tarım mühendisliğine” abanmışlar.

“Expo 2015″teki katılımlarını ciddiye alan ülkeler; “edutainment” diye ifade edilen “izleyicileri eğlendirirken eğitmek” yolunu benimsiyor.

Teknoloji olanaklarının yanında ülkelere merak ve ilgiyi artıracak her yöntem seferber ediliyor.

Ankara’nın “Expo 2015” iddiası, bu profesyonel ve yaratıcı boy ölçüşmelerin yanında -heyhat!- içi tamamen boş bir böbürlenme olarak kalıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın