Endüstriyel Bir Malzeme Paletine Sahip Konut

M Royce Architecture’ın yöneticisi mimar Matthew Royce, Venice Beach'in savaş sonrası sıvaları ve tipik yüzyıl ortası çiftlik tarzı evleri arasındaki belirgin bir silüet içinde kendi konutunu tasarladı. Üçgen bir arsada yer alan yapı Venice Beach özelliklerini korurken aynı zamanda uluslar arası etkiler de taşıyor.

Ahşap dokulu beton, ham bakır ve camdan oluşan endüstriyel bir malzeme paleti kullanılarak inşa edilen yapı, kasıtlı olarak hava koşulları ve eskimenin etkilerinden korunmuyor bu da sürekli bir değişim hissi veriyor.

Matthew Royce, tasarımda 2013 yılında İran’a yaptığı geziden esinlenmiş. Kaşan’daki büyük villaların her kış karla dolup suyun pasif soğutmayı sağlayan özelliği yapının bodrum katının yapımına ilham vermiş. Ayrıca, Londra’daki bitişik nizam yapılarda, kaldırım ve bodrum arasındaki boşlukların ışığın sızmasına imkan vermesi de ilham kaynağı olmuş. Bu etkiler, ev ve kaldırım arasındaki boşluklar oyularak tasarıma çevrilmiş ve aşağıdaki yaşam alanları için dolaylı doğal ışık ve deniz esintilerinden oluşan bir atmosfer sağlanmış.

Yapının üç yanında bulunan sokaklara rağmen, bir oturma odası ve mutfağı barındıran zemin katta, yeşilin uygun kullanımıyla oluşturulan bir duvar sayesinde mahremiyet sağlanıyor. Evin arka tarafında zemin ile aynı hizada olan havuz dinginliğe katkıda bulunuyor. Havuzdan gelen su aşağıdaki gömme zemine akıyor.

Yapıda dışarıyı içeriye bağlayan bir hidrolik uçak hangar kapısı kullanılmış. Bu alanın tarihi demiryolu geçmişine atıfta bulunuyor. Paslanmaya bırakılmış merdiven boyunca uzanan çelik korkuluk ve kömürleşmiş alçı duvarlı ana yatak odası, mimari ve doğa arasındaki etkileşimi yineliyor.

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın