Duygular Coğrafyası Ankara Atölye Dizisi İçin Başvurular Başladı

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, yeni sergisi için daha bütüncül bir yaklaşımla Ankara'ya, Ankara'nın insanlarına ve duygularına odaklanan atölyelerini duyurdu. Atölyelere son başvuru tarihi 28 Şubat 2022.

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi daha önceki sergilerde Ankara’nın kent merkezleri Ulus ve Yenişehir’e odaklanmış, 2019 yılında “Bilinmeyen Ulus” sergisiyle Ulus’un bilinmeyen yönlerini ortaya çıkarmayı hedeflemiştir. 2020 yılında pandemi sebebiyle yarım kalan ve Yenişehir’in değişken yapısını irdeleyen “Yarım Kalan Yenişehir” sergisini 2021 yılında izleyicisiyle buluşturmuştur. 2022’de 8.si düzenlenecek olan sergi bu kez kente daha bütüncül bir yaklaşımla bakacak; Ankara’ya, Ankara’nın insanlarına ve onların duygularına odaklanacaktır.

Yöntemsel olarak “Bilinmeyen Ulus” ve “Yarım Kalan Yenişehir” sergilerinde benimsendiği gibi, yine sergi ürünlerinin bir dizi atölyenin çıktısı olarak üretilmesi amaçlanmaktadır. Atölyeler; kolektif ve interdisipliner üretim sürecini teşvik etmenin yanı sıra, bütünleştirici, kapsayıcı, eşitlikçi ve adaletli bir bakış açısını benimsemektedir. Bu amaçla yürütülmesi hedeflenen atölyelere ilişkin açıklamalar aşağıda sunulmaktadır. Bir arada düşünme, üretme ve ortak karar alma kültürünün bir parçası olarak atölyelerde aktif ve gönüllü görev alacak, yöntem ve kapsamını şekillendirdiği sergi atölyesinin ruhunu benimseyecek, tüm sürece katkı sunacak atölye katılımcılarımızı bekliyoruz.

Atölye katılımcılarına, katılım onayları 07.03.2022 tarihinde e-posta ile bildirilecektir. Atölyelerin çalışma takvimleri her atölyenin ilk toplantısında, katılımcılarla birlikte belirlenecektir. Sergi tarihi ve yeri atölyelerin çalışmaları ile paralel, ileri bir tarihte duyurulacaktır.

Ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

MANİFESTO

Kentle kurduğumuz ilişki, yaşadığımız her deneyimde yeniden tanımlanır, değişir, dönüşür. Bir bakarsınız bulutların üstünde, kentte aşıksınız, bir bakmışsınız kara bulutlar peşinizden kovalıyor, kent hayal kırıklıklarınızın bir yansıması olmuş. Yaşadıklarımızla sevdiğimiz, yalnızlığımızla baş başayken nefret ettiğimiz bir yere dönüşebilir Ankara. Kentle kurduğumuz bu ilişki, kentin sokaklarında yürürken veya sadece hafızamızda kalan kırıntılarla kurulabilir. Çünkü mekansal süreçler, aynı zamanda yere bağlı duygu üretim pratiklerini içerir. Uzakta veya yakında, içinde veya dışında olalım, Ankara, insanların Ankara`ları hep vardır, yaşadıklarımız üzerinden duygularımızın içine sirayet etmiştir.

Sokaklarda bir gezinti, veya bir mekanın fotoğrafına baktığımızda duyguları da beraberinde getirir, hafızanın derinliklerine gömülenler yeniden çıkıverir karşımıza. Mekan yitirildiğinde, zorunlu ayrılıklar olduğunda, kısaca insanın kent ile ilişkisi çeşitli sebeplerle koptuğunda veya koparıldığında bile kent onu yeniden keşfetmemizi bekler. Her yeni keşif, gizli kalmış, farkında olmadığımız duyguları beraberinde getirir. Mekanla bağımız koptuğunda bu duygulardır bizi kente bağlayan… Kentle kurduğumuz ilişki duygularla var olur, ve kentin haritası gibi duygularımız da bize bir duygular coğrafyası oluşturur. Amaçsızca arşınladığımız kaldırımlar o anki mutluluğumuzu barındırır, az evvel geçtiğimiz dükkan ise seneler öncesindeki kalp kırıklığımızın kalan son şahididir. Her bireyin ayrı deneyimlerinin, ayrı yaşantılarının haritası, birleştiğinde Ankara`nın tüm duygularının coğrafyası oluşur. Duygular Coğrafyası Ankara atölyeleri, katılımcılarıyla birlikte bu duyguları keşfe çıkıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın