Dünyanın En Yüksek Ahşap Binalarından Biri: Sara Cultural Center

Sanat, performans ve edebiyat için buluşma alanları içermesinin yanı sıra bir otel olan kültür merkezi, bugüne kadar dünyanın en yüksek ahşap binalarından biri.

Kuzey Kutup Dairesi’nin hemen altında bulunan, İsveç’in Skellefteå kenti, köklü bir ahşap yapı geleneğine sahip. Bu gelenek, şehrin yeni kültür merkezi için açılan uluslararası yarışmayı kazanan tasarımın arkasındaki ana ilham kaynağı olmuş.

“Tüm kültür biçimlerinin yan yana yaşadığı sürdürülebilir tasarım ve inşaat için bir model.”

Architecture by White Arkitekter

“Tasarım, yerel kereste endüstrisi ile ileriye götürmeyi umduğumuz bölgenin zengin kereste geleneğine bir saygı duruşu niteliğinde. Birlikte, herkes için güzel bir şehir merkezi oluşturabiliriz; zarafetle yaşlanan çağdaş bir ifade.’’
Oskar Norelius

Bölgesel orman endüstrisi ve inşaat bilgisi projede önemli bir rol oynuyor ve çapraz lamine ahşap (CLT) teknolojisindeki son gelişmelerle tamamlanıyor. Çapraz lamine ahşap alanındaki araştırmaların ilerlemesi, tasarım olanaklarını hayal edilenden fazlasıyla genişletiyor. Yapı mühendisleri Florian Kosche ile iş birliği yapılarak iki farklı yapı sistemi geliştirilmiş; biri kültür merkezi, diğeri ise kardeş yapı olan otel için.

Otele ev sahipliği yapan yüksek yapı, iki asansör çekirdeği arasında prefabrik çapraz lamine ahşap (CLT)  modüllerinden oluşturulmuş. Çekirdeklerin yerleşimi ve tasarımı sayesinde tamamen CLT ile yapılabilir hale getirilmiş. 75 metre yüksekliğindeki 20 katlı otel, tutkallı lamine ahşap (GLT) sütun ve kirişlere sahip, dünyanın en yüksek ahşap çerçeveli binalarından birinden şehrin kilometrelerce uzanan çarpıcı manzaralarını sunuyor.

“İnsanların sahne arkasında meydana gelen yaratıcılığın miktarına tanık olmalarını istiyoruz. Sokaktan geçenler yeni bir serginin nasıl yapıldığını veya bir sahne setinin nasıl ortaya çıktığını görebilecekler.’”
Robert SchmitzBaş Mimar

Alçak yapının strüktürel sistemi, lamine ahşaptan yapılmış sütunlar ve kirişler ile çapraz lamine ahşaptan çekirdekler ve perde duvarlardan oluşan bir ahşap çerçeveden oluşuyor. Yapı, yüklerin yeniden dağıtılmasına yardımcı oluyor ve yüksek yapının strüktürel stabilitesini arttırıyor. Yüksek yapı 13 katlı ve her iki uçta iki çekirdek arasında çapraz lamine ahşap hacimlerinden oluşuyor. Büyük fuayelerin üzerindeki karakteristik kafes kirişler, içinde bir dizi aktivite ve fonksiyona ev sahipliği yapabilen esnek, açık plan bir alan sağlayan bir GLT ve çelik karma strüktüre sahip. Kullanım esnekliği, gelecekteki taleplere uyum sağlamasına izin vererek binanın uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlıyor.

Binayı saran cam cephe, gökyüzünü yansıtırken, içerideki muhteşem ahşap çerçeveli tavanı ortaya çıkarıyor. Bu tavan, ziyaretçileri mekân boyunca yönlendiren yinelenen bir motif. Ahşap yapı, Skellefteå’nın zorlu hava koşullarına dayanacak ve aynı zamanda enerji tasarruflu kalacak şekilde tasarlanmış. Yeşil çatı, ısı yalıtımına katkıda bulunuyor, ayrıca gürültü kirliliğini emiyor, biyolojik çeşitliliği arttırıyor ve yağmur suyunun akışını geciktiriyor.

Sara Kültür Merkezi, yaratıcı sürecin arkasındaki zanaatı benzersiz bir şekilde sunuyor. Davetkar camlarla birleştirilen açık düzenler, bina içindeki ziyaretçilerin yanı sıra dışarıdan geçenler için set oluşturma ve sergi kurulumunda yer alan ustalığı ve beceriyi ortaya koyuyor.

Merkezin kalbinde, üretimleri dış dünya tarafından görülebilen bir sahne yer alıyor. Benzer şekilde, girişlerde galeri müdavimlerini merkeze davet eden sergiler programlanabilir.

Etiketler

Bir yanıt yazın