Dünya’nın En Alçak Yerinde Bir Açık Hava Müzesi

Kimmel Eshkolot Architects, deniz seviyesinden 427 metre aşağıda 20. yüzyıldan kalma geleneksel işçi kompleksinin çağdaş bir manifestosu niteliğindeki Moshe Novomesky Visitors Center'ı tasarladı.


Kimmel Eshkolot Architects, İsrail’in Sodom kentinde, Lut Gölü’ne bakan ve ziyaretçilerin 20. yüzyıldan günümüze kadar Lut Gölü bölgesindeki yaşamı ve çalışmaları öğrenmelerini sağlayacak olan açık hava müzesi Moshe Novomesky Visitors Center’ı tanıttı.
Dünyanın en alçak yerinde konumlanan ve ekolojik bir mucize olan Lut Gölü, deniz seviyesinin 427 metre altında yer alıyor ve dünyanın en derin hiper tuzlu gölü. Lut Gölü’ndeki yenilikçi ziyaretçi merkezi’nin açılışıyla Kimmel Eshkolot, İsrail’deki kültürel manzarayı yükselten yenilikçi ve zamansız yapılar tasarlama mirasını sürdürüyor.

Ziyaretçi merkezi, İsrail’in tuz madenciliği endüstrisi için inşa edilen ve 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan öncü kamp ve toplumsal yapıların yeniden canlandırıyor. İsrail’in güneyindeki kurak ve doğal Route 90 üzerinde yer alan kompleks, kireçtaşı manzarasında kamufle oluyor ve orijinal özünü koruyarak çalışma ve yaşam için uygun bir alan sağlıyor.

Bu alan, İsrail’in tarımsal köklerinin tarihinin ve bölgenin bir tür ekolojik fenomen olarak evriminin bir kanıtı. Konuklar, ziyaretçi merkezinin arazisindeki korunmuş endüstriyel tesislerden, ticari bir bina, yemek odası ve yaşam alanı gibi Lut Gölü’ün tarihi ile ilgili sergilere, tarihi fotoğraflara ve diğer görsel deneyimlere ev sahipliği yapmak üzere yeniden inşa edilmiş.

Kimmel Eshkolot, ziyaretçi merkezi için binanın kuzey ve güney yönelimini korurken tüm konuklara konforlu bir deneyim yaşatmak için modern klima üniteleri ekledi. Bölgenin sıcaklıkların 50 dereceye kadar ulaşabileceği sert ikliminden korunmak için 1930’larda olduğu gibi ahşap ve metal gölgeleme panelleri kullandı.

Kimmel Eshkolot, orijinal binalar modern klima üniteleri kullanılmadan tasarlandığı için, her birinin güney yönelimli konumlandırılmasıyla alanda oluşan doğal esintiden faydalandı. Kurak, güneş alan ve kuru olan sert iklimden korunmayı artırmak için, binaların her biri özel olarak tasarlanmış ve işlenmiş 1,5-2 metre derinliğinde beton levhalar ve ahşap kaplamalarla desteklendi.

Yeni enkarnasyonunda, orijinal Potash Company Alanı, Lut Gölü bölgesinin yerel sakinlerinin tespit edilmesiyle yaşam biçimlerini, izolasyonunu ve konumunun nasıl erişilebilir hale getirildiğini yansıtacak şekilde bir açık hava müzesine dönüştürüldü.

Ziyaretçi merkezinin tasarımı, bir goblen fikrine dayanıyor, binaları tarihin belirli anlarında tanımlıyor, yeniden inşa ediyor ve çağdaş bir müze olarak var olmak için yeni parçalar ve işlevler ekliyor.

Mimarlar, alanı korurken, kayalıklı manzaraya zarif bir şekilde uyum sağlayan bir yapı ortaya çıkarmak için mevcut manzarayı ve arazisinin hassasiyetini hesaba kattı.

Ziyaretçi merkezi aynı zamanda, bir zamanlar izole edilmiş bu bölgenin mimari mirasına, sürdürülebilir bir yaşam alanının önünü açmaya yardımcı olan küçük bir köy olmasına saygı duyarak, geniş bir kitleye farklı bir ziyaret deneyimi sunan ve içeriğe dayalı bir kompleks içeriyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın