Çamlıca Camisi’ne onay çıktı!

İstanbul'da Çamlıca Tepesi'ne yapılacak camiye, Üsküdar Belediyesi tarafından ruhsat verildi.

Yoğun tartışmalara neden olan Çamlıca’ya Camisi’ne ruhsatın verildiği, Üsküdar Belediyesi’nin resmî internet sitesinden, “Çamlıca Camii mimarlarımıza ruhsatlarını teslim ettik, artık çalışma başlıyor. Hayırlı olsun” şeklinde duyuruldu.

İstanbul’un siluetine yapacağı etkiler ve Sultanahmet Camisi’nin taklidi olması nedeniyle eleştirilen cami projesi, başta mimarlar olmak üzere, muhafazakâr kesimler de dahil olmak üzere İstanbulluların yoğun tepkisiyle karşılanmıştı. Ancak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan iki hafta önce yaptığı açıklamada, Çamlıca Camisi için seçilen projenin içine sindiğini dile getirmişti. Erdoğan’ın “Ben jüride değilim. Ama seçilen proje içime sindi. Ayrıca jüri olsam ikinci seçmezdim” sözleri üzerine belediyeden ruhsat çıktı. Erdoğan, söz konusu açıklamalarda ayrıca Taksim’e de cami gerektiğini dile getirmişti.

Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara’nın mimarlarla yaptığı görüşmenin fotoğrafları da paylaşıldı. Proje yarışması sürecinde, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara’nın aynı zamanda “Seçici Kurul Danışmanı” olması eleştirilmiş, Çamlıca Platformu da bir kamu yöneticisinin bu görevde bulunamayacağı gerekçesiyle yarışmanın iptalini istemişti.

Etiketler

2 yorum

  • oruc-kenan-yildirim says:

    Bu belediye, bu devlet bu kurumların başındakiler ve onların çevresindeki danışmanlara sesleniyorum, İstanbul neden Mercer’in yaşanabilir şehirleri arasına hiç giremedi? Bundan sonra İstanbul’u yaşanabilir bir kent yapmak için ne planlıyorsunuz? Yoksa yapmayı düşündüğünüz sadece camii mi? Camii hangi acil ihtiyaca karşı üretilmiş bir çözümdür? İlkokul,lise, üniversite binalarına ihtiyaç var, devlet okullarına MEB para veremediği için öğretmen açığı var, çocuklarımız okullarda malzeme yetersizliğinden kaliteli eğitim alamıyor. Müzelerimizin sanat eserlerini sergileyecek alanları olmadığı için sanat eserleri depolarında duruyor. Para yetersizliğinden müzelerin depoları korunamıyor, tarihi değerdeki eserler çalınıyor. İç anadolu, doğu ve güneydoğuda çoğu ilde doğru dürüst kütüphane müze tiyatro opera bale gösteri merkezleri yok iken(hatta hiç yok iken) bu keyfi yatırımı neye dayandırıyorsunuz? Altyapı olmadan yaptığınız bu çalışmaların bataklık üzerine gökdelen dikmekten farkı yoktur. Yıkılımaya ve yokolmaya mahkum sadece para sarfiyatı olan keyfi yatırımlardır bunlar. İstanbul’da yapılacak bu ve diğer camii yatırımları, halkın acil ihtiyaçlarının hiç düşünülmediğini kanıtlamaktadırlar. Eğitim ve kültür hakkı halkın demokratik haklarıdır, bunlar için ya özel sektörü teşvik edin yada devlet olarak siz yapın, ezelden beridir süregelen hataları devam ettirmeyin. Birleşmiş milletlerin ve diğer uluslararası kuruluşlara göre ülkemiz Afrika ve arap ülkelerinin arkasındadır. Gelişmiş ülke değiliz, gelişmekte olan ülkeyiz, yani daha katedilecek çok yolumuz var, bu yoluda doğru katedin lütfen!

  • vehbi-durust says:

    Acele işe şeytan karışır denir… Yarışma olmalı idi illa ki ve görülmeli idi cami mimarisinde ne haldeyiz. Mimarlık fakültelerinin kaçında üzerine eğiliniyor ki bu konunun. Artık eğilinecek olsa, ancak yıllar sonra semere verebilir. Sinan’a zamanında harç yapamaz demişler. Duymuş Sinan bunu sıvamış kollarını yapmış harcını, saplamış küreği ve çıkarın demiş. Ne olmuş dersiniz, çıkaran olmamış. Öylesine sağlam yapmış harcı. Şimdi bize önce harcı iyi karacak, tuğla dahi örecek inşaat tozuna aşina, işçinin arasında hâzır ve nâzır mimarlara ihtiyacımız var. Estetik ve sanatıyla geçmişi özümsemiş, günümüz malzeme ve tekniğini tanıyan, geleceğe bir ruhla ve ayağı yere sağlam basan, mimarlara ihtiyacımız var. Acele etmeyelim… Meyve dahi olgunlaşmadan yenmemeli. Yenirse ne olur, mayhoş bir tat verir o kadar. Selamla.

Bir yanıt yazın