Bu Ülkelerin Sorunu Ne?

Venedik Mimarlık Bienali bu sene 15. kez kapılarını ziyaretçilerine açtı.

Önce basın mensupları ve özel davetliler yarın da bütün ziyaretçilere kapılarını açacak mimarlık bienali her seferinde olduğu gibi akıllarındaki sorulara cevap aramaya gelenleri kafalarında bambaşka sorular ile uğurluyor.

Ulusal Katılımlar

63 ulusal katılımın olduğu bu seneki bienalde, Litvanya, Nijerya, Filipinler, Seyşeller ve Yemen ilk defa katılan ülkeler.

Aralarında Türkiye Pavyonu’nun da olduğu 63 ülkenin katılımı ağırlıklı olarak Arsenale ve Giardini’de yoğunlaşıyor.  Buralarda yer bulamayan ülkelerin pavyonları Venedik’in neredeyse tamamına yayılıyor. Giderek artan ulusal katılım sayısına paralel olarak ziyaret süresi kısa olunca hepsini hakkını vererek gezme şansı olmuyor.

Ulusal pavyonların bienalin ana temasına bağlı olmaları gerekmiyor. Bazı pavyonlar ana metinde yazanları ucundan kıyısından yakalarken, bazıları ise tamamen bağımsız katılım sergiliyorlar.

Bazı ülke pavyonları içinde bulundukları güncel dertlerini ziyaretçilere yansıtırken bazıları ise güncel mimarlık örneklerini sergilemeyi tercih ediyorlar.

Gözümüze çarpanları bir araya getirmeye, fotoğraflar ile aktarmaya çalıştık. Bütün ulusal katılımcı listesini ve küratörlerine dair bilgileri http://www.labiennale.org/en/architecture/exhibition/national-participations/ adresinde bulabilirsiniz.

Peru Pavyonu

Dağlık bir ülke olan Peru’nun %60’ı Amazon ormanları ile kaplı.

Pavyonda yer verilen Plan Selva, Amazonlar’daki okulların yenilenmesine öncülük eden büyük ölçekli kamusal bir proje. Bu proje kapsamında modüler mimari kullanılarak farklı koşul ve iklimlere uygun okullar inşa edilmiş.

Pavyon da bu okullardan gelen sandalyeler, ahşaplar ve okullarda okuyan çocukların fotoğrafları ile süslü.

Pavyona Ödül

Bir yandan Amazon kültürünü korurken bir yandan bu gözlerden uzak noktasına mimarlığı getirdiği için Peru Pavyonu’na Altın Aslan Ödülü kapsamında mansiyon verildi.

İspanya Pavyonu

Unfinished teması altında düzenlenen pavyonda, konut krizinin ardından ülkede tamamlanmayan projeleri gözler önüne seriliyor.

Küratörler, sergide amaçlarının yeni bir mimari tarz önce sürmek olmadığını, mimarlığın sosyal yönünü ortaya çıkaracak, geçmişte yaşanan sıkıntıları günümüzde pozitif anlamda harekete çevirecek yeni mimarlıklara izin verecek süreçler ve yöntemleri ortaya çıkarmak olduğunu dile getiriyorlar. 

İspanyol Pavyonu her ne kadar en iyi ulusal katılım ödülü alsa da konuyu aktarış şekli açısından oldukça alışılagelmişti.

Japon Pavyonu

Japonya’nın bu seneki teması Japonca “Engawa” kelimesinin kısaltması olan “en” ismini taşıyor.

Engawa, sınırları olmayan, içerisi ve dışarısı kavramlarının birbirine karıştığı Japon evi anlamına geliyor.

Pavyondaki sergi, 20. yy’daki modernizm hareketi ile unutulan fakat yaşanan ekonomik krizin ve 2011’deki depremin ardından bu evlerin nasıl yeniden gündeme geldiğini ve nasıl yorumlandığını gösteriyor.

Japon Pavyonu’na Altın Aslan Ödülü kapsamında mansiyon verildi.

ABD Pavyonu

Amerika’daki otomotiv endüstrisinin doğduğu yer olan, Detroit, krizin ve iflasın ardından küllerinden yeniden doğabilecek mi? Pavyon bu soruya cevap arıyan, 12 Amerikan mimarlık ofisinin projelerine yer veriyor.

Dibe batıp yukarı çıkmayı bekleyen kent, endüstri sonrası yeniden doğan diğer bazı kentler gibi hayat bulabilecek, otomotiv dışı yeni ekonomiler ve yeşil odaklı üretimler için bir mekan olabilecek mi?

Geçtiğimiz aylarda pavyonun temasının açıklanmasının ardından sivil toplum kuruluşu olan Detroit Resists’in tepkisi gecikmemiş,

“Amerika Birleşik Devletleri pavyonundaki hayalci mimarlar ve pek çok Detroit sakininin şu an kurtulmaya çalıştığı kentsel felaket arasındaki ilişkiyi görmeyi merakla bekliyoruz. Korkarız ki, her halükarda Amerika Birleşik Devletleri pavyonu bir ‘mimarlığın gücünü’ savunma girişimi olarak yapısal olarak bu felaketle bağlanamayacak ve kentin yıkımı için iş birliği yapılmaya devam edilecektir,” şeklinde açıklama yapmışlardı.

Bakalım mimarların hayal gücü bir kenti kurtarmaya yetecek mi? Detroit küllerinden yeniden doğabilecek mi?

Tayland Pavyonu

4 Mayıs 2014 tarihinde, Tayland’ın kuzeyinde 6,3 şiddetinde bir deprem yaşanmıştı.

Bu depremin ardından kurulan kar amacı gütmeyen kuruluşlar vasıtasıyla mimarlar, mühendisler, yetkililer, öğretmenler, okul yetkilleri bir araya gelmişler. Olay sonrasında kırsal kesimde inşa edilen depreme dayanıklı 9 okul aynı zamanda bu birlikteliğin de bir göstergesi.

Arsenale’de bulunan Tayland Pavyonu’nda, yaşanan depreme ve sonrasında yapılan okulların sağlamlığına atıfta bulunmak deneysel bir yöntem seçilmiş. Yürüdükçe sallanan ahşap zeminde sağlam metal çubukların üzerinde duran okullar sabit kalırken daha ince metal çubuklar üzerinde binalar ise her harekette titreşiyor.

İran Pavyonu

Tayland Pavyonu’nun hemen karşısında yer alan İran Pavyonu, zeminden duvara oradan da tavana uzanan bir kent manzarası ile bizi karşılıyor.

Rewind <

> Fast Forward teması altında düzenlenen pavyon, ülkenin büyük kentlerindeki son 40 sene içerisindeki insan ölçeğini aşan hızlı gelişimi, çöküşü ve yenilemeyi ele alıyor.

Almanya Pavyonu

“Making Heimat. Germany, Arrival Country” teması altında düzenlenen pavyon ülkedeki göç sorununa değiniyor.

Bu sene pavyonun bütün kapıları kırılmış çıkan tonlarca tuğla, binanın dışında torbalar halinde yığılmış. Küratörlerin bunun yapmalarının altında yatan sebep “Pavyon açık. Almanya açık” diyerek ülkedeki göç ve mülteci sorununa atıfta bulunmak.

Pavyonda ücretsiz olarak dağıtılan ayran; Almanya’da yaşayan topluluklara özgü şeylerin bez çantalara basılması oldukça ilgi görüyordu.

Sergide kullanılan malzemeleri www.makingheimat.de veritabanında bulmak mümkün.

Kore Pavyonu

Kore Pavyonu “The FAR (Floor Area Ratio) Game” diyerek Seul’deki emsal sorununa el atmış.

Pavyonun küratörü Sung Hong KIM, tema metninde “Aravena’nın metnini okuyunca aklıma Kore’deki emsal oyunları geldi. Ülkedeki mimarların %99’u ayakta kalmak için bu oyunları oynamak zorunda” diyor.

Bunlar size tanıdık geldi mi? Detaylar http://www.korean-pavilion.or.kr/layout.html adresinde.

Britanya Pavyonu


Saatler odası

Britanya Pavyonu, günümüzde değişen konut kavramını sorguluyor, kendi halkına ve mimarlık kültürüne değişen günlük yaşam üzerine sorular soruyor.


Yıllar odası

Pavyon, “Saatler, Günler, Aylar, Yıllar ve On Yıllar” olmak üzere 5 farklı odaya ayrılıyor. Her bir oda ziyaretçileri farklı sözler ile karşılıyor:

Saatler: “Hiçbir şeye sahip olma, her şeyi paylaş.”

Günler: “WiFi neredeyse evin orasıdır.”

Aylar: “Ev işi olmadan bir ev.”

Yıllar: “Spekülasyon olmadan yaşama mekanı.”

On Yıllar: “Fonksiyonsuz bir oda.”

Detaylar http://design.britishcouncil.org/venice-biennale/VeniceBiennale2016/ adresinde.

Danimarka Pavyonu

“Art of Many and the Right to Space” teması altında düzenlenen Danimarka Pavyonu’nda davet edilen 70 mimarlık ofisi, Danimarka mimarlığına özgü sosyal ve hümanistik mimari yaklaşımı sergiliyor.

Sergi öğesi olarak proje maketlerinin kullanıldığı pavyonda oldukça yoğun ve çok katlı bir sergileme düzeni tercih edilmiş. Bu da projeleri incelemeyi oldukça zor hale getiriyor.

Avusturalya Pavyonu

Avusturalya Pavyonu yeni binasında kendileri için oldukça önemli bir kültürel olgu olan yüzme havuzlarını konu ediyor. Avusturalya Mimarlar Enstitüsü, Aileen Sage Architects ve Michelle Tabet tarafından tasarlanan sergi yüzme havuzunu hem fiziksel hem de fikren merkeze alıyor. Havuzların aslında kamusal bir mekan ve halk için yaşamsal bir öğe olduğunu söylüyor.

İsviçre Pavyonu

İsviçre Pavyonu’nun küratörü Christian Kerez, mekanın ortasına beyaz bulutsu bir strüktürü yerleştirmeyi tercih etmiş. “Incidental Space” isimli yerleştirme, ortasındaki boşluktan ziyaretçileri bu amorf mekanın içine davet ediyor. 

Perez, yerleştirmesinin bienalin posterindeki merdivenli kadın gibi mimarlığa farklı bir perspektiften bakılmasını sağladığını söylüyor.

Şili Pavyonu

Şili Pavyonu, Arsenale’de bulunuyor. Bu seneki pavyonda Şili’nin kırsal kesiminde yaşayanların hayatlarına uzanarak, mimarlık öğrencilerinin yerel malzeme ve atık malzemeler kullanarak onlar için yaptıkları projeler sergileniyor. Oldukca narin malzemeler kullanılarak üretilen maketler, işitsel malzeme ve videolar ile desteklenmiş.

Etiketler

Bir yanıt yazın