“Böyle Bir Dönemde Mimarca Alevilerin Yanında Durabildiğim İçin Mutluyum”

Maltepe Belediyesi Gülsuyu Cemevi ve Kültür Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması'nın kolokyumu ve ödül töreni 1 Ağustos Cumartesi günü Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Ödül töreni ve kolokyum, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın konuşmasıyla başladı. Yarışmanın açılma sürecinden bahseden Kılıç, jürinin yarışmanın sonuçlanmasının ardından devam edecek süreçte 1. ödül müellifine danışmanlık yapmalarını dilediğini belirtti. Yarışmaya katılan 55 projenin kitap haline getirilerek, ilgili kurumlar, cemevleri ve araştırma yapmak isteyenlerle paylaşılacağını söyleyen Kılıç’ın konuşmasından sonra yapılan ödül töreninin ardından kolokyuma geçildi.

Katılımın yoğun olduğu kolokyum, Mete Tapan yönetimde başladı. İzleyicilerden ilk sözü, Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı aldı. Cemevlerinin mekansal gereksinimlerini ve bu mekanların birbiriyle ilişkilerinin önemli olduğundan bahseden Saçlı, yurt, kreş işlevlerinin cenaze işleviyle çakışmasının, çoğunlukla yaşlıların kullandığı cemevinin üst katlarda olmasının uygun olmayacağını belirtti. Mevcut yapının çok büyük emeklerle yapıldığını, 1. ödül alan projenin başka bir arsaya yapılmasını temenni ettiklerini söyledi.

Bahsedilen mekansal sorunların jüri için de çok önemli bir kriter olduğundan bahseden Günkut Akın, 1996 yarışmasının aksine projelerin belirli bir arsa için tasarlandığını, topoğrafya ile uyumun projenin başarısını oluşturduğunu ekledi.

Yapının yıkılması ya da yıkılmaması kararının jüri için çok zor olduğundan bahseden Nevzat Sayın, kararı yarışmacılara bıraktıklarını, yarışmacıların kendilerini ikna etmelerini beklediklerini söyledi. Danışmanlarıyla beraber en az 3-4 kişilik ekiplerden oluşan 200 kişilik bir mimar-mühendis topluluğunun bu yapı üzerine çalışmasının çok değerli olduğunu ekledi.

1. ödül müellifi İbrahim Eyüp, saygı duyma amacıyla mevcut yapının 3 düzlemini koruyarak 4 düzlemini yıktığından fakat mevcut yapının aks sisteminde sorunlar olduğundan bahsederek jüriye “Mevcut hali yıkılıp yeniden yapılmalı mı?” sorusunu yöneltti. Nevzat Sayın, bu kararın yarışma sonrası süreçte jüri ve danışmanlar ile çalışılarak verilmesine inandığını belirterek, 1. ödül alan projede korunan alanı “dünyanın en pahalı otoparkı” diye nitelendirdi.

Aynı soruyu jüri üyelerinden Şükrü Aslan, yarışmanın açılma süreci hakkında bilgi vererek cevapladı. “3 iyi mimar tarafından tasarlanan, 3 farklı projenin danışmanlığını yapıyorduk, bütün çabamız mevcut yapının yıkılmamasıydı. Cemevinin üst katta olması, cenaze işlevlerinin sorunları çözülemiyordu. Mimarları serbest bırakalım, yıkılmadan iyi projeler çıkarsa onları değerlendirelim istedik.” dedi.

Yarışma katılımcılarından Sinan Omacan, “5 metreye 2 araba park edilemeyeciğini görmek için yarışma açmaya gerek yok” diyerek jürinin yapının korunabileceğine inanmadığını düşündüğünü söyledi. “Yıkmak, tarihi hatırlamamak demek. Yapıyı korumak belki maddi açıdan zarar ettirecek fakat bu bir mücadelenin nesnesi, beğenelim ya da beğenmeyelim.” diyen Omacan, “Şehirlerde seküler mekan duygusunu kurmak için yolumuz var” sözleriyle, projeler üzerinden mistik mekan kavramını sorgulamaya devam etti. Bunun üzerine profanlık, maddilik, tüketime dönüklük gibi kavramların daha yaygın olduğunu belirten ve kutsallık duygusunun önemine değinen Günkut Akın, “Mistik sözcüğü bile profanlaştı. Profan bir şeyi pazarlayabiliyorsunuz. Bu profan, maddi dünyaya kutsallıkla direnilebileceğini düşünüyorum.” dedi. 2. ödülü alan projenin kutsallık hissini çok iyi verdiğini, fakat ödül grubunda kutsallık duygusunun hissedilmediği projelerin de olduğunu söyledi. 

Nevzat Sayın, yapının yıkılması konusunda kesin bir düşünceleri olmadığını belirterek, “3. ödül alan proje nerede olduğunun farkındaydı, bu anlamda çok başarılı bir projeydi. Mevcut yapı daha iskelet haliyle bulunduğu yerle çatışıyor.” dedi.

İzleyicilerden gelen mevcut yapı için mimardan izin alınıp alınmadığı sorusu üzerine Nevzat Sayın, yazılı izin alındığı şeklinde cevaplayarak, yapıdan da rıza aldıklarını düşündüğünü ekledi. 

Gücünü çeşitten alan Aleviliğin, kente görünürlüğünü mimarlık ile sabitlemek, tek tip bir cemevi aramanın doğru olup olmadığını soran Görsel sanatçı Yasemin Özcan’a cevap olarak Günküt Akın aynı kaygıları kendisinin de duyduğunu söyledi. Özcan ayrıca “Mimardan ve yapıdan rızalık almanın yanı sıra mahallelinin de rızasını almak gerekir” dedi. 

Son olarak 1. ödül müellifi İbrahim Eyüp’e söz verildi. Eyüp, Gazi Mahallesi’ndeki cemevine gaz bombaları atılmasını hatırlatarak, “Böyle bir dönemde mimarca Alevilerin yanında durabildiğim için mutluyum” dedi.

Yarışmaya katılan 55 proje,  2 hafta boyunca Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi Galeri A’da sergilenecek. 

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın