Bostanları Koruyalım Ama Nerede Bu Bostanlar?

Kentinizde saklı kalmış doğal alanların yerini biliyor musunuz?

Gezi Direnişi ardından kamu otoritelerinin yerine getiremediği yükümlülükleri sivil insiyatifler üstlenerek kentte “boş buldukları” alanları “kamusal” alanlar olarak kullanmaya, bu alanlarda forumlar düzenlemeye ve ezelden bu işlevi olanları da “bostan” olarak kullanmaya başladılar.

Bunlardan son günlerde en öne çıkanı kuşkusuz, 1999 Marmara Depremi’nin ardından hazırlanan, 2001 yılında duyurulan “İstanbul Acil Eylem Planı” kapsamında afet toplanma alanı olarak ayrılan bugünlerde ise imara açılacağı gerekçesiyle gündemde olan Caferağa Mah., Şair Nefi Sokakta sağlık ocağı bitişiğindeki yeşil alan.


Fotoğraf: Antonin Weber

Bu alan şu anda Caferağa Dayanışması’nın büyük çabaları ile “Moda Gezi Bostanı” olarak kullanılıyor.

Yakından tanıdığımız dostlarımızdan da bildiğimiz üzere bostanın domatesler iyice olgunlaştı, biberlerin acıları keskinleşti.


Fotoğraf: Antonin Weber

Fakat tabiki İstanbul bostanları bununla sınırla değil. Gezi Direnişi’nin bu bostanları keşfetmek ve onlara sahip çıkmak konusunda bir adım olduğu ve çoğu diğer konuda olduğu gibi bir kentsel “uyanma”ya sebep olduğunu söylemek mutluluk verici. Artan imar yoğunluğu ardından kalan bu vahşi alanları keşfetmek bize “kenti” ve birbirimizi keşfetmek adına da çok şey kazandırdı.


Fotoğraf: Antonin Weber

Fakat önümüzde halen duran bir problem; bu alanları bulmakta.  Hızla büyümeye devam eden kentte, bu minik yeşil alanlar da görece olarak ufalmaya devam ediyor.

Kendi direniş pratiğimizi bir süzgeç olarak önümüze koyarsak, kent ne kadar monoritmik gözükse de içerisinde halen vahşi alanlar var ve bunları bulmak, kentsel bioçeşitliliği keşfetmek, 21.yy kamusal hayatı için büyük önem taşıyor. Kentte yaşayanlar için gerilla kentsel tarım ve bostancılık sıkışmış kentsel mekanda yarattığı özgürlük ve kamusallık farklı bir vurguya sahip…

Kentte yaşayanlar da böyle alanlara ihtiyaç duyuyor. Hafta sonları veya tatillerde toprağa dokunabilecekleri alanları tercih ediyor.

Tüm dünyada yayılan bu anlayışa paralel olarak Montreal Kollektifi kentteki bu yeşil alanları keşfetmenin önemine inanarak Wild City Mapping adlı çalışmayı ortaya koymuş. Kentte el değişmemiş yeşil alanları bulmak amaçları. Biraz naif ve yeşilin namusuna inanan bir proje gibi gözükse de mottolarının “Nerede olduğunu bilmediğiniz şeyi koruyamazsınız!” olması, bu haberin yazılış sebebi. 

Herkesin kullanımına ve paylaşımına açık bir kaynak olan haritaya Montreal’de yaşayan herkes eklemelerde bulunabiliyor.

Nerede olduğunu ancak yıkıldıktan yada imara açıldıktan sonra öğrenmenin acısını belki en çok İstanbul yaşadı. Devir teknoloji devri. Buna son vermenin zamanı neden olmasın…

Etiketler

3 yorum

  • azmi-acikdil says:

    Bostan dedikleriniz benim çocukluğumun (Manisa) yangından sonra boş kalan arsalarıydı. Sokakların çoğu arnavut kaldırımı olduğu için kağıttan yumak yapıp (ip) kırnamla sıkıp yaptığımız kağıt topla oynadığımız alanlardı.. Çelik çomak, cambalik (misket) humba (kilden yapılmış misket) gruplar halinde bu boş arsalarda oynardık. Çocukluk heyecanlarımız; Oyuna alınanların sevindiği, atılanların üzüldüğü, eve dönme saatlerinin unutulduğu, şimdilerde farkına vardığımız imkansızlıkların, makaradan oyuncak, telden araba, bezden bebek, gazete kağıdından kayık, daha sonraları imkanların oluştuğu gençliğimin philips marka abilerimin bisikleti…
    Şimdi; torunlarımın oyuncakları hayranlık uyandırırken evin salonundan başka Cumhuriyet Meydanında kumandalı araba kullanmayı beklemek, bisiklete binmeleri için cami avlusuna gidebilmek, hafta sonu köy hayatını yaşabilmek börtü böcek ile tanışmak, karıncaları seyretmek, için hafta sonunu beklemektir o da büyüklerin fırsatı olduğunda yaşayabilmektir çocukluk.
    Şimdi adına bostan dediğimiz alanlar o zamanlar karpuz kavun tarlasından ibaretti.
    Şimdi Sultan Camii Parkında (Mesir saçılan cami) o zamanlar at arabalarına piramid şeklinde yerleştirilmiş 20-30 adetten oluşan, bir araba dolusu, evlere alınan karpuzun kavunun adıydı bostan.

  • firat-seymen says:

    Merak edenler için bostanımızın facebook sayfası:
    http://rktr.co/1mMDNyo

  • azmi-acikdil says:

    Bostanınızı ve çalışanlarınızı beğendim. Kapak sayfasında selam verenlerden kurt selamı yapan olsaydı daha da beğenecektim. Bostanınız bereketli olsun.

Bir yanıt yazın