Bienal ‘Meydanlara’ İnemiyor

Gezi eylemlerinin de etkisiyle küratöryal bir tercihle kentsel kamusal mekanlardan çekilme kararı alan 'kamusal alan' temalı 13. İstanbul Bienali'nin sergi mekanları Antrepo No.3, Galata Rum Okulu, ARTER, SALT Beyoğlu ve 5533 olarak açıklandı.

Küratör Fulya Erdemci, 14 Eylül-20 Ekim tarihlerinde yapılacak 13. İstanbul Bienali’nin ‘Anne, ben barbar mıyım?’ başlıklı kavramsal çerçevesini açıklarken kentsel dönüşüm üzerinden ‘kamusal alan’ı tartışmaya açmak istediğini, mekan olarak da Taksim’den başlayıp Tarlabaşı, Haliç Tersanesi ve Karaköy’e, oradan da Galata Köprüsü üzerinden eski şehre uzanan bir yürüme güzergahı düşündüğünü belirtmişti. Anlaşılan o ki Fulya Erdemci’nin hayalındeki ‘kamusal mekanlar’ yerel yönetim ya da kamu engeline takıldı ve bienal meydanlara inemeyecek. Zira bienal sergilerinin Antrepo No.3, Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, ARTER, SALT Beyoğlu ve Unkapanı’ndaki 5533’te yer alacağı açıklandı.

Kentsel kamusal mekânlara müdahalede bulunan pek çok proje içermesi planlanan 13. İstanbul Bienali sergileri, alınan küratöryel karar doğrultusunda iç mekânlarda gerçekleştirilecek. Küratör Fulya Erdemci aldığı küratöryal kararda Gezi eylemlerinin etkili olduğunu vurguladı: “13. İstanbul Bienali için, Gezi Parkı , Taksim Meydanı, Tarlabaşı Bulvarı, Karaköy ve Sulukule mahallesi gibi kentteki en tartışmalı kentsel mekânlara odaklanmıştık. Gezi olaylarının öncesinde kentsel kamusal mekânlara müdahale eden pek çok proje gerçekleştirmeyi planlamıştık. Ama vatandaşlarının özgür ifadelerine izin vermeyen otoriteden alacağımız izinle sokaklarda sanat projeleri gerçekleştirmenin ne demek olduğunu sorguladığımızda, bağlamın tamamen değişerek bu projelerin ortaya çıkış nedenlerini ötelediklerini gördük. Ve kentsel kamusal mekânlardan çekilme kararı aldık.”

Kentsel kamusal mekânlardan çekilme kararının mekân konusunda önemli bir soruna da yol açtığını belirten Erdemci, “Ama ARTER ve SALT Beyoğlu gibi sanat kurumlarıyla ve 5533 gibi bir sanatçı inisiyatifiyle kısa süre içinde işbirlikleri geliştirerek, bu sorunun üstesinden gelebildik. Ayrıca, kamusallık kavramını yeniden düşünmeyi öneren bu bienalin herkese açık olmasını baştan beri arzu ediyorduk. Ama Gezi sonrasında kentsel kamusal mekânlardan çekilme kararıyla, kavramsal çerçeveyle örtüşen bir kamusallık yaratabilmek adına bienalin bu edisyonunu ücretsiz yapmayı başardık” diye konuştu.

Sanat otoriteleri tarafından dünyanın en etkili sanat bienalleri arasında gösterilen İstanbul Bienali’nin 13’üncüsü, İKSV tarafından 14 Eylül-20 Ekim tarihleri arasında Koç Holding sponsorluğunda yapılacak.

Etiketler

Bir yanıt yazın