Başbakan Olunca Mimar da Olursun

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Ahmet Hakan bugünkü yazısında, mimar olmakla Başbakan olmak arasındaki ince çizgiyi ele alıyor...

Paran çoksa…

Mimarların yaptığı projeleri “bu değil, bu değil, bu hiç değil” diye fırlatıp atacak kadar özgüven sahibi olursun…

Başbakan olursan…

Tıpkı paran çokmuş gibi davranma lüksüne sahip olabilirsin.

– Çamlıca’ya cami yapacağım diye tutturabilirsin.

– Proje yarışması açarsın…

– Selatin camileri taklit eden bir projeye birincilik verirsin.

– Birinci gelen o projeyi önüne koyup kafana göre düzenlemeler yaparsın.

– Kubbeleri yumuşatır, revakları kaldırır, kapıları büyütürsün…

– Kendini bir Mimar Sinan kadar yetkin hissedersin.

Denklem basittir çünkü:

Başbakan olunca otomatikman “mimar” da olmuş olursun.

Bu ülkede…

Paran çoksa ya da başbakansan…

– En uzağa sen gidersin, en yakından sen dönersin.

– En iyi ekonomist sen olursun…

– Uzay teknolojisinden de sen çakarsın, nüfus planlama hareketlerinden de…

– Sosyolojiye sen vâkıfsındır, tıbbı hekimlere öğretirsin.

– Pedagojik formasyon alanında kimse eline su dökemez…

– En iyi yönetmen sensindir, en iyi tiyatrocu sen…

– Sanat eleştirmeni olursun, heykellerden süper anlarsın…

– İlber Hoca da kim oluyormuş, en iyi tarihçi sensindir…

Ben şunu bilir, şunu söylerim:

Bu ülkede rahat etmek istiyorsan…

Ya paran olacak ya da iktidarın…

İkisi olunca her şey olursun..

Etiketler

Bir yanıt yazın