AOÇ’deki Talana Bilirkişi Heyetiyle Tanıklık

Başbakanlık’ın hizmet binasının yapılmasına karşı açılan dava da bir buçuk yıl sonra bilirkişi keşfi yapıldı.

Atatürk Orman Çiftliği arazisinde yükselen Başbakanlık Binası’na giriş izni alamayan Oda yöneticileri bilirkişi keşfi ile binaya girebildi. Meslek Odaları, Başbakanlık Hizmet Binası’na ilk kez adım attı.

Atatürk Orman Çiftliği’nin sit derecesinin 1. dereceden 3.dereceye düşürerek yapılaşmaya açılmasına yönelik Ekim 2011’de başlayan dava süreçlerinde ilk bilirkişi keşfi bugün yapıldı. Keşfe Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun katıldı. Ayrıca tüm odaların avukatları keşifte hazır bulundu. Atatürk Orman Çiftliği arazisinin sit derecesinin 1. dereceden 3. dereceye düşmesine 2 yıl kadar önce Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Çevre Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, Peyzaj Mimarları Odası, ortak dava açmıştı. Öğretim görevlilerinden oluşan bilirkişi heyeti keşfi, meslek odalarının vekil avukatlarının ve oda yöneticilerinin, davalı ve davacı tarafların katılımıyla tamamladı. Başbakanlık yeni yapılan devasa büyüklükteki binasında bilirkişiler keşfi yürüyerek yapıp yapmamak konusunda tereddütte kaldı. Binanın tüm çevresini, yürüyerek gezemeyeceklerine karar vererek, tüm binayı görebilecek bir alanda kısa bir yürüyüşle inceleme yaptı. İnceleme yaklaşık 2 saat kadar sürdü.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Tezcan Karakuş Candan keşif sonrası düşünceleri şöyle ifade etti. “Aylardır AOÇ’deki talanı yerinde tespit etmek için içeri girmeye çalışıyorduk. Defalarca, içeriye alınmamamızın, kapısından dönüşümüzün arkasında yatanı biliyorduk ama bu kadar devasa bir yapıyı görünce insan ürperiyor. AOÇ’nin kalbine saplanmış bir hançer gibi karşımızdaydı bina, yüreğimin sızladığını hissetim… binlerce ağacın katlini görmek… O beton yığının arasında yüzlerce kişiyle korunan bu inşaat, Türkiye’de hukuksuzluğun, ihanetin abidesi olarak tarihe geçecek. Kamu vicdanından kurtulmak mümkün değil… Çok üzüntü verici bir keşifti. Kesilmiş ağaçların kökleri, beton dökülen kökler, yıkılan ağaçlar insanı hüzünlendiriyor. Beni en çok yıkılmış beton dökülmüş dalları kırılmış bir ağacın inatla direnişi hayata her durumda tutunuşu etkiledi. Dallarındaki her bir çiçek için AOÇ için umudu beslemeye, teslim olmamaya devam edeceğiz.” Demokratik bir ülkede, bu davanın yürütmeyi durdurması hemen verilirdi biz ancak 1,5 yıl sonra bilirkişi keşfine gidebiliyoruz… Bu talanı yapanlar tarihe karşı sorumlular” dedi.

Etiketler

Bir yanıt yazın