Ankara Resim ve Heykel Müzesi Yenilendi

Ankara Resim ve Heykel Müzesi, başta teşhir salonları olmak üzere geçirdiği kapsamlı restorasyon ve bakım çalışmasının ardından düzenlenen törenle ziyarete açıldı.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi bahçesinde düzenlenen törene, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile bazı milletvekilleri ve davetliler katıldı.

Bakan Günay, törende yaptığı konuşmada, Etnografya ve Resim ve Heykel müzeleri ile Bakanlığın binasının Cumhuriyetin ilk eserlerinden olduğunu ifade ederek, ”Bunlar birbirinden seçkin, birbirinden güzel anıtsal yapılar. Bunların bir kısmı geçmiş yıllarda çevresiyle ve içiyle bir miktar ihmal edilmiş durumdaydı. Son yıllarda biz elimizden geldiği kadar bütün bu güzellikleri yeniden çevresiyle birlikte canlandırmaya çalışıyoruz” dedi.

Yeni Hükümetin güvenoyu aldığını, bunun millete, devlete ve vatana hayırlı olmasını dilediğini belirten Bakan Günay, şöyle devam etti: ”Ancak geçen Hükümet döneminde yaptığımız çalışmaların bu meydanda küçük bir malzemesini sunduğumuzu düşünüyorum. Çünkü hemen arkada bizim bir Bakanlık binamız var. İşe başlar başlamaz, 1926 Arif Hikmet Koyunoğlu yapımı binanın arkasına 60’lı yıllarda yapılmış bulunan ve bu mimariyle hiç bağdaşmayan bir eklenti vardı 8 katlı. Yıkmakla işe başladık. Hemen yanı başında köprü altında 20-30 yıldır var olan salaş bir çarşı vardı. Onu ortadan kaldırdık. Hava Kuvvetlerinin misafirhanesinin de 1980’li yıllardan sonra, yargı kararlarının dinlenmediği bir dönemde inşa edilmiş bulunan, 25 yıldan beri süregelen kaçak çatı katı vardı. Bütün onları ortadan kaldırdıktan sonra bu mekana sıra geldi.”

Etnografya Müzesi ile Resim ve Heykel Müzesinin aynı tarihlerin yapıları olduğuna işaret eden Günay, Resim ve Heykel Müzesi’nin geçmiş yıllarda çeşitli amaçlarla kullanıldığını, 1980’lerin öncesinde merhum Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün direktifleriyle bir Resim ve Heykel Müzesi haline getirilmesinin kararlaştırıldığını söyledi.

O dönemde çeşitli kamu kurumlarından resimler ve heykellerin toplandığını dile getiren Günay, şöyle devam etti:

”Mütevazı bir müze olarak açılmış ama yol boyunca çok ihmalkarlıklara uğramış ve önceki yıllarda çeşitli tartışmalara konu olmuş bir yapıydı. Ben uzun bir kapanış döneminden sonra almıştım, 2007’de. Bir açılış yaptık ama daha sonra gördüm ki o açılışla yetinmek doğru değil. Çünkü binadaki teşhir mekanları son derece sınırlı, güvenlik imkanları son derece yetersiz. Çalışma arkadaşlarımla birlikte bunları yeni baştan ele aldık, bir yıla yakın bir süre. Güvenlik sisteminden teşhir mekanlarına, içindeki salonlara kadar yeni baştan düzenledik. İçeri girince bir periyodik sergi salonu vardı. Sol tarafta koridorlar ve kullanılmayan birtakım depolar vardı. Bütün onları teşhir mekanı haline getirdik. Tavanlar, garip bir biçimde orijinalliği yitirilmişti, 1.5 metre kadar asma tavanlar yapılmıştı. Onları kaldırdık. Özgün mimariyi ortaya çıkardık. Burada 300’ün altında olan resim ve heykel sergisi şimdi 800’e ulaştı. Heykel 26 civarındaydı, şimdi 80’lere ulaştı. 250 civarında resim vardı sergide, 700’leri aştı ve toplam sayı 800’ler civarına ulaştı.”

Binanın yanı sıra mekanda da çalışmalar yaptıklarını ifade eden Günay, ”Burada çeşitli dönemlerde yapılmış çeşitli müdahaleler vardı. Kaldırımlar, birbiriyle uyumsuz çevre düzenlemeleri vardı. Hem Resim Heykel Müzesi hem de Etnografya Müzesi’nin aslına sadık biçimde yeni baştan düzenlenmesini sağladık. Ankara’nın mimarisine uygun biçimde Ankara taşı kullandık çevrede” diye konuştu.

Bahçedeki Atatürk anıtının bir İtalyan mimarın elinden çıktığını ve en güzel Atatürk anıtlarından birisi olduğunu anlatan Günay, şunları kaydetti: ”Anıtta atın ayağının bastığı kaide ile içerdeki zemin, Atatürk’ün katafalkının 15 yıl boyunca kaldığı alandır. Bu heykelin bakımsızlığını, bir milletvekili arkadaşımız geçmiş yıllarda Meclisin gündemine getirmişti. Heykel, bütün çevresiyle birlikte elden geçirildi. Bütünüyle bu mekan Ankara’nın yeniden sevgiyle kullanacağı bir alan haline dönüştürülmüş oldu. Bu binaların bir özelliği, rahmetli Atatürk, her iki binanın yapımı sırasında defaatle gelmiş, benim Cer Modern ve bu binaların tadilatına her fırsatta gelip gitmem gibi. O zaman buradan baktığınız zaman karşınızda birçok çirkin yapı yok. Burası bir bataklık, Gençlik Parkı inşa edilmeye başlanmış ve Ankara Çayı buradan geçiyor. Oturmuş, bir sandalye koymuş ve ‘Çocuk’ demiş yanındakine, ‘Şurada oturmak istiyorum ve burayı bir yeşil bahçe olarak hayal ediyorum ve burada yıllarca oturmak istiyorum.’  Sonra 1938’den 1950’ye kadar bu kapı girişindeki katafalkta, burada uzun süre istirahat etti. Onun dileği böylece, bir bakıma Yaradan tarafından da kabul edilmiş.”

Daha sonra Bakanlar Ertuğrul Günay, Binali Yıldırım ve Erdoğan Bayraktar, müzeyi gezdi. Burada bir gazetecinin müzenin ”güvenlik sistemi” ile ilgili sorusu üzerine Bakan Günay, ”Geçmiş yıllarda bir çelik kafes bile yoktu. Şimdi parmak izli giriş var. Son derece güvenlikli ve modern bir teknoloji kullanıldı” diye konuştu.

Etiketler

Bir yanıt yazın