18. Venedik Bienali’ne Paralel Olarak Açılan “the New Together” Sergisinde Türkiye’den de Projeler Yer Alıyor

Han Tümertekin’in Rami Kütüphanesi projesi ve Salon Alper Derinboğaz’ın Fitaş Pasajı projesi, Platform’un “the New Together” isimli sergisine seçildi. 140 uluslararası projeyi bir araya getiren etkinlik 18. Venedik Bienali ile bağlantılı olarak Scuola Grande di Misericordia'da devam ediyor.

Rami Kışlası 1770’lerde inşa edilmiş ve yaklaşık 40.000 metrekare alana sahip. Program, “El yazması eserler”, çocuk ve yetişkin kütüphaneleri ile okuma odalarından oluşuyor. Ayrıca avlunun altına yerleşen, ziyaretçiler tarafından da izlenebilen bir kitap deposu içermekte. Tek katlı yüksek hacimlerden oluşan yapı 50.000 metrekarelik bir avlu çevresinde yer almakta.

Ofisin mimari yaklaşımı benzer her durumda yaptığı gibi, tarihi yapının özgün mekansal kalitelerini ortaya çıkartmak ve en az fiziksel müdahale ile yeni işlevlerini yerleştirmek şeklinde özetlenebilir. Yapı zaman içinde uğradığı değişikliklerden arındırıldıktan sonra yeni programın gerektirdiği şekilde bölgelere ayrılmıştır. Bölgeler arasındaki ilişki yaklaşık beş metre genişliğinde ve 1,4 km boyundaki bir koridor ile kuruluyor. Bu büyüklükte bir alanın yalnızca dolaşıma ayrılması yerine bir bölümünü amfitiyatro gibi basamaklandırarak “informal seating” için alan yaratıldı.

Hacimlerde ise yeni işlevlerin yerleşebilmesi için asma katlar eklendi. Bu katların taşıyıcı sistemi kitap raflarının taşıyıcıları ile birlikte kurgulanarak ve tasarlanarak mekan bütünlüğünün zedelenmemesi sağlandı. Yirmi beş yıl önce bir kitabevi için Han Tümertekin’in tasarlamış olduğu kitaplık sistemi bu projede de kullanılarak iyi tasarımın sürdürülebilir olduğunu bir kez daha gösterdi.

Fotoğraf: Orhan Kolukısa

Alper Derinboğaz’ın tasarladığı yeniden işlevlendirme projesi, İstiklal Caddesi’ndeki önemli pasaj binalarından biri olan Fitaş Geçidi’nin eski canlı hayatını yeni fonksiyonlarla geri getirmeyi hedefliyor. Sıradan bir mimari dille 60’lı yılların ortalarında üretilmiş bu yapının önemi, bir zamanlar barındırdığı kültürel ve eğlence mekanlarında birikmiş kolektif hafızaya dayanıyor.

Salon tarafından projelendirilen Fitaş Pasajı’nın yeni yüzü, vitrinleşen sokak dokusuna karşın İstiklal Caddesi’nin eski yıllarındaki önemli kimlik öğelerinden birini oluşturan tabelalara atıfta bulunuyor ve yapının dikey karakterini vurguluyor. Yapıyı klasik pasajlardan ayıran en önemli fark, geçit niteliğinin yanı sıra 7 kata dağıtılmış farklı fonksiyonların bir arada olduğu bir alışveriş ve eğlence merkezi niteliği taşımasıdır. Bu nedenle içinden geçilen bir pasajın ötesinde vakit geçirilecek katların birbirleri ile ilişkisi de projede önem kazanmakta. Bu anlamda yapıyı yatayda bir pasaj düşeyde ise hareketli bir sokak olarak görmek mümkün. Orijinal yapıya küçük müdahalelerle pasajın geçiş mekânı karakterini geri kazandırırken İstiklal Caddesi’nin hareketli turistik hayatı ile Kurabiye Sokak’daki izole doku arasında bir bağlantı kuruyor.

Fotoğraf: Marc Goodwin

Salon Alper Derinboğaz, Han Tümertekin, Emre Arolat, SO Architecture, Caps Office ve Kaat Architecture da sergiye Türkiye’den katılan mimarlık ofisleri arasında. Sergi 20 Mayıs – 30 Temmuz tarihleri arasında Venedik’teki Scuola Grande di Misericordia’da ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.

Ayrıca Alper Derinboğaz, Platform Mimarlık Festivali kapsamında 24 Haziran’da bir konferans verecek. Seçilen projelerin tüm yazarlarının konuşmaları 23-26 Haziran 2023 tarihleri arasında devam edecek.

Tarih:
Sergi: 20 Mayıs – 30 Temmuz 2023

Yer:
Scuola Grande Della Misericorida
Sestiere Cannaregio, 3599 – 30121 VENEZIA

Küratör: Luca Molinari ve Simona Finessi
Sanat Direktörü: Angelo Dadda
Sergi Tasarımı: Superluna

Etiketler

Bir yanıt yazın