Yenikapı için Başka Türlü Bir Merak!*

Derin teorik analizler yapmak, bilinenleri kopyalayıp yapıştırmak, özetle lafı uzatmak istemiyorum. Boşlukta kalan eksik bilgi var ise internet üzerinden araştırıp doldurabilirsiniz.

Derdimin esası şudur; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Etüd ve Projeler Daire Başkanlığı Projeler Müdürlüğü tarafından – İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’na proje başvurusu yapılmış olan- “Yenikapı Transfer Noktası ve Arkeopark Alanı” Projesi, İstanbul 2010 AKB Yönetim Kurulu Kararı ile, “Kentsel Uygulamalar ve Kültürel Mirasın Korunması” başlığı altında yarışmaya açılmış ve projenin elde edilmesi amacıyla, “Uluslararası Ön Seçmeli Davetli Mimarlardan Mimari Avan Proje Temini Hizmet Alımı” yöntemine karar verilmiş idi.

Mimarlık kamuoyunun yakından bildiği – izlediği ve artık kentteki “çılgın proje”lerin büyük bir heyecanla kentliye sunulması nedeniyle medyada da yer alan bu yarışmaya yeterlilikleri kabul edilen yerli-yabancı 9 ekip katıldı. 4 ay proje üzerinde çalıştılar. Nisan ayının başlarında projeler jüriye sunuldu. 3 ekip projelerini geliştirmek üzere finale kaldı.

Mimarlık camiası yarışmanın oluş şeklini, sonuçlarını vs. kendi kendine tartışırken merkezi destekli yerel yönetim golü attı: Tarih 20 Haziran.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yenikapı da 1 milyon kişilik miting alanı projesini hazırlamış! Tüm medyada projenin görselleri ve özellikleri çarşaf çarşaf… Gece – gündüz ışığı ile…

Çok komik değil mi? Acıklı diyemiyoruz artık.

Aradan 2 aya yakın zaman geçti. Ne belediyeden, ne jüriden, ne bu projeye kafa patlatıp hazırlanan yerli-yabancı uluslararası ölçekte star proje grubundan, ne mimarlık kamuoyundan, ne UIA’lı jüriden ses çıkmadı –ben duymadım-.

Yeterlilik, böylesi emrivakilerle karşılaşıldığı zaman sessiz kalmak, durumu peşinen kabul etmek anlamına da mı geliyor acaba? “Nasılsa emek hakkını aldık” hissi tüm mimari egoları, sorumlulukları bastırabiliyor mu? Her durumda savrulan “parası neyse veririz” rahatlığı tüm emekleri çöpe atmaya yeter mi?

Bu yarışma için her ekibe 100.000 Dolar ödendiğini -merak ettik- biliyoruz… Yani bilinen 900.000 Dolar masraf. İMP’nin çalışmalarını ve yarışma için yapılan diğer masrafları bilemiyoruz. Jüri, organizasyon vs.

Hadi diyelim ekipler paralarını aldılar ve tüm egolarını da bastırdılar. Bizim cebimizden çıkan paraya ne olacak?

“1 buçuk, 2 milyon Dolar’la kamusal ölçekte nasıl projeler yapılır!” diye bir fikir projesi yarışması açsak; Tüm hevesli, gönüllü, acemi, emekli, deneyimli, star vs. mimar ve mimar adayları yarışsa. Ortaya çıkan projeleri bundan sonra kaptırmayacağımız paralarla yapsak…

İşin mümkün romantizmi bir yana… Başta lafı uzatmak istemiyorum dedim ama, nedenleri bilinen bu sessizlik -üzgünüm ama yerli, yabancı bu ikiyüzlülük- canımı çok sıktı. Bir ses olsun istedim, belki yazın rehavetinin içinden bir yankı bulur.

*Ben kendi kendime bunları düşünürken Andrew Finkel erken davranmış, New York Times’tan sormuş.

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın