Üretmek mi? Tüketmek mi? Kayseri’nin Son Dönem Kentsel Projeleri Üzerine…

Kayseri gibi geleneksel ve kapalı toplum yapısına sahip bir kentte özel yaşam kaçınılmaz olarak yüceltilmekte, özellikle sermayeyi elinde tutan paydaşlar tarafından konut adına "en"ler talep edilmektedir.

Günümüz pratikleri, her alanda hiç olmadığı kadar neoliberal söylemlerle üretilmekte, bu gelişmelerden etkilenen kentler ekonomik büyüme ve gelişme adına stratejik düğümler olarak kabul edilmektedir. Kente dair söylemler ise tüm dünya genelinde “rekabetçilik”, “yatırım çekme”, “marka kentler”, “kentsel pazarlama” ve “soylulaştırma” gibi neo-liberal kentleşme stratejileri ile birlikte anılmaktadır. Kentleri yönlendiren uzun vadeli stratejiler ve planlı gelişme kurgularında, sermayenin yeniden üretimine yönelik arz-yönlü kentsel politikalar hiç olmadıkları kadar etkin bir konuma gelmektedir. Tüm dünyada etkin bu süreç ülkemizde de yaşanmakta, kentler üretim ve “fazlasıyla” tüketim merkezleri haline gelmekte ve bunun içinde sermayeyi, uluslararası nitelikli emeği, kozmopolitan elitleri kente çekmek için yarışmakta, ekonomik, kültürel ve mekânsal projeler ile değişmekte-dönüşmektedir.

Anadolu kentleri de değişik hızlarda, tiplerde ve ilişkiler ağında bu süreci deneyimlemekte; farklı kentsel yörüngelerde hazırlıklı ya da hazırlıksız getirileri ile süreci yönetmeye çalışmaktadır. Kayseri kenti bu süreçte kendi dinamikleriyle farklılaşan bir kent olarak karşımıza çıkmaktadır. Son dönemde benimsediği dünya kenti, turizm kenti, sanayi kenti gibi pek çok vizyon ile kendini gelecekte tahayyül etmekte ve bu doğrultuda gerçekleştirilen projeler ile hızlı bir biçimde yeniden şekillendirilmektedir.

Geçmişten günümüze ticari anlamda canlı; rekabet ve girişimcilik düzeyi yüksek olarak anılan Kayseri, öteden beri kent yaşamının üretimine or­tak olan aktörlerin ekonomik devingenliklerindeki dinamizmi kent yaşamına aktaramadıkları yönündeki eleşitiriler ile karşı karşıya kalmakta, özellikle 2000’li yıllar ile birlikte çağdaş kentin göstergeleri olarak kabul edilen projeler ile yeni kent imgeleri yaratılarak sosyo-mekansal pratikler hızla yenilenmektedir.

Planlı gelişme…

Kayseri kentinde planlı gelişme ve modernleşme çabaları Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren etkili olmuştur. Kent 1933 yılında hazırlanan 1/8000 ölçekli şematik Çaylak Planı ile kamu yatırımlarına esas olarak, kısmi olarak planlanmıştır. Bu modernist tutumun yansıması olarak 1945 yılında kent bütüncül bir yaklaşımla Kemal Ahmet Aru–Öelsner tarafından planlanmıştır. Bu plan ile birlikte dönemin modern kent anlayışının en temel yansıması olarak kabul edilen ve kentin dokusu için en temel algıyı oluşturan geniş bulvarlı, gridal kent dokusu kentte hakim olmuş, 1975 yılında Mimar Yavuz Taşçı tarafından hazırlanan nazım plan ile kent merkezi güçlendirilerek tek merkezli ve lineer forma sahip bir büyüme şeması geliştirilmiştir.


Kayseri Planlı Gelişim Şeması, Hazırlayan: Neşe Bakır

1985 yılından itibaren uygulanan teşvik sistemi, Kayseri’de teşvikli yatırım yapanların sayısını arttırmış ve çok sayıda büyük ölçekli işletme doğmuştur. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması, 1989 yılında bu bölgeye teşvik sistemi içerisinde İkinci Derecede Kalkınmada Öncelikli Yöre statüsü verilmesi, Kayseri’de büyük işletme sayısının artmasına yol açmıştır. 1990’lı yıllardan itibaren kenti “Anadolu Kaplanı”/”yeni sanayi odağı” haline getiren bu gelişmeler Kayseri ekonomisine hâkim olan ticaret kesiminin gücünü artırmış, ekonomik yapıdaki gelişmelere bağlı olarak sosyal bir hareketlilikte yaşanmaya başlamıştır. Bu dönemde küresel gelişmelere açık bir üretim yapısını hızla benimseyen kentte, üretim ilişkileri ve üretimin mekansal yapılanması değişmeye başlamıştır.

1990’larla birlikte ekonomik olarak hızlı bir ivme yakalayan kentte bu dönemde mekansal olarak yenilenme çalışmaları ilk olarak kamusal mekanlara yönelik düzenlemeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde gerçekleştirilen kamusal mekana yönelik pratikler; kaybolmuş kimliği canlandırma, turistik hale getirme, cazibe kazandırma, yarışmada avantajlı konuma geçme, “çağdaş kent görünümüne kavuşturma” yönündeki söylemlerle biçimlenmiş; en önemli projelerden olan Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi yapıları ile çevrili, kentin ekonomik ilişkilerinin ve trafiğinin yoğunlaştığı, bir odak haline gelen kent meydanı projesi gerçekleştirilmiştir. Yine aynı dönemde eski fuar alanı yıkılarak kent halkının toplumsal etkinlik alanlarından biri olan bölge mesire alanı haline getirilmiş, alan içerisinde ayrıca Kent Müzesi ve Fuar alanı yapılmıştır.


Kayseri Kent Meydanı, (wowturkey.com,2014)

Kent bu dönemde hızlı sanayileşme ile birlikte yaşanan göç sorununu hazırlıksız yaşayan pek çok kentin aksine; 1950’lerden itibaren deneyimlenen kooperatifler yolu ile konut üretme geleneği ve yerel yönetim tarafından gerçekleştirilen büyük ölçekli toplu konut üretim faaliyetleri ile yönetmeyi başarabilmiştir. Kentte bu dönemde 25.000 konut, toplu konut yaklaşımı ile üretilmiştir. Yine yerel yönetim tarafından 1994–2008 tarihleri arasında yaklaşık 16.500 konutu içeren Eskişehir Gecekondu Önleme Bölgesi Projesi bu sorunun yönetilmesinde önemli örneklerden biri olarak kabul edilmelidir.

Merkez ve çeperlerde konut projeleri

2000’li yıllardan itibaren ise her alanda yaşanan devinim ve kentsel ölçekteki yayılma ve yaygınlaşma ile, kentin gelişimi büyük bir ivme kazanmaya başlamıştır. Bu dönemde kent sınırlarının gelişmesi sonucu yoğun bir planlama faaliyeti de yaşanmış, üst ve alt ölçekte gerçekleştirilen planlar ile kentin büyümesi temel hedef olarak belirlenmiştir. Kayseri, bölgedeki ticaret, turizm, eğitim, sağlık, spor, sanayi vb. farklı işlevlerde, ulusal – ulus ötesi (spor, sağlık, turizm vb) organizasyonlar için merkez olma misyonunu benimsemiş; bu doğrultuda gündeme gelen rezidans ve güvenlikli siteler, kentsel dönüşüm projeleri, karma kullanımlı AVM’ler, ulaşım projeleri, tematik parklar gibi kentsel projeler ile kent son yıllarda adeta bir şantiye görünümü kazanmıştır.

Bu dönemde proje odaklı gelişmelerde en büyük hareketlilik konut alanlarında yaşanmıştır. Kayseri gibi geleneksel ve kapalı toplum yapısına sahip bir kentte özel yaşam kaçınılmaz olarak yüceltilmekte, özellikle sermayeyi elinde tutan paydaşlar tarafından konut adına “en”ler talep edilmektedir. Kent için yeni bir yaşam anlayışı olarak kentsel dokunun içinde sivrilen kapalı siteler ve rezidanslar kent hayatında yeni bir katman olarak karşımıza çıkmaktadır. Kent merkezinde gecekondu bölgelerinin dönüşümü sonucu elde edilen yüksek katlı ve güvenlikli-lüks olarak gelişen bu yeni yapı, çeperlerde ise villa olarak tanımlanan, müstakil, tek ya da iki katlı kapalı yerleşmeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yeni tipoloji kaçınılmaz olarak kent genelinde özellikle mahalleler düzeyinde farklılaşmalar yaratmaktadır. Kent merkezinde Alparslan, Gültepe ve Germir Mahalleleri, kent çeperinde Çay Bağları bölgesi bu içi içe geçmeyi ve farklılaşmaları yansıtan en belirgin yerleşim alanlarıdır. Bu bölgelerde yapılaşan projeler ile kentteki gelir grupları arasında duvarlar biçimlenmekte, giderek sosyo-mekansal ayrışma yaşanmaktadır.


Kentte merkezinde ve çeperinde yapılaşan kapalı siteler

Üst gelir grubuna bu “en”leri talep eden yaklaşımla projeler üreten inşaat sektörü, orta -alt gelir grubuna ise 2004 yılından itibaren yoğun olarak TOKİ aracılığı ile ulaşmaktadır. Kent genelinde toplam 13.732 konut üreten TOKİ bu konutlardan 1.816 adetini alt gelir ve yoksul grubuna, 10.366 adedini ise orta gelir grubuna yönelik olarak üretmiştir. Kentte geçmiş dönem uygulamalardan süregelen bir yaklaşımı TOKİ de bozmamış, konutlar için yer seçim kararını diğer toplu konut alanları gibi kentin doğu ve batı aksında konumlandıracak biçimde yapılandırmıştır. Bu yapılanmalar ile merkezin kendi içinde olduğu kadar merkez ile çeperlerinde yer alan toplu konutlar ile de arasındaki sosyo-mekansal farklılaşma düzeyleri ivmelenmiştir. Aynı zamanda bu hızla saçaklanarak gelişen toplu konut ve beraberinde getirdiği yüksek katlı tipolojiden kentin çeperindeki Germir, Tavlusun gibi daha kırsal nitelikli ancak geleneksel dokuya sahip yerleşmeler de etkilenmiştir.

Ulaşım ve altyapı projeleri

Son dönemde pek çok kentte olduğu gibi Kayseri’de de ulaşım ve altyapıya yönelik projeler hız kazanmış, “modern dünya kenti” olma adına girişilen yenilenme çabalarında, özellikle şehirlerarası terminal binası, alt-üst geçitler, yollar ve kavşaklar, çevre yolu gibi çalışan hızlandırılmış bulvarlar, bulvarların kesiştiği noktalara yapılan battı – çıktılar ile yapılanan, kentin imaj değerini artıran(!), görünürlüğü yüksek projelerle bir ağ oluşmuştur.


Kayseri battı-çıktı ve yonca kavşaklar (www.kayseri.bel.tr,2016)

Kayseray tramvay uygulaması kent içi ulaşımda önemli ölçüde canlılık yaratmıştır. Tramvay hattı üzerinde Kayseri Organize Sanayi Bölgesi, Küçük Sanayi Sitesi gibi çalışma alanları; Beyazşehir, Belsin gibi toplu konut bölgeleri; Alpaslan mahallesi, Sivas Caddesi gibi kentin üst gelir grubunun tercih ettiği konut alanları yer almaktadır. Hat, sosyo – ekonomik ve yapısal karakter bakımından farklı olan bu bölgeleri de bütünleştiren bir yapıya sahiptir. Doğu ucunda yer alan Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nin kent merkezine erişilebilirliğini artırmış, kentin doğu ve batı uçlarını birleştiren ana ulaşım omurgası olmuştur. Ancak bu tramvay hattı bir yandan yerleşik alanlardaki yapısal – işlevsel dönüşümleri tetiklemiş, diğer yandan talepleri çevreye yayma adına kentin ulaşım aksları boyunca dağınık, boşluklu, parçalı gelişimi ile sorunlu bir kentsel desen ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Ulusal ve uluslararası alanda söz sahibi olmaya yönelik projeler …

Kentin turizm kenti misyonuna yönelik en önemli projelerinden olan Anadolu Harikalar Diyarı projesi ile özellikle turizm yönünden cazip bir yeni yapılanma hedeflenmiştir. Kültür endüstrisi atakları ile turizm alanında kimliğini güçlendirme adına gerçekleştirilen bu proje iletişim ve sosyalleşmenin yeniden üretildiği bir alan haline gelmiştir. Tematik park geçmişte yine kamusal bir kullanıma sahip olan Kumarlı Parkı olarak bilinen bölgede 497 bin m² alanda kurulmuştur ve içerisinde hayvanat bahçesi, akvaryum, buz pateni pisti, at binme alanları, bilim merkezi olan çok fonksiyonlu bir eğlence merkezidir. Burada temel hedef kentin kış aylarında Erciyes projesi ile yaz aylarında ise Anadolu Harikalar Diyarı projesi ile İç Anadolu’nun cazibe merkezi haline getirilmesidir .

Kent için diğer önemli bir kentsel proje ise Kayseri Kadir Has Spor Kompleksi yapısıdır. Raylı sistem bağlantılı, erişilebilirliği yüksek alanda gerçekleştirilen stadyum, 2010 yılı Dünya Basketbol Şampiyonası gibi pek çok Uluslararası organizasyon için önemli bir proje konumunda olmuştur.


Anadolu Harikalar diyarı ve içerisinde yer alan bilim merkezi

Diğer bir uluslararası ölçekte merkez yaratma vizyonuna yönelik kentsel proje ise Erciyes Master Planı’dır. Bu plan kapsamında değişik 16 farklı kış aktivitesiyle, Kayseri’yi büyük çaplı ulusal ve uluslararası kış sporlarına, uzun vadede Dünya Şampiyonası ve Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yaparak şehri, Kış Sporları Merkezi haline dönüştürmek hedeflenmiştir. Yaz mevsiminde de golf, tırmanma, dağ yürüyüşü, dağ bisikleti, rüzgar paraşütü, at binme gibi 13 farklı aktivite yapılmasına imkan sağlanarak Erciyes dağının, dört mevsim ilgi ve cazibe merkezi haline getirilmesi planlanmaktadır.

Tüketim projeleri…

Alışveriş ve karma kullanımlı projeler irdelendiğinde; Geleneksel Kapalı Çarşı, Urgancılar Çarşısı, Hacı Efendi Çarşısı, Bedesten Çarşısı gibi yapılarla şekillenmiş güçlü bir çarşı geleneğine sahip olan Kayseri kentinde son yıllarda alışveriş merkezleri ile birlikte yeni bir ticaret deneyimin yaşanmaya başladığı görülmektedir. Kayseri’de ilk alışveriş merkezi 1990’larda yapılan Kasseria Alışveriş Merkezidir. Lüks malların topluma sunulduğu bir alan imajını sunan bu alışveriş merkezini 2006 yılında kurulan Kayseri Park ve İpeksaray Alışveriş Merkezi takip etmiştir. 2010 yılında Kayseri’nin sembolü Meysu Fabrikası’nın kapanmasının ardından yerine Meysu Outlet Alışveriş Merkezi açılmış; ardından 2011 yılında Kayseri Forum Alışveriş Merkezi inşa edilmiştir. Forum Alışveriş merkezi, 1945 Öelsner-Aru planında belirlenerek yapılanmış kent stadyumunun bulunduğu alanda, konut, ticaret, ofis kullanımları ile karma kullanımlıdır. Kayseri Park AVM, Meysu Outlet yalnızca güvenlikli, alışveriş odaklı bir yapıya sahipken, İpeksaray (ofis, ticaret), Forum AVM (ticaret, konut, turizm), BYZ GARAGE (otel, ticaret) karma kullanımlı bir yapıya sahiptir. Güvenli, kontrollü olarak tanımlanan bu alanlar günümüzde yoğun rağbet gören yerler olarak belirtilebilir. Kentte, giderek varlığını hissettiren ayrışma, kamusal/özel, içerisi/dışarısı, içselleştirici/dışlayıcı gibi bu mekanların üretimindeki asal elemanlar ile yaşanan deneyimleri yeni boyutlara taşımıştır. Mekânsal düzlemde karşımıza çıkan bu tablo, şüphesiz ki, sadece Kayseri’ye özgü olmayıp, ulusal platformda pek çok kentte yaşanılan bir kimlik erimesidir.


Kayseri kenti’nde yer alan AVM’ler, Hazırlayan: Neşe Bakır

Dönüşüm projeleri…

Sanayi, turizm, spor ve ticaret alanlarının artması yönünde girişilen çabaların olumlu sonuçları ile birlikte sermaye güçlenmiş, güçlenen sermayenin taşınmaz üzerinden birikim yapma arayışına girmesiyle birlikte kent saçaklanarak genişlemeye devam etmiştir. Özellikle merkeze yakın ve konum avantajına sahip bölgeleri değerlendirme istemi artmış, kent merkezine yakın, ulaşım ağları açısından avantajlı konuma sahip gecekondu mahalleleri hızla dönüşmeye başlamıştır. Bu nedenle kentin son dönemde gündemindeki en önemli gelişme kentsel dönüşüm projeleri olmuştur. Başlangıçta müteahhitler eliyle parsel bazında yaşanan bu faaliyet son dönemde müthiş bir hız yakalamış, Kocasinan İlçesi’nde Cırkalan Mahallesi, Ziyagökalp ve Yenidoğan Mahalleleri, Seyrani Mahallesi, Ahi Evran Mahallesi, Yunusemre Mahallesi, Argıncık Mahallesi Yeşil Mahalle, Kuşcu Mahallesi, Oruçreis Mahallesi, Mithatpaşa Mahallesi, Erkilet Mahallesi, Yıldızevler ve Uğurevler Mahallesi; Melikgazi İlçesinde ise Kazım Karabekir Mahallesi, Anbar Mahallesi, Kazım Karabekir Mahallesi’nde kentsel dönüşüm alanları ilan edilmiştir. Bu bölgelerdeki projelendirme süreci çoğunlukla tamamlanmış, uygulama çalışmaları başlamıştır.

Ancak gecekondu alanları ile birlikte Sahabiye Mahallesi, Küçük Ali Mahallesi, Battalgazi Mahallesi ve Karacaoğlu Mahallesi gibi kentin merkezi iş alanı çevresindeki tarihsel geçmişe sahip mahalleler de dönüşüm alanı ilan edilmiştir. Bu mahallelerden özellikle kent gündeminde tartışma konusu olan Sahabiye Mahallesi’dir. Erken Cumhuriyeti Dönemi’nin Kayseri’de gerçekleştirdiği dönüşümün önemli bir simgesi niteliğinde olan mahalle, günümüzde planlanan dönüşüm ile özgünlüklerini yitirmektedir.

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren planlanan merkezi iş alanı içerisindeki yapılar ise özgünlüklerini, homojenleştiren cephe yenileme projesi ile yitirmekte, bu uygulama şehrin katmanlarının yok edilmesi ve kentsel mekânın niteliğinin tek tipe indirilmesine neden olmaktadır. Şüphesiz tüm bu deneyimler ile bu alan özetle “yersiz” bir ” çalış/yaşa-ma”alanı olmaktan öteye gidemeyecektir.

Bitirirken ….

Yukarıda sözü edilen gelişmeler çerçevesinde görüldüğü gibi, Kayseri kentinin sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve mekansal potansiyel her dönem farklı yaklaşımlar ile üretilmeye çalışılmış, ancak bu üretim son yıllarda tüm kentlerde olduğu gibi,  ulusal-küresel sermaye ile ona eklemlenen büyük ölçekli konut projeleri, ulaşım ve altyapı projeleri, tematik parklar ve spor tesisleri, tarihi kentsel dokuyu yenileme projeleri, geleneksel kamusal mekanların ( sokak, meydan, ve parklar) yeniden kazanılması, alışveriş merkezi projeleri ve karma kullanımlı projeler ile birlikte,   kent ve kentli kadar kentin pazarlama ataklarının ön planda tutulduğu yaklaşımlarla gelişen bir manzara sergilemiştir. Kentin özgün yapısı özellikle ekonomik-gelişme sonucu geleneksel-kültürel değer ve ilişki ağları ile çözülmemiştir ancak zaman içerisinde değişime uğrasa da yeni tüketim kalıpları ve mekandaki fiziki modernleşme uygulamalarıyla kendisini yenilemeye devam etmektedir. Farklı kültürlerin birikimi ile katmanlaşarak oluşmuş kentsel yapılanma, tüm kenti homojenleştiren çağdaş kentin temel göstergeleri olarak kabul gören, yüksek katlı apartman blokları, alışveriş merkezleri, katlı kavşaklar, tek tip cepheler vb. ile yer değiştirmektedir.

Bu yeni dönem yapılanma ile ilgili en temel kaygıların başında; kente yapılan her müdahalenin aynı zamanda davranış örgülerini dönüştürmek anlamına geldiğinin unutulması gelmektedir. Bu sürecin sonucunda üretilen bu yeni projeler ile birlikte bütün bu unutma-bastırma sürecinin nihai sonuçlarından biri kişiliğin/öznelliğin ve kentin kimliğinin ortadan kalkması olacaktır. Ortak üretimi savunma, bütünleşme, toplumsal ilişkileri ve aktörleri belirli ortak-evrensel ilkeler etrafında düzenleme iddiasına sahip yaklaşımlara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.

 


Kaynaklar

Yılmaz N.,(2005) “KENT MERKEZLERİNDEKİ KENTSEL SİT ALANLARINDA DEĞİŞİM SÜRECİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Kayseri Kentsel Sit Alanı Ve Talas Kentsel Sit Alanları Örneği”, İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir Planlama Aralık, yayınlanmamış Yüksek Lisans tezi

Yılmaz Bakır, N. (2012) “Kentsel Planlama Ve Proje Bütünleşme Süreci Kayseri Kenti Örneği”, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehircilik, Ağustos, Yayınlanmamamış Doktora tezi

Etiketler

Bir yanıt yazın