Koronavirüs Günlerinde Yarışma

Hiçbirimizin öngöremediği, tahmin edemediği; dünyanın henüz tecrübe etmediği ve bir kısmımızın hala gerçek olduğuna inanmakta güçlük çektiği bir salgın döneminden geçiyoruz. Bu dönemde pek çok konuyla ilgili yazıldı çizildi en çok da canlı yayın yapılarak kayıt altına alındı. Ben de bu külliyata Koronavirüs günlerinde yarışmaların durumuyla ilgili bu yazıyla katkıda bulunmak istiyorum.

Salgın başladığında yarışmalar ne durumdaydı? Salgının Türkiye’de etkisi ne zaman başladı tartışmasına girmemek için yazıda ilk COVID-19 vakasının açıklandığı 10 Mart 2020 tarihini kullanacağım. Bu tarihin biraz önünde biraz arkasında olup, Koronavirüs salgınından etkilenen yarışmalar şöyle sıralanabilir:

Sonuçları açıklanan ama ödül töreni ve kolokyumu yapılamayan yarışmalar:

  • Olivelo – İzmir Kent Çeperinde Ekolojik Ortak Yaşam Alanı Fikir Projesi Yarışması: 21 Mart’ta yapılması planlanan ödül töreni ve kolokyum yapılamadı.
  • Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bizimköy Mimari Proje Yarışması: 14 Mart’ta yapılması planlanan ödül töreni ve kolokyum yapılamadı.

Yarışma projelerinin teslim edildiği ama jüri seçim çalışması yapılamayan yarışmalar:

  • Torbalı Belediyesi Belediye Hizmet Binası, Pazaryeri ve Otopark ile Yakın Çevresi Ulusal Mimari Proje Yarışması: 17 Mart olan yarışma teslimleri yapılabildi ancak jüri toplanamadı.
  • İzmit Belediyesi Fethiye Caddesi Yeniden Düzenleme Yarışması: İlk olarak son teslim tarihi 20 gün ertelendi. Ardından düzenlenen 2. bir zeyilname ile teslimler dijitale olarak teslim alındı. İdare tarafından basılacak teslimler salgının izin verdiği ilk tarihte jüri tarafından değerlendirilecek.

Devam eden ve takviminde güncelleme yapılan yarışmalar:
(Aşağıda listelenen yarışmaların tümü için farklı sürelerde ve farklı gerekçelendirmelerle takvim güncellemeleri yapıldı.)

  • Kentsel ve Ekolojik Omurga Olarak Meles Çayı Ulusal Kentsel Tasarım Fikir Projesi Yarışması
  • İstanbul Senin, Haliç Kıyıları Tasarım Yarışması
  • İstanbul Senin, Kent Mobilyaları Oyun-Rekreasyon Ürünleri Tasarımı Yarışması
  • İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Transfer Merkezi Mimari Proje Yarışması
  • Taksim Kentsel Tasarım Yarışması
  • Uşak Belediyesi, Yayalaştırılan Sokaklar Mimarlık Kentsel Tasarım Fikir Proje Yarışması

Devam eden ve herhangi bir düzenleme yapılmamış yarışma:

  • Bakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı ve Yakın Çevresi Kentsel Tasarım Proje Yarışması

Yukarıdaki tablo idarelerin yarışmalarla ilgili aldığı tedbirleri ve bunun üzerinde oluşan kurumsal durumu özetliyor. Yarışmacı, jüri ve idare katmanlarının her birisi için doğal olarak sübjektiflik de söz konusu. Koronavirüs’ün yarattığı özel ortam nedeniyle ise -hayatta her konudaki sübjektif durum- bu defa kendisini çok daha etkili hissettiriyor. Yarışma teslimleri ile ilgili onlarca fikir havada uçuşuyor ve her düşünce sahibi de -doğa olarak- kendi fikrinin en doğru olduğunu savunarak eylemler öneriyor.

Teslimlerle ilgili olarak farklı sosyal medya platformlarında yazılan çizilen, jürilerin e-posta ve Whatsapp iletişim gruplarındaki iç tartışmaları, idarelerin yöneticilerine doğrudan erişilerek iletilen düşünceler, yarışma raportörlüğüne iletilen e-postalar ve dost sohbetlerinde konuşulanlardan şu dört ana başlık sıralanabilir:

  • İdare yarışmayı iptal etsin, yarışmanın kaynağını salgınla mücadeleye ayırdığını açıklasın.
  • Yarışma teslimleri Sonbahara ertelensin.
  • Proje teslimleri dijital olarak alınsın.
  • Jüri çalışması çevrimiçi yapılsın.

Bu maddelerin her birisini ayrı ayrı değerlendirelim:

İdare yarışmayı iptal etsin, yarışmanın kaynağını salgınla mücadeleye ayırdığını açıklasın.
Salgınla mücadele önemli tabii. Bir mimarlık kültürü oluşturmak, yapıları ve kentleri daha nitelikli tasarlamak da önemli. Hele de bu salgın döneminde; evlere tıkıldığımız ve kentleşme yaklaşımlarının tümden sorgulandığı bugünlerde daha da önemli. Salgın geçecek ama bu gerçekle hep yüz yüze olacağız. Biz Türkiye olarak gelişmiş ülkelere göre daha fazla yüzleşeceğiz.

Öte yandan görünür olduğu için idarelerin yarışmaları iptal etmesini istemek oldukça ikiyüzlü bir davranış oluyor. Defalarca istatistik yayınlandı, burada bir kez daha ayrıntılarını sıralamak istemiyorum; Türkiye’de her yıl üretilen yüzbinlerce binadan ortalamada sadece 9 tanesi için yarışma açılıyor. Ve çok daha önemlisi proje maliyeti toplam inşaat maliyetinin çok küçük bir kısmı. Yarışma da bu küçük proje bütçesinin içindeki küçük oran.

İdarelerdeki fazla personel, araç, kira, boşa harcanan milyonlar, yanlış tasarım nedeniyle külliyen çöpe giden bütçeler bir yana bazı mimarların kendisinin idareye iş yaparken bunları dillendiriyor olması da en garibime giden durum. Bir yandan İdare’ye iş yapmaya devam ederken diğer yandan böyle bir talebi dillendirmek…

Sembolik anlam diyenleri de duyuyorum. Popülizm…

Yarışma teslimleri Sonbahara ertelensin
Teslimlerin bir anda 3-4 ay ötelenmesi yerine salgının durumuna göre kademeli olarak ertelenmesi daha doğru olur. Birkaç nedenle: Salgının ne kadar süreceğini bilmiyoruz, Sonbahar yerine yıl sonuna kadar da (belki de daha uzun) sürebilir. Ertelemeler; yarışmacıların, jürilerin ve idarelerin gevşemesine neden olacak sürelerde de olmamalı. Nihayet esas olarak idarelerin yarışmalarının ve projelendirme beklentilerinin ardında beton gibi durduklarını göstermeleri gerekiyor. Bunun adım adım süreçlerin takibi ile olacağını düşünüyorum.

Proje teslimleri dijital olarak alınsın
Teslimi dijital olarak alınabilecek yarışmalar var. Örneğin İzmit Fethiye Caddesi Yarışması maketin istenmediği ve yarışma kapsamı ile teslim edilecekleri kompakt olarak tanımlanabilecek bir çerçevede idi. İdare ve jüri gelen talepleri değerlendirdikten sonra teslimin dijital olarak alınabileceği düzenlemeyi yaptı ve teslimler dijital olarak yapıldı. İdare paftaları basacak ve toplantı yapılabilecek tarihte jüri toplanacak.

Bir diğer örnek İBB’nin açtığı kent mobilyaları yarışmasında ise yarışmacıdan kent mobilyası ve oyun ürünleri alanının her ikisi için de ayrı ayrı 1/20, 1/10 veya 1/5 ölçekte maket teslim etmesi bekleniyor. “Hala daha bu yarışmada maket mi teslim edilecek?” soruları görülüyor. Bu yarışmadaki tasarım problemi maket olmadan da değerlendirebilecektiyse jüri neden baştan maket istedi! Evet koşullar değişti, bir salgından geçiyoruz ama illa da teslimlerden maketi çıkartıp, dijitale dönerek cevap vermek zorunda değiliz. Yarışmanın teslimi mantıklı sürelerde kademe kademe -maketin yapılabileceği, çıktıların alınabileceği bir tarihe dek- ertelenerek bir çözüm de oluşturulabilir.

Jüri çalışması çevrimiçi yapılsın
Bu maddeler içinde sanırım en net cevap verilebilecek olanı bu. Olmaz.

İyi bir jüri çalışması en kısa tanımıyla jüri heyetinin olgunlaşmasından ibarettir. Bu olgunlaşma; bazen 3-4 saati bulan raportörlük raporu tartışmaları, bireysel incelemeler, ikili – üçlü – beşli gruplar halinde ve tüm jüri olarak yapılan tartışmalar, yapılan eskizler – alınan notlar, akşam ve öğlen yemeklerinde konuyla ilgisiz de olsa jürinin çeşitli katılım seviyesinde yaptığı konuşmalar ve en önemlisi yine çeşitli katılım seviyelerindeki iknalar, fikir değiştirmelerle olur. Dijital olarak bunların hiçbirisini yapılması mümkün değil. Dolayısıyla dijital jüri değerlendirmesi diye bir kavram söz konusu olamaz. En azından bugün bildiğimiz teknolojilerle bu mümkün değil.

Bugünkü koşullar dikkate alındığında önemli bulduğum iki konunun altını çizerek bu kısa yazıyı tamamlamak istiyorum:

  • İdarelerin ve jürilerin yarışmacılara güven vermesi gerekiyor. Süreci takip ediyoruz, hassasız, sahip çıkıyoruz.
  • Yarışmacıların ise motive olmanın yollarını bulmaları ve üretime devam etmeleri gerekiyor.
Etiketler

Bir yanıt yazın