Kocaeli’de Sanayinin Gelişimi ve Sanayide Mekânsal Değişim

Kocaeli sanayi artık sadece üretimi hedeflemek yerine, daha yenilikçi, çevreci, rekabetçi ve teknoloji odaklı olmak durumundadır. Bu nitelikteki sanayinin gelişebileceği kentsel mekân kalitesinin sağlanması yakın geleceğin temel konusu olacaktır.

Giriş: Kocaeli’nin Sanayileşme Serüveni

Günümüz Türkiye’sinden “sanayi kenti” tanımı içinde ele alınacak kentlerin başında Kocaeli ili gelmektedir. İl bütünü ele alındığında sadece il merkezi olan İzmit’in değil, Gebze başta olmak üzere diğer pek çok ilçenin de sanayileşme ile ilişkili olarak geliştiği ve günümüzdeki mekânsal ve sosyo-ekonomik karakterini kazandığı görülmektedir. Sanayi tesislerinin ve bu tesisleri destekleyen teknik altyapının yer seçimine bağlı olarak kentin mekânsal yapısı biçimlenmiş, zaman içinde sanayide çalışmak için gelenler nüfusu ve sosyal yapıyı değiştirmiştir. Bugün Kocaeli, bir yandan İstanbul metropoliten alanının hinterlandında, küresel ekonomiye eklemlenmiş bir üretim merkezi olarak önemli bir potansiyel sergilerken, bir yandan da çevresel, sosyal, kültürel ve yapısal problemleri de barındırmaktadır.

Kocaeli’nin sanayileşme serüveni Cumhuriyet öncesi dönemlere uzanmaktadır. Nitekim kentteki en eski sanayi yapıları Osmanlı Dönemi’nden kalma Hereke Fabrika-i Hümayun ve İzmit Çuha Fabrikası’dır.1, 2 1843 ve 1844’e tarihlenen bu tesisler, o dönemin sanayileşme hamlesinin önemli mekânsal boyutunu gösteren yapıtaşları olarak da önemlidir. Ancak Kocaeli tarihsel süreçte tarım ürünleri ve doğal alanları ile öne çıkmıştır. Tarım, ormancılık ve balıkçılık hakim faaliyet alanları olmuştur. Bölgenin ulaşım aksları üzerindeki konumu Kocaeli ve civarında üretilen tarım ürünlerinin başta İstanbul olmak üzere çevre illere nakliyesine izin vermiştir.3 İmalatta öne çıkan alanlar gemi imalatı ve ipek dokumacılığıdır.


İzmit Çuha Fabrikası

Gemi imalatının ve denizciliğin öne çıkışı coğrafi özelliklerle ilişkilidir. Bitki örtüsü gemi imalatı için hammadde sağlarken, kıyıda tersaneler yapılmıştır. Bu anlamda Kocaeli’nin içinde bulunduğu bölgede antik dönemden itibaren gemi yapımı ve denizcilikle ilgili faaliyetlerin yürütüldüğü4, Osmanlı döneminde Karamürsel, İzmit ve Kefken’de bulunan tersanelerin, Gelibolu Tersanesi’ndeki ve Tersane-i Amire’deki üretimi destekleyerek imparatorluk donanmasına hizmet ettiği bilinmektedir.3

İpek dokumacılığın izleri Osmanlı öncesi döneme uzanmakla birlikte, Osmanlı’nın son dönemlerinde dokuma sanayinde önemli yatırımlar yapılmıştır. 1843’te Hereke Fabrika-i Hümayun, 1844’de İzmit Çuha Fabrikası ve 1890’da Karamürsel Mensucat Fabrikası faaliyete başlamıştır. Bu dönemde, bölgede sanayileşmeyi destekleyen bir önemli yatırım da Bağdat demiryolunun yapımıdır. Haydarpaşa’dan başlayan demiryolu hattı, tarihi İpek Yolu güzergâhını izleyerek Gebze üzerinden İzmit’e ve oradan Anadolu’ya ulaşmaktadır. Haydarpaşa-İzmit hattının tamamlanmasıyla karayolu, denizyolu ve demiryolu hatlarının kesişiminde, erişilebilirliği güçlenen bölge, sanayi yatırımları için çekiciliğini artırmıştır.

1910’da Darıca’da kurulan Aslan Çimento ve 1911’de Gebze’de kurulan Eskihisar Çimento Fabrikaları I. Dünya Savaşı öncesinde bölgede yapılan son sanayi yatırımları olarak önemlidir. İnşaat teknolojisindeki değişime bağlı olarak başkent İstanbul’un artan çimento ihtiyacını karşılamaya yönelik bu tesisler I. Dünya Savaşı’nda düşman tarafından hedef alınan stratejik tesislerdir.3 Eskihisar Fabrikası savaşta hasar görmüş ve üretimini durdurmuş, Aslan Çimento ise savaş sonrasında, Cumhuriyet Dönemi’nde de faaliyetini sürdürmüştür.

Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında şekillenmeye başlayan kalkınma ve ekonomi vizyonu içinde gerçekleşen temel altyapı yatırımları ve ithal ikamesine yönelik kamu girişimleri, Kocaeli ilini de etkilemiştir. İstanbul-Kocaeli sınırında yer alan Türkiye Otomobil Endüstrisi (TOE), Gebze-Çayırova’da kurulan Çayırova-Şişecam, İzmit’te kurulan SEKA (Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları) ve Yarımca’da kurulan rafineri bu vizyonun mekânsal yansımaları olarak değerlendirilebilir. Çapa etkisi yapan bu tesisler, o dönemin koşulları içinde ülkeye teknoloji transfer etmiş, bulundukları yerleşmenin sanayileşmesinin de öncüsü olmuşlardır. Özellikle 1961 yılında İPRAŞ adıyla kurulan rafineri bölgede petrole bağlı sanayi kollarının gelişiminde etkili olmuş, İzmit’in batı yönündeki genişlemesini de kısmen etkilemiştir.

İzmit’in doğu yönündeki gelişimi İzmit-Sakarya arasında altyapıya erişimi bulunan geniş düzlüklerin bulunduğu bölgede gerçekleşmiştir. “İstanbul-Ankara kara ve demiryollarının bu yöreden geçmesi, arazi fiyatlarının o günlerde çok uygun oluşu, su kaynakları ve işgücünün varlığı”4 sanayiyi teşvik eden etkenlerdir. 1977’de faaliyete geçen İtalyan ortaklıklı Pirelli Lastik Sanayi ve Good Year (Sabancı Grubu) fabrikalarını izleyen yatırımlar, Yarımca’daki petro-kimya tesisinin de etkisiyle İzmit’in doğusundaki sanayi gelişimini4 ve mekânsal dönüşümü teşvik etmiştir.

Cumhuriyet Dönemi’nin sanayileşme merkezi kuşkusuz İstanbul’dur. Cumhuriyet’in ilk yıllarında her ne kadar sanayinin Anadolu’ya yayılması planlansa da, ulaşımın da etkisiyle İstanbul’un ekonomik faaliyetlerdeki baskın karakteri sanayi yatırımlarını İstanbul’a çekmiştir. Ancak, İstanbul’un planlama sürecinde kentin idari, kültürel ve ticari fonksiyonları öne çıkarılmış (1958 Piccinato Planı), sanayinin Doğu Marmara’ya ve Trakya altbölgesine kaydırılması (1966 Sanayi Nazım İmar Planı, 1980 Metropoliten Nazım İmar Planı) desteklenmiştir. Bunun sonucunda organize sanayi bölgeleri ve planlı sanayi alanları ile metropoliten alan içindeki sanayinin çevre yerleşmelere kaydırılması5 gündeme gelmiştir. Bu bağlamda Kocaeli, İstanbul’daki sanayi desantralizasyonu sürecinden en çok etkilenen illerin başında gelmektedir. İstanbul’dan sanayi desantralizasyonu sonucu 1970’li yıllardan itibaren Kartal-Maltepe-Tuzla- Yakacık-Çayırova hattında sanayinin geliştiği, “parçalı, konut alanlarından uzak” gelişen sanayinin Gebze’ye ulaştığı6 gözlenmiştir.

Bugün Kocaeli, sanayinin yakaladığı ivme ile ülke için bir üretim odağı olmanın ötesinde küresel ekonominin önemli bir parçası olma yolundadır. Bu potansiyel 1990’lı ve 2000’li yıllardan itibaren sanayinin organize sanayi bölgeleri içinde planlı gelişimi ile desteklenirken, kent içinde kalan sanayi alanlarının ve Dilovası örneğinde gözlemlenen kirletici etkilerinin nasıl giderileceği belirsiz kalmaktadır. Bölge Planı kapsamında Kocaeli’nin “global alt bölge” tanımı içinde sanayi ve Ar-Ge merkezi olması öngörülmektedir.7 Bu tanım içinde bölgenin yaşam kalitesinin geliştirilmesi ihtiyacı da vurgulanırken, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin de il genelinde sanayi ve kentsel dönüşüm seçenekleri üzerinde çalışmalar yaptığı bilinmektedir. Bu durum sanayi alanlarındaki mekânsal değişimi desteklemektedir. Ar-Ge merkezlerinin artması, üniversiteler, teknoparklar ve kamu araştırma kurumlarıyla Kocaeli bir sanayi bölgesi olmanın ötesine adım atmaktadır.

Kocaeli’de Sanayi Mekânları

Kocaeli’nin sanayi gelişimi, mekânsal açıdan değerlendirildiğinde, geçmişten günümüze, 5 tür sanayi alanından söz etmek mümkündür (Tablo 1). Bunlar;

  • Sanayi kenti kimliği inşa eden sembol kuruluşlar,
  • Yol boyu sanayi alanları,
  • Kırsalı dönüştüren sanayiler,
  • OSB’ler ve planlı sanayi,
  • Teknoparklar ve yüksek teknolojili üretim mekânları olarak sıralanabilir.

 

 
Sanayi türleri Açıklama Dönem Örnek
Sembol kuruluşlar Sanayi kenti kimliği inşa eden, teknoloji transferi sağlayan, sektörün ve yerleşimin sanayiye bağlı gelişiminde öncü olan kuruluşlar Ağırlıkla Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yılları Hereke Fabrika-i Hümayun

İzmit Çuha Fabrikası

Çayırova Şişecam

SEKA

İPRAŞ (Tüpraş)

Yol boyu sanayi Kenti çevre metropollere bağlayan ana ulaşım bağlantıları üzerinde, desantralizasyon ya da çok uluslu firma yatırımlarıyla gelişen sanayi alanları ve bu alanlar etrafında oluşan diğer sanayiler ve gecekondular 1970’ler – 1980’ler İzmit-Ankara ve İstanbul-Gebze-İzmit bağlantısını sağlayan D-100 ve otoyol boyunca gelişen sanayiler
Kırsalı dönüştüren sanayi Desantralizasyon sonucu kent dışına yönelen ya da ucuz arazi-zayıf çevresel kontrol arayışıyla belediye sınırları dışına yönelen sanayilerin dönüştürdüğü alanlar 1980 sonrası Dilovası, Gebze’nin köyleri, Kartepe
OSBler Planlı sanayi gelişimini destekleyen, İstanbul’dan desantralize edilecek sanayi için adres olarak gösterilen, sektörel uzmanlaşmalara odaklanılan, yasa ile tanımlı, planlı sanayi alanları 1990 sonrası GOSB, TOSB, Plastikçiler OSB, Aslanbey OSB vd.
Teknoparklar Rekabetçi ve yenilikçi bir sanayi yapısının geliştirilmesine odaklı, girişimciliği ve yüksek teknoloji gelişimini-kullanımını destekleyen yasa ile tanımlı, sanayi-Ar-Ge-üniversite ilişkisini güçlendirmeyi hedefleyen üretim alanları 2000 sonrası MARTEK, GOSB-Teknopark, Kocaeli Üniversitesi Teknopark, Bilişim Vadisi, Üniversiteler, Ar-Ge Merkezleri

Tablo 1: Kocaeli sanayiinin mekânsal gelişimi

Sembol Kuruluşlar

Kocaeli’nin değişik bölgelerinde farklı dönemlerde kurulmuş bu tesisler, yakaladıkları ölçek ekonomileriyle hem ülkede sektörlerini geliştirmiş hem de bulundukları coğrafyada yeni sanayi kuruluşlarının kurulmasını, istihdamın artmasını ve yerel ekonominin canlanmasını sağlamışlardır. Bu tesislerin büyük alan kullanımı gerektirmesi, liman ihtiyacı ve diğer nakliye işlemleri nedeniyle kuruldukları dönem için kent dışında, ulaşım akslarının kesiştiği düz alanlarda yer seçtikleri görülmektedir. Bulundukları yerleşimin kentsel gelişimi üzerinde belirleyici olmakla birlikte, kent üzerindeki etkileri sadece kentsel morfoloji ile sınırlı değildir. Sosyal ve kültürel yapı üzerindeki etkilerden de söz etmek gerekir. Örneğin, SEKA’nın kültür faaliyetleri Kocaeli’nin kent yaşamına katkı sağlamış8, kentin bir işçi-sanayi kenti olmasının temelini oluşturmuştur. SEKA, kuruluşun “yalnızca üretim odaklı olmakla kalmadığı, yer aldığı Kocaeli’nde işçi mahallesi, memur evleri, okulu, sinema ve tiyatro salonu olarak kullanılan kantini, elli yataklı hastanesi ve çırak okulu ile bir modernleşme modeli”9 olarak öne çıktığı bir örnek olarak önemlidir. Hereke Fabrika-i Hümayun örneği ise içinde üretim tesisinin yanı sıra yabancı misafirleri ağırlamak üzere 1898’te yapılmış bir köşkü (Wilhelm Köşkü) ve çalışanlar için 1930’lu yıllarda inşa edilmiş konut ünitelerini1 barındırmaktadır.

Kuruldukları dönemin koşulları içinde teknoloji transferi ve kalkınma için etkili bir model sunan bu kuruluşlar içinde üretim fonksiyonu sona eren örneklerin korunması kentsel bellek açısından önemlidir. SEKA bu açıdan da dikkate değer bir örnektir. Özelleştirme sürecinde kapanan fabrikanın arazisi 2005’te Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiş ve bugün rekreasyon alanı olarak kullanılmaktadır. Tescilli yapılarda restorasyon çalışmaları sürmekte, tesisin bir bölümü 2016 yılından itibaren Kâğıt Müzesi, bir bölümü de Bilim Merkezi olarak hizmet vermektedir (Resim 1-2). Fabrika arazisinde bulunan diğer yapılar da çeşitli STK faaliyetlerine tahsis edilmiş durumdadır. Kentin sanayi konusundaki derin birikimine rağmen sanayi tarihini ortaya koyan örneklerin azlığı temel bir problemdir. Kent insanını, özellikle çocukları ve öğrencileri sanayiyle ve üretimle buluşturan örnekleri arttırmak, yerel yönetimlerin ve diğer ilgililerin üzerinde çalışması gereken bir konudur. SEKA örneğini Çayırova’da tekrarlama potansiyeli olan Çayırova-Şişecam’ın üretim binaları terkedilmiş ve atıl durumdadır. Buna karşılık arazinin Darıca-Bayramoğlu yolu üzerindeki kısmında Şişecam’ın Ar-Ge tesisi faaliyetini sürdürmektedir.


Resim 1: Seka – Kâğıt Müzesi (Fotoğraf A.N. Albayrak, Ocak 2017)


Resim 2: Seka – Kâğıt Müzesi (Fotoğraf A.N. Albayrak, Ocak 2017)

Yol Boyu Sanayi Alanları

Başta D-100 karayolu olmak üzere yerleşimlerin arasında kalan bağlantı yolları boyunca gelişen sanayi alanları kentsel dokunun süreklilik kazanmasında etkili olmuştur. Özellikle İstanbul merkezli sanayi desantralizasyonu nedeniyle çevre yerleşmelerde yeniden yer seçen sanayi kuruluşları karayolu boyunca yerleşirken, bu sanayilerde çalışanların konut alanları da sanayinin yakın çevresinde yoğunlaşmıştır. Bu durum kesintisiz bir yapılaşma-üretim aksı oluşturmakta ve yerleşmeler arasındaki sınır belirsizleşmektedir. Bu durumun en belirgin örneği Gebze-İstanbul arasındaki geçişte gözlenmektedir. Nitekim bu alanın “konut alanları ile iç içe geçmiş sanayi alanlarının bulundukları çevre açısından yarattıkları olumsuzlukları ortadan kaldırmak, üst ölçekli planlar dâhilinde bu alan için ön görülen alt kademe merkez kimliğini gerçekleştirmek ve sanayinin desantralize edilmesi için”10 yenilenmesi gündemdedir. Bu süreçte göz ardı edilmemesi gereken konu dönüşümün salt arazi dönüşümü olarak ele alınmaması gerektiğidir. Özellikle D-100 çevresinde tesislerin “üretim ilişkileri içindeki rolü”, “sektörel değişimin işgücü yapısında neden olacağı değişim” ve “dönüşümün neden olacağı sosyal değişim”11 de dikkate alınmak durumundadır. Yol boyu sanayi gelişimi, altyapının verimli kullanımını sağlasa da kentsel makroform üzerindeki etkisi her zaman sürdürülebilir kentsel gelişmeyle uyumlu olmamaktadır. Lineer kent formu içinde kentsel alanların birbiriyle entegrasyonunu sağlamak ya da yaya ve bisiklet yolları ile ulaşım sağlamak güçleşmektedir. Gebze örneği, sanayi ile konut alanlarının iç içe geliştiği örneklerde sanayiden kaynaklı kirliliğin ve trafiğin olumsuz etkilerini göstermesi bakımından önemlidir.

Kırsalı Dönüştüren Sanayiler

Metropoliten alanlardaki sanayi desantralizasyonu, çevredeki yerleşimlerde ve kırsal alanlarda fonksiyonel ve mekânsal değişimlere neden olmaktadır. Kocaeli deneyimi içinde kırsal bir alanın sanayileşerek mekânsal karakterinin değişime uğrayışının en çarpıcı örneği Dilovası’nda yaşanmıştır. Ballıkayalar Tabiat Parkı’nı denize ulaştıran Dil Deresi boyunca gelişen Dilovası, sanayileşme süreci öncesinde, belediye sınırlarının dışında kalan, tarımsal kullanımların ağırlıklı olduğu bir kırsal alandı. 1987’de belde belediyesi haline gelen Dilovası, 2008 yılında Gebze’den ayrılarak ilçe haline gelmiştir. Sanayileşme ve nüfus artışına bağlı olarak gerçekleşen bu değişim sürecinde yerleşimin doğal yapısının da değiştiği görülmektedir. Bağlık bahçelik alanların yapılaştığı ifade edilirken12, şehir ve toprak alanlarda artışla birlikte (iğne yapraklı) orman alanlarında azalmalar olduğu tespit edilmiştir.13 Dilovası, Haliç ve Kağıthane’de kurulmuş bazı kimya fabrikalarının yer seçimiyle sanayileşmeye başlamış, demir-çelik, makine imalatı ve diğer sektörlerin gelişiyle bugünkü sanayi deseni ortaya çıkmıştır. Sürecin planlanmaması sonucu doğal alanların hızla azaldığı, çevre sorunları ve trafik gibi problemlerin oraya çıktığı söylenebilir.14 Bugün Dilovası IMES, Makine İhtisas OSB, Kimya ihtisas OSB, DOSB, Kömürcüler İhtisas OSB ve Köseler (Islah) OSB adıyla 6 adet organize sanayi bölgesine ev sahipliği yapmaktadır.15 Karma OSB olan Dilovası, metal ve kimya sektörleri başta olmak üzere çeşitli sektörlerden 210 firma bulundurmaktadır.15 Bugün ilçedeki kırsal alanlar büyük ölçüde kuzeydeki köylere ötelenmiş durumdadır. Ancak bu alanlarda yapılmakta olan OSB’ler ve yeni yatırımlarla yakın gelecekte bu alanların da gerçek anlamda kır mı yoksa sanayileşmiş – kentleşmiş alanlar mı olduğu tartışma konusu olacaktır.

Sanayinin kırsal alanlara yönelmesinde sanayi kuruluşlarının geniş alanlara ihtiyaç duyması, kent içindeki trafik sorunları, çevresel kontrol ve kamuoyu baskısının çok oluşu, sanayiye uygun arazilerin kıt ve pahalı oluşu etkili olmaktadır. Nitekim köylerde daha ucuz ve daha fazla sayıda sanayi arsası satışa sunulmuş durumdadır.11 Gelecekte Kuzey Anadolu Otoyolu’nun faaliyete girmesi ile kentin kuzeye büyümesi ve sanayinin kırsal alanlara saçılma trendinin güçleneceği beklenmelidir (Resim 3-4-5).


Resim 3: Dilovası – Köylerde Sanayi (Fotoğraf A.N. Albayrak, Nisan 2015)


Resim 4: Dilovası – Köyler (Fotoğraf A.N. Albayrak, Nisan 2015)


Resim 5: Dilovası – Köyler (Fotoğraf A.N. Albayrak, Nisan 2015)

Organize Sanayi Bölgeleri

Kocaeli sanayinde organize sanayi bölgelerinin büyük önemi bulunmaktadır. 1986’da kurulan Gebze Organize Sanayi Bölgesi, 1992’de kurulan Taşıt Araçları OSB (Çayırova) ve 1999’da kurulan Kimya İhtisas OSB (Dilovası) ilk organize sanayi bölgeleridir. 2000’li yıllardan itibaren artan OSB sayısı, günümüzde 12’si faal olmak üzere 14’e ulaşmıştır. OSB’lerin kümelendiği ilçeler Gebze (3), Dilovası (6), İzmit (3), Kartepe (1) ve Çayırova (1)’dır. Grafikte verilen OSB’lere kayıtlı firma sayıları incelendiğinde Gebze ile birlikte 2008’te Gebze’den ayrılarak ilçe olan Dilovası ve Çayırova’nın oluşturduğu kümenin OSB firmalarının önemli bir kısmını içerdiği görülmektedir (Şekil 1). İstanbul sınırında yer alan bu küme toplam 905 firma içerirken, İzmit ve Kartepe’nin içerdiği firma sayısı 92’dir.15


Şekil 1: İlçelere göre OSB firmaları sayısı ([15] verileri kullanılarak yazar tarafından üretilmiştir)

OSB firma yoğunluğu açısından Gebze bölgesi öne çıkmakla birlikte yeni ulaşım yatırımları, Köseköy’de yapımı planlanan lojistik köy vb. yatırımlarla bu dağılımın bir ölçüde değişmesi beklenebilir. Ancak gerek İstanbul’a yakınlık, gerekse OSB’lerin fonksiyonel ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda mevcut yapının devam etmesi beklenebilir. İhtisas OSB’ler arasında Taşıt Araçları OSB, Kimya OSB, Makine OSB, Kömürcüler OSB, IMES ve Kandıra Gıda OSB sayılabilir. Diğer OSB’ler karma OSB statüsündedir. Uzmanlaşma gereği ihtisas OSB’ler öne çıksa da karma OSB’ler içinde endüstriyel ortak yaşam (simbiyoz) uygulamalarına izin veren çeşitlilik de bir avantaj olarak dikkate alınabilir, OSB’lerdeki firma kompozisyonu atık alışverişine izin verecek, atıkların yeniden kullanımını ve geri kazanımını destekleyerek yaşam döngüsünü uzatacak şekilde organize edilebilir. Bu tür çevreci ve yenilikçi uygulamalarla sanayinin hem daha verimli hem de kent ve doğa ile daha uyumlu olması sağlanabilir. Bu anlamda hem teknolojik hem de organizasyonel yeniliklerin kurumsal düzeyde ele alınması gereklidir.

Kuruluş yerleri ve kent makroformuna etkileri incelendiğinde OSB’lerin kentin kuzeye kaymasında etkili olduğu görülmektedir. Yol boyu gelişen sanayi alanlarının D-100 çevresinde yaptığı etkinin benzeri, TEM etrafında OSB’ler nedeniyle gerçekleşmiş ve kenti sınırlayan otoyol OSB’lerle aşılmıştır. Zamanla OSB dışında, çevrede ve köylerde yer seçen sanayi kuruluşları kentin kuzeye gelişimini güçlendirmiştir. Kuzey Anadolu Otoyolu yeni bir sınır oluştursa da kenti büyümesi sonucu bu eşiğin de aşılması ihtimali kuzeydeki köylerin ve tarım alanlarının geleceği açısından dikkatle izlenmelidir.

Teknoparklar ve Yüksek Teknolojili Üretim Mekânları

Kocaeli sanayinin içinde bulunduğu dönüşümün en önemli göstergelerinden biri teknoloji geliştirmeye yönelik çabalardır. Türkiye’nin en önemli bilimsel araştırma kurumu TÜBİTAK’ın araştırma merkezinin Gebze’de bulunması bu anlamda önemlidir. Ayrıca Kocaeli’nde üçü faal, biri yapım aşamasında dört teknopark bulunmaktadır. Teknoparklar yenilik ve teknoloji içeren fikirleri geliştirmek ve katma değeri yüksek (ticari) ürün üretimini desteklemek üzere girişimcilere uygun ortam ve destek sunan kurumsal yapılanmalardır. Ulusal teknoloji ve yenilik stratejilerinin bir parçası olarak geliştirilen teknoparkların yerel-bölgesel düzeyde yenilik ekosisteminin kilit aktörleri olarak bölgesel rekabet gücünü geliştirmesi ve (sürdürülebilir) bölgesel kalkınmayı desteklemesi beklenmektedir. TÜBİTAK Marmara Teknokent (MARTEK) ve GOSB Teknopark ve yapımı süren (yakın zamanda açılması beklenen) Bilişim Vadisi Gebze’de, Kocaeli Üniversitesi Teknopark’ı ise İzmit’te bulunmaktadır. İldeki iki üniversite 1992 yılında kurulan Kocaeli Üniversitesi ve yine 1992’de Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü adıyla kurulan ve 2014’de yeniden yapılanan Gebze Teknik Üniversitesidir. Her iki üniversite bünyesinde de birer teknoloji transfer ofisi bulunmaktadır. Bunun dışında ilde TSE Kalite Kampüsü, 2 adet serbest bölge ve 42 adet özel sektör Ar-Ge merkezi bulunmaktadır.

Sanayinin Mevcut Durumu

Kocaeli’de, sanayi odasına kayıtlı yaklaşık 2200 firma içinde kimya, otomotiv, deniz taşıtları – yat sanayi ve bilişim sektörleri öne çıkmaktadır.16 Bir sanayi kenti olarak Kocaeli, günümüz Türkiye’sinin en önemli üretim merkezlerinden biridir. Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2016 raporunda yer alan firmaların 80 tanesi Kocaeli’de faaliyet göstermektedir. Bunların içinde ilk onda yer alan firmalar, birinci sıradaki TÜPRAŞ, ikinci sıradaki Ford Otomotiv Sanayi AŞ ve sekizinci sıradaki Hyundai Assan Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ’dir.17

Sanayi gelişimi ilçeler bazında incelendiğinde öne çıkan ilçelerin Gebze, İzmit ve Körfez ilçeleri olduğu görülmektedir.16 Sanayi çalışan sayılarına göre değerlendirme yapıldığında ise öne çıkan ilçeler Gebze, Çayırova, Kartepe, Dilovası, İzmit ve Gölcük’tür. Bu durum sanayi türlerinin ve ilçelerin coğrafi konumlarının bir sonucudur. Örneğin Gölcük, tüm il nüfusunun % 8,7’sini barındırmasına rağmen, ildeki toplam sanayi çalışanlarının % 6,3’ü,  mühendislerin ise %13,4’ü Gölcük’te bulunan Ford Otosan ve diğer sanayi kuruluşlarında çalışmaktadır. Gebze, Çayırova, Kartepe, Dilovası ve kısmen Başiskele ise nüfus paylarının üzerinde çalışan payına sahip ilçelerdir.11 Bu ilçelerdeki sanayi kuruluşlarında çevre ilçelerde ve illerde ikamet eden işçi ve mühendislerin çalıştığı bilinmektedir. Benzer bir eğilim Gebze’deki üniversite ve araştırma kurumlarındaki nitelikli personel içinde de gözlemlenmiştir.18 Toplam değerler açısından bakıldığında ise %19,6’lık nüfus payı ile sanayi çalışanlarının % 38,9’unun, mühendislerin %40,2’sinin ve işçilerin %38,2’sinin bulunduğu Gebze sanayi çalışanları bakımından en büyük paya sahip ilçedir (Şekil 2).


Şekil 2: Kocaeli sanayi çalışanı sayıları ([19] verileri kullanılarak yazar tarafından üretilmiştir)

Sonuç: Gelecek İçin Öneriler

Yapılan bu özet değerlendirmeler, Kocaeli sanayinin mekânsal açıdan değişim içinde olduğunu göstermektedir. Kocaeli sanayi için geliştirilecek politikalar ulusal politikalardan gelen yenilikçilik, katma değer üretimi ve (bölgesel) rekabet gücü hedefini olduğu kadar yerel düzeydeki sosyo-kültürel beklentileri de karşılamalıdır. Bu anlamda Kocaeli sanayinin gelecek perspektifinin, yenilikçi, çevreye duyarlı, kentin sosyal dinamiklerini ele alan ve kentin gelişimi içinde mekânsal dönüşümü değerlendiren bir yapı kazanması gereklidir.

Yol boyu sanayi alanlarından, kırsaldaki sanayi bölgelerine, OSB’lerden Teknoparklara yaşanan mekânsal dönüşüm bir anlamda teknoloji ve küresel hedefler bağlamında da bir dönüşümü işaret etmektedir. Kocaeli sanayi artık sadece üretimi hedeflemek yerine, daha yenilikçi, daha çevreci, daha rekabetçi ve daha teknoloji odaklı olmak durumundadır. Bu nitelikteki sanayinin gelişebileceği kentsel mekân kalitesinin ve kente nitelikli işgücünü çekecek yüksek yaşam kalitesinin sağlanması yakın geleceğin temel konusu olacaktır. Kentsel dönüşüm projeleri ve yeni yatırımlar bu hedefin gerçekleşmesi için bir zemin oluştursa da, mevcut işgünün istihdamı, sosyal dezavantajlı grupların güçlendirilmesi, kentlilik bilincinin oluşturulması ve kentsel dönüşümün sosyal boyutları da mutlaka kent gündeminde yer edinmelidir.

Sanayide ileri teknoloji odaklı sektörlere yönelme yaklaşımının sağlam temellere dayanması, yerel ekonominin temelini oluşturan diğer sektörlerin de üretim ilişkileri ve alt yapı ihtiyaçları çerçevesinde değerlendirilmeleri gereklidir. Kent içinde kalan tüm sanayi alanlarının potansiyel kentsel dönüşüm alanı olarak görülmesinin sanayinin fonksiyonel ilişkilerine vereceği zararların farkında olunmalıdır. Bu anlamda yerel düzeyde daha fazla veri ve araştırmaya dayalı bir politika geliştirme süreci desteklenmedir. Sanayinin mekânsal dönüşümünde salt yatırımcının kısa vadeli ekonomik kaygıları değil, uzun vadeli ulusal, bölgesel ve yerel çıkarlar göz önünde bulundurulmalıdır.

Kaynaklar

[1] Aydın, E.Ö. (2016) Osmanlı Devleti’nin Kocaeli’ndeki Sanayi Mirası: Hereke ve İzmit (Çuhane) Fabrika-i Hümayunları, Uluslararası Karamürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu II, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yayın No:35, s:733-746.

[2] Dölen, E. (2015) Osmanlı Döneminde Kocaeli’ndeki Sanayi Kuruluşları, Uluslararası Gazi Akçakoca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu, Kocaeli büyükşehir Belediyesi, ISBN: 978-605-5116-14-9, s:665-687.

[3] Ayan, E. (2016) Osmanlı Döneminde Kocaeli Sanayiinin Tarihi Gelişimi ve Osmanlı’da Sanayileşme Çabalarının Analizi, İnsan & İnsan Bilim Kültür Sanat ve Düşünce Dergisi, 3(9), Yaz, s:5-35.

[4] Ayberk, S. (2002) Tarihsel Süreç İçinde Kocaeli’nde Sosyo-Ekonomik Gelişim ve Çevre Sorunları, Kocaeli Yöresinde Nüfus, Çevre ve Kalkınma Konferansı, Kocaeli: TÇSV, 30-31 Mayıs, s: 111-124.

[5] Tekeli, İ. (1994) Development of Istanbul Metropolitan Area, İstanbul, Kent Basımevi.

[6] Tümertekin, E. (1997) İstanbul ve Mekan, Türk Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, Numune Matbaacılık.

[7] MARKA (2015) TR42 Bölge Planı (2014-2023), www.marka.org.tr, Erişim: 22.06.2017.

[8] Çelik, H. (2016) Seka’nın Eğitim ve Kültür Faaliyetlerine İlişkin Bir Sözlü Tarih Denemesi, Uluslararası Karamürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu II, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yayın No:35, s:2117-2126.

[9] Aydın, E.Ö. ve Çömlekçioğlu, R. (2011) Seka I. Kağıt Fabrikası, v2.arkiv.com.tr/p10608-seka-i-kagit-fabrikasi.html, Erişim: 19.06.2017.

[10] Kocaeli Büyükşehir Belediyesi (2014) Kocaeli Kentsel Dönüşüm Master Planı Taslak Raporu, Cilt 1.

[11] Albayrak, A.N. (2015) Industrial Decentralization as a Real Estate Development Project: Gebze Case, 22nd European Real Estate Society (ERES) Conference, 24-27 June, Istanbul.

[12] Kolukırık, S. (2012) Göçler ve Kentler: Dilovası Örneğinde Sanayileşme ve Kentleşmenin Sosyolojik Görünümü, ZfWT-Journal of World of Turks, 4(1), s:125-147.

[13] Kavzoğlu, T., Çetin, M. (2005) Gebze Bölgesindeki Sanayileşmenin Zamansal Gelişimi ve Çevresel Etkilerinin Uydu Görüntüleri ile İncelenmesi, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 10. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, 28 Mart – 1 Nisan, Ankara.

[14] Albayrak, A.N. (2016) Dilovası Örneğinde Sanayi Kentlerinin Gelişme Fırsatları ve Çevre Sorunları, Sosyal Bilimler Metinleri, Aralık – ICOMEP Özel Sayısı, s:295-308.

[15] https://osbbs.sanayi.gov.tr, Erişim: 05.07.2017.

[16] MARKA (2012) www.marka.org.tr/Uploads/Files/kocaeli_yatirim_ortami_ozet.pdf Erişim: 22.06.2017.

[17] KSO-İş Geliştirme Servisi (2016) 2015 Yılı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu İçerisinde Kocaeli’nde Yerleşik Sanayi Kuruluşları Profili, Yayın No: 2016.İGE.011.

[18] Albayrak, A.N., Salihoğlu, T., Salihoğlu, G. (2015) Nitelikli İşgücüne Yönelik Yaşam Alanları: Sanayinin Desantralizasyon Sürecinde Gebze Örneği 5. Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Sempozyumu – Gayrimenkul Odaklı Büyümeden Üretim Odaklı Büyümeye Doğru, 8-9 Ekim, İzmir, 195-210.

[19] TOBB (2015) Kapasite Raporları, Nisan.

Etiketler

Bir yanıt yazın