Dijital Yarışma Modeli: Mimarlıkta Erişilebilirlik ve Sürdürülebilirlik için Yeni Bir Yol

Türkiye'de mimarlık yarışmaları uzun yıllardır mesleki üretimi destekleyen, kamusal yapıların nitelikli tasarımla buluşmasına olanak sağlayan bir araç olarak varlığını sürdürüyor.

Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates’in, 1994 yılında çekilen ikonik bir fotoğrafı. Fotoğrafta, 300 bin sayfayı temsil eden kağıt yığınının üzerinde otururken elinde bir CD-ROM tutuyor. Bu kare, tüm bu bilginin teknolojinin sayesinde tek bir CD’ye sığabileceğini simgeliyor.

Ancak günümüzde hem ekonomik kriz hem iklim krizi hem de erişim eşitsizlikleri mimarlık yarışmalarının mevcut fiziksel formatını sorgulamaya zorluyor. Bu kapsamda, mimarlık yarışmalarının artık dijital teslim formatına geçmesi hem çağın ruhuna uygun hem de yapıcı bir dönüşümün kapısını aralıyor.

Bugün bir ulusal mimarlık yarışmasına katılmak isteyen bir ekip, ortalama olarak 8 adet A0 panel baskısı, yüksek nitelikli bir maket üretimi ve en az dört kişilik bir ekibin haftalarca süren emeğiyle karşı karşıya kalıyor. Bu kalemlerin maliyetlerine birlikte bakalım:

(Özet olarak genel toplam harcamalar eksikler de dahil edilir ise 1,5 milyon Euroyu bulabilir.)

Yukarıdaki tablo gösteriyor ki yalnızca 138 yarışmacının katıldığı bir yarışma için toplam harcama 54 milyon TL’yi aşabiliyor. Bu maliyetlerin büyük bölümü yalnızca panel basımı, maket üretimi ve ekip ücretlerinden oluşmakta.

Oysaki, dijital teslim sistemine geçilse:

• A0 baskı maliyetleri tamamen ortadan kalkar,
• Maket üretimi yerine dijital 3D model teslimi yapılabilir,
• Kargo ve ulaşım süreçleri iptal edilir,
• Teslim süreci birkaç dakika içinde tamamlanabilir,
• Böylece kamusal kaynaklar, jüri süreci ve uygulama projelerine aktarılabilir.

Peki Dijital Teslim Ne Sağlar?

Fiziksel Maket Yerine Dijital 3D Model ve Kısa Animasyonlar

Geleneksel yarışmalarda kullanılan fiziksel maketler, özellikle üretim süreci ve malzeme gereklilikleri açısından hem maliyetli hem de zaman alıcıdır. Oysaki dijital teknolojiler sayesinde, yarışma katılımcıları projelerini yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu modeller ya da kısa animasyon videolar şeklinde sunabilirler. Bu yöntem, jüri üyelerine projenin mekânsal ilişkilerini, ışık-gölge etkilerini ve genel kütlesel davranışını çok daha etkili biçimde anlama fırsatı sunar. Ayrıca dijital 3D sunumlar, proje fikrinin farklı açılardan ve dinamik biçimde aktarılmasına olanak tanır.

Maliyet açısından bakıldığında, fiziksel maket üretiminde kullanılan malzemeler (örneğin pleksi, ahşap, köpük, yapıştırıcılar vb.) ve maketin üretimi için ayrılan iş gücü ciddi bir bütçe gerektirir. Dijital modeller ise sadece yazılım bilgisi ve görsel anlatım becerisi ile üretilebildiğinden, özellikle küçük ölçekli ofisler ve genç ekipler için daha erişilebilir bir araç sunar. Ek olarak, bu sunumlar dijital arşivlemeye uygun olduğu için ileride sergileme, yayınlama ve değerlendirme açısından da sürdürülebilirlik sağlar.

Erişilebilirlik: Öğrenciler, bağımsız ofisler, Anadolu’daki genç mimarlar artık sadece büyük şehirlerdeki stüdyolarla rekabet edebilir.
Ekolojik Fayda: Plastik, köpük ve strafor atıkları sıfırlanır. Karbon ayak izi minimuma iner.
Zaman Tasarrufu: 3 hafta baskı ve maketle uğraşmak yerine, ekipler tasarıma odaklanabilir.
Adalet: Maliyetten dolayı katılamayanlar için kapılar açılır.
Jüri Süreçlerinde Esneklik ve Derinlik: Dijital teslim sayesinde jüri üyeleri, projeleri kendi evlerinden detaylı biçimde inceleyebilir. Bu durum jüri üyelerinin, projelere daha uzun süre ayırabilmelerini ve teknik açıdan daha derinlemesine değerlendirmeler yapabilmelerini sağlar. Ayrıca nihai jüri toplantılarında, ön değerlendirmelere dayanarak daha verimli, odaklı ve karşılaştırmalı tartışmalar yapılması mümkün olur. Bu esneklik, jüri sürecinin hem daha profesyonel hem de daha şeffaf ilerlemesine katkıda bulunur.

Güven Meselesi

Dijital yarışmalar, jüri değerlendirme süreçlerinde şeffaflık kaygısı yaratabileceği gibi, doğru kurgulandığında bu süreci daha güvenilir ve izlenebilir kılma potansiyeli de taşır. Geleneksel, baskılı ve kapalı kimlikli yarışmalarda dahi manipülasyon ihtimali tamamen ortadan kaldırılamazken; dijital yarışmalarda projeler zaman damgalı, anonim, tekil sistemler üzerinden teslim edilebilir ve her jüri üyesinin yorum süreci dijital olarak arşivlenebilir. Böylece sadece değerlendirme değil, değerlendirme sürecinin kendisi de denetlenebilir hale gelir. Bu yaklaşım, jüriye duyulan güveni artırırken, yarışma kültürünün kurumsal saygınlığını da güçlendirir.

Kamusal Yapılar İçin Kolaylaştırılmış Yarışmalar Mümkün Mü?

Her Kamu Yapısı İçin Yarışma: Eşitlik ve Tasarım Kalitesi İçin Bir Araç

Her kamu binasının mimari proje yarışması yoluyla elde edilmesi, sadece mimarlara eşit katılım fırsatları sunmakla kalmaz, aynı zamanda yapılı çevremizdeki genel tasarım kalitesini de ciddi biçimde yükseltir. Yarışma yöntemi, farklı yaklaşımların ve yaratıcı çözümlerin kıyaslanmasını mümkün kılarak kamuya en uygun tasarımın seçilmesini sağlar. Özellikle dijital teslim modelleriyle kolaylaştırılan yarışmalar, büyük bütçeli kurumsal ofislerle genç ve bağımsız ekiplerin aynı zeminde buluşmasına olanak tanır. Böylece meslek içi adalet teşvik edilir, tasarım kalitesi yarışma ortamında yükselir ve ortaya çıkan yapıların toplumsal karşılığı güçlenir. Bu yaklaşım, yalnızca yapının kendisine değil, kent kültürüne ve kamusal mekânın niteliğine de doğrudan katkı sunar.

Bu dönüşüm yalnızca ekonomik bir kazanım değil, aynı zamanda kamusal mimarlığın demokratikleşmesi anlamına geliyor. Her belediye, okul, sağlık ocağı ya da kültür merkezi için küçük ölçekli, sadeleştirilmiş, hızlı geri dönüşlü dijital yarışmalar düzenleyebilir. Bu yarışmalar hem şeffaflık sağlar hem de kamunun tasarıma katılımını mümkün kılar.

Sonuç

Bugün dünyadaki birçok yarışma platformu – Europan, OpenGap, Bee Breeders, Archstorming, The Tamayouz Excellence Award ve TerraViva Competitions gibi – dijital teslimi zorunlu tutuyor. Bu platformlar katılımcıların projelerini PDF formatında paneller, dijital 3D modeller, video animasyonlar veya online sunum dosyaları olarak göndermesini talep ediyor. Bu yaklaşım, yarışma katılım süreçlerinin daha erişilebilir ve küresel olmasına katkı sağlıyor.

Dijital sunum teknikleri, yarışma ortamlarında değerlendirme süreçlerinin derinleşmesini sağlarken, mimari fikirlerin daha esnek ve çok boyutlu biçimlerde ifade edilmesine imkân tanımaktadır. Türkiye’de bu dönüşüme zemin hazırlayacak hem teknik altyapı hem de mesleki deneyim mevcut durumdadır. Bu nedenle gerek yerel yönetimler gerekse meslek kuruluşları, dijital yarışma sistemlerinin yaygınlaştırılması yönünde adımlar atmalı; böylece mimarlığın hem çevresel etkileri azaltan hem de insan odaklı değerleri güçlendiren bir doğrultuda ilerlemesine katkı sunmalıdır.

Not 1:

Türkiye’de son on beş yılda kamu hizmetlerinde dijitalleşme hız kazanmış, birçok süreç çevrimiçi ortama taşınarak hem şeffaflık hem erişilebilirlik açısından önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Ne var ki mimari proje yarışmaları bu dönüşümün gerisinde kalmış, halen baskılı pafta ve fiziksel teslimata dayalı yöntemler kullanılmaktadır. 2025 yılına gelinmiş olmasına rağmen, dijital sunum ve değerlendirme altyapısına sahip yarışma örneklerinin ülkemizde görülmemesi, mimarlık alanında dijital araçların sistematik biçimde entegre edilemediğini göstermektedir. Bu eksikliğe paralel olarak, bir sonraki yazımda belediyelerin proje kabul ve onay süreçlerinde dijitalleşmenin neden bir zorunluluk haline geldiğini detaylarıyla ele alacağım.

Not 2:

Türkiye’de kağıt üretimi, özellikle 2000’li yıllardan sonra özelleştirme politikaları ve sanayi yatırımlarının azalması nedeniyle büyük ölçüde durma noktasına gelmiştir. Bugün itibarıyla ülkemizde mimari yarışmalarda kullanılan A0 boyutundaki kağıtlar, baskı makineleri, mürekkep kartuşları ve sergileme panoları gibi tüm temel materyaller, neredeyse tamamen ithalat yoluyla temin edilmektedir. Bu durum, hem döviz bağımlılığı yaratmakta hem de yarışmaların maliyetlerini doğrudan artırmaktadır. Yarışma katılımlarında ağırlıklı olarak dış kaynaklara dayanan bu fiziksel malzeme tüketimi, ekonomik sürdürülebilirlik açısından da ciddi bir zaaf oluşturmaktadır. Bu nedenle, dijital teslim modeline geçmek yalnızca çevresel ve erişilebilirlik gerekçeleriyle değil, aynı zamanda ulusal ekonomik bağımsızlık hedefi doğrultusunda da önemli bir gereklilik haline gelmiştir.

Etiketler

4 yorum

  • Hasan Özbay says:

    Dijital teslim konusunda size katılıyorum. Benim de jüri üyesi olduğum 100. Yıl Çarşısı Yarışması’nda dijital teslim istemiştik. Oldukça verimli bir çalışma olduğunu da düşünüyorum. Bodrum Fizyoterapi Merkezi Yarışması’nda da dijital teslim yapılmıştı. İşi zorlaştıran maket galiba. Jüriler maket isteyince dijital teslim biraz anlam kaybediyor. Ama çözüm bulunur gene de.

  • FURKAN ŞANLI says:

    Bodrum Fizyoterapi Merkezi Yarışmasında baskı gönderilmişti. Dışişleri Şehitleri Anıtı yarışmasına katıldığımızda A0 paftalar dijital olarak teslim edilmiş, yalnızca A3 çıktılar ve maket fiziki olarak gönderilmişti. Bu süreçte açıkça gördük ki, jürinin adil bir değerlendirme yapabilmesi açısından maketin fiziksel varlığı büyük bir fark yaratıyor. Mekânsal algı, ölçek ve detayın aktarımı hâlâ fiziksel temsillerde daha güçlü.
    Bu deneyim, dijital teslimin kolaylıklarını ve erişilebilirliğini gösterdiği kadar, bazı unsurların hâlâ fiziksel olarak üretilmesinin önemini de hatırlattı. Acaba artık A0 paftaları tamamen dijital teslime mi geçirmeliyiz

  • Ömer YILMAZ says:

    Bu dijital teslimle ilgili yazı nedeniyle hiç unutmamamız gereken bir meseleyi tekrar hatırlayabiliriz: Zaman maliyeti. Mimarların zaman maliyetlerini ne kadar ucuz gördükleri… Buna odaklanarak düşünme alışkanlıklarını geliştiremedikleri…

    Yazıda ekip başına zaman maliyeti 300.000 TL olarak verilmiş. 3 aylık bu yarışmanın 2 ayında 4 kişilik bir ekibin bu işi kotardığını varsayalım. Mesailer vesaire düşünülmeden, sadece iş saatlerinde çalışarak. 8 maaş ediyor. 300.000 TL olarak verilen zaman maliyetini 8’e bölersek kişi başına 37.500 TL aylık brüt+ maaş oluşuyor. Yarısını ofis giderlerine ayırmak bir zaruret, brüt+ maaş için kaldı 19.000 TL. Bunun net maaşı 9.500 TL’sıdır.

    Söyleceklerim bu kadar.

Bir yanıt yazın