1. Ödül, Numune Hastanesi ve Çevresi Değerlendirme Projesi Ulusal Fikir Yarışması

1. Ödül, Numune Hastanesi ve Çevresi Değerlendirme Projesi Ulusal Fikir Yarışması

Proje Raporu

KENTİ İYİLEŞTİRMEK, BİREYİ İYİLEŞTİRMEK

Yarışma projemizin mimari konsepti iki ana hedefe dayanmaktadır.

– Kenti iyileştirmek

– Bireyi iyileştirmek

Birbiriyle ilintili ve sebep-sonuç ilişkisine sahip bu iki misyona çeşitli yaşam önerileri ile ulaşma hedeflendi. Öncelikle yarışma konusu olan Numune Hastanesi hakkında yapılan araştırmalar, saha gezileri ve analizler sonucunda; sağlık ve ekonomi politikalarının kurbanı olmuş, çeşitli platformlarda mücadelelerin verildiği, köklü geçmişe sahip bir hastane olduğunu görüldü. Bu çerçevede Numune Hastanesi’nin gerek kent içindeki konumu, gerek çevre yapılar ile işlevsel ilişkisi ve gerek tıp dünyasında öncü olduğu alanlar itibarıyla, geçmişten beri Cumhuriyetin sağlık politikalarında önemli bir role sahip olduğu anlaşıldı. Bu yarışma projesi ile Numune Hastanesi ve çevresi özelinde getirilen öneriler etaplanarak, Ankara geneline yayılacak şekilde kent ve bireyin iyileştirilmesi amaçlandı.

1) NUMUNE HASTANESİ BİNALARININ YENİDEN İŞLEVLENDİRİLMESİ ÖNERİSİ:

1800’lerin başında Gureba Hastanesi olarak kurulan ve Anadolu’nun her yerinden gelir gücü düşük insanların şifa bulmak için geldikleri Numune Hastanesi’nin, değişen sağlık politikaları sonucunda halkın elinden alınıp, ücretli tedavi ve ücretli sağlık eğitimi sunan “ticari işletmelere” devredilmesi fiili durumuna karşı, yarışma projesi kapsamında Numune Hastanesi mevcut yapılarına, kent hafızasına sadık kalınarak sağlık işlevli bir öneri dizisi sunuldu. Bu kapsamda:

a) Öncelikle, sağlık hizmetine acilen ihtiyaç duyulduğu zamanlarda, Numune Hastanesinin şehrin ana arteri üzerindeki konumu ve yıllar içinde kentlinin o bölgede sağlık bulacağına dair olaşan
kent hafızası gereği mevcut yapı stoğunun kuzeydoğusundaki iki blok, “Travma ve Yanık Merkezi” modelinde bir uzmanlık hastanesi şeklinde işlevlendirildi. Mevcut sağlık sisteminde her hastanenin acil bölümünde nöbet usulü ile verilen bu hizmette, donanım ve personel sıkıntıları nedeniyle aksaklıklar meydana gelmektedir. Çözüm olarak travma ve yanık olaylarına özgülenmiş uzmanlıkta personelin ve donanımın kurulduğu, Türkiye’de emsali henüz olmayan bir model olarak “Travmatoloji ve Yanık Hastanesi” önerildi. Bu hastaneye yönelik tıbbi birimler tespit edilip, mimari projeye kat bazında işlendi.

b) Hastane yapı stoğunun merkezinde bulunan tarihi bina, Türkiye Tıp Tarihi için önemine binaen sağlık müzesi olarak işlevlendirildi. Aynı zamanda bina içerisinde oluşturulacak seminer salonları ile tıp dünyasının seminerlerine ev sahipliği yapması öngörüldü. Bu kapsamda aynı yapı bloğu içinde önerilen Türkiye’nin ilk Travmatoloji ve Yanık Hastanesi’nin bulunması, yurtdışındaki emsallerinin aksine Türkiye tıp eğitiminde henüz bir uzmanlık dalı olmayan bu alanın teorik ve pratik eğitiminin verildiği bir eğitim merkezi haline getirildi. Bu hedefte tarihi bina içerisinde, müze, seminer salonları, derslikler ve sosyalleşme alanları temelinde mimari çözümler önerildi.

c) Hastane yapı stoğunun güney kısmındaki dört blok, Tıbbi Farmakoloji Biriminin bitkisel ilaç üretimine dair AR-GE çalışmalarının yapıldığı laboratuarlar, hizmet birimleri, tıbbi bitki kültür yetiştirme birimleri, mikroklima etkili seralar ve tıbbi bitki yetiştirme bahçeleri şeklinde işlevlendirilerek mimari mekanlar bazında çözümler önerildi.

d) Hastane yapı stoğunun kuzeybatısındaki iki blok, tıp seminer ve eğitimleri için gelen misafirlerin ve laboratuarlarda dönemsel araştırmalara katılan misafir araştırmacıların geçici konaklaması için konukevi şeklinde işlevlendirilmiştir.

2) SAĞLIK ENSTİTÜSÜ ÖNERİSİ:

Proje alanı olarak verilen bölgede, üniversiteler ile sağlık teorisinin, hastaneler ile sağlık pratiğinin, taşra ve merkez teşkilatları ile sağlık idaresinin birlikte var olduğu, ancak organizma gibi birlikte çalışması gereken bu birimlerin herbirinin kendi içinde ayrı çalışan sistemlere sahip olduğu görüldü. Efektif olmayan bu yönteme karşı tüm alana bütüncül bir yaklaşımla “Sağlık Enstitüsü” adı verildi. Bu kapsamda:

a) Sağlık Enstitüsü bölgesindeki birimleri mekansal olarak bölen duvarlar kaldırıldı. Böylece kamusal olmasına rağmen fiziksel engellerle kentliden koparılmış bir bölgenin tekrar kentliye kazandırılarak “devletin malı” zihniyetinden, “halkın malı” idealine adım atıldı.

b) Sağlık Enstitüsü bölgesini fiziksel olarak ikiye bölen bulvar ve köprünün trafiği yeraltına alınıp, enstitü bölgesinin fiziki bütünlüğü oluşturuldu.

3) BOTANİK PARK ÖNERİSİ:

a) Proje alanının mevcut durumundaki bölgesel yeşil alanlar, önerilen sağlık enstitüsü konseptinin bütüncül yaklaşımı kapsamında bütün alana yayılarak sağlık işlevli kamusal alanın, yeşil alan içerisinde hizmet sunması sağlandı.

b) Öneriler doğrultusunda yeşil alanın sağlık enstitüsü bölgesinde hakim kılınması ile elde edilen flora varlığı, “Botanik Park” konsepti ile değerlendirilerek, yaygın türler ile endemik türlerin birlikte var olduğu kentsel rehabilitasyon alanı oluşturuldu.

c) Mevcut durumda modern tıp üzerine kurulan hastaneler ile bireyin fiziki sağlığına hizmet eden bölge, botanik park önerisinde floranın kazandırdığı kaliteli yaşam alanları ile bireyin ruhsal sağlığına da hizmet eder hale getirildi. Aynı zamanda kent ölçeğinde kazandırılan yeşil alan ile kent sağlığına hizmet etmesi sağlandı.

d) Numune Hastanesinin mevcut binalarının yeniden işlevlendirilmesi kapsamında kurulan Tıbbi Farmakoloji Birimi için botanik park içerisinde tıbbi ilaç araştırmalarında kullanılacak bitkilerin yetiştirildiği mikro bahçeler öngörüldü.

Böylece Botanik Park; içindeki hastanelerle fiziki sağlığa, doğal varlığı ile ruhsal ve kentsel sağlığa ve son olarak içerisinde bulundurduğu şifalı bitki türleri ile ilaç AR-GE çalışmalarına olanak sağlayarak “Birey ve Kentin Sağlığı” hedefine katkıda bulundu.

4) KENTSEL YEŞİL PLATFOM ÖNERİSİ:

Ankara’nın kentsel planlanması sürecinde temel alınan Jansen Planında, Atatürk Bulvarı aksında gelişen ana ulaşım ve yeşil aks planlaması yıllar içerisinde yapılan değişikliklerle aksın bölgesel olarak kopmasına ve arzu edilen bütüncül ulaşım ve yeşil aks çözümünün aksaklıklara yol açacak hale gelmesine neden olmuştur. Bu kapsamda Ankara’nın gelişen nüfusu ile ihtiyaç olan kentsel boşlukların ve kamusal alanın sağlanması için Jansen planından koparılan yeşil bölgelerin tekrar birbirine bağlanması amacıyla kentsel yeşil platformlar önerilmiştir. Numune Hastanesi bölgesi dışına taşan bu öneri, kente dair yaklaşım ile projede etaplanarak kentin iyileştirilmesi hedefini tamamlar niteliktedir. Yeşil aksın koptuğu yerlerde ve araç trafiğinin işgaline uğrayan yerlerde yeşil platformun mevcut zeminden yukarı doğru yükselmesi, üzerinde bulunan bitkisel varlık ile bisiklet ve yaya yolunun kesintisiz bir aks şeklinde Atatürk Bulvarı ana aksına eşlik etmesi planlandı.

Etiketler

2 yorum

Bir yanıt yazın