3. Ödül, Efeler Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

PROJE RAPORU

Ayırıp İyice Belirginleştirmek, klasik sanatın temel edimidir.

Roland Barthes

A. MİMARİ RAPOR

1. Kavramsal Yaklaşım

Çağdaş kent mekânları kentsel süreklilikleri, boşluk ve dolulukları tasarlamak ve/veya yeniden tasarlamakla olduğu kadar, var olan kent peyzajına yeni anlamlar ve işlevler yüklemek, yeniden biçimlendirmek üzere yorumlamakla gerçekleşir. Bu bağlamda, Efeler Belediyesi Hizmet Binası için önerilen tasarım proje alanını ve çevresini kentsel peyzaj bütünlüğünü gözeterek kurgulamayı hedefler.

Projede, Belediye Programı, yaratılan Etkinlik Meydanı ve güçlendirilen Yeşil Doku ile birlikte oluşturulan Park özelliklerinin tümünü bünyesinde barındıran bir toplanma ortamı yaratılmaya çalışılmıştır. Kentsel çevre, program ve biçim yorumlarının hep birlikte sunduğu ortak mimari imge tasarımın ana önermesini oluşturmuştur.
Tasarımda temel belirleyici olan bu bütünün işlevidir.

Bu ortak bileşenler üzerinden tasarıma özgün, kolay algılanabilir ve akılda kalıcı duru bir ifade kazandırılması hedeflenmiştir. Fiziksel ve görsel bütünlük ile eylemsel süreklilik arayışı dinamik, devingen ve yaşayan bir ortam yaratılmasında etkin olmuştur.

Amaçlanan bu olgunun oluşturulabilmesinin; yerleşkenin genel (yapı+çevre+bitki) peyzajı ile monolog içinde olmaktansa diyalog halinde bir ilişki kurmakla olanaklı kılınabileceği düşüncesi benimsenmiştir. Bu diyalog tasarımda süreç düşüncesinin gerekliliği inancıyla; açık, kesinlemelerden uzak, çoklu kullanımlar içeren ve güçlü algısal referanslar sunan bir mimari peyzaj yaratılması yaklaşımını ön plana çıkarmıştır.

Genelde konvansiyonel yapım yöntemleri ile çözümler üretilen tasarımda maliyetin ortalama kamu binaları için öngörülen sınırların içinde kalması benimsendi. Bu durumu zorlayan çeperlerdeki yüzeylerin maliyetinin ise sosyal ve kültürel rant beklentisi ile örtüşebileceği inancı tasarımcıları yüreklendirmiştir. Proje ile elde edilmek istenen belediyelerin sorumlu olduğu genel yapılı çevre için esin kaynağı sunmak ve kullanım kalitesi sağlamaktır. Bunu yaparken mevcut yasa ve imar kuralları içinde kalmaya ve bu kısıtlara uymaya özen gösterilmiştir.

Tasarım bünyesinde topladığı çeşitlenen kentsel aktiviteler avantajını da kullanarak kamu imgesine bir kentsel odak sunmaktadır. Bu kentsel odak, benimsenen sosyal ve politik ideolojiler bağlamında, tamamen paylaşımcı ve kentliye ait kullanım olanakları ve biçimsel görünüm yaratır. Bu ortamın kentliye duyarlı çevreler sunarken geri dönüşüm olarak kentli duyarlılığı konusunda kazanımlar sağlayacağı inancı tasarımı yönlendirmiştir. Kentsel alanların kurgulanmasında ve sorumlu çevreler yaratılmasında var olan çağdaş referanslar doğrultusunda proje; görsel ve fiziksel olarak geçirgen, çeşitlilikler ve zenginlikler içeren, okunabilir ve algılanabilir, sağlam, çevreye uyumlu ve kişiselleştirilebilir özellikler içerir.

Sunulan tasarım çağın ruhu ile aramızdaki bu bulanık görüntüde, işlevsel yapısı ve imgesel duruşuyla, ufak ama güçlü ve net bir pencere açmayı hedef olarak benimsemiştir.

2. Mekansal Kurgu/Aralıklar

Tasarımda elde edilmeye çalışılan kurgunun temelinde; mekan işlevlerinin değişken kullanımı, mekanın olasılık-dışı, ikircikli, önceden kestirilemez, dinamik ve düzenli görünümü, işlevsel zenginlik yanında yapının bildirişimini de artıran unsurların elde edilmesi düşünceleri yatmaktadır. Bu yaklaşım mekanın; zamana biçim veren dinamiklerin ortaya çıkmasını sağlayacak bir olanaklar alanı olarak düşünülmesine ve bu doğrultuda tasarlanmasına yol açmıştır.

Çoklu kullanımına rağmen tasarım karmaşık bir görsellik sunmaz. Mimari imge kendisini lineer meydan ve aralıklarla kurgular. Kolay algılanabilme ve süreklilik için tasarımı ayrıştırıp belirginleştiren aralıklar olarak önerilen etkileşim mekanları yaratılmıştır. Mevcut yolların yarattığı zorunlu aralıklarla birlikte bu etkileşim mekanlarının önemli bir kısmı öneri tasarım kapsamında geliştirilen, kentin değişik perspektiflerinden algılanan ve bütünü okumamızı sağlayan lineer meydan, yeşil doku/park ve yapı içinde kurgulanan yatay ve düşeydeki zemin süreklilikleri sayesinde oluşturulmuştur.

Aralık 1 / İzmir Bulvarı

Alanın güneyinde yer alan İzmir Bulvarı kent ile belediye binasını bu yönden tamamen kesen bir aralık yaratmaktadır. Şehirlerarası ulaşım ve yoğun trafik kentsel yarık ve kopukluk yaratmaktadır. Mevcut durumda bu kopukluk yaya üst geçişleriyle çözümlenmeye çalışılmıştır. Yeni belediye alanına denk gelen ve şu anda kullanılan binanın içine inen üst geçidin yeri değiştirilerek yeni tasarlanan bina ve kentin kuzey yakası ile uyumlu yeni bir üst geçit önerilmiştir. Bu üstgeçit genel peyzaja ve tasarım yaklaşımına uyumlu bir gezinti ve etkinlik kimliğine büründürlmüştür.

Yaratılan bu yeni üst dolaşım ağı doğudaki diğer üst geçit ile birleştirilerek yayalar için çok yönlü ulaşım ve üst kot dolaşım sürekliliği yaratmıştır. Genişletilen ve uzatılan bu dolaşım güzergahı ile her yöne yaya ulaşımı yanında, kent ile bir üst kottan diyalog ve serbest gezinti/etkinlik ortamı sağlaması amaçlanmıştır.

Aralık 2 / Yeşil Doku

İzmir Bulvarının kopardığı çeperde bulunan ağaçlar daha da genişletilerek yoğunlaştırılmıştır. Mevcut ağaçların sayısı çoğaltılmıştır. Dolaysıyla mevcut ağaçları koruma şansı yaratılmış ve mevcudun 10 katı yeni ağaç dikerek kamusal alanın doğal atmosferi güçlendirilmiştir.

Böylece hem otoyolun gürültü ve zehirli gaz kirliliğine bir tampon oluşturulmuş hem de yeşil dokunun bir kentsel peyzaj elemanı olarak kullanılma olanağı sağlanmıştır. Aydın ili ikliminde var olan ve bu bölge ile tanımlanan bitki örtüsünün elemanları olan ağaçlarla donatılmıştır. Doğuda parktan başlayıp batıdaki hastane bahçesine kadar otoyol boyunca genişletilerek yaratılması amaçlanan bu doku zemin düzleminde yaratılan park kentliye doğa ile buluşma olanağı sunacaktır. Tüm belediye alanının bir parçası olarak ele alınan parkın yapının/bütünün bir bileşeni olarak ele alınması, yapılı çevrenin süreklilik içinde mimari peyzajı oluşturması gerekliliği inancından kaynaklanıyor.

Güney çeperi tamamen kapatan otoyol ile meydan ve dolayısıyla yapı arasına yerleştirilen yeşil aralık herhangi bir etkinlik veya mobilya ile donatılmamış, sadece dikilen ağaçlar ve toprak zemini ile doğal ortam imgesi vurgulanmaya çalışılmıştır. Alanın dışına da uzatılan bu lineer aralık serbest zaman etkinliklerini barındıran fiziksel yeşil alanın yanı sıra görsel bir peyzaj sunmaktadır. Burada bulunan ağaçlar çiçekleriyle ve mevsimsel değişen yaprak dokuları ile zaman ve doğanın algılanabilmesini olanaklı kılmaktadır.

Aralık 3 / Meydan – Kent Fuayesi

Kentsel gelişim ve yapılanma süreçlerinin inşasında süreklilik ve değişim diyalektiği etkendir. Bölgede yaşamakta olan sakinlerin yakın temasına olanak sağlayacak etkileşim mekanlarının oluşturulması benimsenmektedir. Bu mekanlar belediye ve çevresini fiziksel, sosyal ve kültürel anlamda yeniden üretecek besi yerleridir.

Çağdaş kentsel yaklaşımlardan ilham alarak örgütleneceği varsayılan aralığın daha çok kurgulanmış eylemlere ve etkinliklere sahne olması beklenirken, park ve meydan kullanımının rastlantısal bir aradalıklara ve kişisel kullanımlara olanak sağlaması hedeflenmektedir

Ayrıca geniş bir görünüm sağlayacak boşluğu algılamak ve kullanmak üzere tasarlanan etkinlik meydanının oluşturulmasında belirli elemanlar kullanılmış, ancak, bu alanlara işlev yüklenmeyip işlev tanımı kullanıcıya bırakılarak kent yaşantısındaki çeşitliliğe zemin hazırlanmıştır.

Kentsel Fuaye olarak tanımlayabileceğimiz meydan/aralık etkileşim mekanları olma olanakları ile sosyal paylaşım platformuna dönüştürülmüştür. Bu tematik yapılanma kentsel açık alan düzenlemesi olarak yapı içine kadar uzanıyor. Bu etkileşim mekanlarının yatayda ve düşeydeki sürekliliği yapı içinde de önem kazanmaktadır.

Kentli yaşantısını rahatlatmak ve güçlendirmek üzere meydan tamamen araç trafiğine kapatılmış, sadece tüm alanı özgürce kullanan bisiklet, kay kay, kermes, panayır, fuar vb. etkinlikler sayesinde hareketli peyzaj öğesi olarak ele alınabilmiştir. Böylece hem çocuklara, hem de yetişkinlere spor ve eğlence yanında alternatif ulaşım bilinci hatırlatılmıştır.

Aralık 4 / Belediye Binası

Tasarım karmaşık bir görsellik sunmuyor. Önerilen çözüm rasyonel geometrik tek kütlenin kentsel bileşenlerin sürekliliğinde parçalanmasıyla elde edildi. Sade, algılanabilir ve tanımlanabilir biçim, aynı zamanda zihinde taşınabilir bir imge yaratır. Bu bütünlüğün yanında yapı geçirgen dokusu ile özellikle gündelik yaşamın yoğun olduğu kentsel çevreyi içinde eritiyor ve kentin gereksindiği sürekliliği görsel ve fiziksel anlamda çoğaltarak çeşitlendiriyor.

Tüm iç mekanların boşluklar yoluyla içerden olduğu gibi meydanlar ve ara sokaklardan algılanabilmesi sayesinde ortamın çok katmanlı ve çok kullanımlı yapısı her yerden ve her zaman diliminde okunabilmektedir.

Tasarımda iç-dış alanlar birbirleri ile kaynaşmış, sınırsız bir süreklilik içinde organize edilmiştir. Yapı içindeki ve dış ortamdaki aralıklar kendi içlerinde ve bir arada sürekli bir algı ve kullanım çeşitliliği sunmaktadır. Günün her saati kapalı olmayan güvenlikli-açık- görülebilen ve sürekli karşılıklı iletişim halindeki mekanlar birbiri içine akmaktadır.

Görsel geçirgenlik yanında hem içerden hem de dışardan fiziki geçirgenlik de sağlanmıştır. Yapı içine yerleştirilen paralel dış sokak ile yapı içi eylemlerinin gündelik hayatla iç içeliği pekiştirilmiştir. Fiziksel ve görsel bütünlük ile eylemsel süreklilik arayışı dinamik, devingen ve yaşayan bir ortam yaratılmasında etkin olmuştur.

Tüm iç mekanların boşluklar yoluyla içerden olduğu gibi meydanlar ve aralıklarla dışardan algılanabilmesi sayesinde elde edilen ortamın çok katmanlı ve çok kullanımlı yapısı, her yerden ve her zaman diliminde okunabiliyor. Bu niteliği çoğaltan Çatı terasları çıkılabilen fiziksel kullanım olanakları yanında farklı kotlarda görsel bir perspektif sunuyor. Farklı kotlarda yaratılan teraslarla üst katlarda çalışanlar için alternatif zemin ve açık hava kullanım olanakları yaratılmıştır.

Tasarımda iç-dış alanlar birbirleri ile kaynaşmış sınırsız bir süreklilik içinde organize edilmiştir. Yapı içindeki ve dış ortamdaki boşluklar kendi içlerinde ve bir arada sürekli bir algı ve kullanım çeşitliliği sunacaktır. Günün her saati kapalı olmayan güvenlikli, görülebilen ve sürekli iletişim içinde kurgulanan mekanlar parkı da güvenli bir ortama dönüştürmektedir.

Aralık 5 / Avlu- Arka Bahçe

Alt zemin kattan çıkılan bu avlu belediyenin ve kentlinin kullanımına açılmış bir arka bahçe olarak düşünülmüştür. Avluya açılan çok amaçlı salon, tiyatro, sağlık birimleri, kütüphane, kafe gibi birimler belediye çalışma saatleri dışında da kentlinin kullanımına açılmıştır.

Garaj Caddesi ile belediye binasının alt zemininden de çıkılabilen daha sessiz ve özelleşmiş bu aralıkta, sanatsal etkinlikler ve kültürel programlar gibi açık alan etkinliklerine ev sahipliği yapabilecek örgütlenebilme olanağı sunulmuştur.

Ayrıca bu aralığın, imar planında ofis ve alış-veriş merkezi olarak belirtilen ve doğuda var olan gelecekte yapılacak yapının içine kadar uzatılması önerilmiştir.

Aralık 6 / Garaj Caddesi

Belediye kullanımına ait tüm araç yaklaşımları bu aralıktan sağlanmıştır.

Belediye başkanı da yapıya araç ile bu aralıktan ulaşmaktadır. Başkan dahil tüm yaya ulaşımlar ise kent meydanından/fuayesinden verilmiştir.

Belediyenin her iki yan çeperinden yaya geçişleriyle Garaj Caddesi ve kuzeyindeki bölgelerin ön meydan bağlantısı kurulmuştur.

B. PEYZAJ MİMARLIĞI RAPORU

Kent ölçeğindeki tasarımlarda Bitkisel Peyzaj elemanlarıyla Mimari Peyzaj elemanlarının bir arada kurgulanması Kentsel Peyzaj bütününü oluşturur. Mimari imge kendisini “bitkisel peyzaj” ve “mimari peyzaj” olgusuna metaforik gönderme yapan bu kentsel peyzaj ile var eder. Kentin değişik perspektiflerinden algılanan ve bütünü okumamızı sağlayan bu imge öneri tasarımımızda peyzaj ve yapıyı birbirine bulaştırarak güçlendirilmiştir.

Genişletilmiş (augmented) peyzaj

Tasarımda peyzajın genişletilmiş (augmented) anlamsal içeriğiyle ifade bulması öngörülmüştür. Genişletilmiş peyzaj geleneksel kabul görmüş çerçevesini aşarak görünenin kendisi ve kentsel dokunun yaratılmasında bütünün tamamı olarak değerlendirilmiştir. Görünenin kendisi olan peyzaj algısı tasarımın tümünü kapsayan kurgunun temel bileşeni olarak kabul edilmiştir. Böylece peyzaj, mimari bir unsur niteliğine bürünerek tasarımın atmosferini yaratmıştır.

Bize göre peyzaj durağan değil devingen bir içerik sunmalıdır. Devingen yapı gündelik hayatın ritmi ile birlikte uyumlu bir sürdürülebilirlik yaratacaktır. Birlikte oluşturulmuş değerlerle örgütlenmiş ortak etkinliklere sahne olan bu açık/kapalı kamusal alanlar kentin ruhunu ve kimliğini kuran bileşendir. Kentin aurasının alanda oluşturduğumuz mimari peyzajın virüsü ile dönüşüm yaratacağı öngörülmüştür.

Öneri tasarım kapsamında peyzaj, insanlar arasında ve insan kamusal alan ile insan doğa arasında etkileşimi strüktüre eden en önemli öğe olarak değerlendirilmiştir. Arzulanan, okunabilir ve özgürce kullanılabilir boşluk kurgusunu yaratılabilmek için yapının zemine dokunduğu noktalar azaltılarak daha geniş bir kamusal alan sağlanmıştır.

Önerilen projede alandaki ağaçların korunması önden hedeflenmiştir. Dolayısıyla tasarım alanındaki var olan bitkisel peyzajın bu bağlamdaki potansiyeli tasarımın kavramsal çatkısına referans olmuştur. Bu ön kabulle yapının yerleştiği alanda kalan ağaçların yoğunlaştığı bölgeler kentsel park alanı olarak tasarlanmış ve geçirgen bir bariyer şeklinde yoğunlaştırılarak korunması benimsenmiştir.
Korunan ağaçlara ek olarak yine aynı tür ağaçlar eklenmiştir. Ayrıca öngörülen yeni ağaçlar kentsel yaşantıya farklı duygular katmak amacıyla düzenlenmiştir. Tasarımda ıhlamur, kestane, incir, zeytin vb. ağaçlar kullanılarak Aydın ili ile özdeşleşmiş olan bitkisel örtüye farkındalık yaratmak önemsenmiştir. Ayrıca bu ağaçların farklı kokuları yanında yapraklarını döken ve renksel değişimler içeren yapılarıyla insanlara mevsimsel değişiklikleri hissettirmek amaçlanmıştır.

Bu imgesel algının güçlendirilmesi için aynı zamanda yapı da parçalanmış, oluşturulan delikler, avlular, iç bahçeler ve sokaklar yoluyla iç ortamlar da bitkilendirilmiştir.

Permakültür

Aydın ilinin tarım sektöründe ülkenin önemli illerinden birisi olması son on yılda tarım arazilerinin yüzde 10’unu kaybetmiş olan ülkemizin gündeminde konuyu ve ilin değerini ön plana taşımaktadır. Önerilen tasarım bu konuyu gündeme taşımak, farkındalık yaratmak ve yeni tarım politikaları/kavrayışları üretmek için aracı olmak düşüncesini ana yaklaşım olarak benimsemiştir. Tasarım önerimizde; kentin tarihi geçmişinin odağında ve geometrik merkezinde konumlanması planlanan Efeler Belediyesi’nin kimliği yapısı ve çevresiyle bu öncü yaklaşımda etkin rol oynayabileceği düşünülmüştür.

Ekili alanların azalması ve türlerin bozulması bizi yeni bir tarım politikası/kavrayışı geliştirmek zorunda bırakmaktadır. Kentte tarım tüm dünyada üzerinde araştırmaların yoğunlaştığı bir kavramdır. Konu özellikle yerel yönetimlerin temel sorumluluk alanına girmelidir.

Dolayısıyla tarımsal üretim ve tarımsal sanayisiyle Efeler Belediyesinin örnek oluşturması kanımızca öncü bir davranış olacaktır. Bu düşünce bağlamında belediye öncülüğünde bir tarım araştırma biriminin hem de kendi kullandığı yapısı içinde gerçekleştirilmesi önem kazanmaktadır.

Bu amaçla tasarımda bir permakültür üretim ve araştırma merkezinin kurulması önerilmektedir. Önerilen alanda yapılacak araştırmalar ve eğitimler ile birlikte belediye çalışanları ve kentlilerin aileleriyle kullanabilecekleri üretime katılım, sosyal etkinlikler, dinlenme, yeme içme ve tarım kültürünü içselleştirme olanağı bulabilecektir. Böylece belediye atıklarının, yağmur suyunun ve yenilenebilir malzemelerin kullanımı ekolojik bilinci pekiştirecektir. Tasarım sürecinde konunun uzmanlarından bilgi ve danışmanlık desteği alınmıştır. Teknolojik destek ve kurulum için daha detaylı bir araştırmanın ve yeni yaklaşımlar geliştirilmesinin gerekliliği göz önüne alınmıştır.

Aydın ili tarım kültürünün imgesini vurgulamak için yapılacak bostan ile birlikte ilin önemli tarım ögelerinden olan narenciye ağaçları çatıda, ara teraslarda ve ön cephedeki simgesel saçakta görünür bir konumda büyük saksılarda yerleştirilmiştir. Böylece soyut imgeler yerine sürdürülebilir, ekolojik ve kente ait elemanlar canlı olarak sergilenmiştir. Yeni tarım anlayışının ilk nüveleri olarak bu yaklaşım önemsenmektedir.

Tüm bu beklentiler doğrultusunda yapıda da yenilenebilir doğal malzemelerin kullanımı tasarımda öncelenmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın