BDP’li Akdeniz Belediyesi TOKİ mantığını tartışmaya açtı

BDP'li Akdeniz Belediyesi tarafından Mersin'de, düzenlenen "Kentsel Dönüşüme Alternatif Yaklaşımlar-Sağlıklaştırma ve Sosyal Politikalar Paneli" geniş bir katılımla yapıldı.

Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, gelişmiş ülkelerde kentsel dönüşümlerin yurttaş eksenli olduğunu, ancak TOKİ’nin müteahhit bir zihniyetle ve emrivaki yaparak konuya yaklaştığını vurguladı. Türk, “Çay, Çilek, Özgürlük mahallelerinde yaşayan yurttaşlarımızın sosyal, kültürel ve ekonomik durumları göz ardı edilmiştir” dedi.

Çay, Çilek ve Özgürlük mahallelerinde Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yapılmak istenen kentsel dönüşüme karşı en kapsamlı etkinlik hafta sonunda yapıldı. Şehir Plancılarından mimarlara, sivil toplum örgütlerinden göç ve kentsel dönüşüm mağdurlarının temsilcilerine kadar ülkenin dört bir yanından gelen uzman ve konuklar, ‘Acil Kamulaştırma Kararı’ ile kentsel dönüşüm programına alınan mahallelerin bugünü ve geleceğini masaya yatırdı. “Kentsel Dönüşüme Alternatif Yaklaşımlar-Sağlıklaştırma ve Sosyal Politikalar” başlıklı panel, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında yapıldı. Panel öncesinde de uzman ve konuklar, Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, BDP Mersin İl Başkanı Musa Kulu ve belediye başkan yardımcıları ile birlikte kentsel dönüşüme konu olan Çay, Çilek ve Özgürlük mahallelerinde incelemelerde bulundu. Mahalle sakinleriyle görüş alışverişinde de bulunan uzman panelistler, yerinde durum tespiti yapma olanağı da buldu.

TÜRK: GELENEĞİ KURARKEN İNSANI GÖZARDI EDEMEYİZ

Panele Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk’ün yanı sıra BDP Mersin İl Başkanı Musa Kulu, İHD Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, Akdeniz Göç-Der Başkanı Selahattin Güvenç, Akdeniz Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis üyeleri, muhtarlar ve kentsel dönüşüme konu olan mahallelerde yaşayan yurttaşlar katıldı. Açılış konuşmasını yapan Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, dünyadaki değişim ve dönüşümlerin, yaşamın her alanında kendisini hissettirdiğini, ancak bu değişimin insan odaklı bir bakış açısıyla geliştirmesi gerektiğini belirtti. Geleceği kurgularken yine insani ve ekolojik dengeyi göz ardı etmeden çözümler üretmenin, en doğru seçenek olduğunu vurgulayan Başkan Türk, “Türkiye’de ve Mersin’de kentsel dönüşüm konusu, iletişim eksikliğinden yeterince anlaşılamıyor. Akdeniz Belediyesi olarak konunun uzmanlarının da katkılarıyla bu konuyu tartışmaya ve doğru mecrada yol almaya çalışıyoruz. Bugünkü panelimizde kentimizi şekillendirirken nasıl bir yol almamız gerektiğini tartışacağız” dedi.

HALKIN HAYATI HAKKINDA MASA BAŞI KARARLAR ALINIYOR

TOKİ’nin emrivaki uygulamalarının halka güven vermediğini vurgulayan Türk, “Kentin ilgili sivil toplum kuruluşlarına, halka, yerel yönetimlere sorulmadan başlatılan bu uygulamalar, sorunu tıkanma noktasına getirdi. Çay, Çilek, Özgürlük mahallelerinde yaşayan yurttaşlarımızın sosyal ve ekonomik durumları göz ardı edilmiştir. Kentsel dönüşüm, sağlıklı bir çalışma yapmadan ve masa başında alınan kararlarla oldubittiye getirilmeye çalışılmaktadır. Kentimizin merkezinde çok daha yıpranmış alanlar dururken söz konusu mahallelerin dönüşüm programına alınması düşündürücüdür. Kentsel dönüşüme karşı değiliz. Ancak TOKİ’nin yaklaşımı halkımızı ve bizleri tatmin etmemiştir. Halkımız nasıl istiyorsa bizler de o doğrultuda hareket edeceğiz. Bu anlaşılmaz zihniyetle yapılan kentsel dönüşümlerin halkımızda nasıl bir sosyal ve ekonomik tahrifat yaratacağı geçmiş uygulamalarla sabittir. Konuyu bütün yönleriyle tartıştıktan sonra bu mahallelerde sağlıklaştırma, yenileme ya da dönüşüm mü yapılması gerektiğine hep birlikte karar vereceğiz” şeklinde konuştu.

ÖZCAN: TOKİ, İNSANLAR OLMASIN DEPOLAR DOLSUN İSTİYOR

Ardından Akdeniz Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘Bir TOKİ Söylencesi’ adlı belgesel film gösterimi yapılırken, gösteriminin ardından başlayan panelin ‘Kentsel Sağlıklaştırma’ başlıklı ilk oturumuna Akdeniz Kent Konseyi Genel Sekreteri Celal Temel Başkanlık etti. Oturumda ilk olarak söz alan Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Dr. Ümit Özcan, ‘Kentsel Sorun Alanlarının İyileştirilmesi için Geliştirilmiş Olan Farklı Çözümler ve Türkiye’deki Uygulamaların Karşılaştırılması’ başlıklı sunumunda, limanın lojistik alanlarının genişlemesi için söz konusu alanların dönüşüme konu edildiğini ifade etti. Şehir Plancıları Odası olarak yanlış uygulamalara karşı mücadele ettiğini dile getiren Özcan, “Hükümet gecekonduları yıkıyor, yeni gecekondu yaptırmıyor ama Boğaz’da, orman alanlarında yapılan gecekondu niteliğindeki havuzlu villalara af çıkarıyor. Burada da Çay, Çilek ve Özgürlük Mahallelerinin bulunduğu konum, TOKİ ve müteahhitlerin iştahını kabartıyor. TOKİ, burada insan olmasın, limanın depoları olsun, AVM’ler olsun, kentin buna ihtiyacı var diyor. Ama kar paylaşımı adı altında kazanan TOKİ ve müteahhitler, kaybeden ise halk oluyor” diye konuştu. Ümit Özcan, gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar hakkında bilgi de verdi.

YALÇINTAŞ: HÜKÜMET TEMİZLEDİĞİ YERLERİ BÜYÜK ŞİRKETLERE VERDİ

Mimar Sinan GSÜ Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan ise, ‘Yoksul Mahalleler, Sağlıklaştırma ve Sosyal Politika’ başlıklı sunumunda, kentsel dönüşümün getirilmesinin birinci nedeninin ekonomik olduğunu ifade etti. Mevcut iktidarın kendi siyasetleri açısından sorunlu bölgeleri dağıtma isteğinin de TOKİ’nin politikalarını belirlediğini dile getiren Yalçıntan, “İstanbul’da biz bu örnekleri yıllar önce yaşadık. Örneğin Ayazma’daki hak sahiplerine başka bir bölgede ev verildi. Kiracılar ise mağdur oldu, direnişleri sürüyor. Hükümet, temizlenen Ayazma bölgesini daha sonra büyük bir inşaat şirketler grubuna verdi. Böylelikle zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu. Sulukule’de kendi kültürlerini yaşayan Romanları yerinden eden sistem, yoksulları yerinden ederek yoksulluğu başka bölgelere transfer etti. Tarlabaşında Kürtlerin, Romanların, Ermenilerin, toplum tarafından itilmiş, dışlanmış bazı kültür gruplarının yaşadığı bir mahalleydi. Kentsel dönüşüm projeleri başlayınca 300 metrekare evi olanlara 60 metrekare ev önerildi, üstelik aylık 300 lirada taksit ödeyeceksin denildi. İnsanlar kabul etmedilerse de kanunlarla bunu yaptılar, o bölgeyi Başbakan’ın dünürüne verdiler. Metrekare fiyatları bin lirayken 45 bin liraya çıktı. Zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu” dedi.

MAHALLE HALKI: EVLERİMİZİ TOKİ’YE VERMEYECEĞİZ

Oturumun son konuşmacıları baba-oğul H.Oğuz Aldan ve M.Can Aldan, ‘Kentsel Mekâna Yeni Müdahale Arayışları’ adlı görsel bir sunum yaptı. Panelin ‘Sosyal Politika’ başlıklı ikinci oturumuna Şair-Yazar Adil Okay Başkanlık etti. Bu oturumda söz alan Bağımsız Araştırmacı Cihan Uzunçarşılı Baysal, ‘Kentsel Dönüşümde İnsan Hakları İhlalleri’ adlı bir sunum yaptı. Cihan Uzunçarşılı Baysal, İstanbul’da yapılan bazı kentsel dönüşüm çalışmalarının sosyal boyutları ve kentsel dönüşüme maruz kalan yurttaşlarla yaptığı görüşmelerin analizlerini aktardı. Oturumun ikinci konuşmacısı, Halkevleri MYK Üyesi ve Barınma Hakkı Bürosu Temsilcisi Kutay Meriç ‘Kentsel Dönüşümde Barınma Hakkı Mücadeleleri’ başlıklı bir sunumda bulundu. Kutay Meriç ve son konuşmacı Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Bürosu Mahalle Sözcüsü Tarık Çalışkan, TOKİ ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Dikmen Vadisinde yaptıkları uygulamalar karşı halkın gösterdiği direnişi anlattılar. İkinci oturumun ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Burada söz alan mahalle sakinleri, evlerini kesinlikle terk etmeyeceklerini, TOKİ’ye karşı direneceklerini vurguladılar. Panel, konuklara verilen kokteyl ile sona erdi.

Etiketler

Bir yanıt yazın