Yoo, Bence Güzel Pavilyon

Yoo, Bence Güzel Pavilyon! Mef Üniversitesi Alternatif Mimarlık Pratikleri (AAP) programı kapsamında, 2021-2022 döneminde ele alınan atık temasının sonuç ürünlerinden biri olarak ortaya çıktı.

Tasarımcılar projeyi anlatıyor:

Bu pavilyonun tasarımına altlık olmuş olan veriler, İstanbul ölçeğinde ve evsel atık odağında ilerleyen araştırma süreci kapsamında, İstanbul’un atık yönetiminin tarihi, güncel katı ve sıvı atık yönetimi, atığın yönetilemediği durumlarda yüzleşilen felaketler ve atık ile alternatif baş etme yöntemleri gibi kategoriler altında incelendi. Bu araştırmaların derlendiği kitap açık kaynak olarak yayınlandı.

Bu araştırmalar sırasında geri dönüşüm tesislerinin yatırım maliyetleri ve çevresel etkileri ile geri dönüşüm oranları arasında oldukça büyük bir açık olduğu; küresel atık ticaretinin geri dönüşüm istatistikleri içerisinde sayıldığı gibi ve dolayısıyla global atık yönetiminde çözüm olarak öne sürülen ‘geri dönüşüm’ güzellemesinin vicdan rahatlatmaya yarayan bir ‘yalan’ olduğu ile yüzleşildi. Bu sebeple, Yoo, Bence Güzel Pavilyon! geri dönüşümü öne çıkarmak yerine kaynak tüketiminin azaltılmasını(reduce) ve yeniden kullanımı(reuse) teşvik eden ilkeler belirlenerek tasarlandı.

İstanbul ölçeğinde yapılan araştırmalarda, güncel atık yönetim sisteminin, 1993 senesinde gerçekleşen Hekimbaşı Çöplük Patlaması’ndan sonra şekillenmeye başladığı görüldü. Günümüz İstanbul’unda atık yönetim tesisleri dünya standartlarında olmasına rağmen yaşanan problemler; atıkla baş edecek teknoloji ve yatırım eksikliğinden öte, tüketim alışkanlıklarına işaret etmektedir. Tüketim alışkanlıklarının beraberinde gelen tüketime dayalı üretim anlayışını eleştirmek ve alternatif bir yaşama ve üretme anlayışı önermek üzere alternatif bir 2022 İstanbul’u tahayyül edildi. 1993’teki çöplük patlaması bir kırılma noktası olarak ele alındı ve mevcut yönetimin attığı adımlar ve devamında yaşanan gelişmeler üzerine spekülatif bir gerçeklik kurgulandı. Bu kurmaca İstanbul’da, atık yönetiminin tek merkezli değil mikro yönetimlerle bireylere teslim edildiği dolayısıyla tüketim alışkanlıklarının topyekün değiştiği düşünüldü. Mahallelilerin örgütlenerek kendi atıklarıyla baş ettikleri bir dünyada, atık kavramı anonimliğini kaybederek bir mülke ve dolayısıyla nesiller boyunca aktarılan bir ‘miras’a dönüştü. Sahip olunan her şeyin kaynak olarak değerlendirildiği ve elden ele aktarılarak döngüsel ekonomiye katılabileceği organizasyonel bir ‘ağ’ kuruldu. Malzemelerin ikinci şansı kazandıkları böyle bir dünyada, mimari üretim neye benzerdi? Yapıların ömürleri tamamlandığında, kullanılan malzemelerin ağa tekrar katılabilmelerine izin veren ne gibi detaylar üretilebilirdi? Minimum yeni kaynak kullanımının teşvik edilmesi tasarım sürecini nasıl etkilerdi?

Yoo, Bence Güzel Pavilyon! bu sorular çerçevesinde çıkma malzemeler kullanılarak estetik kaygılara cevap verebilen, kullanışlı, sağlam ve kalıcı bir yapı olmak üzere tasarlandı. Proje yeri olarak, İPA Florya kampüsünde yer alan, çeşitli sebeplerle yerden yükseltilerek yerleştirilmiş güneş panelleri için inşa edilen, oldukça güçlü, zemin kotunu atıl vaziyette bırakan ancak yüksek kullanım potansiyeline sahip olduğu düşünülen çelik strüktür seçilmiştir. Halihazırda atıl olan bu alanın, çeşitli etkinliklerin düzenlenebileceği, çalışanların vakit geçirebileceği gölgelik bir mekan oluşturma potansiyeline odaklanıldı. Pavilyon tasarlanırken, ilerleyen süreçte kaldırılması durumunda bulunduğu alana minimum iz bırakacak ve malzemelerin tekrar döngüye girmesine izin verecek bir tektonik üzerine düşünüldü. Bu sebeple mevcut çelik strüktüre sarılarak ve sıkıştırılarak bağlanmasını ve gerektiğinde sökülebilmesini sağlayacak kuru bağlantı detayları tasarlandı. Pavilyon, büyük kısmı çıkma ahşap malzemeden oluşan bir platform; çeşitli etkinliklerde alana hizmet edecek, tamamen çıkma ahşap ve laminat cubicle yüzeylerden inşa edilmiş bir mutfak birimi ve refüjlerin kenarlarından çıkarılan saksılardan oluşturulan bir dikey bahçeden oluşmaktadır.

Tasarım sürecinde eş zamanlı olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ne bağlı Park ve Bahçeler Dönüşüm Atölyesi ve İSTAÇ’ın Döngüsel İşler Atölyesi ile MEF Üniversitesi FADA Hangar deposundaki çıkma malzeme envanteri çıkarıldı. Bu depoların kendi içlerinde ve farklı aktörler ile bir malzeme akışı içinde olması sebebiyle malzeme envanteri süreç içerisinde çeşitli değişimlere uğradı. Bu duruma adapte olarak tasarım tekrar tekrar şekil aldı ve çeşitli malzeme/detay değişikliklerine gidilerek tamamlandı. Yapılan tasarıma uygun olarak malzemeleri boyutlandırmak ve kodlamak için aynı birimlerin atölyeleri kullanıldı. Yapılan tasarıma uygun olarak boyutlandırılan çıkma malzemeler kodlanarak alana getirildi. İnşa süreci için İPA’nın desteği ile açık çağrıya çıkıldı ve öğrenci ve yeni mezunlardan oluşan 7 kişilik bir grup ekibe dahil edildi. Böylece, Yoo, Bence Güzel Pavilyon! kendi pratiklerinde sürdürülebilirlik konusunda kafa yoran kişilerle birlikte, katılımcı bir süreçle üç hafta gibi bir sürede inşa edildi.

Yaşadığımız bu çağda, inşa ettiğimiz kentler ve yapıların yapılış sürecinde çıkan atık moloz, hafriyat toprağının lojistiği için kullanılan işgücü, sermaye ve enerjinin yanı sıra; birincil kaynak malzemelerin kullanılmasının ekonomik ve çevresel etkileri gün geçtikçe daha büyük problemlerle karşılaşmamıza sebep olmaktadır. İnşaat sektörü ve bu değişimde rolü olan tüm paydaşlar potansiyel kaynak arayışlarının getireceği yeni bir üretim biçimi, malzeme tedarik sistemi ve estetik anlayışına hazırlanmalıdır. Şehirlerde, doğada saf halde bulunduğundan daha çok kaynak kullanılmak üzere depolarda/ düzenli depolama sahalarında kaderlerine terk edilmiştir. Peki bu ikincil kaynakların kullanımı inşaat sektöründe ve mimarlıkta ne gibi değişimler doğurabilir? Atık olarak nitelenen çıkma malzemelerin döngülerini tasarlamak ve malzemelerin izini sürmek alternatif bir yaklaşım doğurabilir mi?

Yoo, Bence Güzel Pavilyon! yer seçimi, malzeme tercihleri, malzeme döngülerinin izini sürme ve tasarıma adapte etme gibi konularda bu soruları araştırdığımız bir denemedir. Tasarımımızın çıkma malzemelerin potansiyelini açığa çıkarmasını ve yeniden kullanım(reuse) fikrinin tasarım ve mimarlık alanında yaygınlaşabilmesini amaçlıyoruz.

Etiketler

Bir yanıt yazın