Satın Alma, Bursa Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Proje Yarışması

PROJE RAPORU

Yarışma alanı kent için önemli bir noktada yer almaktadır. Bu nedenle öncelikle söz konusu olan alanın geçmişten bugüne gelen karakterine bakmak gerekir.

Yarışma Alanının Karakteri

Kadim Bursa kenti, Kale içi ve Kale dışı diye temelde iki parçaya ayrılmaktadır. Kale içi, Uludağ’ın eteklerinden, Bursa Ovası’na doğru adeta bir balkon gibi uzanan bir platform üzerine kurulmuştur. Çevresinden falezlerle ayrılmıştır. Dolayısı ile savunulması oldukça kolaydır. Antik kent, bu noktada kurulmuştur (Şekil 1).

Şekil 1. Kaleiçi’nin Topoğrafyası

Kent, “Duvarlar” ile çevrilidir. Duvarların içindeki yerleşmenin örgüsü kent duvarları üzerindeki kapılara bağlı sokak ve caddelerden oluşur. En önemli kapısı Saltanat Kapısı’dır. Bu kapıdan içeri doğru giren Ortapazar Caddesi iç kentin omurgasıdır. Zaman içinde doğrultuları deforme olan ancak caddeye dik saplanan sokaklar, antik dönem diğer Anadolu kentlerinde görüldüğü gibi kent içi dokunun ızgara planlı olduğunun göstergesidir (Şekil 2).

Şekil 2. Kentin Kurgusu

Diğer Anadolu kentlerinde de gördüğümüz gibi, 12. yy dan itibaren kentler, göçlerle birlikte büyümeye başlamış ve yerleşmeler surlarının dışına doğru gelişmiştir. Bu dönemde ticaretin de gelişmesiyle, surlarla çevrelenmiş kentlerin sur kapılarının önünde başlayıp gelişen bir ticaret aksı eklemlenmiştir. Ve kentler dış kapıya eklemlenen bu ticaret aksı boyunca gelişmeye devam etmiştir (Şekil 3).. Bursa, bu kentlerin en tipik olanlarından biridir. Bir diğer örnek de hiç kuşkusuz Edirne’dir. Bursa’daki hanlar, camiler ve hamamlarla çevrelenmiş bu ticaret aksı, doğrudan Saltanat Kapısı’na bağlanmaktadır. Kale İçi, Saltanat Kapısı’ndan çıkan bir rampa aracılığı ile omurgası Kapalıçarşı olan kale dışı yerleşmelere bağlanmaktadır (Şekil 4).

Şekil 3. Kentin Ticaret Aksının Oluşumu

Şekil 4. Kentin Kapalıçarşı ile İlişkisi

Bu eklemlenme, Atatürk Caddesi – Cemal Nadir Caddesi aksının gelişmesi ile kesilmiştir. Bu aksın oluşumu, Osmanlı Rus harbi nedeni ile Anadolu’ya Balkanlardan gerçekleşen göçler sonucunda kalenin kuzeyinde inşa edilen mahalleler ile başlamaktadır. Böylece, kent batıya doğru genişlemeye başlamış, bu aks güçlenmiş fakat Kale içi yerleşmelerle Kale dışı yerleşmelerin ilişkisinin kopmasına sebep olmuştur (Şekil 5).

Şekil 5. Kentin Gelişimi

Kentin batıya doğru gelişimi ile birlikte ortaya çıkan ve kentin ana akslarından biri olan bu aksın ortadan kaldırılması mümkün değildir. Ancak kale ile tarihi ticari aks arasındaki görsel ve fiziksel ilişkinin tekrar kurulması projemizin üst ölçekli hedefi olmuştur.

Bir Anıt Olarak Merkez Bankası Binası

Şekil 6. Merkez Bankası Binası

1967 yılında bir yarışma sonucu inşa edilen Merkez Bankası Binası bir anıt olarak görülmüş ve korunması gereken bir kültür varlığı olarak tescillenmiştir (Şekil 6). Diğer taraftan yapının statik problemleri yıkılmasını zorunlu hale getirmiş ve yıkım gerçekleşmiştir. Sadece yapının yıkılması değil, çevresindeki binaların da yıkılmış olması, yapının bağlamının da yok olmasına sebep olmuştur. Bağlamı yok edilmiş bir yapının korunması, başlı başına bir sorun oluşturmaktadır. Genel olarak tarihsel mirasın “aslına uygun olarak yeniden inşa edilmesi” söylemini sorunlu buluyoruz. Bunun yerine, şu andaki hali ile yani yıkıldığı hali ile elimizde ne kadarı kaldı ise o hali ile korunması ve “yıkılma” gerçeğinin de bir fiil olarak kabul ve kayıt edilmesi doğru ve objektif bir yaklaşım olacaktır. Tarihin bütün katmanları, olayları ve olgularını ayıklamanın doğru olmayacağını, bu tip rekonstrüksiyon çalışmalarının tarihi yanıltmaktan öte bir işe yaramayacağını düşünüyoruz. Binaların ve onların izlerinin, bütün yaşananların tarihsel tanığı olduklarını, tarihin bunlar üzerinden okunduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, amacımız Merkez Bankası Binasının körü körüne bir rekonstrüksiyonunu yapmak değildir. Amacımız alanın geçmişten gelen tarihsel bağlamını da dikkate almak ve bütün tarihsel katmanları da göz önünde bulundurmak sureti ile bir çözüm üretmeye çalışmak olmuştur. Bizler yapının bir rekonstrüksiyonunu yapmak yerine onun bir anıt olarak insitu kalıntılarının korunmasının daha doğru olacağına inanıyoruz (Şekil 7). Böylece alanı objektif bir yaklaşımla, bir katmanı diğerine tercih etmeden tasarlamaya çalıştık.

Şekil 7. Merkez Bankası Binası’nın Korunmasına Yönelik Yaklaşım

ÖNERİMİZ

Alanın bağlamı, kale ile ticaret aksını birbiri ile görsel ve fiziksel olarak ilişkilendirmek üzere kurulmuştur. Bunu yaparken 19.yy sonlarında kentin modern bir kent olma yolunda attığı adımlar doğrultusunda inşa edilen ve kenti batıya doğru modern bir kent olarak büyütmeye ve geliştirmeye yönelik kurgulanan Atatürk Caddesi – Cemal Nadir Caddesi aksını görmemezlikten gelemeyiz, onun varlığını kabul etmek zorundayız. Ancak kadim Bursa kent bütününü, diğer bir deyişle iç kent ile (kale içi) dış kentin (hanlar bölgesi) birlikteliğinin sağlaması önemlidir. Bu amaçla, Merkez Bankası Binası ve onun gerisindeki, hanların arasında kalmış ‘Alan’ bu ilişkiyi kurmak için oldukça elverişli bir potansiyele sahiptir. Hanların arasında kalan bu alan ticari alanın önemli bir parçasıdır. Bu alanın aynı zamanda kale ile de güçlü bir ilişkisi vardır. ‘Alan’ın kaleye doğru açılma potansiyeli nedeni ile bir ‘boşluk’ olarak korunması gerekmektedir.

Negatif Han

Biz bu alanda hanları birbirine bağlayan bir “Negatif Han” teklif ediyoruz. Negatif Han, bir taraftan kale ile ilişki kurarken, diğer taraftan etrafındaki hanları ve sokakları birbirleriyle ilişkilendirmektedir. “Negatif Han” aynı zamanda bir gösteri alanı olarak da kullanılmaktadır. Merkez Bankası Binasının olduğu alan bu nedenle çok önemlidir. Merkez Bankası Binası bu alanla kale arasında yer almaktadır (Şekil 8).

Şekil 8. Negatif Han

Merkez Bankası Binasının Yeni Bağlamı ve Kentin İçindeki Yeni Rolü

Merkez Bankası Binası’nın yeni bağlamı işte tam olarak budur; bu ilişkiyi kontrol eden bu ilişkiyi düzenleyen bir bağlam. Dolayısıyla, “Yeni Merkez Bankası Binası”nı bir taraftan kendi kalıntılarını koruyan ve tarihsel fiziksel varlığına referans veren bir yapı olarak tasarlarken, yeni işlevinin de Kale fonunda bir sahne binası olması öngörüyoruz. Bu sahne binasının mimarisi, Eski Merkez Bankası Binası’nın kütlesine, aks sistemine ve cephe düzenine referans vermektedir. Bu sahne binasının zemin katında, Merkez Bankası Binası’nın bodrum katında yer alan, bir merkez bankasının en önemli mekânı olan Kasa Dairesi’nin insitu kalıntılarını görebileceği bir ziyaretçi merkezi de yer almaktadır. Bu ziyaretçi merkezinde Merkez Bankası ile ilgili fotoğraf çizim, maket olabileceği gibi merkez bankası ile ilgili orijinal malzeme de sergilenebilir (Şekil 9).

Şekil 9. Merkez Bankası Binasının Yeni Bağlamı

Etiketler

Bir yanıt yazın