Satın Alma, Bursa Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Proje Yarışması

Satın Alma, Bursa Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Proje Yarışması

PROJE RAPORU

‘Geçmişin izi, geleceğin imi: Çarşıbaşı.’

Yarışma alanının odak yapıları olan hanların, yüzyıllar boyunca birbirini besleyen cami, hamam, bedesten, medrese gibi yapı kullanımları ile birlikte çok fonksiyonlu bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Farklı kullanım biçimlerinin bir arada yer alması söz konusu yapıların her birinin aktif kullanılmasını sağlamıştır. Böylelikle kent merkezindeki yapılar için hem finansal kaynak oluşturularak ayakta tutulmuş, hem de kentliye kullanım alışkanlıkları kazandırılarak bu bölgedeki yapılara aidiyet hissi kazandırılmıştır.

Günümüze gelindiğinde ise, modern yaşam içerisinde özellikle ‘han’ yapılarının eski fonksiyonlarını devam ettirmelerinin mümkün olmadığı ortadadır. Ancak, hanlar gerek yapısal özelliklerinin sunduğu avantajlar, gerekse miras alanı içerisinde oluşturdukları kültürel bağlamdaki önemli rolleri nedeniyle oldukça önemli yapılardır. Miras alanı içerisinde yer alan hanların daha aktif kullanılması, şüphesiz aidiyet hissini, dolayısı ile bu yapıların korunmasını sağlayacak ve canlı tutacaktır. Bursa gibi tarih boyunca pek çok önemli olaylara tanıklık etmiş bir kentin günümüze ulaşan mimarı yapılarının korunmasında aidiyet hissini kazandırmak ve kentliye yaşadıkların kentin köklerinin ne kadar derinlere indiğini algılanmasını sağlamak oldukça önemlidir.

BAĞLAM VE KARAKTER
Tasarımımızın en önemli amaçlarından biri, çalışma alanımızda yer alan tarihi ve kültürel miras öğelerini zedeleyen unsurlardan arındırarak, kentliye nefes alacakları, toplanacakları, tarihi yalın haliyle seyredebilecekleri bir yaşam senaryosu sunmaktır.

Tasarımımızı oluştururken “bağlam” kavramının pek çok farklı dinamikle beraber ele alarak, öncelikle alanın varolan değerlerini tespit ettik.

Bursa, Uludağ’ın eteklerinde kurulmuş ve tarih boyunca yeşilliği ile göz önünde olmuş bir kenttir. Odak alanımızda var olan doğal eğim ve Cemal Nadir Caddesi boyunca devam eden eşit aralıklı ağaç dokusu, Bursa kentinin algıda yarattığı kavramların adeta izdüşümüdür.

Kentsel bağlamın kurulabilmesi için, tarihi kent merkezini bir bütün olarak ele almak amacıyla, üst ölçekli analizlerimizin bir veri olarak bize sunduğu kültürel mirasları birbirine bağlayan aksta bir “kültür imi” oluşturduk.

Tasarım alanımızın batısı ile doğusu arasında 20 metreye ulaşan kot farkı, alanın batısında yer alan kültürel miras öğeleri ile bağını zayıflatmaktaydı. Söz konusu kopukluğun giderilebilmesi adına, alanın batısında üst kotta yer alan “Saltanat Kapısı” bu yöndeki kültürel miras değerlerine açılan bir kapı olarak değerlendirilmiş ve Saltanat Kapısı’na ulaşan asansör, rampa gibi kentsel öğelerle yaya erişimi kuvvetlendirilmiştir. Bu noktada sadece yaya erişimi değil, erişim anında kentliye yaşatılacak deneyim de düşünülmüştür. Asansörün çıktığı alana yerleştirilen teras ile Hanlar Bölgesi’ni daha algılanabilir kılan bir bakı noktası oluşturulmuş olup, bu noktaya eklenen “Turist Bilgilendirme Noktası” ile kültür imi hakkında açıklayıcı bilgilerin turistlere aktarılması amaçlanmıştır.

Cemal Nadir Caddesi boyunca 7 metrelik aralıklarla aks boyunca devam eden ağaçlar ve han tipolojisinden gelen arkadlı yapı sistemi, tasarımımızın dokusunu oluşturan kolon sisteminin oluşmasını sağlamıştır.  Alanda yer alan ağaçları, odak alanımızın tamamında bir iz olarak koruyarak bir ızgara sistem oluşturduk. Mevcut peyzaj öğelerinden ve han tipolojisinden faydalanarak oluşturduğumuz ızgara sistem kolonları tasarımımızın alanla olan bağını kuvvetlendirmekte ve özgünlüğünü arttırmaktadır.

Pirinç Han ve İpek Han’ın avluları tarihi kent merkezi için değerlendirilmesi gereken önemli kamusal alanlardır. Han avlularında yaptığımız peyzaj düzenlemeleri, kent mobilyalarının eklenmesi ve hanların yeniden işlevlendirilmesi ile kamusal kullanımı kuvvetlendirecek olup, aynı zamanda tasarımımızda kurguladığımız ekolojik sisteme dahil edilecektir.

ODAKLAR

Han Meydanı
Pirinç Han, İpek Han ve Bakırcılar Çarşısı’nın sınırladığı, günümüzde otopark olarak kullanılan alan,  tarihi bağlamı ve kamusal alandaki erişilebilirliği ile proje alanının ana odağını oluşturmaktadır.

Eski Merkez Bankası ile Cemal Nadir Caddesi aksında sınırlandırılan Han Meydanı’na, yine rekonstrüksiyonu yapılan binanın zemin katının kamusal kullanıma açılması ile geçiş sağlanmıştır. Böylelikle Eski Merkez Bankası, Han Meydanı’nı hem sınırlayan hem de geçiş sağlayan bir fonksiyon kazanmıştır.

İpek Han’a önerdiğimiz yeni giriş/çıkış kapısı ile Han Meydanı’nın erişimi kuvvetlendirilmiş ve çalışma alanımızın doğusunda yer alan kültürel miras öğeleri ile bağı kuvvetlendirilmiştir. Yaya sirkülasyonu içerisinde, proje alanımızda en yoğun kullanılmasını öngördüğümüz alan, tarihi kent merkezinin ihtiyaç duyduğu kamusal kullanım imkanlarını sağlayabilecek niteliktedir.

Han Meydan’nda kullanılan üst örtülerde ise, han tipolojisinden esinlenilmiş ve meydanın hanlar ile uyumu arttırılmıştır.

Cumhuriyet Meydanı
Zafer Plaza’nın, Pirinç Han’ın algılanmasını engelleyen kütlesinin konumlandığı, yaya sirkülasyonunun yoğun olduğu, nostaljik tramvayın bitiş noktasını da içine alan, odak alanda ana cadde hattında en düşük eğime sahip olan bu alan, özellikle yoğun yaya aktiviteleri ile meydanlaşma potansiyeline sahiptir. Adını nostaljik tramvayın içinde bulunduğu Cumhuriyet Caddesi’nden alan “Cumhuriyet Meydanı”, “Han Meydanı” gibi Bursa’nın kentsel tarihinde önemi olan dönemlere işaret etmektedir.

Cumhuriyet Caddesi’nin kestiği Pirinç Han’ın köşesi, 1903-1906 yılları arasında açılan Hamidiye Caddesi ile kesilmişti. Tarihi yapının kesilen duvarını hissettirmek amacıyla, cadde üzerindeki yer döşemesi, kesilen duvarın izini tamamlayacak şekilde taş malzeme döşeme ile farklılaştırılmıştır. Benzer şekilde Saltanat Kapısı’na bağlı duvar da, caddenin üzerinden geçmesiyle bölünmüş olsa da, yer döşemesinde uygulanan farklı malzeme ile farkındalık kazandırılmıştır. Pirinç Han Köşesinde farkındalık yaratılırken, Saltanat Kapısı duvarındaki bu duyarlılığı devam ettirmek amaçlanmıştır.

Meydanda oluşturulan dairesel form etrafında, Bursa’nın kimliğini kazanmasında etkili olmuş önemli kişilerin heykellerinin yer alması düşünülmüştür. Gölge oyunlarımızın ana karakteri Karagöz-Hacivat, Bursa’nın kuruluşunda önemli yere sahip Osmanlı Padişahı Orhan Gazi, ilk modern karikatüristlerden Cemal Nadir gibi Bursa’ya özgü isimlerin heykelleriyle yerellik kavramı vurgulanmıştır.

Çarşı Meydanı
Yaya hareketliliği baz alınarak oluşturulan kentsel akslardan, Ulu Çarşı girişine yönlendiren aksın bulunduğu bu meydan Çarşı Meydanı olarak adlandırılmıştır. Üzerinde kolonad sistem ve kiosklar bulunmaktadır.

SÜREKLİLİK VE KAPALILIK
Çalışma alanımızdaki en büyük sorunlardan biri otopark yetersizliğidir. Bununla beraber mevcut otopark alanlarının zemin üstünde dağınık bir şekilde yayılması hem yaya dolanımını kısıtlamakta hem de miras alanındaki tarihi dokunun algılanmasını zorlaştırmaktadır. Tasarımımızda aldığımız kararlardan biri, çalışma alanımızın kuzeyinden girişi sağlanan “Zemin Altı Katlı Otopark Alanı”nın eklenmesidir.

Yaya akslarının devamlılığını sağlamak adına Eski Merkez Bankası Binası’nın rekonstrüksiyon projesinde zemin katın arka cephesi açılarak, Cemal Nadir Caddesi ile tasarladığımız Han Meydanı arasındaki bağlantı kuvvetlendirilmiştir. Rekonstrüksiyonu yapılacak olan ve Şevki Vanlı tasarımı olan Eski Merkez Bankası, Cumhuriyet Dönemi sivil mimari örneği olması ve karakterli duruşu nedeniyle, kamusal bir sanat merkezi olarak kullanılarak yeniden anlam kazanacaktır. Bu amaçla, rekonstrüksiyonu yapılacak binanın ilk kullanımındaki “merkez” sözcüğünü koruyarak, hem geçmiş isminin kentlide bıraktığı algıyı canlı tutmak hem de tarihi kent merkezinin içindeki konumuna vurgu yapmak istedik. Kentlinin ihtiyacı olan sanatsal aktivitelerin gerçekleştirileceği ve kent tarihinde değeri olan “Merkez Sanat” miras alanında kurguladığımız “kültür imi”ne de hizmet edecek bir nirengi noktası olacaktır.

Çalışma alanımızda var olan yüksek katlı ticari yapıların kaldırılması kültürel miras öğelerinin algılanabilirliğini arttırmaktadır. Ancak kaldırılan bu yapıların yerinin tamamen boş bırakılması, hem alanı deneyimleyenlere sınırsızlık hissi bırakabileceği, hem de kaldırılan ticari kullanımlar ile alanın gece/gündüz kullanımını azaltabileceği endişesiyle, alanı deneyimlere kapalılık hissini yaşatabilmek adına, kolon sistemimize takılıp/çıkarılabilen “kiosk” kullanımları önerilmiştir. Esnek ve geçirgen bir yapılaşma biçimi olan kiosklarımız, süreç içerisinde bölgenin ihtiyaçlarına göre şekillenebileceği için alanın kullanım sürekliliğine de hizmet etmektedir.

ERİŞİLEBİLİRLİK
Çalışma alanımızda erişim anlamında tespit ettiğimiz en önemli sorun, alanın batısı ile doğusu arasındaki kot farkının yaratmış olduğu kopukluk oldu. Bu sorunu çözmek ve avantaja çevirebilmek adına, asansörler ve düşük eğimli rampalar önerdik. Engellilerin erişimine uygun olarak tasarlanan rampalara entegre “kent balkonları” ile, sadece üst kota ulaşım değil, aynı zamanda kullanıcılara kenti algılama deneyimi yaşatmak amaçlanmıştır.

Çalışma alanının batısında mevcutta kullanılan otobüs duraklarının ve tramvay durağının yeri korunarak düzenlenmiştir. Bununla beraber, yaya geçitlerinin konumları vaziyet planımızda kurguladığımız yaya akslarının Cemal Nadir Caddesi’ne ulaştığı iki noktaya denk gelecek şekilde düzenlenmiş, böylelikle yaya sirkülasyonunun devamlılığı amaçlanmıştır.

Miras alanının korunması ve geçirgenliğinin artması adına odak alanımıza özel araçların girişinin engellenmesi ve sadece yaya yollarının yer alması öngörülmüştür. Yüksek kapasiteli zemin altı otopark alanının girişi alanın kuzeyinde konumlandırılmış olup, otopark alanından zeminde üç farklı noktada çıkış önerilmiştir.

KAMUSAL MEKAN VE YEŞİL ALAN KALİTESİ
Çalışma alanının mevcut kullanımlarını incelediğimizde, oldukça fazla yer kaplayan otopark alanı, yüksek katlı ticari yapı stoğu, muhdes ekler ve özellikle Pirinç Han’ın avlusunun kafe masa/sandalyeleri tarafından işgal edilmesi sebebiyle kamusal kullanımın engellendiğini tespit ettik. Alanın herkes tarafından ulaşılabilir bir kamusal mekân olması adına, engel teşkil eden bu sorunları ortadan kaldırdık.

Yeşil sıfatı ile ün kazanmış Bursa’nın, tarihi kent merkezindeki yoğun yapılaşmasına rağmen yeşil kalabilme potansiyeline sahiptir. Cemal Nadir Caddesi boyunca devam eden ağaç dokusu ve Tophane Tepesi’nin yeşil yamaçları nefes alınabilen mevcut değerlerdir. Biz bu değerleri koruyarak, daha da kullanılabilir ve erişilebilir kılmak adına bazı ayıklamalar, eklemeler, düzenlemeler yaptık ve en nihayetinde mevcut değerlerini koruyarak tasarımımızı şekillendirdik.

Güvenlik
Çalışma alanında mevcutta var olan kullanımlara bakıldığında, ticari kullanımın yoğun olduğu, bu nedenle gece kullanımının aktif olmadığını tespit ettik. Bir mekânın 7/24 kullanılması, mekânı güvenilir kılacağından, projemizde sadece ticari fonksiyonlar değil kültürel ve sosyal kullanımlar da önerdik. Hanları yeniden işlevlendirerek ve avlularda önerdiğimiz peyzaj düzenlemeleri ile kullanımını arttırarak daha aktif olmasını amaçladık. Oluşturduğumuz “Etkinlik Takvimi”nde yer alan; geçici sergiler, film gösterimleri, tiyatro gösterileri, festival etkinlikleri ile alanın yıllık ve günlük kullanımına dair yol gösterici olup, önerdiğimiz çocuk oyun alanları, atölyeler, kafeler ile alanın 7/24 kullanımının canlı tutulması sağlayacaktır.

Konfor
Topoğrafya ile uyumlu tasarımımız odak alanımızdaki doğal eğimi kullanıcılar için keyifli bir deneyime dönüştürürken, Tophane yamaçlarındaki bakı alanları miras alanının daha kolay algılanmasını sağlamaktadır. Malzeme ve doku olarak alanın kimliğine uygun şekilde tasarlanan kent mobilyaları ve peyzaj düzenlemeleri ise oluşturduğumuz kamusal meydan alanlarında konforlu zaman geçirilmesini sağlamaktadır.

Hoşnutluk
Tasarımımızda Cemal Nadir Caddesi’ndeki yüksek katlı yapıların kaldırılarak, kolon sistemine oturtularak ve dolu-boş dengesi kurularak önerilen kiosk yapı sisteminin maksimum yüksekliği 6.40 metredir. Böylece, insan ölçeğinde algılanabilen ve geçirgen yapısı ile hava sirkülasyonu sağlanabilen bir sistem tasarladık. Bu tasarımın çıkış noktası olan, aks boyunca devam eden ağaçlar ile han tipolojisi sayesinde, alana entegre, göz yormayan bir tasarım oluşturduk. Mekâna uyumlu tasarlanan kolon sistemi ve peyzaj düzenlemeleri ile mekânsal anlamda; çocuklar, gençler, engelliler, yaşlılar için farklı etkinlikleri erişilebilir kılması ile toplumsal anlamda keyifli vakit geçirilebilen bir kamusal alan tasarladık.

ÇEŞİTLİLİK
Çalışma alanının mevcut kullanımı incelendiğinde, yoğun olarak ticari yapı stoğu göze çarpmaktadır. Tarihi kent merkezinin aktifliği düşünüldüğünde ticari birimlere ihtiyaç duyulması kaçınılmaz bir gerçektir. Ancak bu ticari yapıların alanda nasıl dağılım gösterebileceğine ilişkin bir düzenleme yapmanın, alanın kamusal kullanımını arttırmak adına gerekli olduğunu tespit ettik. Bu amaçla sabit ve hantal yapılar yerine, kolon sistemi içerisinde ihtiyaca göre şekillenebilen kiosk sistemini tasarladık. Önerdiğimiz kiosklarda, büfe, kafe, dükkan, atölye, kitapevi gibi farklı kullanımlar ile tasarladığımız alanı kullanan farklı taleplere sahip kullanıcılara hizmet etmesini amaçladık.

Çalışma alanımızda yer alan İpek Han’da dükkânların ve Pirinç Han’da kafelerin yoğun olarak var olduğunu tespit ettiğimizde, hanların yapısal özellikleri sayesinde sahip oldukları potansiyellerinin doğru değerlendirilmediğini ve çeşitlendirmemiz gerektiğini düşündük. Hanların sahip olduğu avlular, hem gökyüzüne açılması sebebiyle bir özgürlük hissi hem de sınırlayıcı duvarları sebebiyle güvenlik hissi uyandırmaktadır. Bu avlularda sadece kafelerin oturma birimlerinin yer alması kamusal kullanıma engel teşkil etmektedir. Bu nedenle, hanlarda önerdiğimiz; dükkân, işlik, atölye, derslik, kafe, sergi alanları gibi farklı kullanımlar ile birçok farklı kullanıcıya hitap etmekte ve toplumun farklı yaş, cinsiyet gruplarına hizmet etmektedir.

Eski Merkez Bankası’nın 2013 yılında yeni binasına taşınması sonrasında, işlevini yitirmesi ve yeni bir işlev de önerilmemesi sebebiyle senelerdir işlevsiz olarak tarihi kent merkezindeki yerini korumaktadır. Rekonstrüksiyonu yapılacak olan binanın zemin katının açılarak Han Meydanı’na ulaşan bir kamusal zemin olması ve binanın da “Merkez Sanat” ismiyle sanatsal ve kültürel aktivitelere ev sahipliği yapacak bir yapı olarak tasarladık.

Tüm bu kapalı alanlarda karşılanan ihtiyaçların yanında, alanda yapılan kamulaştırmalar ve otopark alanının zemin altına alınması sayesinde ortaya çıkan açık alanlarda önerilen kent mobilyaları ve peyzaj düzenlemeleri ile tam anlamıyla kamusal bir kullanım amaçladık.

OKUNAKLILIK
Kültürel miras öğelerine yapılan muhdes ekler, Cemal Nadir Caddesi’ndeki yüksek katlı yapı stoğu, han avlularındaki brandalar, zemin üstü otopark alanı çalışma alanının algılanabilirliğini en olumsuz etkileyen mekânsal özelliklerdir. Söz konusu yüksek katlı yapıların yerine önerdiğimiz kiosk sistemi kolon sistemi ve dolu/boş dokusu ile Pirinç Han ve İpek Han’ın algılanabilir hale getirmektedir. Alandaki tarihi yapıların okunmasına engel teşkil eden muhdes ekler kaldırılmış olup, hazırlanan tasarım rehber ile de miras öğelerinde yapılacak düzenlemeler için bir yol gösterici oluşturulmuştur.

“Kent imi” üst ölçekte Bursa kentinin kültürel alanlarını birbirine bağlayan bir rota olarak kurgulanmakla beraber, çalışma alanımızda yer döşemesinde farklılaşma, yönlendirme levhaları ile alanın algılanabilirliğine katkı sağlamakta, miras öğelerini ön plana çıkarmaktadır.

Kamusal mekân tasarımımızı yönlendiren bir diğer önemli girdi hanların giriş kapıları olmuştur. Han kapılarını dikkate almamızdaki amaç, hanların mekânsal kullanım olarak değerli olan avlularının da yaya dolanımına dâhil edilebilmesidir. Bununla beraber Pirinç Han’ın Cumhuriyet Meydanı’na bakan ve İpek Han’ın Han Meydanı’na bakan cephesindeki zemine korten malzeme ile yerleştirilen bilgilendirme levhaları, bu önemli tarihi miras öğelerini ilgi duyanlara anlatmayı amaçlamaktadır.

ESNEKLİK
Önerdiğimiz kiosk sistemi, ihtiyaca yönelik olarak takılıp çıkarılabilen yapısı ile süreç içerisindeki değişimlere uyum sağlayan bir yapıya sahiptir. Önerdiğimiz sistemin modüler olması mekânsal olarak esneklik sağlamaktadır. Bununla beraber, alanın hem günün farklı saatlerinde hem de yılın farklı dönemlerinde kullanımını arttıracak etkinlik takvimi oluşturulmuştur.

Etkinlik takvimini hazırlamamıza olanak sağlayan kentsel tasarım kararlarımız, oluşturduğumuz meydanlar ve “Merkez Sanat” olmuştur. Tasarımımızda yer alan Han Meydanı gerek kapasitesi gerekse eklenen kent mobilyaları ile açık alanda yapılabilecek pek çok etkinliğin düzenlenebilmesi için gerekli mekansal öğelere sahiptir. Bununla beraber, “Merkez Sanat” bölgenin kültürel etkinlik ihtiyacını karşılayacak olanaklara sahip bir yapıdır. Dolayısıyla, alan farklı dönemlerde farklı kullanıcılara ulaşabilecek pek çok alternatife sahiptir.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Tasarımımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde birbirini besleyen detaylardan oluşmaktadır. Kamusal kullanım amacıyla kaldırılan yüksek katlı yapıların ticari işlevlerini, önerdiğimiz kiosk sistemi ile aktif kullanılmayan hanlara taşırken, alanın ekonomik değerlerini korumaya çalıştık.

Çalışma alanımız yoğun kullanılan bir bölge olmasına karşın, toplumun her kesimine hitap edebilecek aktiflikte değildi. Bu amaçla çeşitli kültürel faaliyetlerin gerçekleştirileceği “Merkez Sanat” yapısı ve oluşturduğumuz etkinlik takvimi, alanın toplumsal anlamda farklı kullanıcılara erişmesini mümkün kılmaktadır.

Önerdiğimiz üst örtünün, yağmur suyunu alanda kullanılan peyzaj öğeleri için biriktiren ve ileten bir sisteme sahip olması, tasarımımızın ekolojik değerleri dikkate alan ve uzun yıllar dönüşüm anlayışı içerisinde kullanılabilecek akılcı bir çözüm olduğunun göstergesidir.

Önerdiğimiz kioskların modüler sistemi ve alanın topoğrafyası ile uyumlu olacak planlanması, tasarımımızın uygulanabilirliğini arttırmakta ve uzun yıllar kullanılabilecek bir yapılanma sunmaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın