POST Headquarters

Lüksemburg merkezli Metaform Architects’in tasarladığı yapının inşaatı 2023 Mart’ta tamamlandı.

Lüksemburg’un telekomünikasyon şirketi POST’un yeni genel merkezi olarak işlevlendirilen proje şehrin en yoğun bölgesinde yer alıyor. Haussmann esintili mimarisi ve masif kagir yapıları bölgenin yapısal karakterini oluşturuyor. Buna karşın, yapımı yeni tamamlanan resmi kurum binaları bölgeye değer katmaya devam ediyor. Genel merkez ise eski ve yeni arasındaki bağı kurmayı amaçlıyor.

Sık bir kentsel blok içinde çerçevelenen yapının en hızlı algılanan özelliği caddeye bakan uzun cephesi. Parametrik tasarımın fırsatlarını kullanarak, bloğun diğer ucundaki tarihi binanın çatısı kademeli olarak dikey bir düzleme dönüştürülmüş. Bu biçimsel etkileşim, bir köşe binasının yaratılmasına ve gelecekteki CNS genel merkezinin daha büyük boyutlarının kullanılmasına olanak tanıyor.

Bina çarpıcı bir anıtsal kütleyi korurken, eğlenceli geçirgenliği hacmini dönüştüren bir açıklık barındırıyor. Bina, çevresindeki şehir dokusunun entegre bir parçası haline gelen tek ve bütünleşik bir formda birleşiyor.

Zemin katta müşterilerin kabulü için ayrılmış Postane alanı bulunurken, diğer sekiz kat ise ofislere ayrılmış. En üst katta ise 400 kişilik bir konferans salonu ile birlikte restoran yer alıyor. Ara katlarda ofis tipolojisi ağırlıklı olarak açık alan olup, 6 ila 8 iş ünitesi bir arada gruplandırılmış. Binanın kalbi, heykelsi bir merdivenle sembolize edilen merkezi iletişim atriyumu ile tanımlanıyor.

İnşaatın sürdürülebilir gelişimine de büyük önem verilmiş ve bina DGNB Platinum sertifikası ile ödüllendirilmiş. Yağmur suyu, 270 m³ hacminde bir yeraltı rezervuarında depolanıyor. Depodan filtrelenerek çıkan su yapıda ıslak hacimlerde ya da bitkilerin sulanmasında kullanılıyor.  Uygulanan stratejiler arasında doğal ve yerel kaynaklı malzemelerin kullanımı, aktif döşemeler, gece soğutması, otomatik aydınlatma yönetimi vb. yer alıyor.

Tarihi Accinauto binasının korunması ve yeni bina için mevcut temellerin ve bodrum yapılarının kullanılması sayesinde 8.600 m³’ün üzerinde beton tasarrufu sağlanmış. Proje ayrıca, yeni bir bina yıkılıp inşa edilseydi atmosfere salınacak olan CO2 emisyonuna kıyasla 2.600 ton daha az CO2 emisyonu üretmiş. Ayrıca, komşu binanın ısısı transfer edilerek projede yeniden kullanılmış ve böylece fosil yakıtlardan tamamen bağımsız hale getirilmiş.

Etiketler

Bir yanıt yazın