Mansiyon, High School Design for Kharkiv Ukraine

Elif Sağlam, Asian Institute of Low Carbon Design (AILCD) tarafından düzenlenen High School Design for Kharkiv Ukraine yarışmasında mansiyon ödülünü kazandı.

Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü tasarım atölyelerinden Atölye DüşleDüşün öğrencisi Elif Sağlam; Asian Institute of Low Carbon Design (AILCD) tarafından düzenlenen High School Design for Kharkiv Ukraine yarışmasında mansiyon ödülünü kazandı. Gazi Üniversitesi mimari tasarım atölyesi Atölye DüşleDüşün’ün ”Seç&Yarış- 7” teması kapsamında yapılan projede Prof. Dr. Pınar Dinç Kalaycı (koordinatör), Doç. Dr. Can Güngör, Ögr. Gör. Hamiyet Gökmen Balcı, Öğr. Gör. İnci Shoainia, Öğr. Gör. Marina Temel Andıç ve Arş. Gör. Gizem Özkan Üstün ile birlikte çalışıldı.

Proje Raporu / Wal’l’ıne:

Projenin konumlandığı arazi Kharkiv Bölgesi içinde stratejik bir noktada yer almaktadır. Arazi kent merkezinde sosyal konut ve eğitim yapılarıyla çevrelenmiş haldedir. Arazi etrafındaki mevcut yapılaşma ve kentsel dokunun karakteri projenin çevresel entegrasyonunu ve topluma olan etkisini belirlemektedir. Ayrıca arazinin savaş etkilerine maruz kalmış olması projenin kimliğini şekillendirecek temel unsurlardandır.

Ukrayna, tuğla üretiminin ana girdisi olan kilin bol olduğu bir ülkedir. Bu nedenle tuğla ve türevleri Ukrayna’nın ürettiği geleneksel ürünler arasında yer alır. Bu özelliğinden dolayı Sovyetler Birliği aynı zamanda kendi döneminde çok büyük bir üretim üssü haline geldi. Kharkiv’ de hali hazırda üretim tesisleri olan tuğla, sürdürülebilir olmasının yanı sıra kentsel dokuya uyumlu olması sebebiyle ana malzeme olarak seçildi.

Proje fikri, ülkeyi etkisi altına almış olan savaşa karşı sivil huzursuzluğu gidermek, sürdürülebilir yaşamı teşvik etmek, kullanıcılar arası etkileşimi artırmak, bir sınır olarak çalışan yapı duvar oluşturmak üzerine oluşturuldu.

Tasarım süreci tuğladan oluşan yapı duvarın güneybatı cephesinde pasif enerji kazanım sistemi önerisiyle başladı. Bu duvarda güneş ışığını alması için açıklıklar açılırken, bazı yerlerde kullanılan ana malzeme olan tuğla termal kütle olarak kullanılmış ve önünde hava boşluğu bırakılarak cam kaplanmıştır. Böylece bu kısım trombe duvar etkisi ile binanın belirli yerlerinde pasif ısıtma sistemi olarak ısıtmaya katkı sağlamıştır.

Duvar Walline projesinin temelini oluşturur. Arazinin iki tarafına sınır çizilmesi düşüncesiyle ortaya çıkan bu proje, bina duvarını savaş sonrası sıkışmışlığı ve aynı zamanda arada olmayı ifade eden bir simgeye dönüştürmüştür. Bu sıkışmışlık duvar içinde yerleştirilen programlanmış mekânlarda kendini ifade etmeye başlarken, duvar yarılıp parçalandıkça, kullanıcının ihtiyaç duyduğu mekân ve rahatlığı oluşturmaya başlamıştır. Böylece sivil huzursuzluğa çözüm bulunurken, kullanıcının kendini dönüştürebileceği ve enerjisini ortaya çıkarabileceği bir sosyal dönüşüm merkezi oluşturulmuştur. Programlı mekânlar duvarın içinde yer bulurken, atölye birimleri serbest alanda ağaçlar ve oturma birimleriyle hareket edebilir halde konumlanmıştır.

Walline projesi, sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir kentsel belirleyici olmuştur. Duvar kavramı, savaş sonrası sıkışmışlığı ve duvarın arkasında gizlenmiş potansiyelleri ifade ederek, sadece mimari bir çözüm sunmamış, aynı zamanda toplumu harekete geçiren bir merkez haline gelmiştir.

Duvarın yıkılmasıyla ortaya çıkan mekânlar, sadece fiziksel bir boşluk değil, aynı zamanda sosyal etkileşim ve yaratıcılığın bir ifadesi olmuştur. Kullanıcılar, bu mekânları kendi ihtiyaçlarına ve isteklerine göre dönüştürme ve şekillendirme fırsatı bulmuşlardır.

Walline projesi, sürdürülebilirlik ve kentsel dönüşüm konularında bir örnek olmuştur. Tuğla gibi yerel malzemelerin kullanımıyla, sadece çevresel uyum sağlanmamış, aynı zamanda bölgenin kentsel dokusunu güçlendiren ve mimariye yeni bir soluk getiren bir yapı kompleksi oluşturulmuştur.

Sonuç olarak, aynı zamanda bir sürdürülebilirlik aracı olarak işleyen tuğla yığını, Kharkiv bölgesinin kentsel dokusunu takip eden sürekli bir duvar oluşturmuştur. Bu duvar, sadece çevresine uyum sağlamamıştır, aynı zamanda mimari dilini zenginleştirerek şehre yenilik getirmiştir. Bununla birlikte, duvarın oluşturduğu yapı, bir okul kompleksi olarak işlev görmesiyle eğitim ve toplumsal gelişime katkı sağlamıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın