Katılımcı (Sami Uludoğan ve Burak Altınışık), Büyükada Çarşı Camii Mimari Fikir Projesi Yarışması

Katılımcı (Sami Uludoğan ve Burak Altınışık), Büyükada Çarşı Camii Mimari Fikir Projesi Yarışması

MİMARİ PROJE RAPORU

Cami tasarımına konu olan şehit recep koç caddesi ve çiçekli yalı sokağı kesişimindeki parsel Büyükada kentseli bağlamında denize açılan önemli koridorlardan birisinde konumlanır. Bitişik nizam olarak dizilen yerleşim dokusu bu koridorlar tarafından belirli aralıklarla kesilerek adanın kıyısından içerilere ve içerilerden kıyıya doğru iki yönlü derinlikler üretilmesine olanak verir.

Büyükada’nın gündelik hayat kesitlerini farklı ölçeklerde çoklaştıran, yoğunlaştıran ya da gevşekleştiren söz konusu koridorların birbirlerine yaklaşmaları ya da uzaklaşmalarıyla ilgili görünür. Gündelik yaşantının dinamikliği koridorlara cephe veren yapı stoğunun standartlarından bağımsız veya ona rağmen varlık kazanır.

Parsel üzerindeki mevcut yapıya biçilen kullanım tercihleriyle hali hazırda düşük yapısal standart arasında kolay kapanamayacak bir mesafe bulunmaktadır. Cami programının kendi bünyesine ait liturjik çerçeve mevcut durumla sert bir uyuşmazlık içerisindedir.

Önerilen tasarım parselin kentsel konumu ve olanaklarıyla programın liturjik çerçevesini ikisinin de herhangi bir kayba uğramadan birbirine mümkün olduğu kadar yaklaştırmayı araştırır.

Etiketler

15 yorum

  • ahmet-turan-koksal says:

    Monumental ama yandaki binayı dahi geçmemiş. İçinde dingin bir hava var.

    Elinize sağlık.

  • ahmet-turan-koksal says:

    Peki ya diskalifiye olanlar

  • ahmet-turan-koksal says:

    Yaklaşım açısından benziyor arkitera da yayınlandı projemiz

  • cemil-gonulalan says:

    Tebrik ederim öncelikle ürettiğiniz projeden. Maalesef katılımcıları ödül alan projelerden daha çok beğendiğim bir yarışma sonucu oldu…

  • cemil-gonulalan says:

    Sizin projenizi göremedim maalesef Ahmet Bey 🙁 …Varsa diğer diskalifiye olanlar onlar için de kesin konuşamıyorum…Uygur Mimarlık’ın cami önerisini de özellikle Büyükada için kayda değer ve çok değerli buluyorum.

  • cemil-gonulalan says:

    Şimdi inceleme fırsatım oldu projenizi Ahmet Bey. Emeğinize sağlık. Yaklaşım açısından benzemekle birlikte caminin kamusal mekana katılması ve geçiş noktası olarak “Çarşı” camisi olma niteliğiyle ismine yakışır bir fonksiyona büründürülmesini ayrıca beğendim. Minarenin işlevlendirilişi bence çözüm olarak gayet mantıklı,ayakkabılık çözümleri gayet iyi. Arkitera’ya da ayrıca yayınlamış olduğu için teşekkürler ki resmiyette olmasa da sizin projenizi de inceleyebiliyoruz, tartışabiliyoruz.

  • cemil-gonulalan says:

    Şimdi inceleme fırsatım oldu projenizi Ahmet Bey. Emeğinize sağlık. Yaklaşım açısından benzemekle birlikte caminin kamusal mekana katılması ve geçiş noktası olarak “Çarşı” camisi olma niteliğiyle ismine yakışır bir fonksiyona büründürülmesini ayrıca beğendim. Minarenin işlevlendirilişi bence çözüm olarak gayet mantıklı,ayakkabılık çözümleri gayet iyi. Arkitera’ya da ayrıca yayınlamış olduğu için teşekkürler ki resmiyette olmasa da sizin projenizi de inceleyebiliyoruz, tartışabiliyoruz.

  • burak-altinisik says:

    övgü ve takdirleriniz için teşekkürler sevgili cem yıldırım.

  • cem-yildirim says:

    Bu cok kaliteli bir proje olmus. Mekan kurgusu cok ustaca, yayinlanan projeler arasinda plan organizasyonu en iyi olan proje. Planlari okumak keyif veriyor.
    Bicimsel olarak da iyi kurgulanmis. Kimi formlar cok iyi evrilmis ve bu evrilmede islev-zaman-konum dogrudan referans olarak alinmis. Ayni zamanda kopya ya da anlamsiz suslemelerden de siyrilmis. Sadece keyif veren degil incelemesi fikir de veren bir proje. Tum bunlari juri nasil goremedi, ya da olumlu degerlendirmedi anlamak guc. Bu tur projelerin odul grubunda yer almamasi yalnizca sasirtici ya da uzucu degil, ayni zamanda kaygi verici.

  • sami-metin-uludogan1 says:

    Cem merhaba,
    Yorumun için çok teşekkür ederiz. Proje’nin ana fikrinin bu kadar net bir şekilde anlaşılmış olması bizi mutlu etti. Yapı tasarımının ana verilerini bulunduğu zemin sağlıyor. Kendimizi adeta bir terzi yerine koyarak program ile çevresel verileri bir araya getirmeye çalıştık, dini bir yapı olduğunu da akılda tutarak.. Proje arazisi hemen bitişiğindeki parsel olsaydı şuanda başka bir projeyi inceliyor olurduk.
    Cumartesi günü gerçekleşen kolokyum sonrasında senin da değindiğin üzere bu ve benzeri hassasiyetleri olan projelerin neden 2.tur’da veya sonraki turlarda elendiği konusu biraz daha açıklığa kavuştu doğrusu. Jüri kentsel yönelimi olan projelerin büyük bir kısmını üstü kapalı olarak ne yazık ki elemiş. Bu gruba Semra/Özcan Uygur ekibinin projesi de dahil edilmiş sanıyorum. Jüri’nin kolokyumda sık sık bahsettiği bir diğer eleme başlığı ise ‘ritüel’. Zeminin kademeli olması, ‘mihrabın köşe’ye sıkışmış olması’, üzerine basılan bir caminin olmaması gerektiği gibi diğer eleme kalemleri bu gruba giriyor. Tarihte hiçbir zaman bir caminin nasıl bir mimariye sahip olması gerektiğine ilişkin bir tanım yer almamaktadır. Üzerine basılan bir caminin olamayacağını dile getiren jüri 2. mansiyon ile ödüllendirilen proje’nin üzerine basıldığını farketmemiş. Kolokyumda tartışma sırasında Harun Batırbaygil kendisi dile getirdi bu sözleri. Elenen projelere ilişkin detaylı bir rapor olmadığı için projelerin mekan akış şemalarının bile değerlendirilmeye alındığından pek emin değilim. Kısacası kolokyumda jüri’nin sözleri çelişkilerle doluydu.
    Projelerin bağlamlarından koparılarak değerlendirilmiş olduğunu düşünüyorum. Yarışma öncesinde Büyükada’da yaşayan ‘elit’ kesim ile birlikte şartname’nin zeminini oluşturmak amacıyla bir toplantı gerçekleştirilmiş. Jüri tarafından bu toplantı’nın videosunun paylaşıldığı sanılıyor ki içerik yayınlanmamış. Gönül isterdi ki bu toplantı yarışmacıların ve de ‘yerel’ halkın katılımına açık olsun ve bunca emek boşa gitmesin. Büyük ihtimalle mimarlar odasının açıklamasını da hesaba katarsak bu açık yarışma sürecinin yönetilemeyeceği düşünülerek geri adım atıldı.
    Özetle bu yarışmada ödül alan projelerin dışında özellikle elenen projelerin incelenmesinin de kayda değer olduğunu düşünüyorum.

  • burak-altinisik says:

    teşekkürler ilgi ve zaman ayırıp yorumlarınızla değer verdiğiniz için.

  • ahmet-turan-koksal says:

    tahminim şudur

    Jüri eline bir check list almış

    1- Araziden taşılmış mı? Evetse ele hayırsa kalsın
    2- Kıble yönünde bir duvar yaratılmamış mı? Evetse ele hayırsa kalsın
    3- Kademeli namaz kılma var mı? Evetse ele hayırsa kalsın
    4- WC’ler izdüşümde namaz kılma alanına girmiş mi? Evetse ele hayırsa kalsın
    5- Alt katı bir geçiş gibi meydan yaratmış mı? Evetse ele hayırsa kalsın

    Geri kalanlara ödül mödül işte.

    Seçim bu şekilde bence.

  • ahmet-turan-koksal says:

    Arkadaşlarım diye söylüyorum zannedilse de ben yuvarlak karşılaması ve sonra aradan çıkan bürüt kemerli ince uzun taşıyıcıları oldukça hoş buluyorum. Planda kendi fikrime uymayan bazı detayların verdiği yadsımalarım olmuyor değil.

    ben alternatif bir jüri kurulması taraftarıyım.

    keşke öyle yapsak sonuçlar açıklanmadan bir de alternatif jüri yapsak ne iyi olur.

    Bak bunu yazayım ben makale olarak

  • devrim-cimen says:

    meydana açılan merdivenlere nedense ısınamadım itiraf edeyim,
    ancak diğer paylaşılan projeler arasında ayrıksı durduğu nokta bence tektonik artikülasyonu ve çevresi ile gerek ölçek gerekse biçimleniş anlamında kurduğu özenli ilişki, baktıkça daha iyi anlaşılıyor. Zihninize ve emeğinize sağlık.

  • cem-yildirim says:

    Jurilere yonelik benzer elestirileri bircok yarismada gorur olduk. Ozellikle sartnamede belirtilen amaclarin, beklentilerin juri degerlendirmesi asamasinda degisiklige ugramasi, sartnamede belirtilmemis alternatif degerlendirme kistaslarinin belirleyici olmasi ciddi bir sorun gibi gorunuyor. Sanirim bunun nedeni de, sablon gibi sartnameler hazirlayip, detaylara sonradan girmelerinden kaynaklaniyor.
    Oncelikle yarismalarla ilgili ilk asamayi sanki astik gibi, yani yarismalara asina olduk, bu tip projelerin yarisma ile yapilmasi beklentisini bircok kuruma kabul ettirebildik. Bundan sonrasi bu yarismalarin kalitelerini arttirmaya yonelik olmali. Burada juri uyelerine, juri uyelerini secen mercilere, ve daha da onemlisi juri uyelerinin de performansini tartisabilecegimiz Arkitera gibi platformlara cok is dusuyor (bu gibi platformlari elestirilerin yonlendigi jurilerin de takip ettiklerini umarak).
    Daha ileriye gidebilmek icin ‘universiteden profesoru juri yaptik’ aciklamasi yeterli degil. Arti, juri uyelerinin de ‘ben bu isi bilirim’ tavrinda bastan savma aciklamalari hic uygun degil. Projelerden beklenen yuksek performans, kesinlikle juri uyelerinin degerlendirmelerinde de beklenmelidir. Kazananlarin neden kazandiklarini, derecelerin neden 1, 2, 3 olarak siralandiklarini ve elenenlerin bir bir neden elendiklerini her proje icin emek harcayarak ve alti dolu, kaliteli bir sekilde aciklamak zorundalar.
    Ne secersem o olur zihniyetindeki kotu egitimci kiligindan siyrilip, profesyonel meslektaslarinin projelerini okuma ve anlama, bu dogrultuda bilgi birikimi ile derecelendirme icin yorum sunma sorumlulugunda olan meslek ve bilim insanlari olmali juri uyeleri.

Bir yanıt yazın