Katılımcı, Merzifon Belediyesi İş ve Yaşam Merkezi Mimari Proje Yarışması

Proje Raporu

Kent; fiziksel çevre, doğal çevre, kentli-kent ilişkisi, kentlinin günlük aktiviteleri ile şekillenir. Kentin yaşayan ve akışkan olan bu potansiyeli kentsel doku içerisinde odak ve ortak mekanlar oluşturmaktadır, kentli kendi iradesi veya iradesi dışında olan bu örüntü içinde yaşamına devam eder. Tarihsel süreç içerisinde Merzifon kentinin ana omurgasını ticaretin fonksiyonun oluşturduğu söylenebilir. Kentin önemli araç yolu arterlerinde olması kenti kavşak konumuna getirmiş bu sayede kentin ticari yoğunluğunu artırmıştır.

Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerini birbirine bağlayan geçiş ve uğrak noktası olarak tanımlanabilir. Merzifon tüm bu ticari yoğunluğunun yanında tarihsel süreçte eğitimin ve sosyal hayatın merkezi olma işlevini devam ettirmiştir. 18.yy da kentte açılan Anadolu Koleji o günlerin bir üniversite kompleksi olarak tanımlanabilir, uluslararası bir statüye sahip olan bu okul Merzifon’un kentsel yaşamını ticaretle birlikte güçlendirmiş kentin gelişim sürecini hızlandırmıştır. Tüm bu tarihsel süreç bağlamında Merzifon’un eğitimin, sosyal yaşam dinamiklerinin, ticaretin merkezinde bir kent olduğunu söyleyebiliriz.

Tasarım Süreci

Projeye yaklaşım temel olarak, kentlinin uğrak mekanın yaratılması olmuştur, bununla birlikte tasarıma üç fikir ile devam edilmiştir.

  • Birincisi kentin var olan dinamiklerini anlayarak kentliye maksimum kamusal alan yaratmak,
  • İkincisi kentsel doku içerisinde kentlinin etkinlik mekanını yaratmak,
  • Üçüncüsü arazinin ve çevresinin ana sorunlarını anlayarak onlara çözüm üretmek.

Tüm bu girdileri bir araya getirdiğimiz de kentlinin iş yaşamı ve sosyal yaşamı arasında köprü kurabilecek, gündelik ihtiyaçlarını karşılarken etkinliklere katılabilecek, sosyal çevresi ile buluşup zaman geçirebileceği uğrak mekan olarak tanımlanmaktadır.

Yapı zemin kotunda Sepetçi sokak ve hal sokak arasında ki ana meydan aksını takip ederek tasarlanmış bu sayede ana meydanda vakit geçiren kentlinin aynı aks üzerinden yapıya dahil olabilmesini sağlamıştır. Zemin kotunda bu süreklilik gündelik hayatı destekleyen birimler ile sağlanmıştır. Gündelik hayatı destekleyen birimlerden sızan kentli bu birimlerin oluşturduğu galeride zaman geçirirken yine galeriye bakan cephede çok amaçlı salonu kullanabilmektedir. Galeriye bakan çok amaçlı salonun cephesi açılıp kapanan paneller ile çevrilerek farklı kullanımlara olanak sağlaması düşünülmüş, esnek bir mekan yaratılmıştır. Ticari birimlerin galeri etrafında dönmesi eski bedesten tipolojisinden esinlenmiş kentliye yabancı gelmeyecek mekanlar üretilmiştir.

Binanın Sepetçi Sokak cephesinde kamusal birimler konumlandırılmıştır yine aynı sokak aksından otopark girişi alınarak var olan yaya yollarına etkisi sıfırlanmıştır. Otopark girişi yapı içine dahil edilerek sokaklar ve kamusal boşluklar kentliye bırakılmış yaya araç ayrımı sağlanmıştır.

Zemin kotunda sepetçi sokak ve hal sokak kesişiminde binanın ana girişi konumlanmış saçaklı bir giriş tanımlanarak kentlinin yılın farklı dönemlerinde kullanması sağlamıştır. Acıbadem Sokak ve Hal Sokak kesişiminde galeri boşluğu gündelik birimler arasından sızarak sokaklara dahil olmakta yine bu aks üzerinde hareket eden kentliyi yapıya dahil etmektedir. Muammer Aksoy Sokak cephesinde fuaye ve sergi alanları, ticari birimler konumlanarak yine bu yaya aksının kamusal işlevi güçlendirilmiş yapı ile ilişkisi yapının zeminde bu aksa bakan cephesinde ki programlar ile sağlanmıştır.

Zemin kotundan bir üst kota bağlantı amfi merdiven ile sağlanmış zeminin işlevsel zenginliği bir üst zemin kotunda devam ettirilmiştir. Üst zemin kotunda dükkanlar, lokanta ve eğitim birimleri yer almaktadır. Tüm birimler galeriye boşluklara bakmakta gün ışığından maksimum derecede faydalanmaktadırlar. Lokanta ofis bloğunun çekirdeğine yakın tutularak ıslak hacimler tek bir alanda çözümlenmiştir. Ofis bloğundan çekirdek kullanılarak lokantaya ve diğer birimlere ulaşım kolay bir şekilde sağlanmaktadır.

Eğitim birimleri kentlinin kolay ulaşabileceği girişe yakın konumlandırılmıştır. Üst zemin kotundan terasa tek kollu bir merdiven ile ulaşılarak üst zeminin çatısı da kentli kullanımına açılmıştır. Ofis bloğunun +6.40 kotunda teras kullanımı çift yönlü olarak sağlanmaktadır. Ofisler dikdörtgen plan şemasında tasarlanarak bölünebilir total mekanlar organize edilmiştir. Ofis katlarında dinlenme ve ihtiyaç nişleri açılarak keyifli çalışma ortamları sağlanmıştır.

Yapı bütününde pasif ve aktif enerji yönetim sistemleri kullanılarak yapının minimum enerji harcaması sağlanmıştır. Yapı malzemeleri Merzifon’un 200 km çapında bir alandan temin edilerek CO2 salınımı minimuma indiriliştir. Cephede kullanılan camlar üçlü cam sistemleri olarak tercih edilmiş, ısı konfor cam sistemleri kullanılmıştır. Yapıda kullanılan zemin malzemeler, duvar, tavan malzemeleri geri dönüştürülmüş malzemeler olarak düşünülmüştür. Gri su dönüşüm tanklı ile yapıda kullanılan suyun teraslarda veya yine ıslak hacimlerde kullanılarak su tasarrufu sağlayabileceği düşünülmüştür. Otoparklar da sığınak, mescit ve teknik alanlar konumlandırılmıştır. Otopark planında bisiklet park alanları ve engelli park alanları da düşünülmüştür.

Peyzaj kararlarında kentteki yeşil yoğunluğu devam ettirilmiş yaya yollarında ve teraslarda bakım gerektirmeyen bitkiler düşünülmüştür. Yaya akslarında kayın ağacı düşünülmüş yazları gölgelik mekanlar yaratılmıştır. Kent mobilyaları yapı tasarımıyla uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın