Katılımcı, Kamu Binaları Tasarımı Fikir Yarışması

MİMARİ PROJE RAPORU

Üst Ölçek Kararlar

Proje alanı, Kayseri kentinin geleneksel merkezinde, tarihi doku ile yeni yapılaşmanın ara kesitinde yer almaktadır. Alana ilişkin temel problem, arazinin güneyinden geçen Seyyid Burhanettin Bulvarı’nın, yaya sürekliliğini kesintiye uğratması hem Cumhuriyet Meydanı, hem de tarihi dokunun bulunduğu Çarşı bölgesi ile kopukluğa neden olmasıdır. Bu doğrultuda, alana üst ölçekli ilk müdahale, Sivas Bulvarı ile İstasyon Caddesi’ni, arazinin kuzeyi ve doğusu boyunca birbirine bağlayarak, Seyyid Burhanettin Bulvarı’nı yayalaştırmak olmuştur. Bu sayede arazi geleneksel doku ile entegre edilerek meydan yeniden düzenlenmiş ve yeni bir KENTSEL ODAK yaratılmıştır.

Söz konusu düzenleme, yayanın sürekliliğinin yanı sıra yeşilin sürekliliğini ve geleneksel doku ile yeni yapılaşmanın bütünleşmesini de sağlamıştır.

Yeni Bir Kent Meydanı: Yeşilin Sürekliliği / Yayanın Sürekliliği / Kentsel Bütünleşme

Mevcuttaki Cumhuriyet Meydanı ve güneyinde yer alan doku, kale ve surlar, sarnıçlar, anıtsal-dini yapılar, hamamlar, çeşmeler, kümbetler, türbeler, kapalı çarşı gibi yüzlerce yıllık geçmişe sahip onlarca eseri barındırmaktadır. Antik dönem (Asur, Hitit, Frig), Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi yapıları ile çevrili meydanda 90’lı yıllarda yapılan düzenleme, bölgeyi kentin odağı haline getirme amacını taşısa da, trafiğinin yoğunlaştığı ve yollarla bölünmüş kopuk bir doku ortaya çıkarmıştır. Geçmişte zaman zaman bulvar caddesinin yer altına alınarak yayalaştırması öngörülmüş olsa da, yeraltındaki çarşı ve esnafın mülkiyet hakları buna engel teşkil etmiştir. Tüm bu dinamikler göz önüne alınarak, Seyyid Burhanettin Bulvarı, proje alanı olarak verilen alanın kuzeyi ve doğusu boyunca, yolun genişliği korunarak taşınmış, arazi, yeni bir meydan düzenlenmesine olanak verecek şekilde büyütülmüştür. Ancak yapılaşma sınırları dikkate alınmış, yeni Hükümet Konağı binası konumlandırıldıktan sonra kalan bölge, yeni bir kent meydanı olarak yeniden organize edilmiştir. Yeşil doku, su oyunları ve rekreatif kullanımlarla düzenlenen bu alan, Mimar Sinan Parkı’ndan gelen yeşil-kültür aksını, Bürüngüz Camii, Kapalı Çarşı, Kayseri Kalesi ve güneydoğudaki Zeynel Abidin Türbesi, Hunat Hatun Medresesi, Hunat Camii, Seracettin Medresesi’nin de bulunduğu yeşil kültür aksı ile buluşturmaktadır. Bunun yanı sıra mevcut yeraltı çarşısı korunarak, yapıya eksi kottan entegre edilmiştir. Böylece hem kültürel hem kamusal süreklilik hem de yeşilin sürekliliği sağlanmıştır.

Bu düzenleme, tarihi ve kültürel alaların ihtiyacı olan “bir olma” gereksinimini karşılamış; Kayseri kentinin M.Ö. 4000’lere dayanan derin birikimini meydanla ve hükümet konağıyla entegre etmiştir.

Sürdürülebilir Yaklaşım: Yeşil Çatı / Kent Çayırı / Kent Penceresi

Meydan düzenlemesini yapı ile geçiştiren ana eleman, yapının altında 0.00 kotundan +6.00 kotuna bağlanan yeşil eğik çatıdır. Bu eğik yüzey, meydandaki çeşitli etkinliklerin izlenmesine olanak tanıdığı gibi, yakın mesafede tarihi dokuya, uzak mesafede ise Erciyes Dağı’na bir bakış sunmaktadır. Bu yüzey aynı zamanda kentsel ısı adası etkisini azaltan sürdürülebilir yaklaşımın da ilk adımıdır. Yapı çevresel bağlamın güneş ve rüzgar dinamiklerine göre konumlandırılmıştır.

Eğik yüzeyin +6.00 kotunda bağlandığı teras ve yapıda açılan boşluk, hâkim rüzgâr yönü olan Kuzey-Doğu aksında açılmış; meydana doğal havalandırma sağlayan bir Kent Penceresi’dir. Buna ek olarak ofisler bloğunun içinde açılan düşey boşluk, havalandırmanın yapının içinde dolaşmasına olanak sağlayacak şekilde organize edilmiştir. Bu kent penceresinden geçen hava yaz döneminde galeri üzerinin açık olmasının da etkisi ile baca etkisi yaratarak üst kotların havalandırmasının pasif sistemler ile çözülmesini sağlamaktadır. Ayrıca geçen hava, meydan düzenlemesinde yer alan su öğeleri sayesinde, yaz döneminde ortamın sıcaklığının konfor koşullarına yakın olmasına yönelik de fayda sağlayacaktır.

Avrupa Birliği, üye ülkelerin “Binaların enerji performansı direktifi” (EPBD) ne uymasını beklemektedir. EPBD ye göre tüm yeni binalar 31 Aralık 2020’ye kadar (yaklaşık 31 Aralık 2018’de kamu binaları) yaklaşık sıfır enerjili bina olmalıdır. Ülkemiz de bu kurallara uymak için çaba sarf etmekte; yaklaşık sıfır enerjili binalar için bir çalışma yürütülmektedir. Bu çalışmanın bulgularına göre Kayseri’nin bulunduğu iklim bölgesinde birim metrekare başına harcama 170 kWh/m2.yıl olarak ölçülmüştür. Önerilen projenin enerji modeli, Energy Plus veritabanlı DesignBuilder isimli simülasyon programında oluşturulmuş (bakınız Ek 1) olup, buna göre binanın yaklaşık sıfır enerjili tanımına uyacağı ve birim metrekare başına yaklaşık 98kWh/m2.yıl harcaması ile neredeyse tüm kamu yapılarından daha iyi bir performans göstereceği düşünülmektedir.

Hükümet Konağı ve Sosyo-Kültürel Tesislerin Organizasyonu

Binanın kütle biçimlenmesi, işlevsel dağılımı destekleyecek şekilde kurgulanmıştır. Yola paralel uzun kol, idari işlevleri ve valilik makamını barındırırken ona dik olarak eklemlenen kısa kol ve yeşil çatı, sosyo-kültürel tesisleri ve kamusal aktiviteleri içermektedir. Ofis bloğunda zemin kotta halkla yakın ilişkili olan İl Nüfus Müdürlüğü zemin katta, diğer müdürlükler ise üst katlarda kurgulanmıştır. Kültürel bloğun en üst katında yer alan Konferans Salonu, +13.00 kotunda ofis bloğu ile bağlanmakta; valilik makamı ve ofislere de hizmet vermektedir. Kültürel bloğun zemin katında yer alan amfi, kafeterya ve sergi salonu ile bütünleşen düşey bir kütüphane olarak çalışabilmektedir. Kitap depolama ve çalışma alanları, amfi basamakları tarafından erişilebilir bir batar katta (+3.00) çözülmüştür.

Yapının zemin kotu, farklı yönlerden erişimi ve yaya sürekliliğini destekleyecek şekilde organize edilmiştir. Doğu-batı doğrultusunda yapının yola cephe varan ön alanı ile Kent Meydanı’nı bağlayan bir geçişin yanı sıra, kuzey-güney doğrultusunda yaya geçişine olanak veren bir pasaj bulunmaktadır. Yapının zemin kotunun kısmen boşaltılmasıyla elde edilen bu geçiş bölgesinden, aynı zamanda eksi kota (-4.00) erişim de sağlanmakta, Yeraltı Çarşı’sına bir bağlantı da bulunmaktadır.

Yeşil çatının altında ise, zemin kotunda kültür bloğu ile de bağlantılı olarak kent atölyeleri ve halk eğitim birimleri organize edilmiştir. -4.00 kotunda ise çarşıbağlantısını besleyecek dükkanların yanı sıra sinema, kafeterya gibi rekreatif işlevler bulunmaktadır. Çatının üstü ise, halkın seyir, dinlenme amaçlarıyla gezinebileceği bir KENT ÇAYIRI olarak görev yapmaktadır. Bu yüzeyin de yardımıyla yaya hareketliliği çoğaltılarak kentsel bağlama eklemlenmek ve kent yaşamıyla bütünleşmek hedeflenmiştir. Bu alanın kentliyi içine dâhil eden davetkâr bir kentsel / kamusal alan olarak, farklı yaş gruplarının paylaşımda bulunabileceği, çok boyutlu ilişkilere zemin oluşturabilecek ve kentli tarafından sahiplenilebilecek kamusal bir etkileşim ara kesiti olması hedeflenmektedir.

Gelenek ile Yeni Arasında…

Yapı; ikonik duruşu, cephe düzeninde yakaladığı mimari oranlar ile yalın, kararlı, sağlam ve masif bir görünüme sahiptir. Erciyes Dağı’nın keskin, temiz çizgilerinden ve etkili görünüşünden de izler taşıyan yapının cephesinde, Erciyes’ten çıkan ve ıslanınca nostaljik çağrışımlara sebep olabilecek belli belirsiz bir koku yayan “Yonu” taşı kullanılmıştır.

Kayseri geleneksel dokusunda da mevcut olan taş-ahşap birlikteliğine bir göndermeyle, masif taş kaplı ofis bloğunun cephesinde açılan boşluklarda, ahşap güneş kırıcılar kullanılmıştır. Yine Kentsel Çayır ve bağlandığı üst kot terasının, geleneksel Kayseri evlerinde sokak kotunda, bazılarında bir kat aşağıda ya da yukarıda yer alan avlu ve bahçe alışkanlığıyla ilintili olduğu düşünülebilir.

Özetle yapı kentliye, kentsel bağlama eklemlenen, Meydan’ın mevcut problemlerini çözen, kentlinin aktiviteleriyle canlanan yeni bir KENTSEL ODAK sunmaktadır. Kentlinin yeşil ve toprakla temasını sürdüren, yalın kütle dili, malzeme ve cephe tercihleri ile kentsel çevreye değer katan, geleneksel değerleri önemseyen ve öner çıkaran, simge değeri yüksek, etkili bir mimari imge ve kimlik kurmayı hedeflemektedir. Gerek kamusal mekân kurgusu gerekse mimari imgesi ile yakın çevresindeki dokunun şekillenmesine de etki edecek bir odak noktası olacağı düşünülmektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın