Katılımcı, İztuzu Kumsalı Deniz Kaplumbağaları Bakım İstasyonu ve Günübirlik Alan Ekolojik Tasarımı Fikir Yarışması

MİMARİ PROJE RAPORU

1.GİRİŞ

Doğanın biz insanlığa pek çok mucizeyi kanıtladığı yerlerden birisi de İztuzu . Caretta carettaların en az onlar kadar değerli yavrularını bıraktığı, insan merhameti ve özverisinin hissedilmesi gereken bu nadide kumsal… Bu benzerine rastlanmayacak uyum içinde olan doğa harikası kumsal üzerine mimari anlamda bir varoluş belkide en başta sorgulanması gereken bir olgu. Ancak ve ancak üreyip çoğalmak için bu harkulade kumsalı seçen deniz kaplumbağalarının hayatlarını kolaylaştırma ve insanla doğanın bütünleşmesine yardımcı olma fikri ile bir mimari öge tasarlanabilir.
Bu fikirle başlayan tasarımımızda ilk amacımız doğa üzerinde bir iz bırakmaktan ziyade ona en uygun şekilde eklemlenmek, mevcutta bulunan peyzaj üzerinde mekan oluşturma isteğini diretmeden uyum içinde, belki de geçici bir süre doğayla birlikte var olmayı başarmayı amaçladık. Bölgenin hassasiyetinden dolayı mekan ilerleyen zamanlarda varoluşunu tamamladığında kalıcı hasarlar bırakmamasını sağlamak istedik. Tasarıma başlangıç ilkemizi mekan ve doğa arasına yarı geçirgen bir örtü tutmak olarak betimleyebiliriz.

2.ÇEVRESEL YAKLAŞIMLAR

Çevreye baktığımızda turizm bölgenin ana geçim kaynağı olarak görülmektedir. Yerleşim alanlarının az olması dağlık ve ormanlık alanların yoğunluğu, doğa harikası deniz ve göl, antik ve tarihi eserlerin deneyimlenebilme imkanı bölgeyi bir cazibe noktası haline getirmiştir. Ancak turizm için istenen konfor ve şartlar tam anlamıyla sağlanamamıştır. Mevcutta var olan tekne turları sayesinde turistlerin bölgedeki tarihi ve sosyal mekanlara bir rota oluşturularak deneyim kazanmaları ve bölgeyi tanımaları hedeflenmektedir. Biz de bu rehabilitasyon merkezi ve günübirlik kullanım alanlarıyla bu rota üzerinde bir duraklama noktası tasarlamayı ve bölgenin farkındalığını arttırmayı amaçladık.

3.BÖLGESEL YAKLAŞIMLAR

Bölgeye biraz daha yaklaştığımızda yeşil çamların içerisindeki bu alana dokunma fikrine imtinalı bir tutumla yaklaştık. İlk olarak mevcutta var olan araç yolunu bölgenin daha derinliklerine girdirmeden bir ring oluşturarak alana ulaşımı sağlayıp tekrar geliş yönüne doğru yönlendirdik. Günübirlik alan, ziyaretçi merkezi ve rehabilitasyon merkezine ağaçlardan fırsat bulduğumuz noktalarda otoparklar oluşturarak ihtiyaç duyulan alanı karşıladık.İhtiyaç programında daha geniş bir alan istenmesine sadık kalmamamızın nedeni bölgeyi araç yığını haline getirmek istemememizdi. Bölgeye gelen ana ulaşım aksında çevre merkezlerden başlayarak özellikle Dalyan merkezde toplu taşıma, tekne dolmuşlar, bisiklet rotaları gibi alternatif seçenekleri yaygınlaştırmayı amaçladık. Bu bilinç kazanıldıkça bölge tamamen otopark ve bireysel araçtan kurtulması hedeflenebilir, mevcut ziyaretçi otoparkları böylece yeşil alana çevrilebilir.

4.PEYZAJ VE YEŞİL ALAN KULLANIMI

Proje alanı Dalyan ve çevresinin hakim olduğu dağlık ve ormanlık alanın kıyıyla birleştiği yoğun yeşil alanın ortasında yer almaktadır.

Projenin tutunduğu ana sebeplerden biri olan peyzaj ve ağaç dokusunu koruma fikri; değiştirmeden eklemlenme üzerine kurulmuştur. Köklü ve yoğun ağaç dokusuna ilişmeden arsanın kuzeyine doğru daha sığ bir alana yerleşerek mevcut ağaçların gerektiğinde yapı içinden çıkması bazı bölgelerde ağaçlara göre geri çekilmeler, kaydırmalar yapılarak tek bir ağaca dahi dokunulmak istenmemiştir. Yerleşimimizin doğa içinde kaybolma ve ona saygı duyma fikrini desteklemek için zemine en az müdahaleyle doğanın ve mevcut topoğrafyanın akışkanlığını, zeminde süregelen hayatı engellemek istemedik.

Tamamını koruduğumuz ağaç varlığının yanı sıra zeminde meydana gelen yer yer açılmalar ve yabanileşmiş bitki örtüsünü kontrol altına almak için zeminde yer örtücü bitkiler önerilmiştir. Az bakım gerektiren, toprak üzerindeki açılmaları engelleyip kışın çamurlaşmayı önleme, yazında su tutucu özelliği ile ısıdan korunma ve görsel açıdan bu özellikleri tamamlamak amaçlanmıştır.

Alana yerleştirilen otoparkların tek ve bütüncül bir yaklaşımdan ziyade parçalı ve bölge içerisinde kaybolması, mevcut ağaçlar arasında yer bulması amaçlanmıştır. Mevcut ağaçlar dışında otopark ve günübirlik alan arasında önerdiğimiz ağaçlandırılmış etkinlik alanlarıyla bölgenin karakterini güçlendirip ağaçlar içinde kaybolma hissinin daha da etkili olduğunu düşünüyoruz.

5.TASARIM

Tasarımı ele alırken burasının; hizmet ve rehabilitasyon merkezi boyutunun ötesinde bir deneyimleme mekanı olarak da düşündük. Mevcut topoğrafya ve peyzajın üzerinde asılı duran platformlar alt kotta mikro ölçekteki hayatın devam etmesini sağlarken insan ölçeğinde de gerekli yaya bağlantılarını sağlamaktadır. Bazı bölgelerde de ara platformlar oluşturarak deneyimi güçlendirici ara mekanlar, dinlenme alanları, kent mobilyaları, seyir terasları gibi mekanları yerleştirmemize olanak sağladı. Bu alanlar yaya trafiğini engellemeden cepler şeklinde tasarlandı.

-Kütle Oluşumu;

Mevcut ağaç yoğunluğu ve alanın olanaklarıyla parçacıl bir kütle önermenin mantıklı olacağını düşünsek de ihtiyaç programının içeriğinden dolayı daha kompakt bir kütle arayışına gidilmiştir.

Oluşturduğumuz koruyucul kabuk, altındaki ana ve ara mekanlar arasındaki bağlantılarla tek bir örtü üzerinde farklı işlevleri birleştirmemizi sağladı. Kaplumbağa hastanesinin birimleri, tank alanları ve ziyaretçi yoğunluğu olduğundan dolayı bütün bu mekanları lineer bir aks üzerinde toplayıp sadece personel birimini ana kütlenin kuzey yönünde tasarladık. Kütlenin kuzey duvarını sabit tutmamızla beraber mekan işlevlerine göre en ölçülerini arttırıp azaltarak yüksekliklerin de mekanlara göre ayarlanmasını sağladık. Asma kat gereksinimi gördüğümüz alanlarda en ölçülerini arttırarak mekanın yükselmesini sağlayıp bu alanları kat olarak değerlendirdik.

Tamamen ayaklar üzerine oturtulan yapının hafif iskeleti, platformlar ve formun oluşturduğu kabuk kütlenin karakteristiğini oluşturmaktadır. Yapının uzun cephesinin; doğa, iklim koşulları ve sürdürülebilirliğe olan katkısı sebebiyle kuzey-güney aksında olmasını istedik. Ayrıca bu lineerlik sayesinde araç yoluyla alana ulaşım yönünden yapının daha algılanabilir ve ifade gücünün yüksek olduğunu düşünüyoruz.

Yapı iki ana girişle araç yolundan gelenleri karşılar. Aks üzerinde sıralanan birimlere ziyaretçi girişini kullananlar bir bekleme alanı ve lobiyle karşılaşır. Bu alandan müze-sergi alanına, sunum alanına ve kaplumbağa tanklarının olduğu alana kontrollü olarak ulaşabilirler. İkinci girişi kullanan personel ve hastane biriminde yine bir bekleme ve danışma alanıyla karşılanan kullanıcılar, hastane bölümüne ,veri ofislerine, kaplumbağa bakım tanklarına ve personel dinlenme alanlarına ulaşabilir. Giriş; buna ek olarak hasta kaplumbağaların giriş ve çıkışını sağlayan transfer noktası olarak da tasarlanmıştır.

Günübirlik alan ve rehabilitasyon merkezinin bir aksla bağlanarak alanın bütüncül kullanılması ve merkezin gelen ziyaretçileri daha çok çekmesi hedeflenmiştir. Ayrıca tasarlanan üst platformları kullanan yayaların sahil bandına ulaşması kontrol altında tutularak kullanım alanlarına yönlendirmeler daha sağlıklı yapılacaktır.

-Günübirlik Alan Kullanımı

Günübirlik alan kullanımı için gerekli olan duş, wc, büfe ve şezlong alanları modüler olarak sahil boyunca 2 bölgede kullanılabilir olarak tasarlandı. Gerekli durumlarda turist sayısının artması bu birimlerin çoğalmasına olanak sağlayacak şekilde düşünüldü. İskeleyi bu alanlarla beraber tamamlayıcı olarak tasarlayarak bölgenin karakteristik özelliği olan tekne turlarına ve dolmuş teknelere gerekli alanlar sağlandı.

6. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Doğa ile bütünleşme ve eklemlenme fikri sürdürülebilir olmanın temelini oluşturmaktadır. Doğanın sağladığı imkanlardan teknoloji sayesinde fayda-zarar kavramları arasındaki optimum dengeyi kurmak amaçlanmıştır. Bu düşünceyle yapı formu bütün sürdürülebilirlik alt başlıklarına doğrudan katkı edecek şekilde tasarlanmıştır.

-Enerji üretimi;

Yapı kabuğunun eğrisel yapısı güneşten gelen ışınları dik olarak fotovoltaik paneller üzerine almaktadır. Ayrıca yapının güney cephede lineer olarak uzaması güneşten maksimum faydayı sağlayarak; panellerde elektrik enerjisine çevrilir . Güneş enerjisinden kazanılan bu elektrik her mevsim sağlanabilir. Yapı; ısınma, aydınlatma,kaplumbağa tanklarının su ısıtması gibi bütün enerji ihtiyaçlarında kendi kendine yeten bir kazanım sağlar.

-Rüzgar Etkisi;

Yapının formu , kuvvetli rüzgarları üzerinden sıyırmak için tasarlanmıştır. Kuzeyden ve denizden gelen kuvvetli rüzgarlara karşı kuzey cephesinde eğrisel form bozulmamış aynı zamanda yapı doğal zeminden kaldırılarak rüzgarı üzerinden atması kolaylaştırılmıştır.

-Gün Işığı;

Kabuğun formu; güneş ışığının yukarıdan yapı içerisine alınmasını, bu sayede de sergi ve sunum alanlarında optimum ışık elde etmeyi sağlar. Gün ışığından maksimum fayda ile enerji kullanımını düşürür.

-Hava Sirkülasyonu

Temiz hava alt kotlarda geniş açıklıklardan rahatça girebilir. Isınan hava eğrisel yüzeyler sayesinde kolayca yukarda toplanıp tahliye edilebilir.

-Su Yönetimi;

Yapı içerisinde kullanılan bütün su ve yağmur suyu filtre edilerek tanklarda toplanır. Filtre edilen su, peyzaj için tekrar kullanılabilir duruma gelir. Buna ek olarak, kaplumbağa tankları için kullanılan deniz suyu kullanıldıktan sonra filtre edilip tekrar denize ulaşması sağlanarak su kullanımına katkı sağlar.

-Isınma;

Bulunduğu konum itibariyle ve kış aylarında hava sıcaklıklarının aşırı düşmemesi, ısınma için sudan havaya veya havadan havaya ısı pompası kullanımına olanak sağlar. Isı pompalarının ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisini de kendi üretebilen yapı, dışarıdan hiçbir kaynağa ihtiyaç duymadan kendi enerjisini sağlayabilir.

Etiketler

Bir yanıt yazın