Katılımcı, İzmir Selçuk Belediyesi Kültür ve Gençlik Merkezi Yarışması

PROJE RAPORU

KENTSEL BAĞLAM

Yarışma alanı ilçenin şehirlerarası bağlantı aksı olan Atatürk Caddesi ile demir yolu arasında kalan bölgesinin merkezi bir konumundadır. İki lineer hat ile doğu ve batı yönlerindeki gelişimi fiziksel olarak sınırlanan bölge, güneydeki yeşil alanlara doğru uzayarak büyüme göstermektedir. Yarışma alanı gelişmeye açık bölgenin merkezi bir noktasında yer alır. Batı yönünde şehrin aktif caddelerinden birisi olan Kubilay caddesine paralel uzanan alanın çevresindeki yapılaşma 4 katlı mütevazı konut yapılarından oluşur. Alanın yoğun konut dokusuna doğru açıldığı doğu yönündeki komşu parsellerinde spor alanları ve yeşil alanlar bulunur. Alan mevcut durumda Kubilay Caddesi ile bu alanları ayıran/gizler. Projenin ele alınışındaki temel soru Kubilay Caddesi ile ilçenin konut alanları arasındaki kopuk ilişkinin yarışma alanı ve spor alanları üzerinden nasıl kurgulanacağı olmuştur.

MİMARİ KONSEPT

Selçuk Kültür ve Gençlik Merkezi’nin, çevresiyle olabildiğince geçirgen, düşey sınırlayıcılardan arındırılmış, yatayda gelişen, doğu batı aksında yaya ulaşımını öne çıkaran bir ilişki kurması hedeflenmiştir. Bu bağlamda ihtiyaç programının en büyük hacmi olan gösteri salonu yer altına alınarak projenin merkezinde büyük bir kentsel boşluk yaratılmıştır. Salonun alt kotlara alınmayla sağlanan boşluk iki yapıyla çevrelenir. Kuzey yönünde içe kapalı fonksiyonlar olan Atölyeler, Salon Fuayesi, Sergi Salonu yerleşir. Arazinin güneyine ise dış mekânlarla bütünleşebilecek yeme içme alanları konumlanır. Yeme içme alanları alt kota yerleştirilen sinema salonlarına bağlanır.

İçe kapalı fonksiyonların kütlesel biçimlenişi masif duvarlar ile tanımlanır. Yapının hareketleri sınırlandırılarak iç mekândaki eylemlerin durağan kullanım biçimi yapı diline yansır. Dışa dönük yemek alanlarının bulunduğu güney cephesindeki yapı dili ise tam zıt biçimde kurgulanmıştır. İnsan ölçeğine inecek şekilde parçalanan yapılar, farklı mekânsal deneyimlere imkân tanıyacak avlular oluşturur, dış mekânlar ve iç hacimler birbirinin içine girer. Yataydaki geçişkenliği vurgulayan bu mimari dil saçaklarla daha da kuvvetlenir. Saçaklı yapı yeme içme fonksiyonlarının dış mekânlarının farklı mevsimlerde daha yoğun kullanımına da olanak verir.

Dışa kapalı ve açık kullanımlarla tanımlanan iki kütleyi açık alan amfisi birbirine bağlar. Açık havada yapılabilecek sinema, konser, tiyatro oyunları ve forumlar için planlanan amfi kentlinin yoğun biçimde kullanacağı bir dış mekân etkinlik alanıdır. Doğu batı yönündeki yaya aksına açılan amfi aynı zamanda +4.00 kotundaki atölyeleri 0.00 kotuna dış mekândan bağlar. Atölyeler etkinlik zamanlarında ana girişten de ulaşılarak kullanılabilir.

Kentlinin kullanımına yönelik parçalanan yapı kitlelerini tek bir üst saçak yapısı birbirine bağlar. Üst saçak birbirinden doğu batı yönündeki yaya aksı ile ayrılacakmış gibi duran kitleleri bir arada tutan bir gerilim yaratır. Kitleleri hem sembolik hem de imgesel olarak birbirine bağlar. Büyük bir kentsel boşluğu tanımlı hale getirir. Saçak yapısı amfinin üzerine örterken, güneş kırıcı eleman olarak solar paneller kullanır. Böylece bir yandan mekânsal konforu arttıran bir yandan da enerji üreten kendi içinde bir sistem haline gelir. Saçak yapısının yapılara değdiği noktalar düşey sirkülasyon şaftlarıdır. Şaftlar bir yandan gün ışığını iç mekâna taşır, bir yandan da ısınan havanın tahliyesi ile yaz aylarında pasif iklimlendirmeye yardımcı olur.

MALZEME ve PEYZAJ KARARLARI

Yapı zemin katlarda cam ve tuğla yüzeylerle tanımlanır. Tuğla yapısı itibariyle sıcak, samimi ve çekici bir yapı elemanıdır. Selçuk’un tarihi yapılarına da bir göndermede bulunan bu duvarlar düşeyde güçlü ve kalıcı bir taşıyıcı duvar imgesi yaratır. Cam yüzeyler çoğu noktada tamamen kayarak açılabilecek doğramalar olarak tercih edilmiştir. Bu sayede dış mekan/iç mekan ayrımları bulanıklaşır. Açıkta kalan düşey taşıyıcılar koyu renk çelik kolonlar seçilmiş, +4.00 kotu ve üzerindeki sade beyaz yüzeylerin havada asılı kalma etkisinin güçlendirilmesi hedeflenmiştir.

Tasarımı yönlendiren temel verilerinden olan korunacak ağaç varlığı yapıyı olabildiğince Kubilay Caddesinden öteleyerek caddeye paralel bir mekânsal boşluk yaratır. Projedeki yeşil alanlar bu ağaçların altında toplanarak, koruma etkisi güçlendirilir. Yeşil alanlar oturma elamanları ile çevrelenerek, meydanın kullanılabilirliği arttırılmıştır.

Projenin dış mekân tasarımına yönelik önemli unsurlarından birisi de sokaklara paralel uzanan saçaklarıdır. Saçaklar, çekme mesafeleri ve kentsel boşluklarla sokaklardan uzaklaşan yapıyı tekrar sokak kotuna bağlar. Bu alanlar, açık sergiler, el sanatları teşhirleri, kermesler, sokak ressamları gibi kullanımlara açılabilecek potansiyele sahiptir. Aynı zamanda kentlinin gelip geçerken oturup dinlenebileceği korunaklı alanlar oluşturur. Saçakların meydanlara açılan noktalarında küçük çapta amfi alanları kurgulanmıştır. Bu alanlar, müzik dinletileri, küçük çaplı tiyatro oyunları ve tartışma platformları olarak düşünülmüştür.

Etiketler

Bir yanıt yazın