Katılımcı, eVolo 2014 Skyscraper Competition

PROJE RAPORU

PILLARS of FLUX

Deniz taşımacılığı bütün dünya ticaretinin %80’ini kapsıyor. Kullanılan sistemlerin ve ekipmanların göz korkutucu görünümüne rağmen; deniz taşımacılığı mevcut en ucuz, en çevreci ve en verimli lojistik formatıdır. Fakat günümüz taşımacılık kurumlarının giderek güncelliğini yitirmekte olan teknolojileri ve yapıları, radikal bir modernizasyona ihtiyaç duymaktadır. Pillars of Flux (Akı Sütunları) bu modernleşmeyi şehir ve limanlar arasındaki ilişkiyi yeniden kurgulayarak getirmeyi hedeflemektedir. Bu sistemle limanın şehre olan sınırlayıcı bağımlılığı ortadan kaldırılır; liman denize taşınarak kargo akış kapasitesi artırılırken, eski tip limanların kıyıda kapladığı alan şehirde yaşayan insanlar için sosyal rekreasyon mekanları olarak geri kazandırılır.

Honk Kong, Rotterdam veya Singapur gibi günümüzün en işlek limanlarını analiz ettiğimizde, liman verimliliği ve çevresindeki sosyal hayata bakarak, liman kapasitesi / liman alanı oranı kabul edilemez halde olduğu görülebilir. Geniş ve yatay kıyı alanlarına umarsızca yayılmış alışılagelmiş liman sistemi, parçalanıp tekrar düzenlenerek, akıllı dikey depolama/bekletme hacimlerine dönüştürülerek Pillars of Flux elde edilmiştir.

Limana yanaşabilen gemi sayısını artırmak için Pillars iskeleleri üçgensel oryantasyonda tasarlanmıştır. Optimum çalışma kapasitesi sağlayacak olan çift taraflı iskeleler sadece 1,5 km2 bir alan gerektirmektedir. Kompleksin sürdürülebilirliği, yapı cephelerinde kullanılan fotovoltaik paneller ve rüzgar jeneratörlerinin yanında, iskelenin altında bulunan dalga türbinleri ile desteklenmektedir.

Pillars of Flux ve şehir arasındaki ilişki yalnızca ulaşıma indirgenmiştir. Flux kuleleri, sadece limanların karada kapladığı yeri geri kazandırdığı için değil; hızlı ve sürdürülebilir bir şekilde kargo akışı sağlayabilen otomasyon sistemi sayesinde deniz ticaretinin şehir trafiği üzerindeki olumsuz etkisini yok edecektir. Tek bir Pillar of Flux kompleksi bile günümüzün en işlek limanından daha yüksek verime sahip olsa da, birden fazla kule ve rıhtım bir ağ içinde kullanılarak toplam konteyner kapasitesi, bulunduğu şehrin ticari yüküne göre artırılabilir.

Yapının ana merkezini, akıllı konteyner sistemini otonom bir biçimde organize eden Konteyner Akış Şaftı oluşturur. Taşıyıcı > Şehir, Şehir > Taşıyıcı ve Taşıyıcı > Taşıyıcı konteyner trafikleri özel tasarlanan çevresel birimlerle sağlanır. Şaftın içinde eş merkezli yerleştirilmiş, birden fazla hareket eksenine sahip olan kaldırıcı kollar, Sütunun konteyner akışını kontrol eder. Merkezde yer alan kaldırıcı kollar 12m lik konteynerleri kontrol ederken, dış katmanda yer alan kollar ise 6 metrelik konteynerleri her iki yönde de hareket ettirebilirler.

Sütunların cephe tasarımının tekrarlanabilir, modüler ve sürdürülebilir olması hedeflenmiştir. Tasarlanan cephe modüllerinin rıhtımlar üzerinde yer alan Üretim/Onarım Merkezi’nde deniz kumu içerikli kompozitlerle üç boyutlu yazıcılarla oluşturulacaktır. Modülleri çevresel etmenlerden korumak için üzeri silikat koruyucu katmanlarla kaplanacaktır. Modüllerin montajından ise otonom hava aracı Handyman sorumludur. Hasar gören cephe modülleri parçalanarak kendi kendine çözülmesi için denize bırakılır. Cephe modüllerinin oluşturduğu dış iskelet, modüllerin üzerinde yer alan fotovoltaik paneller ve rüzgar jeneratörleri ile kompleksin sürdürülebilirliğini sağlayacaktır.

Sütunların işletiminde ve bakımında; insan kaynaklı hata faktörünü ve insanlara zarar verecek kazaları minimize etmek, işletim verimliliğini artırmak için otonom robotlar kullanılmıştır. Watchdog taşıdığı çeşitli sensörlerle kompleksin kargo akış verimliliğini ve sorunlarını gözlemler. Watchdog’dan gelen geri bildirimlere dayanarak Heavygear yeni parçaların montajını ve var olan hasarlı Sütun, cephe veya rıhtım bölümlerini onarır. Heavygear robotları aynı zamanda denize düşen konterneylerin kurtarılması veya güvenlik açısından şüpheli görünen konteynerlerin taranıp, Teftiş Merkezi’ne götürülmesinden sorumludur. Strider, deniz yüzeyini konteyner gemilerinin artıklarının oluşturduğu çevresel kirlilikten temizlerken; Sentinel robotları ise deniz altında oluşan kirliliği gidermek için çalışır. Sentinel sualtı robotları aynı zamanda yanaşan gemilerin ve Pillars of Flux kompleksinin sualtında kalan kısımlarını, olası hasar ve arızaları yakalamak için denetler. Kompleksin işletim sistemi, droneları her senaryo için maksimum verimi alacak şekilde koordine eder. İşletim sistemi aynı zamanda rıhtımlardaki yükleme / boşaltım yüklerine göre hareketli vinçlerin de rıhtımlar arasında organize edilmesinden sorumludur.

Etiketler

Bir yanıt yazın