Katılımcı, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bizimköy Mimari Proje Yarışması

“Devran döner yerimiz değişir, aslında biz siziz siz bizsiniz”

Erenköy Yerleşkesi Umuda Dokunuş Heykelinden…

ANA TASARIM PRENSİPLERİ

1. İHTİYAÇ PROGRAMININ EKSİKSİZ KARŞILANMASI

Hastane yerleşkesinin, ihtiyaç programındaki tüm mekânları eksiksiz ve gerekli yerlerde mekân ilavelerini karşılayacak şekilde, yeniden planlanması sağlanmıştır. İhtiyaç programındaki mekân büyüklüklerinin belirlenmesinde üç konu etkili olmuştur;

  • İlgili yerli ve/veya yabancı yasa ve yönetmeliklere uyulması,
  • Projecilerin önceki hastane projelerinden deneyimleri ve
  • Alanın olanaklarının optimum seviyede değerlendirilmesi.

2. GRUP NİTELİKLİ AĞAÇLARIN MEVCUT HALİ İLE KORUNMASI

Yarışma alanı içerisinde “grup nitelikli ağaç” olarak tescillenmiş ve tabiat varlığı olarak koruma altına alınmış ağaçlara dokunulmamış, tescilli ağaçlar mevcut hali ile yerinde korunmuştur.

Proje alanı içerisinde yer alan toplam 3011 adet ağaç içerisinden sadece 48 adet taşınabilir nitelikte ağacın, yeni binaların ve yolların planlanması için taşınması öngörülmüştür. Ağaç rölevesi de sağlıksız olduğu tespit edilmiş olan ağaçlar da kaldırılmıştır. Geriye kalan tüm ağaçlar yerinde korunmuştur.

Mevcut ağaç dokusu ile önerilen yeni yapıların ilişkisi özenle ele alınmış, ağaçların maksimum kök sınırı olarak ağacın çanak çapı izdüşümü prensip olarak belirlenmiş ve tasarım, hiçbir ağacın çanak izdüşümüne girmeyecek şekilde geliştirilmiştir. Bodrum katlı olarak tasarlanan binalardada ağaçlardan uzaklaşma mesafeleri hesaplanmıştır.

3. ALANIN BELLEĞİNDE ÖNEMLİ YERE SAHİP BİNALARIN KORUNMASI

Alanın belleğinde önemli yere sahip ve dönemlerine ait karakteristik özellikleri barındıran dört adet kâgir yapı ve 2 adet ahşap bina korunarak yeniden işlevlendirilmiştir. Böylelikle bu yeni yerleşke planlamasının, alanın tarihi geçmişi ve belleği ile ilişkisi önemsenerek kültürel ve tarihi değerlerinin korunması ve sürdürülmesi sağlanmıştır.

Bu çerçevede; Eski K1 Binası Kreş olarak, Eski Amatem ve Pul Servisi Binaları ise birleştirilerek Psikoterapi Merkezi olarak yeniden işlevlendirilmiştir. Eski İdari Bina’daki mevcut medikal alanlar çıkartılmış ve bina sadece idari ihtiyaçlara uygun olarak yeniden planlanmıştır. 2 adet ahşap köşke ise müze işlevi verilmiştir.

4. ANA İŞLEV GRUPLARININ BELİRLENME PRENSİBİ

İhtiyaç programında yer verilen ana işlev gruplarının proje alanı içerisindeki konumu belirlenirken, öncelikle “grup nitelikli ağaç” olarak tescillenmiş hiçbir ağacın kritik kök sınırına girmeyecek şekilde proje alanı içerisindeki ağaçsız bölgeler tespit edilmiştir.

Yeni yapılar, bu ağaçsız alanlarda kurgulanmış, planlamada işlevsellik gereği yer yer ağaca denk gelen yerlerde ise, bu ağaçların binanın içinde işlevlendirilerek bina ile bütünleştirilmesi yoluna gidilmiş, bir anlamda doğal ortam bina içlerine de taşınmıştır.

5. ANA İŞLEV GRUPLARI, ALT BİLEŞENLERİ ve KENDi ARALARINDAKİ MEKANSAL İLİŞKİLER

Planlamada, ana işlev grubunun alt bileşenlerinin kendi aralarındaki mekânsal ilişkileri, kullanıcı özellikleri dikkate alınarak hem hastalar hem çalışanlar hem de ziyaretçiler açısından değerlendirilerek sağlanmıştır.

Yatan hasta ve ilgili ayakta hasta alanlarının (poliklinik) aynı binalarda çözülmesi sağlanarak hem personelin hem lojistiğin hem de yatış işlemleri esnasında hasta akışını kolaylaştırmak hedeflenmiştir. Ayakta ve yatan hasta alanları aynı binalarda çözülmesine karşın fiziksel olarak sirkülasyon alanlarının ayrımı ve güvenlik tedbirleri ile gerekli fonksiyonel ayrışma ve güvenlik sağlanmıştır.

6. ETAPLAMA İLE İNŞAAT ESNASINDA KESİNTİSİZ HİZMET SAĞLANMASI

Ana işlev gruplarını kapsayan binaların arazideki konumunun belirlenmesinde, etaplama faktörü önemli rol oynamıştır. Yerleşkede yeni binaların inşaatının ve mevcut binaların yeniden işlevlendirilmesinin hastanenin hizmetleri devam ederken etaplanarak yapılması öngörülmüştür.

7. AZ KATLI BİNA TASARIMI ve TERASLANMA

İhtiyaç programı ile istenen mekânlar alanın çok küçük bir kısmına karşılık gelmesine karşın,kampüs içerisinde yer alan ağaçların yoğunluğu sebebiyle inşaat yapılabilecek alanlar çok kısıtlanmaktadır. Yerleşke içinde yeni tasarlanan binaların az katlı olarak projelendirilmesi de ana tasarım prensiplerinden biri olmuştur. Yoğun ihtiyaç programı, ağaç yoğunluğuna rağmen tamamen karşılanmıştır. Proje arsasının yoğun ve yüksek yapılarla çevrelenmesine rağmen yeni binaların tasarımında en yüksek noktalar kent ile sınır olan kısımlara alınmış, bina teraslamaları proje alanına doğru alçalarak insan ölçeğine saygılı bir planlama yapılmıştır.

8. YÖNETMELİKLERİN TAKİP EDİLMESİ

Tasarım sürecinde, yürürlükteki yerli ve/veya yabancı ilgili yasa ve yönetmeliklere uyulması planlamanın ana etmenlerinden biri olmuştur. Mekân büyüklüklerinin belirlenmesinde; psikiyatri hastanelerine uyumlu malzeme, ve yönetmelikler esas alınmıştır. Takip edilen yasa ve yönetmelikler listesi Mimari Açıklama Raporunda yer almaktadır.

9. KANITA DAYALI TASARIM (EVIDENCE BASED DESIGN) VERİLERİNİN TAKİP EDİLMESİ

Tasarımda en iyi sonuca ulaşabilmek için son yıllarda, yapılı çevrenin şekillenmesinde bilimsel araştırmaların büyük rol oynadığı görülmektedir. Hasta odalarının ve muayene odasının planlanmasında, mekânların birbirleri ile ilişkilerinin kurulmasında, bilimsel çalışmalar araştırılmış proje bu çerçevede geliştirilmiştir. Bu konuda detaylı bilgi ve tasarım yaklaşımı için mimari açıklama raporuna bakınız.

10. MEKAN KALİTESİNİN YÜKSELTİLMESİ

Mevcuttaki nitelikli sağlık hizmetinin, nitelikli mimari ile daha iyi bir noktaya taşınması öngörülmektedir. Bunun için mekan ve sirkülasyon alanlarının büyüklükleri yönetmeliklere göre ayarlanmış, kanıta dayalı tasarım kriterleri planlamaya dahil edilmiş, hasta-çalışan ve ziyaretçi/refakatçi odaklı tasarım prensipleri belirlenmiş, akış konfigürasyonlarında personel ve hasta akışları için çözüm önerileri geliştirilerek verimliliğin arttırılması hedeflenmiştir

11. AÇIK ALAN PLANLAMASI ve ÇEVRE DOSTU PROJE

Açık alanlar; hastalar kadar herkes için hayat kalitesini arttıran, insanları stresten uzaklaştıran mekânlardır. Bu sebeple yerleşkedeki açık alan planlamaları hem hastalar için hem çalışanlar ve hem de kentlilerin doğal ortam ve terapi ihtiyacı göz önüne alınarak düzenlenmiştir. Projenin planlanma kararlarında, malzeme seçimlerinde ve detaylandırmada çevre dostu yaklaşım esas alınmıştır.

AÇIK ALAN KULLANIMLARI

Açık alanlar; hastalar kadar herkes için hayat kalitesini arttıran, insanları stresten uzaklaştıran mekânlardır. Bu sebeple yerleşkedeki açık alan planlamaları hem hastalar hem çalışanlar hem de kentlilerin doğal ortam ve terapi ihtiyacı göz önüne alınarak düzenlenmiştir.

Hastalar için planlanan açık alanlar ayakta hastalar ve yatan hastalar için ayrı ayrı planlanmıştır. Yatan hastalar için oluşturulan açık alan düzenlemelerinde hastaların tedavisinin bir parçası olarak; basket, futbol, spor aletleri içeren spor etkinlik alanları, satranç-pinpon gibi oyun alanları, açık alan oturma köşeleri ve etkinlik bahçeleri düzenlenmiştir.

1. İYİLEŞME AKSI ve SANAT ATÖLYELERİ

Giriş binasına yakın bir konumda, doğanın içinde, “iyileşme aksı” üzerinde her mevsim kullanılabilecek nitelikte bölümlere ayrılmış ve hafif ahşap strüktürden oluşan sanat atölyeleri planlanmıştır. Bu ahşap doğramalı, temperli cam seperasyonlar, gereğinde mekan büyüklüklerinin ihtiyaca göre ayarlanabilmesini ve birkaç alanın birleştirilerek daha geniş alanlarda büyük grupların çalışması sağlanacaktır.

Bu alanlarda sanatsal üretimi ve etkinlikleri yerleşkenin gündelik hayatının bir parçası kılmak adına, ayakta hastalar ve hastane yönetiminin tercihi durumunda, kentli için de fıstık çamlarının gölgesinde sanatsal etkinlikleri mümkün kılan bir tasarıma gidilmiştir. Modüler olarak planlanan bu alanların zemin ve tavanlarında masif ağaç kullanımı gerektirmeyen, uzun yıllar formunu koruyabilen glulam teknolojisi (yapıştırılmış lamine kereste lifleri) ile imal edilmiş, endüstriyel ahşap konstrüksiyon kullanılmıştır.

Bir ünitede 12 modül sanat atölyesi yer almaktadır. (Programdakinin 2 katı) Ünitelerin bir kısmı her mevsimde kullanıma uygun ve cepheleri kapatılabilir olarak planlanmış, diğer üç ünitenin bulunduğu kısımda ise ağaç yoğunluğu fazla olduğu için üniteler iyi havalarda kullanılmak üzere kısmen pergola olarak tasarlanmıştır. Ancak ilerde istenirse benzer şekilde kapatılabilir. Üniteler yerden 60 cm yükseklikte, ayaklar üzerinde tasarlanmış, zeminde büyük kazılar yapılmasından ve beton kullanımından kaçınılmıştır.

Günübirlik tedavi-uğraşı alanlarının (Sanat Atölyeleri) Psikiyatri ve Nöroloji Binası Yataklı Klinikleri’nden görünecek şekilde planlanması ile hastaların aslında iyileşmeye çok da uzak olmadığının, onların da bu yollardan geçerek bir gün taburcu olacaklarının vurgusu yapılmıştır.

Sanat atölyelerini çevreleyen yollar Giriş Binası’ndan Psikiyatri ve Nöroloji Binası’na doğru yaya akışını sağlarken, yer yer planlanan oturma alanları, dinlenme alanları ve sera alanları ile bu yoğun ağaçlık alanın kampüsün bir parçası olarak kullanılması hedeflenmiştir.

2. KAT BAHÇELERİ

Bahçede ve çatıda yaratılan spor, oyun-etkinlik, dinlenme oturma mekanları ile hem hastaların tedavisi için dış ortam alanları yaratılmış hem de personelin stresinin azaltılarak verimliliğinin arttırılması hedeflenmiştir.

Tüm dış mekan planlamalarında güvenliğin ana tasarım unsuru olmasının yanı sıra sınırsızlık hissi de tasarımın önemli bir parçası olmuştur. Yataklı klinik bahçelerinde ve çatı bahçelerinde dış duvar olarak ahşap dikmeler tercih edilmiştir. Bunun nedeni hem gerekli güvenlik önleminin sağlanması hem de hasta mekanları her ne kadar sınırlı ve kontrollü olsa da bu sınırın hastalar tarafından doğal bir ortam etkisiyle sınırsızlık algısının sağlanmasıdır

Dış sınırlara yaslanan oturma birimlerinin planlandığı bölümlerde dış duvarın alt kısmında parapet yapılmış ve parapet hizasında saksı planlanarak sarmaşıklar yatay ahşap dikmelere sardırılarak oturma elemanları için gölgelik alanlar yaratılmıştır. Dış duvara oturma grubu gelmediği durumlarda da ahşap dikmeler yere kadar indirilmiştir.

Yaratılan sınırsızlık hissi ile hastaların dış ortamdan soyutlanma duygusunun önüne geçmek amaçlanmıştır. Eski Psikoterapi Merkezi Binasının zemini ise, açık alan oturma alanları ve küçük bir büfe alanı olarak planlanmıştır. Böylelikle mevcut sert zemin kullanılmış ağaçlık alanda ilave bir sert zemin yaratılmamıştır.

3. SERALAR

Toprak ve doğa ile uğraşın iyileştirici etkisi kullanılarak, hızlı ve kalıcı bir tedaviye destek olmak üzere alan içinde hastaların yer yer toprakla ve doğayla temasını arttırmak için sera alanları da planlanmıştır.

Bu uğraş aynı zamanda hastaların tedavi sonrasında mesleki nitelikler de kazanmasını ve sosyal yaşamla entegrasyonun hızlanmasını sağlayabilecektir. Sera alanları yataklı klinik bahçelerinde yer aldığı gibi kentlinin kullanımı için de iyileşme aksı üzerinde de planlanmıştır.

4. SPOR ve OYUN

Yatan hasta açık alanlarının yanı sıra, ayakta hastalar ve personel kullanımı için de spor alanları planlanmıştır. Spor alanları içerisinde; tenis kortu, basket sahası, voleybol sahası ve kaykay pisti bulunmaktadır. Bu alanlar dışında tüm kampüs içinde özel yoluyla bisiklet ile ulaşım da sağlanmıştır.

Yerleşkenin sadece bir hastane yerleşkesi değil, günümüzün stresli koşullarında herkesin ruhsal terapi ihtiyaçlarına karşılık veren bir alan olarak algılanması ve böylece kentlinin de hastalara mesafeli ve zaman zaman önyargılı bakışının kaldırılmasını sağlayan bir planlama, mimari tasarımın en önemli hedeflerindendir.

5. UMUDA DOKUNUŞ HEYKELİ

Mevcut durumda Amatem Binası karşısındaki “Umuda Dokunuş” heykelinin yeni Psikiyatri ve Nöroloji Binası önündeki meydana taşınması ve yanındaki dizelerin de heykelin taşınacağı zemin üzerine işlenmesi önerilmektedir.

Böylece Giriş binasından Psikiyatri ve Nöroloji Binası’na uzanan “iyileşme aksını” kullanarak Psikiyatri ve Nöroloji Binası’na gelen hasta, hasta yakınları ve ziyaretçiler, “Devran döner yerimiz değişir, aslında biz siziz siz bizsiniz” dizelerinde vurgulandığı gibi, tedavi süreci sonunda toplum yaşamına yeniden sağlıklı olarak karışma umudunu yeşertmiş olurken, burada bir dönemini geçiren hastalara empatinin yaygınlaşmasına da hizmet edecektir. Ayrıca, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Bilici’nin de belirttiği gibi, “sanatın psikiyatriyle ayrılmaz irtibatını vurgulaması ve ruh ve sinir hastalıkları tedavisinde mükemmeliyeti arzulayan bir tedavi merkezi olma yolundaki çalışmalarımızın bir devamı olarak görülecektir”.

YENİ YAPILAŞMA KARARLARI

1. PSİKİYATRİ ve NÖROLOJİ BİNASI

Bu alanın yer seçiminde üç konu ana etmen olmuştur;

  • İlki; Planlamada psikiyatri ve nöroloji alanlarının birbirinden ayrılmadan aynı binada çözülmesi amaçlanmıştır. Bu sebeple de ihtiyaç programında en fazla yer ihtiyacı olan bu bina kampüsteki en boş alanda planlanmıştır.
  • İkincisi; ihtiyaç programında belirtilen Acil Servis’in polikliniklere yakın olması gerekliliğidir. Psikiyatri ve Nöroloji poliklinikleri Acil Servis’e yakın olacak şekilde konumlandırılmıştır.
  • Üçüncüsü, şartnamede geçen “inşaat esnasında kampüsün kesintisiz hizmet vermesi gerekliliği” için bu alanın etaplamaya uygun bir alanda konumlandırılmasıdır. Çünkü bu alanın boş bir alan olması sebebiyle hiçbir bina yıkılmadan ve hizmet kesilmeden ihtiyaç programında yer alan büyük oranda mekanın bu binada konumlandırılması sağlanacaktır.

Departman dağılımları şemasında gösterildiği gibi tüm bu alanlar tek bir binada tasarlanmasına karşın bina içerisinde ayakta ve yatan hastalar branşlarına göre ayrıştırılacak şekilde farklı düşey sirkülasyon elemanlarıyla hem yatan ve ayakta hastaların hem de farklı hasta gruplarının birbirinden ayrılması sağlanmıştır. Bu sayede aynı kütle içerisinde personelin kontrollü olarak her alana ulaşması sağlanmış hem de gerekli olduğu durumlarda hem yatan hem de ayakta hastaların kontrollü olarak ortak mahalleri (eczane, görüntüleme, laboratuvar, EKT-TMS merkezi, morg) bina dışına çıkmadan kullanmaları sağlanmıştır.

Poliklinik alanları branşlarına göre ayrılmıştır ancak birbirleri ile yatay ve düşeydeki ilişkileri kopartılmamıştır. Bu binada yer alan tüm muayene odaları (toplam 88 adet muayene odası) gün ışığı alacak şekilde planlanmıştır.Bunun yanı sıra grup odalarının da ya doğrudan ya da dolaylı olarak gün ışığı alması sağlanmıştır.

Poliklinik ana bekleme alanları ya blokların arasında cam çatılı tek katlı planlanan kütlelerin altında ya da ana cephe tarafında planlanarak gün ışığı alacak ve yeşile bakacak şekilde planlanmıştır. Yeşile bakan ve gün ışığı alan bekleme salonu hastaların stres seviyesini azaltacaktır.

Ayrıca hükümlü hastaların rahat ulaştırılabilmesi için D Blokta yer alan Sağlık Kurulu ve Tutuklu Hasta Polikliniği’ne de ayrı bir giriş verilmiştir. Bu binanın planlandığı alanda ağaç yoğunluğu olmaması nedeniyle 2 bodrum kat planlanmış ve kan alma ünitesi, laboratuvar, eczane, Görüntüleme, EKT-TMS merkezi,morg, kapalı otopark ve teknik merkez dahil çoğu lojistik servis alanları bodrum katlarda çözülmüştür.

Hasta Odaları

Hasta odaları; hasta odası ve hasta banyosu konfigürasyonu olarak üç farklı şekilde planlanabilir. Bu farklı konfigürasyonlar; hasta banyosunun hasta odası girişinde yer aldığı, hasta banyosunun hasta odasının cephe tarafında yer aldığı ve hasta banyolarının hasta odaları arasında yer aldığı alternatifler olarak sıralanabilir. Bu farklı oda tiplerinin ayrı ayrı avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Tasarımda önemli olan projenin önceliklerine göre doğru tipin seçilmesidir. Bizimköy Projesi kapsamında, hasta gözleminin maksimum oranda sağlanması ve oda içerisinde hastaların gizlenebileceği girinti alanları minimize etmek adına, hasta banyolarının odalar arasında yerleştirildiği alternatif tercih edilmiştir.

ERSH Hastanesi’nde mevcut durumda 3-4 kişilik olarak planlanan hasta odalarının yeni durumda mekânsal kalitesi aşağıda belirtildiği şekilde arttırılarak tek ve çift kişilik odalar olarak planlanmıştır. Tek kişilik hasta odaları 15 m2, çift kişilik hasta odaları ise 22 m2 olarak “Kamu Sağlık Tesisleri Ruhsatlandırma Yönetmeliği’ne uyumlu olacak şekilde ve kısıtlı alanın en optimal oranda kullanılacağı şekilde planlanmıştır.

Psikiyatri ve Nöroloji Binası’nda tek kişilik odalar da çift kişilik oda ebatlarında planlanarak ileride istendiği durumda hasta sayısının arttırılması sağlanmıştır. Projede genel olarak 4 tip oda planlanmıştır. Bunlardan Yakın Gözlem Odası, Özellikli Bakım ve Tedavi Odası ve Yatışma Odası, medikal tip hasta yatağı bulunacak şekilde planlanmıştır. ( Tüm oda tipleri için mimari açıklama raporuna bakınız. )

Tüm hasta odası kapıları “Kamu Sağlık Tesisleri Ruhsatlandırma Yönetmeliği’ne” uyumlu olacak şekilde dışa doğru açılmıştır. Hasta odalarının kapılarının koridora doğru açıldığı noktalarda kapıları geri çekilerek, koridorun daralması engellenmiştir. Hasta odaları kapıları Kamu Sağlık Tesisleri Ruhsatlandırma Yönetmeliği’ne uyumlu olacak şekilde temiz 1.10 m geçişi sağlayacak ebatlarda yapılmıştır. Hemşire İstasyonları

Tüm hasta odalarının tüm noktaları, seçilen oda tipinin getirdiği avantaj sayesinde koridordan gözlemlenebilmektedir. Hemşirenin gözlemini arttırmak adına hasta odalarının koridor tarafında pencereler planlanmıştır. Bu pencereler hastanın durumuna göre mahremiyet sağlanması istenildiği durumlarda kapatılabilir veya hastanın sürekli gözlemlenmesi gereken durumlarda açılabilir. Bu gözlem pencerelerinde elektrikli cam filmi kullanılarak camın istenildiği durumda şeffaf istenildiği durumda da opak olması sağlanabilir. Böylelikle hasta, tuvalet dışında koridor tarafından sürekli gözetim altında tutulabilecektir.

2. ACİL BİNASI

Bu alan için yer seçiminde üç konu ana etmen olmuştur;

  • İlki; Acil Binası’nın girişe yakın olması gerekliliğidir.
  • İkincisi; ihtiyaç programında belirtilen Acil Servis’in polikliniklere yakın olması gerekliliğidir.

Acil Servis kampüste yer alan Psikiyatri ve Nöroloji poliklinikleri ile Amatem ve Çematem polikliniklerinin ortasında kalacak bir konumda yerleştirilmiştir.

  • Üçüncüsü; şartnamede geçen “Acil Servis’in inşaat esnasında kesintisiz hizmet vermesi gerekliliği” için bu alanın etaplamaya uygun bir alanda konumlandırılmasıdır. Yeni Acil Binası inşa edilene kadar mevcut Acil Binası kullanılmaya devam edilecek, inşaat sonrası taşınacaktır.

Ambulans girişinin hemen karşısında, programda yer alan bir adet CPR planlanmıştır. Busayede ambulansla gelen hasta hiç vakit kaybetmeden CPR odasına alınabilecektir.Yaya girişinin hemen karşısında planlanan triaj bankosunda hastaların durumu tespit edilecek, hastalığın durumuna göre hastalar poliklinik alanına, müşahade alanına veya hastanın durumunun ağır olması halinde CPR alanına yönlendirilecektir.Acil Servis’teki Poliklinik alanı ise, yaya girişine yakın ancak diğer trafiklerle karışmayacak bir lokasyonda planlanmıştır.

3. ACİL-AMATEM KAPALI ve ÇEMATEM BİNASI

Mevcut binalar yıkıldıktan sonra kalan alan, bağımlıların ayakta ve yatan hasta tedavileri için tasarlanan Amatem Kapalı ve Çematem Binası için kullanılmıştır. Bu alanda yer yer ağaçlar olması sebebiyle binalar ağaçaları da kapsayacak şekilde onların etrafında planlanmış, böylelikle bina içerisinde hastalar için yeşil alanlar sağlayan bir tasarım uygulanmıştır.

Çematem; poliklinik ve yataklı klinikten oluşurken, Amatem Kapalı; sadece yataklı klinikten oluşmaktadır. İki alan için de ihtiyaç programında belirtilen tüm alanlar yönetmeliklere uygun olacak şekilde planlanmıştır. Binanın altında ağaçlardan gerekli mesafeler sağlanarak kısmi bir bodrum kat planlanmıştır.

4. AMATEM ERKEK BİNASI

Amatem polikliniği ve 3 ünitelik Amatem Erkek Kliniği’nden oluşmaktadır. Binanın giriş katı ön cepheden ulaşımla poliklinik hizmetine ayrılmıştır. Tüm gerekli mekanlar, ihtiyaç programına ve yönetmeliklere uygun olarak planlanmıştır. Binanın giriş katının arka cephesindeki alan, Amatem Erkek yataklı kliniklerinin girişine, çekirdeğine ve yemek salonlarına ayrılmıştır.

Amatem Kapalı ve Çematem Binası ile bu bina arasında kampüsün en eski üçüncü ağacı olan 130+ yıllık Anıt Çınar Ağacı yer almaktadır. Ağacın olduğu alan, peyzaj düzenlemesi ile hem geçiş alanı hem de dinlenme alanı olarak planlanmıştır.

5. GİRİŞ BİNASI

Giriş Binası, kampüsün 3 giriş kapısından biridir. Bina, bir hastane binası resmiyetini yansıtmadan, içerideki ve dışarıdaki yaşam arasında empatiye dayalı bir bağı sembolize eder nitelikte tasarlanmıştır.

Bina girişindeki sergi alanında BAHAR, Psikoterapi Merkezi, Yataklı Klinikler ve Sanat Atölyelerinde hastaların yaptığı sanat eserleri sergilenecektir. Böylece, bünyesindeki BAHAR ile aslında iyileşmenin ve toplum hayatına karışmanın metaforudur da. Binada, zaman zaman kentlinin de yararlanabileceği etkinlikleri karşılayabilecek, BAHAR, konferans salonu, kütüphane gibi alanlar bulunmaktadır. Ayrıca, binada personel kantini/kafe, arşiv, mescit, teknik alanlar, sığınak, depolar gibi birçok fonksiyon yer almaktadır. Binanın bir kanadında ahşap bir saçak elemanıyla gölgelendirilmiş cephesinde, kentliye hastanenin ve arazinin tarihi ve doğal yapısı ve verilen hizmetlere yönelik bir bilgilendirme panosu da tasarlanmıştır.

Bina, betonarme olarak tasarlanmış, orta kısımdaki konferans salonu çatısı geniş açıklık geçebilme olanağı ve hafifliği nedeniyle uzay kafes sistemi ile inşa edilmesi planlanmıştır. Tek katlı kanatlarda uzunluk algısı, dekoratif ahşap dikmelerle kırılmıştır. Giriş Binası’nın şekillenmesinde bölgedeki ağaçlar, bina yaklaşma sınırı ve ihtiyaç programı ana etken olmuştur.

VAROLAN YAPILARIN İŞLEVLENDİRİLMESİ

1. İDARİ BİNA

Mevcut İdari Bina’dan tüm medikal fonksiyonlar çıkartılarak, ihtiyaç programında “idari” başlığı altında yer alan tüm mekanları içerecek şekilde bina yeniden düzenlenmiştir. Böylelikle hem alanın belleğinde önemli yere sahip ve dönemine ait karakteristik özellikleri barındıran bu kâgir yapı korunmuş, hem de yıllarca herkes tarafından İdari Bina olarak bilinen bu binanın işlevini koruması sağlanmıştır.

2. KREŞ BİNASI

Mevcut K1 binası, hem kapasitesi hem de girişe yakın olmasından ötürü ihtiyaç programındaki 75 öğrenci kapasiteli kreş fonksiyonunu yerine getirecek şekilde yeniden düzenlenmiştir. K1 Binası’nın yeniden işlevlendirilmesi ile, alanın tarihi belleğinde önemli yere sahip olan ve dönemine ait karakteristik özellikleri barındıran kâgir yapı da korunmuş olacaktır. Yeni Kreş Binası’nın cephesinde bir değişiklik öngörülmemiştir.

3. MÜZE

Alanın belleğinde önemli yere sahip ve dönemlerine ait karakteristik özellikleri barındıran iki adet tescilli ahşap köşk korunmuş ve restore edileceği öngörülerek, girişe yakınlığı da dikkate alınarak müze binası olarak yeniden işlevlendirilmiştir. Binalardan biri, “Türk Psikiyatri Tarihi Müzesi” olarak yeniden planlanacaktır. Böylelikle ilki Edirne’de kurulmuş olan müzenin, kent ve çevresinden ve hatta yurtdışından gelecek ziyaretçiler için hem eğitici hem de kültürel bir alan olacaktır.

Diğer köşk ise; “Sanatoryumdan Akıl Hastanesi’ne: Erenköy Sağlık Yerleşkesi Tarihinin” fotoğraflarla sergilendiği bir alan olarak yeniden işlevlendirilecektir. Her iki binanın da modern ve işlevsel sergileme yöntemleri, nostaljik doku dikkate alınacak şekilde uygulama projesinde hazırlanacağı öngörülmektedir. Şartname eki olarak iletilen yüksek lisans tezi bu yapı ile somutlaşacak ve bu vesile ile alanın tarihi, kültürel değeri olan bu binalarda tüm insanlığa duyurulacaktır.

4. PSİKOTERAPİ MERKEZİ

Mevcut Amatem Kliniği ve Pul Servisi Binaları korunup, arada yeni bir bağlantı kütlesi planlanarak iki binanın birlikte çalışması sağlanmış ve Psikoterapi Merkezi olarak, ihtiyaç programındaki tüm gereklilikleri sağlayacak şekilde yeniden işlevlendirilmiştir.

Yeni planlanan giriş kütlesi, hem giriş hem de birinci katta iki kütleyi bağlamanın yanı sıra aradaki ağaçların korunarak bina içine alındığı, geniş, şeffaf bir bekleme alanı olarak değerlendirilmiştir. Bu bağlantı binasının taşıyıcı sistemi çelik strüktür ile çözülecektir.

Alanın belleğinde önemli yere sahip ve dönemlerine ait karakteristik özellikleri barındıran bu iki kâgir yapı yeniden işlevlendirilirken binanın özgün haline döndürülmesi ana tasarım kararları arasındadır. Bu nedenle binaların cepheleri, ilk yapıldığı dönemdeki gibi balkonlu olacak şekilde yeniden düzenlenmiş, terapi odalarının balkonlu olması sağlanmıştır.

Böylelikle hem bu yeni yerleşkenin alanın tarihi geçmişi ve belleği ile ilişkilendirilmesi hem de alanın belleği önemsenerek kültürel ve tarihi değerlerinin korunması sağlanmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın