Katılımcı, Bornova Çocuk Dünyası mimari Proje Yarışması

Mimari Proje Raporu

Tasarım Yaklaşımı

Mimarlık, objesi yokken imgesini yaratan bir betimleme biçimidir. Tasarım süreci boyunca mimar, sistemli çalışabilmek adına objeye kullanıcıların asla bakamayacağı açılardan bakar. Bu durum karmaşık sistemlerin görsel yolla çözülmesini olağan kılsa da kimi zaman gerçek ile bağlantının kopmasına neden olur. İnsan ölçeğindeki kısıtlı bakış açısından bihaber yükselen kütleler ister istemez tasarım sürecinde kurdukları dili hayata geçtikten sonra kaybederler ve kullanıcılarına yabancılaşırlar. Bu nedenle Bornova Çocuk Merkezi çevresinde kurduğu bağlam ve içinde barındırdığı işlevler ile görsel bağlantılar üzerine kurulmuştur. Bina içinde ve çevresinde dolaşım yolları birbirlerini teğet geçerken kendi aralarında ve dış dünya ile ilişkiler kurmakta ve binayı da bir sergi ögesi olarak kullanmaktadır. Bina içe dönük bir tipoloji kurgulayarak ve çocuklar için kendilerini güvende hissedecekleri bir mikro kozmos kurarak yaratıcı potansiyellerini tam anlamıyla ortaya çıkarmalarını hedeflemektedir. Tüm bina, onların kendilerini ifade edecekleri bir kanvas görevi görmektedir. Bu anlamda, Bornova Çocuk Merkezinin inşası, yapıyı şekillendiren iki önemli faktörden yalnızca biriyken, tasarımın geri kalanı kullanıcının, yani bu senaryoda çocukların yaratıcı aktiviteleri sonucu tamamlanacaktır.

Bağlamsal Referanslar

Proje alanı kuzeyinde Ege Üniversitesi kampüsü ve Forum Bornova’nın bulunduğu bir konut dokusu içinde yer almaktadır. Yakın çevrede eğitim, ticaret ve sağlık anlamında önemli odaklar bulunmaktadır. Bina yapı alanının sınırları doğal sınırlardan ziyade imar planı ile belirlenmiştir. Mikro ölçekte çevresi ile devamlılık teşkil eden çizgiler uygulama imar planı çizimine göre belirlenmiştir. Uygulama imar planı ve kadastral durum çizimleri arasındaki farklılıklar, projenin çevresini şekillendirme potansiyeli olan bir kentsel odak olacağı şeklinde yorumlanmıştır. Arazinin doğusunda yer alan araç dolaşım aksı, imar planında yer alan kuzey ve güneydeki açık otopark alanları ile bütünlük kurmaktadır. İçe dönük kurgulanan yapı kütlesinin ortasından doğu batı yönünde geçen ana yaya dolaşım aksı hem binanın doğu bölümündeki mahremiyeti kontrol altına almak hem de yaya aksını güney ve doğudaki düğüm noktalarına bağlamak için güneydoğu yönünde kırılma göstermektedir. Binayı şekillendiren akslar, projenin bulunduğu konut dokusundaki ızgara sistemi korurken, bu dokuya uyumsuzluk gösteren eleman ana yaya dolaşım aksıdır. Bu aksın iki ucu kontrollü şekilde yaya girişini sağlayarak batıdaki avlunun ortasında ziyaretçileri toplar ve kuzey tarafındaki girişten sergi alanına tek noktadan girişlerini mümkün kılar. Bina güneye ve batıya kendini kontrollü bir şekilde açarken, kuzeye tamamen, doğuya ise kısmen kendini kapatmıştır. Zemin katta batı tarafındaki mekanların avlu ile bağlantısını koparmamak adına dolaşımlar açık alanda çözülmüştür. Binanın lokasyonu ile ilgili sürdürülebilirlik değerlendirmesi yapılırken LEED-v.4 standartları baz alınmıştır. Proje parselinin bulunduğu yer bakımından en büyük eksiklerinden biri toplu taşımaya erişimdir. Bu özelliği, yapı alanını İzmir ve Bornova Merkezden koparmaktadır. Bina programının tam süreli eşdeğer kullanıcı sayısı -yakın çevresindeki konut bölgelerinin yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda- fazla olmasa da çevresindeki kentsel odaklara kıyasla makro ölçekte izole olduğu için gelecekte erişilebilirlik anlamında bir ihtiyaç doğuracağı anlaşılmaktadır. Gün içinde araç ulaşım yolları yoğunlukları analiz edildiğinde kuzeyde 372. sokak ve güneyde 1172. sokak araç ulaşımının ana aksları olarak dikkat çekmektedir. Bu akslar birbirlerine arazinin doğusunda bağlanarak imar planında açık otoparklar ve binanın bünyesindeki kapalı otoparkla bağlantı kurulmuştur. Araç trafiği doğuya alınırken, arazinin batısında ise, yapı kütlesine girmeden önce ziyaretçileri hazırlayan küçük ölçekli bir kentsel meydan oluşturulmuştur.

Kütlesel Yapılanma

Yapı doğu batı doğrultusunda araziye yayılan tekil bir kütle olarak tanımlanmıştır. Farklı karakterlerde iki avlu yapı içinde cepheler yaratarak dolaşımı düzenler. Batıdaki avlu ortak kullanım alanlarının açıldığı bir boşluk halini alır ve yaya dolaşım aksı içinden geçerek ziyaretçi kalabalığını ilk olarak buraya taşır. Doğudaki avlu, batı avlusundan gelen kalabalığın iç mekandan süzülerek geçtiği bir boşluk olması nedeniyle, hiyerarşik olarak batı avlusundan başlayan bir intikalin diğer ucunda yer alır. Bu nedenle, kullanımı sırasında birbirinden farklı karakteristik özellik göstermesi beklenen iki boşluğun yapısal kimliği de farklıdır.

Sergi alanının zemin katında dolaşım, batı bölümünde olduğu gibi açık alan odaklı olmasa da avlu, önerilen dolaşım haricinde alternatif yollar yaratır. İki avlunun arasında kalan kapalı alan zemin katta sergi alanının ara yüzü olma görevini üstlenirken üst katta iki farklı karakterdeki kütle arasında geçişi geçici sergilerle sağlar. Sergi alanı ortadaki avlu ile kuzey ve güney olmak üzere iki kütleye bölünmüştür. Kuzeydeki kütle, son zamanlarda Türkiye’de yaygınlaşmakta olan “bilim merkezi” tipolojisinde işleyecek şekilde, ziyaretçilerin tecrübe ederek öğreneceği esnek bir mekan olarak önerilmiştir. Güney kütlesi ise kendi içinde devinimli bir öğrenme alanıdır. Üst kattaki aks boyunca mekan; atölyelerin içeriklerinin dışarı taşarak kendini organik bir biçimde şekillendirmesine izin verir. Bu bölgedeki serginin tasarımı, küratörlüğü, üretimi, yerleşimi ve organizasyonunun mekanın bir numaralı kullanıcıları olan çocuklar tarafından yapılması amaçlanmıştır. Esnek sergi alanında güç ve veri kablolama tesisatına kolay ulaşım için modüler petek asma tavan kullanılmıştır.

Bina İşleyiş Senaryosu

Binanın dış kabuğu, onun karmaşık yapısını gizlemektedir. Dış kabuk, çocukların kendilerini rahat ve güvende hissedecekleri şekilde, figüratif bir yaklaşımla tasarlanmıştır. Yeşilin üzerinde asılı kalan atölyeler, çocukların üretim, oyun, etkileşim ve nasıl kurgulamak isterlerse öyle şekillenecekleri “ağaç evleridir”. Yeşil alanlara inen prekast beton duvarlar, ziyaretçilerin kendilerini şekillendirmesini beklemektedir. Bu duvarlar, binanın tasarım anlayışını dışarı yansıtması amacıyla, ziyaretçi ölçeğinde tüm binayı çevreleyip üzerine yazı, resim, boyama yapılabilecek bir kabuk oluşturmaktadır. Güneyinde bulunan eğitim alanı nedeniyle binanın ana cephesi güney cephesi olarak belirlenmiştir. Güney cephesi; ziyaretçiler tarafından şekillendirilmiş beton duvarı ve atölyelerin dış mekanla kurduğu görsel bağlantı ile bu cephede kendisini sergileyerek bina ölçeğinde de bir sergi objesi haline gelmektedir. Sergi alanı, zemin kat ve üst kat ile dolaşım çekirdeği veya sergi alanının içine dağıtılmış olan dikey dolaşım noktaları aracılığıyla bağlantı kurar. Dikey bağlantılar, mekanların fonksiyonlarına göre yerleştirilmiştir. Kuzeydeki bilim merkezi alanı kendi içinde bağlantı kurmaktadır. Güneyde okuma alanını önünde yer alan basamaklar mekanı alt kata bağlayarak okuma alanının uzantısını aşağıdaki mahrem alan ile bağlar. Böylece sessiz ve sesli çalışma ortamları aralarındaki ilişkiyi korurken, sesli çalışma ortamı için şekillenen basamaklar atölyelerin açıldığı koridora alternatif bir mekan sunar. Bornova’nın iklimi açık alanların etkili bir şekilde kullanılmasına olanak sağlar. Bu yüzden binanın batısında, zemin kattaki kamusal alanlarda avlu, mekanlar arası dolaşımı ihtiva eder. Doğum günü kutlama odasının kullanıcılar bazında “tam süreli eşdeğer” değerinin diğer mekanlardan bariz şekilde daha az olacağı öngörülmüş, bu yüzden kafeterya ve doğum günü kutlama odası katlanabilir kapılarla istendiği zaman birleştirilebilecek şekilde kurgulanmıştır. Bu iki mekanın mutfakları da ortaktır. Kafeterya, avluya ve ön bahçeye açılarak ziyaretçilerin bu iki açık alanı deneyimlemesine izin verir. Kullanıcılar üç grupta değerlendirilmiştir; ziyaretçiler, yönetim ve burada kendilerini evlerinde gibi hissetmeleri amaçlanan çocuklar. Bina işleyiş senaryosunda, ziyaretçilerin biletli ve kontrollü geçişi ve çocukların kendilerine ait alanlara ulaşımının ziyaretçi ve kullanıcı kartlarıyla sağlanması önerilmektedir. Tüm avlu çok amaçlı salonun fuayesi olarak kullanılabilme potansiyeli içerse de çok amaçlı salonun girişinde oluşabilecek muhtemel yoğunluğun çözülmesi için düşük kotta açık fuaye alanı kendini avlunun geri kalanından ayırmaktadır.

Yangın merdivenleri batıda teraslara bağlanmış ve tasarımın bir parçası haline getirilmiştir. Tüm bina engelli kullanımına uyumlu tasarlanmıştır. Çok amaçlı salonun tavanında akustik asma tavan panelleri, esnek sergi alanlarında ise elektrik ve data tesisatına kolay ulaşım için modüler petek asma tavan panelleri kullanılmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın