Katılımcı, Bir Uygarlık Odağı Olarak Şehir Meclisleri Binası İçin Fikir Projesi Yarışması

Katılımcı, Bir Uygarlık Odağı Olarak Şehir Meclisleri Binası İçin Fikir Projesi Yarışması

PSA Mimarlık ve Hakan Karaman Mimarlık'ın, Bir Uygarlık Odağı Olarak Başkanlık ve Şehir Meclisleri Fikir Projesi Yarışması için hazırladığı proje önerisi.

BİR | ARA | DA

“Bir yerde herkes birbirine benziyorsa orada kimse yok demektir.”
Michel Foucault

Tarih boyunca farklı kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan İzmir, bu tarihi ve kültürel derinliğin kente katmış olduğu mekânsal ve toplumsal farklılıkların kamusal alan aracılığıyla bir arada var olabildiği bir kenttir. Önerilen bu proje ile amaçlanan, tasarlanması beklenen “Başkanlık ve Şehir Meclisleri Binası”nın, toplumsal süreçlerin gerçekleştiği bu kamusal alanlardan biri olan Konak Meydanı ve çevresi ile birlikte,  … demokratik-oluş …  durumu çerçevesinde  BİR-ARADALIK  oluşturmasıdır. Başka bir deyişle sınırların belirsizleştiği,  “O”  ya da  “BU”  olmayan aradalıklar üzerinden, her boşluğu tanımlamaya çalışan ve hiyerarşik ilişkiler kuran iktidarı sürekli olarak yerinden ederek bu demokratik-oluş halini kuvvetlendirmeyi arzular. Bu anlamda proje, insanların farklı düşüncelerini ifade edebildiği, monologlardan ziyade diyalogların ve karşılaşmaların gerçekleştiği, çokluk ve farklılıkların bir arada yer alabildiği, katılımı teşvik eden  kentten aldığını kente ve kentliye geri verebilen  bir  kamusal aradalık  ortamı yaratmayı hedeflemektedir. Çevresi ile ilişkisini aradalık kavramı üzerinden kuran bu yapının tasarımında ve çevresi ile kurduğu ilişkide bu aradalık durumu ile bağdaştırılan  “rizom/köksap (rhizome) 1 ”  kavramı üzerinden yola çıkılmıştır.

Rizom, “başlangıcı ve sonu olmayan, ortada, şeyler arasında” (Deleuze ve Guattari, 2005) olarak tanımlanmakta olup; sonsuz sayıda bağlantı içeren ağ şeklindeki bir yapıyı temsil ederken, hiyerarşik ve merkezcil olmayan yapısıyla farklılıkları, çoklukları ve çeşitli bağlantıları içerir. Sabit ve hiyerarşik yapılar yerine, merkezsiz ve rastlantısal; hiyerarşiyi ve iktidarı sürekli olarak bozan heterarşik ağ benzeri ilişkileri vurgular. Bu bağlamda rizomatik mekan; açık, hareketli, akışkan ve değişken bir mekan pratiğini teşvik eder. Mekanların açık ve erişilebilir olması, kentlinin geçiş noktasından ziyade demokratik süreçlere aktif katılımını teşvik eden, yaratıcı eylemi olanaklı kılan aradalıklara sahip olması hedeflenmiştir. Bağlantı, heterojenlik ve çoğulculuk özelliklerine sahip bu rizomatik ağda birleşebilen, kopabilen ve çoğalabilen ilişkilere imkan tanıyan hibrit durumlar ilişkiselliğe, akışa ve birlikteliklere olanak sağlar. Rizom modeli, yeni durumlara ve mekansal oluşumlara açık olma, yerel ve küresel dinamiklere uyum sağlama, deneysel olma, çok işlevli olma, rastlantısallıklara ve karşılaşmalara olanak sağlama ve merkeziyetsizlik gibi niteliklere sahip bir ağ olarak mekânsal kurgu yaklaşımını oluşturmaktadır.

KENTSEL BAĞLAM, ZEMİN KAVRAMI VE KENT AVLUSU

Konak meydanı, kıyı şeridi üzerinde yer alan Cumhuriyet ve Gündoğdu Meydanları ile birlikte demokrasinin ve özgürlüğün simgesi ve kıyı bandının bir uzantısıdır.  “Meydanlar Aksı”  olarak ele alınan bu hat, kentin demokratik aksını oluşturmaktadır. Dolayısıyla yarışma alanı kentsel ölçekte ele alınırken sadece yakın çevresi ile birlikte değil, kentsel bellek ve hafıza ilişkileri de göz önünde bulundurularak bu aks ile bir bütün olarak ele alınmıştır. Birçok ulaşım noktasının da kavşağında bulunan Konak Meydanı’na komşu olan yarışma alanının kurmak istediği ilişki; çevresindeki ve demokrasi aksındaki  “geçiş”  hareketini  “katılıma/etkileşime”  çevirerek, katılımcılığa teşvik eden, bir arada var olabilme potansiyellerini arttıran  kamusal bir-aradalık  yaratmaktır. Binanın konumlanışı ve avlu oluşumu yaya hareketlerinin ve akslarının tespiti ile belirlenmiş, bina girişleri ise daha önceki belediye binasının toplumsal hafızadaki yerini devam ettirmek üzere aynı akslarda belirlenerek bu alanlarda geri çekilmelerle  kentsel aradalık  yaratmak hedeflenmiştir. Konak Meydanı ve çevresinde yer alan sembolik değere sahip yapılar tarihi bağlamından anlaşılacağı üzere iktidarın kendini yüceltme ve tabir-i caizse  “ben buradayım”  deme şekli olarak okunmaktadır. Alandaki bu tarihsel geçmişe sahip olan diğer öğelerle de bir-aradalık ilişkisi kurulması hedeflenmiş, yerleşim ve yönelim kararlarında birini diğerine önceleyen bir yaklaşıma gidilmeyerek, her bir öğenin kendi içerisinde ve bütünde hiyerarşi kurmaksızın bir araya gelebilmesi fikri benimsenmiştir.

Kamusallığın oluştuğu alan olarak  “zemin”  kendini farklı kotlarda yeniden üreterek mekan ile kamusal olan arasında bir ağ kurmak ve bu örüntü içerisinde bütüncül bir ilişki kurmak tasarım kurgusunun ana hedefidir. Zemin, aradalık olanaklarını mekânsal olarak araştırmanın bir aracı olarak tasarım kurgusunun bir girdisini oluşturmaktadır. Aradalıkların oluştuğu düzlem olarak zemin rizomatik bir ağ içerisinde kendini yeniden üreterek yaratıcı ilişkiler kurmayı hedefler. Kotların sirkülasyon elemanları ile iç içe geçerek farklı mekansallıklar oluşturduğu bu düzlemler kimi yerde avlular, açık teraslar ve yeşil alanlar, kimi yerde dinlenme/sosyal alanları, kimi yerde fonksiyona dahil olarak açık tartışma mekanları, toplanma noktaları, kimi yerde ise iç-dış mekan arasındaki iletişimi üretecek olan zeminlere dönüşür. Zeminlerin aradalık üretebileceği durumlarda görsel devamlılığı da sağlamak üzere açılır/kapanır cam sistemleri ile şeffaf mekan kurguları desteklenmiştir.

Projenin kavramsal çerçevesini oluşturan rizomatik ağın, kentin geneline ilişkisel olarak yayılması ile alan, yakın çevresinin ve kentin bir örüntü içerisinde ilişkisel çoğullukları beslemesi amaçlanmıştır. Bu sebeple Konak Meydanı’nın kıyı ile bağlantısının derecesinin de artmasına katkı sağlayacağı düşünüldüğünden sahil ile yarışma alanı arasına bir yaya ve bisiklet köprüsü yapılması da ayrıca önerilmiştir. Yine gözlemlendiği üzere, meydanda bulunan Saat Kulesi, Yalı Camii gibi etrafında gölgelik ve oturma alanlarının yetersiz oluşu sebebiyle ilişkiselliği zayıf kalan yapılar gibi diğer kentsel noktalar arasındaki ilişkilerin kurulması bağlamında da bir öneri olarak güneş panelleri ile desteklenmiş gölgelikler ve tek tip olmayan oturma elemanları önerilmiştir.

ŞEHİR MECLİSİ VE MEYDANI | BOULEUTERİON VE AGORA

Tarih boyunca ana caddeler ve meydanlar üzerinde kurgulanmış olan “bouleuterion” yapısı bugün kent meclisi olarak bildiğimiz yapı olarak gündelik hayatın tam da içerisindedir. Zaman içerisinde yönetim ve düşünce biçimlerinden kaynaklanan değişimler mekana da yansımış kentlinin kendini bizzat temsil edeceği alan görülemez duvarların arkasında yer almaya başlamıştır. Bu sebeple kent meclisini tekrar meydan ile buluşturmak mekânsal kurgunun da temel kararı olmuş, kent meclisi 3 yandan ve çeper girişlerden de ulaşılabilen  kent avlusu  ile aynı kotta ve direkt ilişki halinde çözülmüştür. Böylelikle meydan kotunda yer alan şehir meclisinin aynı zamanda kentlinin gündelik yaşamının bir parçası haline getirilmesi de hedeflenmiştir. Meclis kullanılmadığı zamanlarda da iç avluya açılan cephesi ile avluya dahil olma ve diğer etkinliklere ev sahipliği yapabilme imkanı sağlanmıştır. Meydan ve kent meclisi temsiliyetten katılımcılığa geçişin siyasetin toplumsallaşması ile mümkün kılınabileceği ve bu toplumsallaşmayı kentlinin gündelik hareketinde bir araya geldiği bu arada mekanlar aracılığıyla pekiştirilebileceği ekseninde çözümlenmiştir.

MEKAN KURGUSU

Mekanın programlanması genel olarak zemin katta kentlinin sürekli olarak etkileşim halinde olabileceği işlevlere ayrılmış olup; binanın ihtiyaç programında bulunan diğer işlevleri arasında hiyerarşik bir ilişki kurulmamasına özen göstererek işlev dağılımı yapılmış; kentlinin kente ait bu alanın her kotunda varlığını devam ettirebilmesi önceliklenmiş işlevler arası yoğun kümelenme olmaması konusunda özen gösterilmiştir. Mekanlar hareketli ve/veya taşınabilir bölücü duvarlar veya paneller aracılığıyla ayrılan alanlar şeklinde kurgulanmıştır. Böylelikle aslında bir araya gelmenin en temel kaygı olduğu fakat duvarların sınırlar yaratarak bu birlikteliği sınırladığı düşünüldüğünden iklimlendirme ve akustiğin el verdiği derecede açık ofis kurgusu ile çözümler yapılması düşünülmüştür. Rizomatik bir plan şeması kurgusunu gerçekleştirebilmek üzere, bağlantılara olanak tanıyan açık ofisler ile çözülen ve esnek çok amaçlı toplantı alanları, sergi ve etkinlik alanları gibi bölümler farklı grupların bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunabilecekleri ortamlar yaratılması hedeflenmiştir.

Çatı katı ve kotunda,  kentliden zemin kotunda alınan kullanım ve yeşil alan kentliye geri verilerek  ve ilave olarak önerilen kent kütüphanesi ve okuma salonuna ek olarak bir de kent mutfağı önerilmiş gezilebilir yeşil çatı işlevindeki bu alanla bütünleşmesi amaçlanmıştır. Yine iç avluda kotlar arasında kurgulanan köprü ve platformlar ile de binanın çeşitli kotlarına ihtiyaç durumda ulaşılabilmekte ve çatı kotu ile de ilişki sağlanmaktadır. Kütle meydana insan ölçeğini geri kazandırabilmek üzere az katlı ve parçalı olarak planlanmıştır.

İNTERAKTİF DUVARLAR / PLATFORMLAR

Bina avlusunda  yatay-düşey sirkülasyonu sağlayan platformlara ve çevresine eklemlenen  önerilen bu sanal duvarlar, insanlara hikayelerini, düşüncelerini ve duygularını paylaşabilecekleri bir platform sunmayı amaçlamaktadır. Yazılar, çizimler, resimler, fotoğraflar ve diğer ifade biçimleriyle şekillenebilen bu interaktif duvarlar, toplumun farklı seslerini bir araya getirerek güçlü bir iletişim mekânı oluşturmayı amaçlar. İnsanlara demokratik süreçlere aktif katılım sağlama fırsatı sunar. Kentli, bu duvarlarda politik görüşlerini ifade edebilir, toplumsal meseleler hakkında tartışmalar başlatabilir veya çözüm önerileri sunabilir. Sirkülasyon ve dolanım hatları boyunca karşılaşılan bu duvarlar aracılığıyla toplumun geniş kesimleri arasında bilinçlenme, katılım ve demokratik tartışmaların geliştirilmesi desteklenmektedir. Bu duvarlar toplumun ifade özgürlüğünü ve katılımını teşvik eden, farklı sesleri bir araya getiren ve demokratik değerleri yansıtan sanal bir mekân oluşturarak fiziki mekanın uzantısını da mekana dahil etmeye ve mekanın boyutlarını arttırmaya çalışır. Bu dijital ekranlar aynı zamanda yapı ve çevrenini gece kullanımına yönelik dinamik ışıklandırma olarak işlev görmesi planlanmaktadır.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK – KÜRESEL HEDEFLER

İzmir Büyükşehir Belediyesi 2020-2024 Stratejik Plan raporunda da görüleceği üzere kentin esas sıkıntılarından biri artan nüfustan dolayı oluşabilecek olan su sıkıntısı ve kent merkezindeki yeşil alan azlığıdır. 2   Proje bu bağlamda “zemin” kurgusu üzerinden farklı kotlarda ve yüzeylerde ele almış olduğu yeşil alanlar, çatı, teras gibi geçirimsiz yüzeyler proje genelinde çözülmesi planlanan yağmur suyu hasadı ve gri su ile birlikte bu soruna da bir çözüm üretme arayışındadır. Bu sürdürülebilirlik ilkeleri kapsamında bodrum katın tesisat katı  (yeşil kat)  olarak kurgulanması planlanmıştır. Yeşil çatılarla desteklenen proje hem kentliden zeminden koparılan hakkı kentliye geri vermeyi amaç edinirken bir yandan da karbon yutağı olma özelliği ve ısı adası etkisini azaltarak çevresel etkileri minimize etmeyi hedeflemektedir. Yine kentte gölge alanları arttırmakta ısı adası etkisini azaltmak ve aynı zamanda yılın 6 ayına yakını sıcak iklimin hakim olduğu İzmir kentindeki meydan ve açık alanların kullanımına da olanak sağlaması düşüncesiyle gölgelik sistemleri önerilmiştir. İnteraktif sistemlerin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının göz önünde bulundurularak tasarlanan bu gölgelikler de projenin rizomik bir uzantısı olarak kente yayılmaktadır.

KAYNAKLAR

  • Colebrook, C. (2009) Gilles Deleuze, Çev: Soydemir C., Doğu Batı Yayınları
  • Deleuze, G. ve Guattari, F. (1987) A Thousand Plateaus: Capitalism and Schizophrenia. Minneapolis: University of Minnesota Press
  • Websiteleri
  • İzmir Büyükşehir Belediyesi. (2020) Stratejik Plan 2020-2024, (PESTLE & GZFT Analizi),  Erişim Tarihi: 17.05.2023
  • https://www.izmir.bel.tr/CKYuklenen/Dokumanlar_2020/Stratejik%20Plan2024.pdf
  • https://www.undp.org/sustainable-development-goals
  • http://www.surdurulebilirkalkinma.gov.tr
Etiketler

Bir yanıt yazın