Katılımcı (Ahmet Mete Işıkara Mezarı), İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması

Katılımcı (Ahmet Mete Işıkara Mezarı), İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması

PROJE RAPORU

AHMET METE IŞIKARA VE AHISKAN AİLESİ

DEPREMİN SESİNİ YAKALAMAK/HATIRLAMAK

Feriköy Mezarlığı’nda diğerlerine pek de benzemeyen bir mezar mevcut. Ahmet Mete Işıkara ve Ahıskan Ailesi’ne ait bu mezar kımıldayan bir canlıdan ya da toprağın verdiği tepkiden ses üretebilmeye niyetlenir. Mezara yaklaştıkça, tüm ailenin dinlendiği solid bir yapıyı saran topografik bir elementi farkedersiniz. Bu topoğrafya yapıların rezonans periyodlarına atıfta bulunarak tasarlanmıştır. Topoğrafya elementleri basit bir metal çubuktan (taşıyıcı) ve onun taşıdığı küplerin (yükler) konfigürasyonundan oluşur ki tüm sistem gelecek yük karşısında birlikte bükülmeye ve hareket etme eğilimi gösterir. Tüm sistem tek bir dokunuşla, itkiyle aktive olur.

Parçaların yakın dizilimi sayesinde her biri bir diğerini tetikler, tıpkı sismik dalgaların yayılışı ve etkileşimleri sonucu çıkardıkları ses hatta melodi gibi. Küpler farklı yükleri temsilen farklı metallerden oluşturulur, böylece farklı tonlar ve zengin bir kompozisyon/ezgi elde edilir.

Eğer hareket yeterince güçlüyse, dalga korten çeliği ile kaplı mezarın çekirdeğine kadar ulaşır. Bu hareket sayesinde sakince sönümlenen bir uğultu elde edilmiş olunur. Bu topografya aynı zamanda depremde oluşan dalga grafiklerine/verilerine de atıfta bulunmaktadır. Ek bir nüans olarak, çıkan melodiler Necmi Rıza Ahıskan ve eserlerine de haddi olmayarak göz kırpar.

Enstrümantal topografyanın devamında, bahsi geçen çekirdeğe ulaşılır. Bu çekirdek toprağı tutan beton bir çerçevenin metal bir kutuyla sarmalanmasıyla oluşur. Bu toprağın üstüne 10 tane kaya yerleşmiştir. Bu kayalar mezarda dinlenen 10 kişiye itafendir. Kayalar yerleşirken aileye sonradan katılan ve tam da bu çekirdekten filizlenerek büyümüş servi ağacıyla da diyalog kurar. Kayaların gözenekli yapısında bir önceki günlerden kalma sular birikir ve gelen kuşları ağırlar.

Ziyaretçiler, myosotis’iya da nam-ı diğer adıyla unutmabeni çiçeğini yeşertmiş bu taş bahçeyi gözlemlerken huzurlu hisseder, sıkıntılı anlarda sakin kalınması gerektiğini hatırlayarak. Ki bu tam da Ahmet Mete Işıkara’nın bize sürekli hatırlattığı ve asla unutmamız gereken şeyleri düşünmeye yöneltir bizi. Belki de bu mezar bize kırılmalardan sonra bile hayatın yolunu bulacağını hatırlatır.

Etiketler

Bir yanıt yazın