Eve Dönüş: Suriye’de – Yerleşim Planı ve Konut Tasarımı

Eve Dönüş: Suriye’de – Yerleşim Planı ve Konut Tasarımı

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Fevzi Kurşun tarafından, MIM301 kapsamında Dr. Hakkı Can Özkan yürütücülüğünde hazırlanan 'Eve Dönüş: Suriye'de Konut Tasarımı' projesi.

2020 Güz Dönemi, 3. Sınıf, Mimari Tasarım 3

Eve Dönüş: Suriye’de – Yerleşim Planı ve Konut Tasarımı

Suriyeli mültecilerin savaş sonrasında tekrar topraklarına döndüklerinde kalıcı olarak yaşayacakları konutlar ve yerleşim yerleri tasarlanması amaçlanmıştır. Bu konuda yaşanılacak en büyük problemin ‘bu yeni yerleşim yerine gelecek insanların buraya aidiyet hissetmeleri’ olacağı düşünülmüştür. Tasarım yapılırken bu probleme çözüm aranmıştır.

Yeni yerleşim yerlerine yerleşecek olan bu insanların aidiyet hissetmeleri için öncelikli olarak, kendi evlerini kendi bildikleri malzeme ve yöntemlerle bizzat kendilerinin inşa etmesi düşünülmüştür. Suriye bölgesinde kullanılan malzemeler ve inşa yöntemleri araştırılmış, iklime ve kültüre en uygun malzeme ve yöntemler benimsenmiştir. Geleneksel Suriye evlerinde kullanılan kalker taşı ve kerpiç birlikte kullanılarak evlerin inşa edilmesi kararı alınmıştır. Kerpiç malzemenin daha iyi sonuçlar alınan alçılı kerpiç (alker) şeklinde kullanılmasına karar verilmiştir. Yapım yöntemi olarak ise kullanıcıların rahatlıkla inşa edebileceği yığma yapım tekniği tercih edilmiştir. Binaların üst örtüsünde ekolojik olmayan malzeme kullanılmak istenmemesi ve ahşabın bölgede pahalılığı sebebiyle tonoz çatı örtüsü tercih edilmiştir. Suriyeli mültecilerle yapılan anketlerde en çok aradıkları mekânın teras olması göz önünde bulundurularak yer yer tonoz çatıların cüruf dolgu ile doldurulup, kaplanıp teras olarak kullanılması amaçlanmıştır. Konut plan tipleri için bölgedeki geleneksel konut tipolojileri incelenmiştir. İklimden korunmak için bölgede her zaman var olan revak ve eyvan da konut tipolojilerinde yer bulmuştur. Mekanları, mekanların ruhunu ve kültürel, iklimsel mekân özelliklerini korumak tasarımın kırmızı çizgisi olmuştur. Bu özellikleri koruyarak malzeme, yapım yöntemi ve işçilik gibi konularda tasarruf edilmesi amaçlanmıştır. 3 farklı konut tipolojisi üretilmiştir. Bölgede ki nüfus tipolojisi ve aile yapısı düşünülerek, bu 3 tipin her birisi de eklemlenerek 3 farklı tipe büyüyebilmektedir. Bu sayede aile yapısının değişkenliğine konutların uyum sağlayabilmesi amaçlanmıştır.

Konutların yerleşim planları için de bölgenin ve benzer iklimlerin geleneksel dokusu incelenmiştir. Tasarım yapılan çevreye yakın bölgelerin dokuları da göz önünde bulundurulmuştur. Sıcak iklimden korunmak için dar sokaklar tercih edilip gölgeden faydalanılmak istenmiştir. Yerleşim planı özel, yarı özel ve kamusal alanlar olarak ayrılmıştır. Mahallelerde sosyal yaşam için kamusal alanlar bırakılmıştır. Bu kamusal alanlar mahalleliler için kamusal nitelikte olup dışarda biri için daha özel konumlandırılmıştır. Konutlar konumlandırılırken de ana avlu evin karşılama bölümü olarak düşünülmüş ve arkada kalan bir de özel avlu düşünülmüştür. Yerleşim yerinde bir cami, ticari ve zanaat birimleri ve eğitim kurumu tasarlanmıştır. Bölgede geleneksel dokularda görülen cami ve pazar birlikteliğinden oluşan meydan dokusu tasarımda oluşturulmuştur. Kullanıcıların bölgede tarım ve hayvancılıkla uğraşacağı düşünülerek, yerleşim yerinin tarım alanlarına yakın kısmına bir tarım donatısı düşünülmüştür. Depo ve küçük çaplı bir merkez olarak tasarlanmıştır.

Tasarımın ana fikri yere özgü davranıp, yerin dinamik karakterini anlamak olmuştur. Yerel dokuyu, malzemeyi ve yapım tekniklerini yorumlayarak kullanıcıların sonradan yerleştikleri bu topraklara aidiyet hissetmeleri tasarımın en büyük amacı olmuştur. Bölgenin geçmişinden bugüne dokusu ve mimarisi, geçirdiği değişimler incelenerek kullanıcılara bir gelecek tasarlanmak istenmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın