Eşdeğer Mansiyon, ANSİAD Öğrenci Mimari Proje Yarışması

Eşdeğer Mansiyon, ANSİAD Öğrenci Mimari Proje Yarışması

PROJE RAPORU

300 yıl kadar önce bir eşikten geçtik. Eşik olarak kabul ettiğimiz Sanayi Devrimi öncesinde doğayla birlikte, topluluklar halinde yaşama fikrini benimserken [insan-doğa, insan-toplum]; Sanayi Devrimi ile birlikte gelen yeni çağda doğaya hükmetme / doğadan kopma ve bireyselleşme [insan] fikrini benimser olduk. Bu bağlam değişiminin temel nedeni yeni çağ ile birlikte gelen kentleşmedir. Kentleşme ile hayatımıza giren yeni ihtiyaçlar karşısında değişen tüketim alışkanlıklarımız, gezegenimizde küresel bir krize yol açmıştır. Lefebvre’in “Kentsel Devrim” eseriyle öne sürdüğü, kentleşme süreçleri ve gezegensel yayılımın yeni bir aşama olarak ortaya çıkması; “insan” unsurunun, ”toplum” bağlamından uzaklaşarak tekilleşmesine sebep olmuştur. Bu tekilleşme / bireyselleşme ile tüketim yollarımız da ayrılmış / dağılmıştır. Eskiden birlikte gerçekleştirilen tüketim faaliyetlerinin hanelere dağılması, iklim krizinin gezeg enimize etkilerini katlanarak artırmıştır. Anadolu kültüründen gelen çamaşırhane kültürü, pınar ve çeşme başlarında yapılan yıkama ritüelleri, köy kahvehanelerinde bulunan televizyondan birlikte izlenen programlar, ortak pişirme mekanları, ortak ulaşım ağları; Bizans kültüründen gelen evlerin altında su depolanmasını sağlayan sarnıçlar gibi kollektif tüketim alışkanlıkları, günümüzde ayrılarak yenilenemez enerji kaynaklarının kullanımında artışa neden olmuş ve bu artış iklim krizine sebep olan tüketimlerin gezegenimize verdiği zararları [doğrudan] arttırmıştır. Ülkemizde bulunan Akdeniz Havzası, dünya genelinde iklim krizinin etkilerinin en çok görüldüğü kentsel çevrelerin başında gelmektedir. Akdeniz Havzası içinde bulunan Seyhan Nehri ve çevresi yarı kurak iklim kuşağından karasal iklime geçiş bölgesi içinde bulunması nedeniyle iklim değişimlerine karşı oldukça duyarlı bir yapıya sahiptir. Öneri fikir; Seyhan Nehri ve çevresine odaklanarak; nehrin, konut dokusu ve tarımsal peyzaj ile ilişki kurduğu sınırlı bir bölgesinde [bireysel bilinç ile oluşan] kollektif yaşam ve kollektif tüketim alışkanlıklarını teşvik eden sınırlı kentsel çevre [laboratuvar] önerir. Mikro ölçekte, kendi içinde çalışan bu laboratuvarın devinimi; makro ölçekte sorgulanarak uzun dönemde Seyhan Nehri ve çevresine etkileri gözlemlenir.

[PAFTA EKLERİ]

Gerçek, bugün kent ve kırın, insanlığın doğal çevredeki yerini tehdit eden bir kuşatma altında olduğudur. Kentleşme her ikisini de yok etmektedir; sahip oldukları geleneklerden ve çeşitlilikten oluşan zenginlikleri ve kimlikleri; kentleşmenin tehtidi altındadır. Kentleşme yalnızca kırsal kesimi değil kenti de silip süpürmektedir. Yalnızca kasaba ve köy yaşamının tarımsal ilişkilerle beslenen değer, kültür ve kurumlarını değil, kent yaşamının yurttaşlık ilişkileri ile beslenen değer, kültür ve kurumlarını da yutmaktadır.”

Murray Bookchin

 

Bu bağlamda sorgulanan; kentleşme ile birlikte değişen yaşam şekillerinin dönüştürdüğü değer ve kültürlerin, tüketim şekillerini ne şekilde değiştirdiğidir.

kollektif kültürden bireysel kültüre [ farklılaşan tüketim biçimleri, yok olan yaşayış kültürleri ]

1.kahvehane kültürü [enerji]

Anadolu kültüründen gelen, köy kahvehanelerinde bulunan televizyonlarda birlikte [topluluklar halinde] izlenen programlar, kollektif yaşamın önemli bir kesitini oluştururken, bu kültür günümüzde hane özelinde tekilleşen kullanımlara dönmüştür. Bu dönüşüm kollektif yaşam kültürünün önemli bir yapıtaşını silerken, enerji tüketiminde artışa sebep olmuştur.

2.pişirme kültürü [enerji, su]

Kollektif yaşayış ve paylaşımı teşvik eden, ortak pişirme kültürü; ortak mekan içinde birlikte yapılan pişirme ve paylaşımları kapsar. Bu kültür günümüzde hanelere ayrılmış gıda tüketimini oluşturur. Bu dönüşüm, kollektif paylaşımı yok edip tekilleştirirken, enerji ve su tüketiminde artışa neden olmuştur.

3.çamaşırhane kültürü [enerji, su]

Anadolu kültüründen gelen çamaşırhane kültürü, pınar ve çeşme başlarında yapılan yıkama ritüelleri, yerini çamaşır makinelerine bırakmış; kollektif tüketim kültürünün hanelere dağılması, enerji ve su kaynaklarının tüketiminde artışa neden olmuştur.

4.sarnıç kültürü [su]

Bizans kültüründen gelen, evlerin altında bulunan depolarda saklanan sular kollektif tüketimin bir parçası olarak depolanmakta ve ihtiyaç doğrultusunda haneler tarafından kullanılmaktaydı. Değişen tüketim alışkanlıklarımız ile birlikte, şehir şebekelerinden gelen suyun hanelere dağılması ile ayrılan tüketim kültürü, bu ortak kültürün izlerini silmiştir.

5.ulaşım [enerji]

Geçmiş zaman diliminde bireysel ulaşım araçlarının azlığı ve kollektif yaşantının getirdiği bir durum olarak topluluklar halinde kullanımın yaygın olduğu ulaşım araçları, günümüzde bireysel kullanımlara dönmüştür. Bu dönüşüm; tekilleşmeyi sürdürürken, enerji kaynaklarının tüketimini artırmaktadır. Geçmiş zaman diliminde kollektif yaşamın getirdiği bir hane içerisinde yaşayan kişi sayısının fazlalığı ve toplu yaşam; günümüzde kentleşmenin getirdiği bireyselleşme ile birlikte azalmış, hane başına düşen kişi sayısının giderek azalması durumu bireyselleşmeyi sürdürürken, enerji kaynaklarının tüketiminde artışa neden olmuştur.

WWF [Dünya Doğayı Koruma Vakfı]’in küresel iklim krizine yönelik olarak yayımladığı yeni rapor, “İklim Krizi’nin Akdeniz’deki Etkileri” ve bu artışın havza genelindeki somut ve vahim sonuçlarını ortaya koyuyor. Önümüzdeki yıllarda da devam edecek bu artışla, 2100’e gelindiğinde deniz seviyesinin bir metreden fazla yükseleceği ve bölge nüfusunun üçte birinin bu durumdan etkileneceği tahmin ediliyor.

Değişen ekosistemin bölge halkının geçim kaynaklarını yok ettiğini vurgulayan rapor, Akdeniz’in ekolojik gücünü önemli ölçüde azaltan insan baskısı ile iklim değişiminin etkileri arasındaki tehlikeli ilişkiye dikkat çekiyor.

Niyetimiz; kentleşmenin beraberinde getirdiği bireyselleşme/ tekilleşme doğrultusunda ayrılan tüketim alışkanlıklarımızı, bireysel bilinç ve dayanışmadan gelen kollektif yaşam ve kollektif tüketim alışkanlıklarını teşvik eden tüketim birimleriyle yeniden ele almak.

CO[lab]; kollektif yaşam ve kollektif tüketim alışkanlıklarını teşvik ederek, kentleşmeyle gelen bireyselleşmeye ve bu bireyselleşmenin getirdiği tekilleşen tüketim alışkanlıklarımıza odaklanır. Kollektif kültür ile tüketim alışkanlıklarımızı tekillikten kurtarırken, yenilenemez enerji kaynaklarının tüketimini azaltmayı hedefler.

Örneğin; Bizans kültüründen gelen, evlerin altında bulunan depolarda saklanan sular kollektif tüketimin bir parçası olarak depolanmakta ve ihtiyaç doğrultusunda haneler tarafından kullanılmaktaydı. Öneri fikir; bu kültürü dönüştürerek sürdürmektir. Bu doğrultuda evlerin altındabulunan depolarda yağmur suları ve gri suların toplanması sonucu arıtılan sular tarımsal alanlarda kullanılmak üzere dönüştürülür.

mikrodan makroya

Kendi içinde kollektif tüketimi teşvik eden birimlerden oluşan CO[lab], mikro ölçekte çalışan bir kurguyu temsil eder. Bu kurgu kentin çevresinde farklı bölgelerde denenerek Seyhan Nehri ve çevresinde tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye ve bu şekilde doğal kaynakların tüketiminin sınırlandırılmasına aracılık eden bir sistemi oluşturur.

odak CO[lab] bölgeleri: konut bölgelerini ve su kaynaklarından doğrudan yararlanılan tarımsal peyzaj bölgelerini kapsar. Temel olarak 5 odak tüketim kültürü ile kurgulanır.

dönüşüm

Mikro ölçekte, kendi içinde çalışan laboratuvarın devinimi; ortalama olarak ne kadar tasarruf sağlayabilir ? sorusu ve kollektif dönüşümün somut verileri sorgulanmıştır.

1.çamaşırhane kültürü

enerji

1 hanedeki çamaşır makinesinin 1 kullanımda harcadığı ortalama elektrik miktarı 800 Watt’dır. Haftada ortalama 2 kez çalıştığı düşünülen 5 haneye ait çamaşır makinelerinin haftalık ortalama elektrik tüketimi 8000 Watt olarak hesaplanmaktadır. Kollektif tüketim ile önerilen çamaşırhane fikri ile haftalık 2 kez çalışan çamaşır makineleri bazı haneler için 1’e düşebilirken bazı haneler için 2’de kalmaktadır. Sonuç olarak elektrik tüketiminde ortalama 2400 Watt tasarruf sağlanacağı öngörülmektedir.

su

1 hanedeki çamaşır makinesinin 1 kullanımda harcadığı ortalama su miktarı 35-60 litre arasında değişmektedir. Haftada ortalama 2 kez çalıştığı düşünülen 5 haneye ait çamaşır makinelerinin su tüketimi 350-600 litre arasında değişmektedir. Kollektif tüketim ile önerilen çamaşırhane fikri ile haftalık 2 kez çalışan çamaşır makineleri bazı haneler için 1’e düşebilirken bazı haneler için 2’de kalmaktadır. Sonuç olarak su tüketiminde ortalama 105-180 lt. arasında tasarruf sağlanacağı öngörülmektedir.

2.kahvehane kültürü

enerji

1 hanedeki televizyonun 1 saatte harcadığı ortalama elektrik miktarı 75 Watt’dır. Günde ortalama 3 saat, haftada 21 saat çalıştığı düşünülen 5 haneye ait tele- vizyonun haftalık ortalama elektrik tüketimi 7875 Watt olarak hesaplanmaktadır. Kollektif tüketim ile önerilen kahvehane fikri ile günde ortalama 8 saat, haftada 56 saat çalıştığı düşünülen 1 kahvehaneye ait televizyonun haftalık ortalama elektrik tüketimi ile ortalama 3675 Watt tasarruf sağlanacağı öngörülmektedir.

3.ulaşım

enerji

5 haneye ait günlük ortalama 3 saat kullanılan 5 aracın 1 haftada harcadığı ortalama toplam yakıt miktarı 447,3 litredir. Ortalama 25 kişiyi taşıyabilen toplu ulaşım aracının ise 1 günde ortalama 16 saat çalıştığı düşünülürse 5 hane için oranlandığında haftalık ortalama 275,1 litre yakıt tükettiği söylenebilir. Kollektif tüketim ile önerilen kollektif ulaşım ile haftalık ortalama 5 hanenin ulaşım için tükettiği yenilenemez yakıt miktarında haftalık ortalama 172,2 lt. yakıt tasarrufu sağlanacağı öngörülmektedir.

4.pişirme kültürü

enerji

1 hanedeki 1 göz ocağın günde ortalama 3 saat kullanıldığı düşünüldüğünde 5 hane için 1 haftada harca- nan ortalama doğalgaz miktarı 136500 Watt’dır. Kollektif tüketim ile önerilen ortak pişirme mekanları ile birlikte, bir kullanımda toplu gıda pişirme fikri üzerinden ocak kullanım saatlerinin bir miktar azalması ile birlikte 5 hanenin haftalık ortalama doğalgaz kullanımında 45500 Watt tasarruf sağlanabileceği öngörülmektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın