Babaji

Autoban tarafından tasarlanan Türk lokantası Babaji Londra'da yer alıyor.

Autoban projesini anlatıyor:

“Dünya mutfaklarına getirdiği kendine özgü yenilikçi yorumlar ile günümüz yeme-içme endüstrisi içinde farklı bir kulvar yaratan Alan Yau’nun Londra’daki yeni projesi Babaji, odak noktasında pide olan bir Türk lokantası. Şehrin merkezi Soho’da, geleneksel pide kültürüne çağdaş ve uluslararası bir yaklaşım sergileyen Babaji’nin iç mekan tasarımları ise, İstanbul merkezli multi-disipliner tasarım stüdyosu Autoban’ın imzasını taşıyor.

Alan Yau’nun neredeyse unutulmaya yüz tutmuş, geleneksel mutfak kültürlerini çağdaş ve uluslararası bir anlayış ile yeniden gündeme getirerek yeni lezzet deneyimleri önermesi, Autoban’ın tasarım yaklaşımı ile yakın paralellik göstermektedir.

Semtin en hareketli caddelerinden biri olan Shaftesbury Avenue üzerindeki işlek bir köşede ve 19. yüzyıldan kalma tarihi binanın altında konumlanan Babaji, Alan Yau ve Autoban arasındaki bu paralelliğin çok net okunduğu bir restoran projesi olarak 2014 yılının Aralık ayında tamamlandı.

Projede Autoban, Alan Yau’nun menüde sergilediği yaklaşımı destekler şekilde, geleneksel Türk kültürüne referans veren malzeme ve dokuların yanı sıra, yine Türkiye’ye özgü zanaat tekniklerini çağdaş yorumlarla ön plana taşıyan bir tasarım önerisinde bulundu.

Mekanın dış cephesi, gerek restoranın içinde bulunduğu tarihi yapının cephe özellikleri, gerekse Soho’nun hareketliliği esas alınarak, tüm bu önemli kriterlere uyum gösterecek şekilde, yalın bir formda tasarlandı. Metal strüktür üzerine özel bir sıvama tekniği ile elde edilen dış cephe kaplaması, doğal yollardan eskimiş görüntüsü ve iddiasız duruşu ile restoranın geniş cam cephelerinden, iç mekandaki mavi seramik kaplı duvarlara vurgu yapmaktadır.

Mekanın iç kabuğunu oluşturarak, tüm katlarda iç mekanları saran ve bütünleyen mavi seramik kaplı duvarlar, projenin en belirgin özelliklerinden biri olarak dikkat çekerken; seramikler, Marmara mermeri referans alınarak geliştirilen yüzey desenleri ve döşenme biçimleri itibari ile zengin Türk kültürü ve Soho’nun enerjisinin buluşmasını yansıtmaktadır.

Projeye özel olarak tasarlanan ve üretilen el yapımı seramikler, ayrıca geleneksel İznik çinilerinden esinlenilerek geliştirilen çağdaş motiflerdeki detaylar ile zenginleşmektedir. Benzer motifler, aynı zamanda oturma gruplarının belirli kumaş yüzeylerinde de tekrar etmektedir.

Autoban tarafından Babaji projesine özel olarak tasarlanan mobilyalar, loca alanları ve yemek masalarının ahşap yüzeylerindeki yuvarlak gömme pirinç detaylarda olduğu gibi, yalın çizgilerinin derinliklerinde, kullanıcıda keşfetme duygusunu tetikleyen sürprizli zenginlikler içermektedir. Fırçalanmış meşe yüzeyler üzerinde çağdaş bir desen oluşturan yuvarlak gömme pirinç detaylara, mekanın cam cephesi önünde konumlandırılan loca oturma gruplarının ahşap sırtlarında da yer verilerek, dışarıdan da görülebilmeleri sağlanmıştır.

Biri bodrum katı olmak üzere toplam üç katta servis veren Babaji’de, geleneksel pide fırınlarına yenilikçi bir yorum olan beyaz kubbeli fırın, müşterilerin pide hazırlık ritüelini izleyebilmeleri amacıyla, giriş katının merkezinde konumlandırılmıştır.

Üst katta daha geniş bir oturma alanı ve bar bulunan Babaji’de, bodrum katında ise mekanın ana mutfağı ve 22 kişilik ekstra bir oturma alanı yer almaktadır. Üst kat ve bodrum katında pirinç bordürlü ahşap parke, giriş katında ise Terrazzo, zemin malzemesi olarak kullanılmıştır.”

Etiketler

Bir yanıt yazın