3. Ödül, Kadirli Belediyesi Hizmet Binası ve Kültür Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması

3. Ödül, Kadirli Belediyesi Hizmet Binası ve Kültür Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması

Mimari İzah:Kent, kendisini oluşturan maddi bileşenlerin tanımlı çerçevelerinin yanı sıra, o kentte yaşayanların, günlük aktiviteleri ile örülüdür. Kentin yaparak ve yıkarak tekrar tekrar inşa edilen, icat edilen sistemler ile kontrol altına alınmaya çalışılan maddi yapısı içinde, kentte yaşayan insanların günlük hayat aktiviteleri, daha gevşek davranır ve sistematize edilemez. Bu sistematize edilemeyen yapı kentin dinamizmini oluşturur. […]

Mimari İzah:
Kent, kendisini oluşturan maddi bileşenlerin tanımlı çerçevelerinin yanı sıra, o kentte yaşayanların, günlük aktiviteleri ile örülüdür. Kentin yaparak ve yıkarak tekrar tekrar inşa edilen, icat edilen sistemler ile kontrol altına alınmaya çalışılan maddi yapısı içinde, kentte yaşayan insanların günlük hayat aktiviteleri, daha gevşek davranır ve sistematize edilemez. Bu sistematize edilemeyen yapı kentin dinamizmini oluşturur. İnsan aktiviteleri dışında kentin dinamizmini oluşturabilecek diğer ögeler kent içinde varlıklarını sürdüren doğal yapılardır. Kent; bu anlamda tanımlı maddi yapılar ile sistematize edilemeyen dinamik yapılarının biraradalığının oluşturduğu gerilimden oluşmaktadır.

Projenin tasarım düşüncesi, tanımlı maddi yapılar ile sistematize edilemeyen dinamik yapıların biraradalığındaki bu gerilimlerin kurgulanması üzerine kurulmuştur. Biraraya gelişler, ilişki türlerinin örgütlenmesi ile tasarlanmıştır. Yapısal olarak biraraya gelen kentsel ögeler; belediye hizmet binası, Savrun Çayı ve kentin günlük hayat aktiviteleri olarak belirlenmişir. Tasarımın çıkış noktasını oluşturan temel sorunsalları; belediyenin kentin günlük hayatı ile biraraya gelişi ve kentin maddi yapısallığının Savrun Çayının dinamik yapısı ile biraraya gelişinin örgütlenmesi oluşturmaktadır. Bu iki sorunsal, ögelerin birbirleri ile olan ilişkilenme biçimleri üzerinden ele alınmıştır. Belediyenin kent ile ilişkisi, kentin Savrun Çayı ile ilişkisi, yorumlanan ilişki biçimleri ile, kentin kendi dinamikleri içinde eriyebilen esnekliğe kavuşturulmuştur. Mimari olarak yorumlanan tüm biraradalık ilişkilerinde temel referans noktasını zemin ilişkileri oluşturmaktadır.

Belirlenen sorunsalların ilki olan, belediye binası ve kent ilişkisinde, belediye binası yapısal ve programatik olarak kenti içine alan bir yapıya dönüştürülmüştür. Belediye Hizmetleri; kentin maddi yapısallıkları ile kentlilerin günlük hayat aktiviteleri arasında bir arayüz olarak düşünülmüştür. Başka bir ifade ile belediye hizmetleri kentin mekansal ve zamansal yapısının arayüzündedir. Bu kurgunun temel yapısını, kentin zemini ile belediye binasının zemininin örtüştürülerek bir süreklilik sağlanması oluşturmaktadır. Belediye binası kent zeminini kesintisiz biçimde içine almakta ve içte oluşturulan atrium ile hacimselleştirmektedir. Binanın önünde oluşturulan meydan ve bu iç boşluk kentin sürekliliğinde kurgulanmıştır.

Kent zemininin bina içindeki sürekliliği programatik olarak belediyenin katı programları ile esnek programlarını birbirinden ayırmaktadır. Bina yerüstü ve yeraltı olarak iki ana kısımdan oluşmaktadır. Belediyenin zaman olarak tanımlı katı programları, altında toplanılan bir üst saçak niteliğinde iken, belediyenin tanımlı saatleri dışında da işleyecek olan programlar ise yeraltında ve Savrun Çayına açılan nitelikte düşünülmüştür. Bu anlamda belediye kent içinde yönelimi oluşturacak bir merkez niteliğindedir.

Diğer bir sorunsalı; doğal bir yapı olan Savrun Çayı ile kentin maddi yapısının biraraya gelişinin tasarlanması oluşturmaktadır. Savrun Çayı doğal bir öge olarak Kadirli kentinin, kentsel ömrünün sıfır noktası niteliğindedir. Bu anlamıyla islah edilmesi gereken bir fragman olarak değil, kentin zemininin vardığı ya da diğer bir anlamı ile kent zemininin doğduğu sıfır noktası olarak tasarımın temel referansını oluşturmaktadır. Varış ya da doğuş olarak ifadelendirilen ilişki türü, bir aralık tanımıdır. Doğal hali korunarak, teraslama yöntemi ile suya kavuşan kent zemini, teraslama yöntemi ile çoklanan zeminler aracılığı ile ekolojik ve programatik bir aralık oluşturmaktadır. Bu aralık çizgisel bir ilişkiden çok çeşitlilik yaratan bir ilişki türüdür. Bu bir araya gelişte belediye binasının bir arayüz oluşturduğu düşünülmektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın