3. Ödül (Eyüpsultan, Merkez: Aşevi ve Mahalle Evi), Sosyal Merkezler Mimari Proje Yarışması

Mimari Rapor

Eyüp Mezarlığı ve Mahalle Dokusunun Bir Arakesiti Olarak ‘Aşevi ve Mahalle Evi’ 

Kamusal yaşantının bir parçası haline gelmesi amaçlanan merkez, Eyüpsultan’ın çok kotlu, çok katmanlı yapısını kendi ölçeğinde yansıtacak şekilde ele alınmıştır. Bu doğrultuda mevcut sokakların, yaya ve araç bağlantılarının devam ettirilmesine çalışılmış, halihazırdaki kot ilişkileri ve sınırlar nedeniyle mahalle dokusu ve mezarlık arasında oluşan kopukluğun giderilmesine çalışılmıştır. Merkez, bir yandan mahalle dokusu ile mezarlık arasında bir arakesit olarak çalışırken, bir yandan da mahalleli ile ziyaretçiler arasında yeni karşılaşmalara olanak veren, çok girişli ve esnek kullanımlı bir yerleşke olarak düşünülmüştür.

Mevcut Doku İçinde Konumlanma / Mekansal ve Kavramsal Yaklaşım Stratejileri 

Merkezin mezarlık alanı ile birlikte silüetin bir parçası haline gelmesi, aynı zamanda mevcut mahalle dokusunun bir parçası gibi çalışması, alana yaklaşımda kavramsal altyapıyı kuran başat bileşenleri oluşturmuştur. Mahallelinin alana ulaşabilmesi bakımından, Kırk Merdiven Caddesi ile Hüsam Efendi Sokağı’nı birbirine bağlayan eğrisel merdiven, Hüsam Efendi Sokağı, Kaşgari Sokak ve tekke kapısına ulaşan basamaklar birincil erişim noktaları olarak kabul edilmiştir.

Farklı kotlarda yer alan bütün bu erişim noktalarını ilişkilendirmek üzere, aynı zamanda bir platform gibi de çalışacak bir avlu oluşturulmuş, bodrum kat bu platformu oluşturan kaidenin içinde ele alınmıştır. Eğrisel merdivenin çıktığı noktada bir meydan yaratılmış, hazire alanının yeşili, bu alana kenar teşkil edecek şekilde uzatılmıştır. Merdiven, bir yandan yeniden düzenlenmesi önerilen basamaklarla mezarlığa bağlanmış, bir yandan da bir amfi vasıtasıyla hem Kaşgari Sokak’la, hem de yeni oluşturulan avluyla ilişkilendirilmiştir. Oluşturulan meydan, hazire duvarına yerleştirilen bir çeşme, amfinin yanında yer alan ve bir nirengi noktası teşkil eden servi ağacı ve amfinin gerisindeki sağır duvarda konumlandırılan gülbezek ile desteklenmiştir.

Ayrıca, mevcut tekke kapısına ulaşan basamaklar sürdürülerek Kırk Merdiven Caddesi’nden merkeze ikinci bir erişim imkanı yaratılmıştır. Amfinin yanından başlayan ve kaide yüzeyi boyunca devam eden bir rampa, söz konusu basamaklara eklenerek, tekkeyle Hüsam Efendi Sokağı’nı birbirine bağlamıştır. Bu sayede mahallelinin merkeze erişimi kolaylaştırıldığı gibi, mahalle dokusu da devam ettirilmiştir.

Mimari Organizasyon ve Program Kurgusu

Merkez çok kotlu ve çok girişli olacak şekilde kurgulanmıştır. Bu girişlerden ilki Kaşgari Sokak üzerinden verilmiş olan, idari ofisler, muhtarlık birimleri, kütüphane ve dersliklere erişim sağlayan formel giriştir. Avluyu L oluşturacak şekilde çevreleyen aşevi ve atölyelereyse, gerek bağımsız olarak avlu üzerinden, gerekse iç mekandan erişilebilmektedir. Bu sayede hem dış mekan kullanımı teşvik edilmiş, hem de söz konusu mekanların merkezden bağımsız olarak da çalışabilmelerine imkan verilmiştir. Tıpkı aşevi gibi, kaidenin içinde yer alan çok amaçlı salona da hem içeriden hem de dışarıdan, tekke kapısına yakın uçtaki bostan alanından erişim sağlanmış, bu sayede salonun farklı kullanımlara imkan vermesi hedeflenmiştir.

Aşevi ve atölyelerin oluşturduğu L şeklindeki avlu katının üzerine, tekke tarafına bakan kolda çift kat yüksekliğinde kütüphane ve derslikler, mezarlık tarafına bakan diğer koldaysa idari ofisler ve muhtarlık birimleri yerleştirilmiştir.

Malzeme, Doku ve Renkler

Avlunun üzerine yerleştiği kaide, çevredeki tekke, hazire ve mezarlık duvarları gibi küfeki taşı ile kaplanmıştır. Böylece yapı, bulunduğu topoğrafyanın bir parçası haline getirilmiş, kütlenin irileşmesinin önüne geçilmiştir.

L şeklindeki avlu katı, taşıyıcıların pürüzsüz, dolgu duvarlarınsa bilinçli şekilde pürüzlü olarak bırakılacağı şekilde Horasan harcı ile sıvanmıştır. Horasan harcı, gerek üst katlardaki ahşap ile kaide yüzeyindeki küfeki taşı arasındaki geçişi teşkil etmiş, gerekse içeriğindeki pişmiş toprak malzeme oranı sayesinde kızıllaşarak, merkeze kendine has rengini vermiştir. Üst katlarda taşıyıcı betonarmeden ahşaba dönerken cephe kaplaması da değişmiş; Horasan harcının yerini, zamanın etkisiyle grileşecek doğal karaçam almıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın