1. Ödül, Prosteel Çelik Yapı Tasarımı Yarışması 2014, Modüler Afet Konutu

Doğal afetler sonrası ortaya çıkan barınma gereksinimi, acil yardım, rehabilitasyon ve yeniden yapım aşamalarıyla karşılanmaktadır. Bu süreçteki aşamaların tümünde kaynak tüketimi, ekonomik ve çevresel sıkıntılar ve kullanıcı gereksinimlerinin karşılanamaması gibi problemler görülmektedir. Tasarımda hedeflenen, her afette tekrar karşılaşılan ve acil yardım aşamasıyla başlayıp kalıcı konutlara geçilmesiyle son bulan sürecin uzun vadede ekonomi ve çevresel kaynaklar üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi azaltmak için, her evrede sürdürülebilirlik doğrultusunda önceden kurgulanmış bir afet sonrası barınma senaryosu ortaya koymaktır. Kurgulanan senaryoda, her aşamada farklı kaynaklar kullanılarak üretilen çözümler (çadır, konteyner, vs.) yerine, tasarımı oluşturan bileşenlerin dönüştürülerek ve yeni nitelikler eklenerek ihtiyaca cevap vermesi düşünülmüştür.

Çevresel kosullara karsı dayanımı az olan acil yardım aşamasında kullanılan çadır tipi yerleşimler uzun süreli kullanıma uygun olmadığı gibi, her afet sonrası neredeyse kullanılmaz hale gelmektedir. Bu aşamadaki kaynak tüketimini ortadan kaldırmak için, biraraya gelerek geçici konutları oluşturan birim modüllerle, acil yardım aşamasında barınma ihtiyacını karşılamak öngörülmüştür.Yapılan tasarım; kentte, acil yardım ve geçici konut birimi ihtiyacını karşılarken, kırsalda, kalıcı konut ihtiyacını da karşılayabilir. Afet öncesi tasarlanan senaryoda belirlenen yerleşim planına göre, acil yardım birimleri temelsiz olarak, geçici konutların kurulum izi dışında kalan boşluklarda kurulacaktır. Geçici konuta geçilirken bu birimler geçici konut yerleşim izine taşınacak ve ihtiyaca göre büyütülecektir.

Pilot bölge olarak, 1. derece deprem bölgesi olan Van’ın Erciş ilçesi seçilmiştir. Bu seçimle amaçlanan, kurgulanan senaryonun kırsal bölgede uygulanması halinde, afet sonrası barınma ihtiyacının üç evresinin de aynı kaynakların dönüştürülmesiyle karşılanabildiğini ortaya koymaktır. Karasal iklimin hakim olduğu bölgede, yapılar güneye yönlendirilip kışın yararlı güneş etkisini engellemeyecek ve rüzgardan korunacak şekilde arka arkaya sıralanmıştır ve güney bahçeleri oluşturulmuştur. Yapıların kuzey cephelerinde minimum boşluk açılarak soğuktan ve hakim rüzgar etkisinden korunmak amaçlanmıştır.
Alan içinde kurgulanan pazar alanı ve otobüs durağı ile, bölgenin diğer kesimleriyle etkileşim sağlanarak alanın kente eklemlenmesi hedeflenmiştir. Afet öncesi tasarlanan senaryoda belirlenen yerleşim planına göre, acil yardım birimleri, geçici konutların kurulum izi dışında kalan boşluklarda kurulacaktır. Geçici/ kalıcı konuta geçilirken bu birimler geçici/ kalıcı konut yerleşim izine taşınacak ve ihtiyaca göre büyütülecektir.

Afet sonrası afetzedelerin psikolojilerinin düzelmesi ve günlük yaşamlarına bir an önce dönebilmeleri için, onlara en azından eski fiziksel ve sosyal çevrelerine yakın çevrelerin yeniden sağlanması gerekmektedir. Alışıldık geçici konut yerleşim planı yerine, sosyal donatılara, ticari ve yeşil alanlara yer verilen, afetzedelerin vakit geçirebilecekleri, spor yapabilecekleri, sosyalleşebilecekleri alanlar öneren bir yerleşim planı tasarlanmıştır.

Kış aylarının uzun, yaz aylarının ise kısa yaşandığı Van’da, güneş ışınları dört mevsim boyunca etkisini gösteriyor. Yılda yaklaşık 300 gün, günde ortalama 7 saat 36 dakika güneş alması nedeniyle Türkiye’nin en fazla güneş alan illeri arasında, güneşlenme şiddeti bakımından ise ikinci sırada yer alıyor. Bu sebeple güneş enerjisinden en yüksek düzeyde faydalanılması için afet konutlarına kış bahçeleri ve fotovoltaik piller yerleştirilmiştir. Kış bahçeleri (cam kütleler) içerisinde ısınan hava ile afet konutlarının ısıtılması, yaz aylarında ise kış bahçeleri açılarak konutun serinletilmesi düşünüldü. Nem etkisinden korunmak için yapılar ayaklar üzerinde yükseltildi. Artezyen kuyusu ve yağmur suyu biriktirme sisteminden elde edilen su ile konutun su ihtiyacının karşılanması düşünülürken, bunun yanında elde edilen suyun fotovoltaik pillerden sağlanan enerjiyle ısıtılarak döşeme panellerindeki yerden ısıtma sisteminde dolaşımı ile konutun kış aylarında sıcaklığının optimum değerlerde tutulması düşünüldü. Bu sayede, tasarlanan konutların kendi enerjisini üretebilen birimler olması sağlandı.

Etiketler

Bir yanıt yazın