Yer Altında Bir Sanat Mekanı

Japon mimar Hiroshi Sambuichi, Kopenhag'daki Cisternerne'i genişleterek sanatsal aktiviteler için dördüncü bir yeraltı odası ekliyor.

Fourth Chamber, mimarın geleneksel Japon inşaat yöntemlerine olan ilgisini ve sanatı, mimariyi ve doğayı birleştirme yeteneğini sergiliyor.

1800’lerde Kopenhag’da gerçekleşen patlamadan sonra, yüzey suları kirlendiği için insanlar bulanık kuyu suyu içmek zorunda kalıyor. 1853’te Danimarka başkentini kolera salgını vuruyor, bu nedenle Søndermarken’deki yeraltı sarnıcı inşa ediliyor. Şimdi, 170 yıl sonra, Japon mimar Hiroshi Sambuichi, şu an bir sergi alanı olan Cisternerne’i genişletiyor ve bugün askeri akademi olan Frederiksberg Kalesi ile aks üzerine yerleştirilmiş bir havza olan yukarıdaki, tarihi yansıtma havuzunu yeniden yaratıyor.

Sambuichi, tasarımlarını “ışık, hava, su, ısı ve insan akışları” ve mimarisini “doğanın içindeki ve dışındaki bu akışları kontrol eden bir dış çerçeve” olarak yorumluyor. Daha önceki tasarımlarından olan ve Japon İç Denizi’ndeki adalarda bulunan Naoshima Salonu ve Inujima Sanat Müzesi ile “malzeme ve enerji akışları arasındaki denge” konusundaki büyük duyarlılığını da gösteriyor. Hiroshi’nin 2017 sergisi The Water, Danimarka halkını ve müze küratörlerini en çok heyecanlandıran sergisi olmuş. Sambuichi’nin vizyonları Frederiksbergmuseerne’nin bir parçası olan Cisternerne’de sergilendiğinde ziyaretçi sayılarında büyük patlama yaşanmış.

Hiroşimalı mimar, sanat sergileri için popüler ortamlar olan üç yeraltı sarnıcından oluşan Cisternerne’nın genişletilmesi için görevlendirildi. Sambuichi, kalıcı bir sanat enstalasyonu olan Fourth Chamber ‘ı içeren dördüncü bir yeraltı odasını ve üstüne Frederiksberg Kalesi’nin önünde tarihi bir aynalı havzayı ekleyecek. Ayrıca ziyaretçilerin hem yer altı hem de yer üstü kotlarda mekansal deneyimlerini artıracak bir karşılama alanı, mağaza, kafe, tuvaletler ve sınıflar ekleyecek. Cisternerne yine bir su deposu olarak işlev görecek, ancak en azından güneşli yaz günlerinde su ve camdan “gün ışığı akışları” olarak tanımladığı ışık huzmeleri süzülecek.

Yeni Fourth Chamber’ın 40×40 metre boyutunda olması planlanıyor. Üstünde su bulunan cam bir çatıya sahip olacak; yeniden kurulan bu havuz; yazın kürek havuzu, kışın buz pateni için kullanılacak. Salonda ziyaretçiler, yüzen kaya ve yosun bahçesinin üzerinde yükselen ahşap yaya köprülerinden geçecekler. Oda, havzadan sızan doğal ışıkla aydınlatılacak. “Işık ve suyun buluştuğu” yerde sanatı görmek, sadece sanatı gözlemlemekle kalmayıp aynı zamanda sanatın içine kendini bırakanlar için duyusal bir deneyim haline gelecek. Sambuichi’nin mimari vizyonu rüzgar, su ve ışığın hareketlerinin, mimari tasarımının temel unsurlarını oluşturmasına izin vermesi olarak açıklanabilir.

Ziyaretçiler, eski patikalardan ortaya çıkan ve kalenin aksı ile aynı hizada olan iki tünel aracılığıyla yeraltına yönlendirilecek. Tüneller, yeni odadan gelen havayı mevcut üç odaya iletirken hava, son odanın en arkasından her iki tarafa çekilecek ve parktaki iki yeni hava kulesinden geçecek.

Fourth Chamber, ziyaretçilerin rüzgar, su ve ışığı deneyimlemesine olanak sağlayacak. Yaya köprüleri ve platformlar, hareket ve dinlenme imkanı sunarken, daha karanlık olan diğer 3 Chamber için parlak bir kontrast sağlayacak. Kafe, Japon kültüründen esintiler barındıracak ve ahşap platformlardan birinde yemekler sunulacak ve paket servis için piknik sepetleri hazırlanacak.

Etiketler

Bir yanıt yazın