Yeldeğirmeni Mahalle Yenileme Projesi’nde Gelinen Nokta

Yeldeğirmeni Mahalle Yenileme Projesi, Kadıköy’ün tarihi semtlerinden Rasimpaşa Mahallesi ve Yeldeğirmeni kentsel koruma Alanı içinde sürdürülebilir canlanmanın sağlanmasını amaçlayan, entegre bir kentsel canlandırma projesi.

Temmuz 2010 yılında başlanan ve ÇEKÜL Vakfı ile Kadıköy Belediyesi’nin ortaklığı ile yürütülen projenin 4 yıllık bir süreci kapsaması planlanıyor.

Yeldeğirmeni Projesi’nin çıkış noktasında, önümüzdeki 10 yıl içinde hayata geçmesi planlanan Haydarpaşa Projesi, Kadıköy-Üsküdar Aksı, Marmaray Bağlantıları gibi projelerin, Yeldeğirmeni’nde hali hazırda yıpranmış kent dokusuna getireceği tahribatı engellemek yatıyor. Kent içindeki konumu değişmekte olan Yeldeğirmeni’nin rant alanına dönüşmemesi, soylulaşmaya maruz kalmaması ve mevcut sosyal dokunun zarara uğramaması için bugünden harekete geçilerek alanın kendi kendini dönüştürme kapasitesinin ortaya çıkartılması gerekiyor. Bu noktadan hareket ile “Yeldeğirmeni/Rasimpaşa Mahalle Yenileme Projesi” dokuya çok küçük müdahaleler yapılarak, büyük bir dönüşümün gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu göstermesi açısından, özellikle günümüzde “yenileme” adı altında yapılan kentsel projelere alternatif bir model teşkil ediyor.

Mevcut sosyal dokusunun kent merkezinde barınmasını sağlayabilmek adına; Yeldeğirmeni’ninde canlandırma sürecinin birinci önceliği “mahalle”yi oluşturan yerel ilişki ağının canlandırılması. Nitekim “mahalle” kavramı ve bu kavramın içinde barındırdığı ekonomik, sosyal ve mekansal ilişkilerin ortaya çıkarılması projenin temel sorunsalını oluşturuyor.

Bu bakımdan genel proje yaklaşımı mahalle gönüllü örgütlenmesinin kurulması, kent ve mahalle bilincinin “tekrardan” ortaya çıkartılarak mahallelinin mahalle için sorumluluk almasını sağlayacak sosyal sorumluluk projelerinin kurgulanması, mahalli ekonominin odağındaki küçük esnafın destekleneceği örgütlenme ve eğitim programı oluşturulması, son olarak da kamusal mekanın ve kamusallığın öne çıkartılacağı kentsel tasarım düzenlemelerinin yapılmasını içeriyor.

Dolayısı ile süreçte canlandırmanın sorumluluğu mahallede yaşayan halk ve esnafa veriliyor. Proje ile amaçlanan, mahalle gönüllüleri, esnaf örgütlenmesi, halk toplantıları, sosyal sorumluluk projeleri, etkinlikler ve eğitim programları ile mahallelinin projenin yürütücüsü haline getirilmesi, böylece mahalledeki canlandırmanın sürdürülebilir kılınması. Yeldeğirmeni’nin karakterinin önemli bir parçası olan tarihi binaların restorasyonunda izlenen yöntem de bu yaklaşıma örnek gösterilebilinir. Binaların belediye ya da yatırımcılar vasıtasıyla restore edilerek yapay bir doku oluşturulması yerine, mal sahiplerinin kendi konutlarını kendileri restore etmelerine aracılık ediliyor. Mal sahiplerine fonlardan yararlanmaları, kredi alınması, teknik konularda yol gösterilmesi, yasal danışmanlık yapılması, bilgilendirilmesi, sürece dahil olmalarının sağlanması ile kendiliğinden oluşan ve sahiplenilmiş bir fiziki canlanma hedefleniyor.

Özellikle de bu sebeple, proje başladığından bu yana “Yeldeğirmeni’nde yaşayan ya da Yeldeğirmeni’ne gönül vermiş” herkesin deneyim, görüş ve fikirlerini projeye katmak için kamuoyuna çağrıda bulunulmakta. Nitekim bugün 200’den fazla mahalle gönüllüsü Mahallenin canlanması için projede aktif olarak yer alıyor.

Mahalle Evi
Canlandırma Projesinin ilk adımı, geçtiğimiz yıl Kasım ayında Karakolhane Caddesi!nde açılan Mahalle Evi oldu. Mahalli gönüllü örgütlenmesinin oluşturulması amacı ile açılan “Mahalle Evi”, içinde sosyal hizmet birimlerini, gönüllü merkezini ve proje ofisini barındırıyor. Mahalle gönüllüleri, halkın ihtiyaç ve fikirlerinin projeye aktarılabilmesi için canlandırma sürecinde en önemli halkayı oluşturuyorlar. Gönüllüler sayesinde mahalleli ile komşuluk ilişkisi kurularak canlandırma sürecine dinamik bir yol çizmek mümkün olabiliyor.

“Mahalle Evi” bünyesinde ayrıca çocuklara yönelik bir ruh sağlığı merkezi ve çocuk etüt merkezi bulunduruyor. Projenin, etüt merkezine gelen çocuklar ve sosyal hizmetlerden yararlanan kadınlarla aynı mekanı paylaşıyor olması, katılım açısından stratejik bir önem teşkil ediyor. Proje başladığı günden bu yana çocuklara ve kadınlara yönelik pek çok aktiviteye ev sahipliği yaptı. Bunun yanı sıra mahalleye yapılacak her uygulama, uzlaşma toplantıları ile yine Mahalle Evi’nde tartışmaya açıldı.

Bütüncül Canlanma
Projenin ikinci etabında, Mayıs ayında başlayan fiziki müdahaleler de sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik kentsel düzenlemeler olarak ele alınabilir. Mahalle kimliğinin korunması, mahallenin yaşayanlar tarafından paylaşılması ile doğrudan orantılı olduğundan, yapılan ve planlanan düzenlemeler öncelikle kamusal mekan yaratmayı amaçlıyor. Bu amaçla, yeşil alanlar, kentsel odak noktaları, sosyal donatılar planlanmasının yanı sıra sokakların kamusal niteliğinin arttırılması, düzenlemelerin temel stratejisini oluşturuyor.

Yapılacak düzenlemeler iki ana canlandırma aksı “Karakolhane Caddesi ve İskele Sokak” üzerinde odaklanmış durumda. Bu akslardan Ayrılık Çeşme ve Kadıköy’ü birbirine bağlayan, Karakolhane Caddesi üzerinde başlayan çalışmalarda tamamlanma aşamasına yaklaşıldı. Ayrılık Çeşme’nin gelecekte kentsel bir aktarma merkezi haline gelmesi ile araç trafiğinin altında ezilmesinin önüne geçmek üzere, Karakolhane Caddesi’ndeki araç trafiği mümkün olduğunca azaltılarak, yaya sirkülasyonu rahatlatıldı. Ayrıca kaldırımların genişlemesi ile caddenin sadece yürünüp gidilen değil, vakit geçirilen bir mekan olması mümkün olabilecek. Cadde üzerinde bulunan küçük esnafın da proje ile desteklenmesi için hem cephelerinde düzenlemeler yapılıyor, hem de esnafa yönelik eğitim ve tanıtım kampanyaları planlanıyor. Tüm bu canlandırma faaliyetinin bir parçası olarak da yıpranmış binaların cepheleri temizlenmekte. Marshall firmasının sponsorluğunda gerekli binaların cepheleri boyanıyor.

İskele Sokak ise üzerinde kamusal donatıların, tarihi evlerin ve yeşil alanların bulunduğu bir kültür aksı olarak planlanıyor. Bu yılın sonunda başlayacak düzenlemeler ile Kemal Atatürk Lisesi’nin yanında bulunan eski St. Rosaire Kilisesi, kültür merkezi olarak restore edilecek. Yine bu aks üzerinde yeşil odak noktaları oluşturulması da planlanmış düzenlemeler arasında.

Proje içinde mümkün olan tüm atıl alanlar, kamusal nitelikte yeşil nişler haline getirilmeye çalışılıyor. Adaların ortasında kalan iç bahçelerin de bir araya getirilerek yarı kamusal alanlar olarak mahalle hayatına katılması uygulanmaya çalışılan projeler arasında.

Sözlü Tarih Çalışması
Yürütülmekle olan sözlü tarih çalışması ile de; Yeldeğirmeni’nin unutulan ya da farkında olunmayan hikayelerinin aktarılması, bu sayede mahalleye dair bir farkındalık yaratılması amaçlanıyor. “sözlü tarih” çalışması sadece geçmişin araştırılmasına dair çalışma değil, mahallenin hem dününün hem bugününün dokümantasyonunun yapılmasını amaçlayan bir proje. Bu yüzden içinde mahallenin sokaklarında top oynayan çocukların hikayeleri de var, bizzat Rasim Paşa’nın 90 yaşındaki torununun hikayesi de… “Sözlü tarih” çalışması bu sebepten dolayı açık bir proje olarak görülebilir. Yeldeğirmeni hakkında söyleyecek veya gösterecek bir şeyleri olan herkesin katılımı ile zamanla biçimlenecek ve neticede Yeldeğirmeni’nin bugününe dair bir arşiv oluşturulmuş olunacak. Projede önemli olan mahallenin en yalın halinin belgelenmesinde yatıyor. Yazın başında başlanan bu projeye bugüne kadar mahalle hayatının farklı katmanlarından kişiler katıldı. Yapılan çekimler Kültür merkezi olarak restore edilecek eski Fransız Kilisesi’nde, düzenlenecek bir etkinlikte gösterilecek.

Projenin internet sitesi: http://yeldegirmeni.kadikoy.bel.tr/

Etiketler

2 yorum

  • gunerbozkurt says:

    Yenileme çalışmalarının anlamı yolların parke taşa dönüştürülmesi ise evet yeniliyorlar. Ama, hala tarihi binalara mevcut bir mahalle olarak daha fazlasını (eski binaları güçlendirmek gibi..) hak ettiğini düşünüyorum.

  • ersin-olmez says:

    bizde maltepe üniversitesi miamrlık öğrencisi olarak bu seneki ilk dönem 5 .döenem stüdyo projesini yeldeğirmeni mahllesinde yapıyoruz araştırmalar sonucunda buraya geldim,ewt gerçekten tülay hanım ile güner hanımın dediği gibi yeldeğrimeni gerçek manada bir mahalle havasında güzel bir yer,yalnız evlerin apartların,binaların bugüne dek nasıl yıkılmadığına hala şaşırıyprum çığu tarihhi dediği ev yıkıldı yıkılacak ama ilgilenen yoks sanırım,gariban mahelle sakinlerinin ekonomisi elvermiyor el atmalarına tek çare devle t ve belediye diyorlar ama malesef rant dönmediği için yeldeğirmeni halkını kendi kaderlerine terk etmişler gibi görünüyor,biran önce GERÇEK MANADA KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇERÇEVESİNE GİRMESİ lazım bir mahele,umarım tez zamanda yetkilier br facia oluşmadan ilgilip ve bir an önce bir çaresini bıulur.

Bir yanıt yazın