Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan Sosyal Yaşam Merkezi’nin Tercihi Kalebodur Oldu

İnovatif ürünleri ile mimarların tercihi Kalebodur tarafından üretilen doğal taş görünümlü Kalestone seramik kaplama, Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan Sosyal Yaşam Merkezi’nin tercihi oldu.

TeCe Mimarlık Tülin Hadi ve Cem İlhan tarafından projelendirilerek hem Kocaeli halkı hem de Ford Otosan çalışanlarının kullanımı için inşa edilen Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan Sosyal Yaşam Merkezi, Kalebodur’un Kalestone ürünü ile farklı bir görünüme kavuştu.

İç mekanda, dış mekanın sürekliliğini sağlamak amacıyla kullanılan 30x60cm ebatlarındaki, koyu gri renkli Kalestone, Yaşam Merkezi’nin zeminlerinde ve ıslak hacimlerin düşey yüzeylerinde taş kesme düzeninde uygulandı. Strüktürlü yüzeyi ve ebadı ile süreklilik ve doğal bir his yaratan Kalestone, aynı zamanda porselen yapısı ile tesisin yoğunluğundan kaynaklanan dayanıklılık ve bakım sorunlarına da çözüm getirdi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Kalebodur Marka Müdürü Bahadır Borand, “Kalestone, porselen seramik olmasına rağmen, twinpress tekniği ile üretildiği için kendisini tekrar etmeyen yüzeyi ve renkleri sayesinde doğal malzemeye oldukça yakın bir görünüm sergiliyor. Ürüne hakim olan doğallık, Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan Sosyal Yaşam Merkezi’nin genelinde kullanılan tuğla, ahşap, bakır gibi doğal malzemelere son derece uyum sağlayarak Kalestone’un tercih edilme nedeni oldu” dedi.

Arkitera İşveren Ödülü’ne layık görülen Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan Kültür ve Yaşam Merkezi, Gölcük’te Ford Otosan arazisine komşu olan parselde yer alıyor. Yaşam Merkezi, spor salonu, fitness salonları, 180 kişilik konferans salonu, hobi atölyeleri, sergi salonu, kafeterya, gözlem kulesi ve açık spor alanlarını içeriyor.

Arazideki büyümüş ağaçların korunması, olabildiğince geniş yeşil alan bırakılması, yapının tabiatla ahengi projede önemli çıkış noktaları olduğunu ileten yapının mimarı Tülin Hadi ise “Bu kararlar, malzeme seçimlerini, tuğla, ahşap ve bakırın kullanımını yönlendirdi. Tabiatta rastlanabilecek, benzerlik ve değişkenliğin yarattığı türden dokular elde edilmeye çalışıldı. Örneğin, cephedeki tuğlalar ileri geri yerleştirilerek uygulandı veya konferans salonunun kaplamaları inceli kalınlı döşendi. Bu durum, Yaşam Merkezi’nin tasarımcıları tarafından “düzensizliklerin düzeni” olarak tanımladı. Zeminin yumuşaklığı bodrum kat yapılmasına izin vermeyip, genelde bodrumlarda halledilen birçok meselenin çatılara taşınması gerektirdi.” dedi.

Etiketler

Bir yanıt yazın