Türkiye’de Proje İsimlerinin Dönüşümü

REIDIN, arşivinde yer alan bütün projeleri kronolojik olarak sıraladı ve bu konutların isimlerinin ufak bir analizini yaptı.

Türkiye, “projeli konut” kavramıyla tanışalı henüz çok uzun bir zaman olmadı. 1990’larda başlayan bu yeni yerleşim / yaşam anlayışı, kısa bir süre içinde yaygınlık kazanarak hayatımızın bir parçası haline geldi. İlk başta sadece konut olarak başlayan projeler son dönemlerde içinde konut, alışveriş merkezi, otel ve ofis elementi barındırır şekilde geliştirilmeye başlandı.

Projeler yaygınlaştıkça, onlara verilen isimler de değişti. Daha basit, mütevazı isimlerin yerini, projeyi öne çıkartan, akılda kalıcılığı yüksek, fark yaratan isimler almaya başladı. REIDIN veri tabanımızda yer alan bütün “markalı olarak adlandırılan” projeleri kronolojik olarak sıralayıp inceledi ve “proje” isimleriyle ilgili küçük bir analiz yaptı.

1990’lar: Sade ve Türkçe

İlk projelerin isimlerine baktığımızda, daha çok bulundukları yeri yansıttıklarını görüyoruz. Ulus Vadi Sitesi (İstanbul – 1998), Nakkaştepe Sitesi (İstanbul – 1994), Beykoz Villaları (İstanbul – 1998), Bilkent Konutları (Ankara – 1998), … gibi. Bunların yanı sıra, 1990’ların projeli konut / rezidanslarında Türkçe isimlerin ağırlıklı olarak tercih edildiğini görüyoruz: Okan Villaları (İstanbul – 1998), Ebru Villaları (İstanbul – 1999) Yonca Evleri (İstanbul – 1998)…gibi. İsim tercihlerinin aynı zamanda çoğunlukla doğayla ilgili olduğu da bir başka göze çarpan nokta: Çamlıkent Sitesi (İstanbul – 1997), Gümüş Vadi Villaları (Kocaeli – 1992), Dört Mevsim Evleri (İstanbul – 1996), Göl Konaklar (Ankara – 1998), Deniz Atı Kent (İstanbul – 1998), Dokuz Palmiye (İstanbul – 1998), vb.

2000 – 2005: Avrupai, Amerikan ve Gösterişli

2000’lerin herhalde en ünlü projeli konutlarından biri olan Kemer Country Rezidans (2000) aynı zamanda projelerin isimlerinin, bazen kısmen bazen tamamen, “Avrupai”leştiği bir dönemin de başını çekiyor. Pastoral site / proje isimleri halen popülerliğini sürdürürken, 2000 – 2005 arasında İngilizce isim verme modasınınbaşladığını gözlemlemek mümkün: Metis Country Villaları (Ankara – 2001), My City (İstanbul – 2000), Paradise City (İstanbul – 2002),Altınorak Sunflower (İstanbul -2002), Polat TowerResidence (İstanbul -2001), Dragos Drive (İstanbul – 2002), My Village (İstanbul – 2003), BavarianGardens (İstanbul – 2000) ve daha bir çokları bu geleneğin öncülerini teşkil ediyorlar.

Aynı dönemde, projelere yine daha “Avrupai” bir hava veren, “mitolojik” veya “antik” olarak niteleyebileceğimiz bazı proje isimleri de görülmeye başlanıyor: Angora Evleri (Ankara -2003), Venus Kent (Ankara- 2002), Atlantis Konutları (İstanbul – 2003), Aqua Manors (İstanbul – 2004), Hederapark Evleri (2001, İstanbul), Pegasus Residence (İstanbul – 2005) gibi…

2005 ve sonrası: Köklere Dönüş ve Osmanlı Modası

2005’ten sonra tüm bu isimlere yeni bir trend’in eklendiğini görüyoruz. Osmanlı’yı çağrıştıran ve tarihi köklerimize göndermede bulunan bu yeni proje isimleri, tabiri caizse “lisan-ı Osmani” bir ifadeye sahip: Ab-ı Hayat Evleri (İstanbul -2009), Şehr-i Bahçe (İstanbul – 2008), OttomanLife (Muğla – 2006), Sultan VIP (Antalya – 2008), Cihannüma Villaları (İstanbul – 2008) Şehr-i Yar (Kocaeli – 2011), Leb-i Derya (Zonguldak – 2012), Şehr-i Naz (Kocaeli – 2012), Sultan Reşat Konutları (İstanbul – 2012), Paşakonağı (İstanbul -2012), Tuğra Sitesi (Konya -2011), Sultan Makamı (İstanbul -2012)…

REIDIN’ın araştırmasına göre yaşam alanlarımıza verdiğimiz isimlerdeki dönüşüm, bir değişimin ipuçlarını veriyor belki de. 2000’li yıllarda sektörde yoğun olarak yaşanan İngilizce proje isimleri tartışması, şimdi şekil değiştirmiş durumda. Bugün İngilizce, Latince-Yunanca, “Lisan-ı Osmani” ve Türkçe olmak üzere pek çok rezidans / yaşam alanı ismi yankılanıyor kulaklarımızda. Kültürel atmosfer, kendi kimliğimizle ilgili görüşlerimiz çeşitlendikçe ve değiştikçe bu isimlere muhakkak yenileri de ekleneceğini belirtiyorlar.

Etiketler

Bir yanıt yazın